Güzel yurdumuzun düÅŸmanlar tarafından iÅŸgal edilmesinin ardından alevlenen özgürlük ve bağımsızlık ateÅŸi, Atatürk’ün 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkmasıyla birlikte, organize ve fiili bir mücadeleye dönüÅŸtü
Güzel yurdumuzun düÅŸmanlar tarafından iÅŸgal edilmesinin ardından alevlenen özgürlük ve bağımsızlık ateÅŸi, Atatürk’ün 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkmasıyla birlikte, organize ve fiili bir mücadeleye dönüÅŸtü.
19 Mayıs 1919’da yokluklar ve imkânsızlıklar içinde baÅŸlayan bu çetin mücadele, milletimizin, bağımsızlığı uÄŸruna olmazı olur kılma iradesini de ortaya koymaktaydı. DoÄŸudan batıya, kuzeyden güneye yurdun her köÅŸesinde yaÅŸayan halkımız, bir ve bütün olmanın bilincine varmış, özgürlük ve bağımsızlığı için ayaÄŸa kalkmıştı.
Milli mücadelenin organize bir hal aldığı bu tarihte, yok olmak üzere olan bir halkın hep bir ağızdan haykırdığı “Ya istiklâl ya ölüm!” parolası, Türkiye coÄŸrafyasının bütün olumsuzluklara ve yokluklara raÄŸmen Türk milleti tarafından bir kez daha fethedilmesini saÄŸladı. Millet olarak çok acı çektik, çok bedel ödedik. Ecdadımız, kanlarıyla bir milletin tarihini yeniden yazdı, tarihin akışını deÄŸiÅŸtirdi; ÅŸeref ve haysiyetin milletlerin tarihinde ne denli büyük öneme sahip olduÄŸunu tüm dünyaya hatırlattı.
Bugün ise ülkemizin bölünmesi için var gücüyle çalışan iç ve dış mihrakların en büyük arzusu, 19 Mayıs 1919 günü ortaya konulan bu milli iradeyi yok etmek olarak belirmektedir. Bu nedenle milli mücadelemiz, bu mücadele sonucunda ağır bedeller ödeyerek kurduÄŸumuz Cumhuriyetimiz ve bu süreçte elde ettiÄŸimiz kazanımlarımız, ülke bütünlüÄŸümüze kastedenlerin hedefi konumundadır.
Ülkemiz içinde bazı odaklar, bölücülüÄŸü ÅŸiar edinerek bin yıldır kardeÅŸçe yaÅŸayan insanlarımız arasına nifak tohumları ekme gayretinde… Barışın anlamını bilmeyenler, dost görünüp düÅŸman sahasında top koÅŸturanlar, terör örgütü ile nikâh kıyanlar, bölücülüÄŸü meÅŸrulaÅŸtıranlar, yer altında yapılan pis pazarlıkların baÅŸ aktörleridir. “Artık ÅŸehit haberi gelmiyor” diye toplumumuzu kandıranlar, bunun arkasında yatan tavizleri milletimizden gizlemektedir.
Bebek katili ile hatıra fotoÄŸrafları çektirilip, bölücülerle masa altından el sıkışıldığı bir dönemde, yapılanların üstüne bir de 1915 yılında yaÅŸanan Ermeni olayları nedeniyle bir taziye mesajı yayınlanmıştır. 19 Mayıs’ta temelleri atılan KurtuluÅŸ mücadelemiz esnasında Ermeni komitacıların ülkemizin iÅŸgali noktasındaki hain rolü dikkate alındığında, Ermeniler için yayınlanan taziye mesajı daha da anlamlı hale gelmektedir. Tarihimiz için bir utanç vesikası olan bu mesaj, aziz milletimizin vicdanını kanatmış, soykırım iddiaları ile Türkiye’nin elini güçsüzleÅŸtirmeye çabalayanların ekmeÄŸine yaÄŸ sürmüÅŸtür.
Hal böyleyken, ülkemizin birlik ve beraberlik içinde daha güzel yarınlara ulaÅŸması ve bütünlüÄŸümüze kastedenlere karşı konması için bizlere düÅŸen, 19 Mayıs 1919 günü milli mücadele için bu coÄŸrafyadan fışkıran millet olma bilincine ve birlik ruhuna sahip çıkmak olacaktır. Millet olmanın temeli, tek bir vücut gibi bir ve bütün olmaktan geçer. Nerede olursa olsun, milletin bir ferdinin dahi zarar görmesi durumunda, milleti oluÅŸturan diÄŸer fertlerin tamamı aynı acıyı duymalı, aynı acıyı yaÅŸamalıdır. Devlet, millet denen ve yekvücut olarak kabul edilen organizmanın hareket ve eylem kabiliyetini saÄŸlayan temel organı, hükümet ise devletin hareket ve eylemlerini yönlendiren beyni gibidir. Bu bakımdan devlet, bu organizmanın eli, ayağı; hükümet ise bir anlamda bizleri bir arada tutan iradenin tecelli makamıdır. Devleti idare eden hükümetlerin, üstlendikleri bu görevin ve sorumluluÄŸunun bilincinde hareket ederek milletin hassasiyetlerine uygun davranma ve devlet faaliyetlerini bu doÄŸrultuda yönlendirme zorunluluÄŸu vardır.
GeçtiÄŸimiz günlerde Soma’da son derece üzücü ve vehim bir facia yaÅŸanmış, ülkemizin dört bir yanı adeta bir yangın ve matem yerine dönmüÅŸtür. Türk milleti, neÅŸede olduÄŸu gibi kederde de ortak hareket ederek bir kez daha birliÄŸini ve bütünlüÄŸünü ispat etmiÅŸ, Soma’da felaketi yaÅŸayan vatandaÅŸlarımızla aynı acıyı paylaÅŸmıştır. Hükümete düÅŸen görev de milletin yüreÄŸinin en derinlerinde hissettiÄŸi acıyı anlamak ve buna uygun davranmaktır.
Milli iradenin tecelligâhı dediÄŸimiz hükümet makamının, milleti ötekileÅŸtirmek, millete küfretmek ve milleti hizaya getirmek gibi bir hakkı da görevi de yoktur. Demokrasilerde hükümetler milleti deÄŸil, millet hükümetleri hizaya getirir. Milli mücadelenin fiili baÅŸlangıcını temsil eden ve millet olma irademizi ortaya koyan Gençlik ve Spor Bayramı’nın hemen öncesinde Soma’da kaybettiÄŸi yakınlarının acısıyla feryat eden 20’li yaÅŸlarındaki bir gencimizin BaÅŸbakanlık MüÅŸaviri sıfatını taşıyan bir zat tarafından yerde yatarken tekmelenmesi, bir BaÅŸbakan’ın bu milletin geleceÄŸi olan gençlerimizi, küfürler savurarak yumruklaması, kabul edilemez ve affedilemez bir davranış olarak devlet adamlığına yakışmayan bir durumu ortaya koymaktadır.
Bütün bu yaÅŸananlar dikkate alındığında, 19 Mayıs 1919’da baÅŸlayan destansı mücadele sonrası etle tırnak gibi ayrılmaz bir bütün haline gelen devlet, hükümet ve milletin uygulanan yanlış politikalar neticesinde bugün farklı mecralara savrulmaya çalışılması, hükümetlerin milletin hissiyatını anlayamayarak, kendisini eleÅŸtiren millete bedel ödetme sevdasına kapılması; devletimiz ve milletimiz için önü alınamaz bir parçalanma ve sonrasında bu coÄŸrafyayı yeniden fethetmek için, yeni ve ağır bedeller ödemek zorunda kalacağımız tehlikeli bir süreci doÄŸurabilir.
Bu noktada bizlere düÅŸen görev ve sorumluluk, vatanımıza, bayrağımıza, dilimize sahip çıkmak, demokrasimizi korumak, ayrık otlarını, bölücüleri temizleyerek yarınlarımızı bir ve beraber olarak inÅŸa etmektir. Bu bakımdan 19 Mayıs 1919 tarihini genç bedenlerin yüreÄŸinde hissetmesini, gençlerimizin 19 Mayıs coÅŸkusunu, gururunu yaÅŸamasını saÄŸlamak çok önemlidir.
19 Mayıs 1919’la baÅŸlayan dönemde elde ettiÄŸimiz en büyük kazanımlarımız olan özgürlük, demokrasi ve Cumhuriyetimizin yansıttığı ışığın; toplumsal, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel olarak da tüm dünyayı aydınlatmasını diliyorum. Allah bizleri bir daha bu coÄŸrafyayı yeniden fethetmek zorunda bırakmasın diyor, baÅŸta geleceÄŸimiz gençlerimiz olmak üzere tüm milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutlarken, bizlere bu kazanımları hediye eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Ä°stiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını sonsuz rahmet ve minnetle anıyorum. Soma’da hayatını kaybedenlere bir kez daha Yüce Allah’tan rahmet, yaralılara geçmiÅŸ olsun dileklerimi sunuyorum.
Ä°SMAÄ°L KONCUK
GENEL BAÅžKAN