Yeni ümitlerle, yeni beklentilerle yeni bir yıla giriyoruz
Yeni ümitlerle, yeni beklentilerle yeni bir yıla giriyoruz. 2015 yılının tüm milletimize saÄŸlık, mutluluk ve huzur getirmesini temenni ediyorum. Geride bıraktığımız yıla dönüp baktığımızda hiç de hatırlamak istemeyeceÄŸimiz siyasi, ekonomik ve sosyal olayların birbiri ardına yaÅŸandığını görüyoruz.
Uzun yıllardan beri kamu görevlilerimizin iÅŸ güvencelerinin zayıflatılmasına yönelik giriÅŸimlerin 2014 yılında da sürmüÅŸ olması ve çıkarılan kanunlarda yer alan, memurların idarenin keyfi tutumuna karşı hukuki korunma yollarının kapatılması giriÅŸimleri, önümüzdeki dönemde sendikal mücadelemizin, memurlarımızın güvencelerinin korunması yönündeki saldırıları bertaraf etmek üzerine yoÄŸunlaÅŸacağını göstermektedir. Bununla birlikte Milli EÄŸitim Bakanlığı baÅŸta olmak üzere birçok kamu kurum ve kuruluÅŸunda, adeta sosyal bir soykırıma ulaÅŸan yönetici atamalarında, tayinlerde ve terfilerde yaÅŸanan skandal uygulamalara karşı verdiÄŸimiz sendikal ve hukuki mücadele, 2014 yılına damga vuran bir baÅŸka olay olmuÅŸtur. Bu noktada, bazı sözde büyük sendikaların bu tür giriÅŸimlere karşı takındıkları vurdumduymaz tavır, bu mücadelede önümüze çıkan en büyük engel olmaktadır. Bu bakımdan kamu görevlilerimizin üye olarak destek verdikleri örgütlerin ideolojik ve sendikal yaklaşımlarını daha dikkatle analiz etme zorunluluÄŸu bir kez daha gün yüzüne çıkmaktadır.
Elbette ki, 2014 yılının en üzücü olayı, Türkiye tarihinde yaÅŸadığımız en ağır maden faciası olarak kayıtlara geçen ve 301 iÅŸçimizin ölümüyle sonuçlanan Soma olmuÅŸtur. Soma’da yaÅŸanan bu dramın acıları tazeyken, Ermenek’te yaÅŸanan maden kazası; güvensiz, güvencesiz ve düÅŸük ücrete dayalı taÅŸeronlaÅŸmanın, insana deÄŸer vermeyen ve yalnızca kâra odaklanan özelleÅŸtirmenin geldiÄŸi boyutu gözler önüne sermiÅŸtir. YitirdiÄŸimiz yüzlerce can ve tedbirsizlikten dolayı her gün yaÅŸadığımız türlü iÅŸ kazaları; çalışanı ve çalışan için yapılan yatırımları, ücretleri, sosyal hakları maliyet artırıcı unsur olarak gören anlayışın deÄŸiÅŸmesi ve insan odaklı sosyal bir düzenin oluÅŸturulması zorunluluÄŸunu bir kez daha ortaya koymuÅŸtur.
Bunun yanında 2014 yılı, imzalanan hatalı toplu sözleÅŸmenin olumsuz etkilerinin en ağır ÅŸekilde hissedildiÄŸi yıl olmuÅŸtur. 2014 yılının tamamında yalnızca 123 lira zam alan memurlarımız, yıllık bazda gerçekleÅŸen %9,5’lik enflasyon karşısında kayba uÄŸramışlardır. Konfederasyonumuz Ar-Ge Merkezince yapılan çalışmalarda kamu görevlilerinin aylık kaybının 41 ile 600 lira arasında olduÄŸu hesaplanmıştır. Bu gerçeklerden yola çıkarak gündeme taşıdığımız %12 ek zam talebi kamuoyunda büyük bir karşılık bulurken 6 Aralık günü Ankara’da yaptığımız muhteÅŸem yürüyüÅŸ ve mitingimiz, son dönem sendikacılık tarihine geçecek bir yoÄŸunluÄŸa sahne olmuÅŸtur. Memurların eriyen maaÅŸlarının telafisi için verdiÄŸimiz bu mücadeleye, toplu sözleÅŸmeyi imzalayarak hükümetin ilk teklifinden dahi düÅŸük bir zammı kabul eden sendikadan herhangi bir destek gelmemekte, alınan 123 liralık zammın yeterli olduÄŸu ifade edilmektedir. Geride bıraktığımız yılda %12 oranında kayba uÄŸrayan memurlarımız, 2015 yılında da %3+%3 maaÅŸ zammı alacaklardır. Artan enflasyon, %10’u aÅŸan iÅŸsizlik, 2015 yılında 150 milyar doları bulacak olan borç ödeme zorunluluÄŸu, ekonominin yeni bir açmazın içinde olduÄŸunu gösterirken, vergilerde yapılan artışlar ve kamuda uygulanacağı iddia edilen tasarruf uygulamaları, ek zam talebimizin karşılanmaması durumunda, memurlarımızı 2015 yılında daha da zor günlerin beklediÄŸinin habercisidir.
Ä°ktidar bir taraftan tasarruf gibi popülist terimlerle yapılacak zamlara kılıf üretip, yaÅŸanması muhtemel ekonomik krizin bedelini vatandaşın omuzlarına yüklemeyi planlarken, diÄŸer taraftan saraylara, saltanat uçaklarına, lükse ve ihtiÅŸama yatırılan milyarlarca dolarla, uluslar arası arenada saygınlık ve itibar kazanacağını iddia etmektedir.
Her türlü olumsuzluÄŸu sırtlamak zorunda kalan ve kaynak yetersizliÄŸi gerekçesiyle %3+%3 zamma mahkûm edilen çalışanların varlığına raÄŸmen, milyarlarca doları bulan israf, kaynaklarımızın nasıl hovardaca heba edildiÄŸinin en güzel ispatı olmuÅŸtur.
2014 ve 2015 yılları, yetkilendirilmiÅŸ bir konfederasyon tarafından imzalanan ÅŸaibeli bir toplu sözleÅŸme yoluyla kaybedilmiÅŸtir. 2015 yılında yeni bir yetki süreci ve 2016 ile 2017 yıllarını kapsayan toplu sözleÅŸme görüÅŸmeleri bizleri beklemektedir. Memurların ve emeklilerin heba edilecek bir tek günü dahi yoktur. Bu bakımdan bu yılın Mayıs ayı ortasında son bulacak olan yetki süreci, hayati derecede önem taşımaktadır. Uygulanan politikalar ve bu yanlış politikalara destek veren yandaÅŸ sivil toplum örgütlerinin etkinliÄŸi hesaba katıldığında, memurlarımız sendikal tercihlerini deÄŸiÅŸtirmediÄŸi takdirde, önümüzdeki yıllarda %3+%3 maaÅŸ zammını dahi arar hale geleceklerdir.
Yine geçtiÄŸimiz yıl, Ayn-El Arap (Kobani) çerçevesinde ülkemizde yaÅŸanan gerginlik ve hayatını kaybeden onlarca vatandaşımız, ülkemiz gündemini uzunca bir süre iÅŸgal eden konulardandır. YaÅŸanan terör eylemleri; komÅŸu ülkelerin iç iÅŸlerine karışma ve Büyük OrtadoÄŸu Projesi’ni hayata geçirme boyutuna varan yanlış politikaların bir ürünü ve sonucu olarak ülkemizi esir almıştır. Sözde açılım palavraları eÅŸliÄŸinde terörist başına özgürlük konusunun dahi tartışılmaya baÅŸlandığı bu dönemde toplum mühendisliÄŸi, paralel yapı üzerinden yürütülen bir algı operasyonu çerçevesinde gerçekleÅŸtirilmekte, asıl paralel devlet, ülkemizin GüneydoÄŸu’sunda özerkliÄŸini ilan eden ve alan hâkimiyetini ele geçiren PKK aracılığıyla hayat bulmaktadır. Bu bakımdan 2014 yılı, “cambaza bak” oyunuyla toplumdan gizlenen gerçeklerle, ülkemizin bölünmenin eÅŸiÄŸine getirildiÄŸi bir döneme iÅŸaret etmektedir.
17-25 Aralık olarak tarihe geçen büyük yolsuzluk operasyonu ile birlikte, ülkemizdeki ahlaki çöküÅŸün geldiÄŸi boyut göz önüne serilirken, geçtiÄŸimiz yıl kamu görevlilerinin yanında medya, yargı ve iÅŸ dünyası üzerindeki siyasi baskı da ortaya çıkmıştır.
Bu kapsamda ele alındığında 2015 yılının geride bıraktığımız yıldan çok daha zorlu geçeceÄŸini söylemek mümkündür. GerçekleÅŸtirilecek olan milletvekili seçimleri öncesinde terör örgütüne verilen tavizler, komÅŸu ülkelerde alevlenen çatışmaların yansımaları, teröristlerle kapalı kapılar ardında yapılan gizli pazarlıklar ve ortaya çıkacak ekonomik sıkıntılar içinde yargıya yapılacak müdahalelere, kamu yönetiminin tek adam anlayışına uygun olarak yeniden dizayn edilmesi çalışmalarına, gündem deÄŸiÅŸtirmek adına oluÅŸturulacak yeni algı operasyonlarına, toplumu oyalama amaçlı yeni ve içi boÅŸ tartışma konularına hazırlıklı olmak zorundayız.
Bu bakımdan bizlere düÅŸen, yeni yılda toplum mühendisliÄŸinin esiri olmadan, ülkenin gerçek gündemini yakalamak ve perde arkasında dönen dolapları görmek olacaktır. Türkiye Kamu-Sen olarak memurlarımız adına yürüttüÄŸümüz mücadeleyi, gerçek gündem ve gerçek hedefimizden sapmadan sürdüreceÄŸiz. Her türlü olumsuzluÄŸa raÄŸmen umutsuz deÄŸiliz. Biliyoruz ki, karanlığın en yoÄŸun olduÄŸu dönem, güneÅŸin doÄŸmaya en yakın olduÄŸu zaman dilimidir.
DileÄŸimiz 2015 yılının ülkemiz, milletimiz ve Ä°slam ülkeleri üzerindeki karanlıkların dağıldığı, aydınlık günlerin doÄŸduÄŸu bir dönemin baÅŸlangıcı olması yönündedir. Gayret bizden, takdir Allah’tandır.
Ä°smail KONCUK
Genel BaÅŸkan