Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge merkezinin yaptığı araÅŸtırmada 2002 – 2016 yılları arasında gerçekleÅŸen evlenme ve boÅŸanma rakamları ilginç sonuçlar ortaya koydu
Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge merkezinin yaptığı araÅŸtırmada 2002 – 2016 yılları arasında gerçekleÅŸen evlenme ve boÅŸanma rakamları ilginç sonuçlar ortaya koydu.
AraÅŸtırma; özellikle ekonomik kriz dönemlerinde ve ekonomik olumsuzluklarda yeni evlenenlerin sayısında düÅŸüÅŸ, boÅŸanma rakamlarında ise ciddi artışlar olduÄŸunu gözler önüne serdi.
EKONOMÄ°K DURUM EVLÄ°LÄ°KLERÄ° ETKÄ°LÄ°YOR
TÜÄ°K verilerine dayanılarak yapılan çalışmada, 2001 ekonomik krizinin ardından evlenme sayısının düÅŸtüÄŸü, boÅŸanmaların ise arttığı görülürken, ekonomik krizin etkilerinin ortadan kalkmaya baÅŸladığı 2003 yılı ile birlikte evlenme sayısında artış, boÅŸanmalarda ise düÅŸüÅŸ olduÄŸu rakamlara yansıdı. Buna göre son 15 yılda evlilik rakamları 2008 yılında en yüksek 641 bin 973’e ulaşırken, boÅŸanma rakamı ise en düÅŸük 2004 yılında 91 bin 22 olarak gerçekleÅŸti. BoÅŸanma sayısındaki en yüksek rakam ise 2015 yılında olmuÅŸ ve 131 bin 830 çift boÅŸanmıştı.
2008’de yaÅŸanan ekonomik krizle birlikte evlenen çift sayısı, 2009 yılında 591 bin 742’ye gerilerken, boÅŸanan çift sayısı da 114 bin 162’ye yükseldi, 2016 yılına gelindiÄŸinde evlilikler 594 bin 493, boÅŸanma sayısı 126 bin 164 oldu. 2016 yılında evlenme sayısı da boÅŸanma sayısı da 2015 yılına göre azalma gösterdi.
2016 yılına gelindiÄŸinde ise hem evlenme hem de boÅŸanma sayılarındaki düÅŸüÅŸ göze çarptı. 2002 yılına göre nüfusun artmış olmasına karşın evlenme sayısı nüfus artış hızına yetiÅŸemedi.
2002 yılında boÅŸanan bir çifte karşılık 5,3 çift evlenirken; bu oran 2006’da 6,8’e kadar yükseldi. Ancak, 2016 yılında her bir boÅŸanan çifte karşılık yalnızca 4,7 evlilik gerçekleÅŸti. Bu bilgilerden hareketle, günümüz rakamları 2002 yılı ile karşılaÅŸtırıldığında evlenen sayısı %16,5 oranında artarken, boÅŸanan çift sayısı ise %32,4 oranında artış gösterdi.
2002 yılında 65 milyon 22 bin olan ülke nüfusu, %22,8 artışla 2016 yılında 79 milyon 814 bin 871’e ulaÅŸmış olmasına raÄŸmen bu dönemde evlenme sayılarında 6,3 puanlık reel düÅŸüÅŸ, boÅŸanma sayılarında ise 9,6 puanlık reel artış gözlendi.
Evliliklerin en yüksek olduÄŸu 2008 yılında her 5 dakikada 6,1 çift evlenirken 0,94 çift boÅŸanırken 2016 yılında her beÅŸ dakikada evlenen çift 5,6’ya düÅŸtü; boÅŸanan çift sayısı ise her beÅŸ dakikada 1,2’ye yükseldi.
KONCUK: EKONOMÄ°K OLUMSUZLUKLAR SOSYAL YAPIMIZI ZEDELÄ°YOR
2002 – 2016 yılı arasındaki evlenme ve boÅŸanma rakamlarına yönelik olarak bir deÄŸerlendirme yapan Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, “Bizi bir arada ve ayakta tutan aile kavramımız büyük yara alıyor.” dedi. AraÅŸtırmada yeni evlilikler yapılması ve aile birliÄŸimizin korunması noktasında ekonominin birincil derecede önem arz ettiÄŸinin ortaya çıktığını ifade eden Koncuk, “Milletimizi her türlü olumsuz koÅŸulda bir arada, güçlü ve barış içinde tutan aile kavramının son yıllarda ciddi bir sarsılma içinde olduÄŸunu yaptığımız bu çalışma ortaya koymuÅŸtur.
Özellikle ekonomik sorunların baÅŸ gösterdiÄŸi yıllarda boÅŸanma sayılarının artması, 2008 sonrasında ekonomide yolunda gitmeyen geliÅŸmeler yaÅŸandığının sosyolojik olarak da ispatıdır. Bu milletin geleceÄŸi olan genç çiftlerimizin yaÅŸadığı ekonomik sıkıntılar, boÅŸanma ile sonuçlanan aile içi huzursuzluklara yol açmaktadır.
GeçtiÄŸimiz yıl ise hem evlilik hem de boÅŸanma rakamlarının düÅŸüÅŸ göstermesi sosyolojik olarak da incelenmelidir. Bir süredir toplumsal dokumuzun hızla bozulduÄŸu aÅŸikârdır. Son dönemde özellikle aile içi ÅŸiddet ve boÅŸanma nedeniyle iÅŸlenen cinayetlerde gözle görünür bir artış yaÅŸanmaktadır. Unutulmamalıdır ki, aile kavramı bizi ayakta tutan ve birbirimize baÄŸlayan en önemli dinamiktir. Bu kavramın yerle yeksan olması gelecekte bu milletin ve sahip olduÄŸu deÄŸerlerinin de yerle yeksan olması anlamına gelecektir. 80 milyona ulaÅŸtığımız genç nüfusumuzla evlilik oranlarını yükseltmeli, boÅŸanmaları azaltmalıyız. Rakamlar yıllık olarak deÄŸerlendirildiÄŸinde, boÅŸanma oranının %20’lerde olduÄŸu görülmektedir. Yani her yıl evlenen her 5 çifte karşılık olarak 1 çift türlü sebeplerden dolayı boÅŸanmaktadır. BoÅŸanmak da evlenmek kadar doÄŸal bir haktır ancak özellikle geride kalan çocukların yaÅŸadığı travmalar, ekonomik sorunlar ve sonrasında ortaya çıkan ÅŸiddet olayları dikkate alındığında %20 boÅŸanma oranının toplumsal yansımasının çok daha ağır olduÄŸu ortaya çıkmaktadır.
Yetkililerin yaÅŸanan toplumsal sorunların temelinde mutsuz aileler, mutsuz ve sonu kötü biten evliliklerin temelinde ise ekonomik sıkıntılar, iÅŸsizlik ve yoksulluk olduÄŸunu görerek buna göre tedbir alması gerekmektedir.