DIÅž TÄ°CARET AÇIÄžINA HER YIL 3,5 TÜRK TELEKOM FEDA EDÄ°YORUZ
Türkiye Kamu-Sen AraÅŸtırma GeliÅŸtirme Merkezi bir araÅŸtırma yaparak dış ticaret açığının hangi boyutlara ulaÅŸtığını ortaya koydu
DIÅž TÄ°CARET AÇIÄžINA HER YIL 3,5 TÜRK TELEKOM FEDA EDÄ°YORUZ
Türkiye Kamu-Sen AraÅŸtırma GeliÅŸtirme Merkezi bir araÅŸtırma yaparak dış ticaret açığının hangi boyutlara ulaÅŸtığını ortaya koydu. Merkezin yaptığı araÅŸtırma, 1996 yılından 2006 yılının ekim ayına kadar geçen yaklaşık onbir yıllık sürede, dış ticaret rakamlarının, Gümrük BirliÄŸi öncesi onbir yıllık rakamlarla karşılaÅŸtırılması ÅŸeklinde oldu. AraÅŸtırma sonucunda oldukça ilgi çekici rakamlara ulaşıldı. Çünkü Gümrük BirliÄŸi'nin yürürlüÄŸe girdiÄŸi onbir yıllık süreç içinde ortaya çıkan rakamlar, durumun vehametini gözler önüne seriyor.
AraÅŸtırmaya göre Gümrük BirliÄŸi öncesi 1985-1995 arasında toplam dış ticaret hacmi 366.607.950.000 $ iken sonraki onbir yılda 1.134.136.838.000 $'a yükselmiÅŸtir. Ancak dış ticaret açığı da 76.114.230.000 $ iken; Gümrük BirliÄŸi AnlaÅŸması'nın yürürlüÄŸe girdiÄŸi 1996-2006 yılları arasında 263.361.606.000 $'a yükselmiÅŸtir. Dış ticaret hacminde görülen yüzde 209,3 oranındaki artışın yanında dış ticaret açığı yüzde 246 oranında artmıştır. Toplam dış ticaret hacmi artmasına raÄŸmen, milletimizin cebinden çıkan miktarda çok daha büyük oranda artış olmuÅŸtur.
Buna göre 1985-1995 yılları arasında ortalama dış ticaret açığı yıllık 6,919 milyar $ iken, bu rakam 1996-2006 yılları arasında ortalama yıllık 23,942 milyar $'a ulaÅŸmıştır.
Gümrük BirliÄŸi AnlaÅŸması'nın yürürlüÄŸe girmeden önceki 11 yılda[1]:
1985-1995 arası Ä°hracat Ä°thalat Açık
145.246.860 bin$ 221.361.090 bin$ -76.114.230 bin$
Gümrük BirliÄŸi AnlaÅŸması yürürlüÄŸe girdikten sonraki 11 yılda:
1996-2006 arası Ä°hracat Ä°thalat Açık
435.387.616 bin$ 698.749.222 bin$ - 263.361.606 bin$
Toplam dış ticaret hacmi: 1985-1995 arasında 1996-2006 arasında
366.607.950 bin$ 1.134.136.838 bin$
Görülüyor ki; ülkemizin gümrük birliÄŸine girmesiyle beraber dış ticaret hacminde belirgin bir yükselme meydana gelmiÅŸtir. Ancak hacimdeki bu artış, dış ticaret açığına çok daha fazlasıyla yansıyınca 1985-1995 yılları arasında 76,114 milyar $ olan toplam açık, 1996-2006 aÄŸustos ayı arasında 263,362 milyar $ gibi korkunç bir rakama ulaÅŸmıştır.
Gümrük BirliÄŸi'ne girmemiz, ülkemizi daha büyük bir pazar haline getirmekten baÅŸka bir sonuç doÄŸurmamıştır. Bu da göstermektedir ki; Gümrük BirliÄŸi dış ticaret hacmini artırsa da bu artışın ülkemiz ekonomisine olumlu yansıdığını söylemek mümkün deÄŸildir. Aksine her yıl ekonomiden dış ticaret açığına giden ortalama 6,919 milyar $, birliÄŸe giriÅŸimizden sonra yıllık ortalama 23,942 milyar $'a yükselmiÅŸtir.
Bu açıdan bakıldığında Gümrük BirliÄŸi AnlaÅŸması'nın yürürlüÄŸe girdiÄŸi 11 yıldan beri yıllık ortalama 17 milyar 23 milyon dolar fazladan dış ticaret açığı verilmektedir. Yani Gümrük BirliÄŸi ülkemize yıllık ortalama 17,023 milyar dolar fazladan dış ticaret açığına mal olmuÅŸtur. AnlaÅŸma maddelerinin tamamının uygulanmaya konulmasıyla birlikte canlı hayvan, et ve et ürünleri ile tarım ürünleri ithalatına koymakta olduÄŸumuz kotanın da kalkacağını düÅŸündüÄŸümüzde, Gümrük BirliÄŸi'nin önümüzdeki yıllarda toplumumuza maliyetinin çok daha ağır olacağı su götürmez bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.
2002 YILI SONRASI VE SONUÇ
AKP hükümetinin uyguladığı ekonomik politikalar kimi kesimleri memnun etse de milletimizin temelini teÅŸkil eden memur, iÅŸçi, çiftçi, emekli, iÅŸsiz kesimi için bir kabusa dönmüÅŸ durumdadır.
Uygulanan yüksek vergiler, enflasyon karşısında reel olarak artmayan ücretler ve yaÅŸanan yoÄŸun iÅŸsizlik sonucunda milletimizin temel kesiminin yaÅŸam standardı ve alım gücü düÅŸmektedir. Bunun yanında yüksek reel faizler, özelleÅŸtirmeler ve deÄŸerli YTL, düÅŸük kur politikası nedeniyle de milletimizin kaynakları yurt dışına akmaktadır.
Özellikle son yıllarda yabancı ülkelerle yapılan ticaret hacminde yaÅŸanan geliÅŸmeler, dış ticaret açığının ve cari açığın karşılanamaz boyutlara ulaÅŸmasına neden olmuÅŸtur.
Türkiye Kamu-Sen AraÅŸtırma GeliÅŸtirme Merkezi'nin yaptığı araÅŸtırma AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte benimsenen ekonomi politikalarının ülkemiz kaynaklarının yurt dışına akışını körüklediÄŸini ortaya koymaktadır.
AraÅŸtırmaya göre AKP'nin iktidara geldiÄŸinden bu yana geçen yaklaşık 4 yılık sürede dış ticaret hacmi önceki 4 yıla göre yüzde 96,7 oranında artmıştır. Ancak aynı sürede dış ticaret açığındaki artış yüzde 104 olmuÅŸtur.
Buna göre 1999 ve 2002 yılları arasında toplam ihracat 121,754 milyar $ iken 2003 ile 2006 arasında bu rakam 237,172 milyar $'a yükselmiÅŸtir. Bu dönemde ihracat rakamlarında görülen artış yüzde 94,8'dir.
Ancak 1999-2002 arasında toplam 188,126 milyar $ olarak gerçekleÅŸen ithalat ise 2003-2006 yılları arasında yüzde 98 artışla toplam 372,516 milyar $'a ulaÅŸmıştır.
Buna paralel olarak dış ticaret açığı da hızla artmıştır. AKP iktidarından önceki 4 yılda toplam 66,372 milyar $ olan dış ticaret açığı, AKP iktidarında geçen 4 yıl içinde yüzde 104 artışla 135,343 milyar $'a yükselmiÅŸtir.
BaÅŸka bir deyiÅŸle AKP iktidarı süresince toplam 135,343 milyar $ nakit kaynak, yalnızca dış ticaret yoluyla yurt dışına çıkmıştır.
Dış ticaret açığının kapatılması için gereken kaynak da yüksek faizle borçlanılarak ve kamunun elinde bulunan karlı ve stratejik kurumların özelleÅŸtirilmesi yoluyla saÄŸlanmıştır. Dolayısıyla 4 yılda görülen dış ticaret açığının finansmanı, ülkemiz açısından çok daha pahalıya mal olmuÅŸtur. Bu dönemde cebimizdeki kaynak yurtdışına çıkarken bir taraftan da yüksek reel faizle borçlanma sonucunda ülkemizin bağımlılığı artmıştır.
AKP hükümetinden önceki 4 yılda, ortalama yıllık 16,6 milyar $ dış ticaret açığı verilirken, son 4 yılda ortalama yıllık dış ticaret açığı 33,8 milyar $ olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir. 2006 yılı için kullanılan verilerin Ocak-AÄŸustos dönemini kapsadığını düÅŸünürsek, yılın son dört ayında yaÅŸanacak geliÅŸmelerle bu rakamın daha da artacağı açıktır.
Gümrük BirliÄŸi AnlaÅŸması'nın yanı sıra ülkemizde uygulanmakta olan kur, faiz ve para politikaları da ithalat-ihracat dengesinin bozulmasına yol açmaktadır. GeçtiÄŸimiz yıl Türk Telekom'un yüzde 55 hissesinin 6,5 milyar $ gibi bir bedel karşılığında özelleÅŸtirildiÄŸini düÅŸündüÄŸümüzde, ülkemiz kaynaklarından her yıl dış ticaret açığına giden para 3,5 Türk Telekom etmektedir. Son 11 yılda dış ticaret açığı nedeniyle ülkemizin kaynak kaybı yaklaşık olarak 39 tane Türk Telekom parası anlamına gelmektedir.
Bu süre içerisinde ülkemiz adeta ithal malların cenneti durumuna dönüÅŸürken, yerli malı tüketimi ve yerli malı kullanma bilinci yok olma aÅŸamasına gelmiÅŸtir. Özellikle Çin'den gelen kalitesiz ürünler, ülkemizin bu zor günlerinde yaÅŸadığı sıkıntıların üstüne tuz biber ekmektedir. DeÄŸer-fayda baÄŸlantısı içinde hiçbir zaman tüketiciyi memnun etmeyen bu kalitesiz ürünlerin ülkemize getirilmesi yanında, vatandaÅŸlarımızın bu ürünlere gösterdiÄŸi ilgi, ülkemiz ekonomisini zor duruma sokmaktadır.
Her yıl borçlanan ülkemizin yaÅŸadığı sorunlar, özelleÅŸtirilen ÅŸirketler ve artan iÅŸsizlik ortadayken, istihdama hiçbir katkısı olmayan, ülkemizin daha fazla borçlanmasına, ücretlerin artmamasına, bütçelerin kısılmasına yol açan en büyük etken dış ticarette içine düÅŸtüÄŸümüz bu olumsuz durumdur.
Ülkemizin içinde bulunduÄŸu durumdan kurtulmasının tek çözüm yolu ise yaklaşık 73 milyon nüfusumuz ve büyük pazar potansiyelimizi kullanarak iç piyasaya dönmek ve yerli malı tüketmeye özen göstermektir. Bu sayede yurt dışından yaptığımız ithalat azalacak ve ülkemizden yurt dışına kaynak akışının bir vanası kesilmiÅŸ olacaktır.
Ancak ne yazık ki özellikle küreselleÅŸmenin yoÄŸun etkisi altındaki ülkemizde milli bilinç, sistemli ve programlı bir ÅŸekilde yok edilerek, bir çok konuda olduÄŸu gibi yerli malı tüketimi konusunda da toplumuzda bir duyarsızlık oluÅŸturulmaya çalışılmaktadır.
Ülkemiz hem siyasi hem ekonomik hem de askeri bir kıskaç altına alınmaya çalışılırken, vatandaÅŸlarımızın umursamaz bir ÅŸekilde, bizleri her ortamda köÅŸeye sıkıştırmaya, bölmeye, parçalamaya ve yok etmeye çalışan ülkelerdeki istihdama katkı saÄŸlaması, o ülkelerin ekonomilerine katkıda bulunması beklenemez ve kabul edilemez bir durumdur. Bilinçsizce, yerli üretimi varken tükettiÄŸimiz her ithal ürün, ülkemiz üretimine, istihdamına ve ekonomisine indirilen bir darbedir. Unutulmamalıdır ki, yurt dışından ithal edilen ürünlere ödediÄŸimiz paralar, TüpraÅŸ, Petkim, Türk Telekom gibi daha nice kuruluÅŸların bedelleri olarak ülkemize dönmekte ve topraklarımız, ÅŸirketlerimiz ve iÅŸimiz elimizden alınmaktadır.
YILLAR Ä°TÄ°BARI Ä°LE Ä°THALAT - Ä°HRACAT RAKAMLARI (000 $)
Yıllar
|
Ä°thalat |
Ä°hracat |
Dış Ticaret Açığı |
1985 |
11.343.376 |
7.958.010 |
-3.385.367 |
1986 |
11.104.771 |
7.456.726 |
-3.648.046 |
1987 |
14.157.807 |
10.190.049 |
-3.967.757 |
1988 |
14.335.398 |
11.662.024 |
-2.673.374 |
1989 |
15.792.143 |
11.624.692 |
-4.167.451 |
1990 |
22.302.126 |
12.959.288 |
-9.342.838 |
1991 |
21.047.014 |
13.593.462 |
-7.453.552 |
1992 |
22.871.055 |
14.714.629 |
-8.156.426 |
1993 |
29.428.370 |
15.345.067 |
-14.083.303 |
1994 |
23.270.019 |
18.105.872 |
-5.164.147 |
1995 |
35.709.011 |
21.637.041 |
-14.071.970 |
1985-1995 Toplam |
221.361.090 |
145.246.860 |
-76.114.230 |
1996 |
43.626.642 |
23.224.465 |
-20.402.178 |
1997 |
48.558.721 |
26.261.072 |
-22.297.649 |
1998 |
45.921.392 |
26.973.952 |
-18.947.440 |
1999 |
40.671.272 |
26.587.225 |
-14.084.047 |
2000 |
54.502.821 |
27.774.906 |
-26.727.914 |
2001 |
41.399.083 |
31.334.216 |
-10.064.867 |
2002 |
51.553.797 |
36.059.089 |
-15.494.708 |
2003 |
68.734.070 |
46.877.598 |
-21.856.472 |
2004 |
86.824.000 |
56.227.000 |
-30.598.000 |
2005 |
116.774.151 |
73.476.408 |
-43.297.743 |
2006* |
88.861.885 |
53.276.294 |
-35.585.591 |
1996-2006 Toplam |
698.749.222 |
435.387.616 |
263.361.606 |
Kaynak: TÜÄ°K Dış Ticaret Ä°statistikleri
*Ocak-Ağustos rakamları
Kaynak: TÜÄ°K verilerinden kendi hesaplamamız