Türk Büro-Sen'in Ankara’da düzenlediÄŸi, “Adalet Bakanlığı Çalışanlarının Sorunları Ve Bu Sorunların Çözüm Yolları Çalıştayı” 14 Eylül 2012 Cumartesi günü (bugün) baÅŸladı
Türk Büro-Sen'in Ankara’da düzenlediÄŸi, “Adalet Bakanlığı Çalışanlarının Sorunları Ve Bu Sorunların Çözüm Yolları Çalıştayı” 14 Eylül 2012 Cumartesi günü (bugün) baÅŸladı. Türkiye’nin dört bir tarafından gelen farklı statü ve kadrolardaki Adalet çalışanlarının katılımyla gerçekleÅŸtirilen Çalıştay’a, Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, Türk SaÄŸlık-Sen Genel BaÅŸkanı Önder Kahveci, Türk İmar-Sen Genel BaÅŸkanı Necati Alsancak, Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel BaÅŸkanı Nuri Ünal, Türk Enerji-Sen Genel BaÅŸkanı Celal Karapınar, Türk Ulaşım-Sen Genel BaÅŸkanı Nazmi Güzel ve Türk Emekli-Sen Genel BaÅŸkanı Osman Özdemir, Türk Büro-Sen Genel BaÅŸkan Yardımcıları ile Türk Büro-Sen Ankara Åžube BaÅŸkanları da iÅŸtirak etti.
Çalıştayın açılış konuÅŸmasını gerçekleÅŸtiren Türk Büro-Sen Genel BaÅŸkanı Fahrettin YokuÅŸ, katılımcıları selamlayarak, çalıştayın tüm kamu çalışanlarına hayırlı olmasını diledi.
Bağımsız yargının önemini vurgulayarak konuÅŸmasına devam eden Türk Büro-Sen Genel BaÅŸkanı Fahrettin YokuÅŸ, "Konfederasyonumuz ve baÄŸlı sendikalarımız eÄŸitimle, saÄŸlıkla ve güvenliÄŸimizle ilgili sorunların çözümü için olaÄŸanüstü gayret sarfetmektedirler. Bizlerde adalet çalışanları için ve adaletin adil olarak tecelli etmesi için mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi.
Yargıda ki İş Yükü Gittikçe Artıyor
YokuÅŸ konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü: "BaÅŸta icra mahkemeleri olmak üzere, sulh hukuktan ağır cezaya, ticaret mahkemelerinden aile mahkemelerine kadar, tüm mahkemelerin dosya sayısı katlanarak artmaktadır. Neredeyse, her yetiÅŸkin vatandaşımızın mahkemelerde birkaç tane dosyası vardır. Tüm nüfusumuz sanki birbirleriyle mahkemeliktir. Acı bir gerçekte ÅŸudur ki; sık sık deÄŸiÅŸtirilen yargı yasalarına ve yapılan kısmi aflara raÄŸmen mahkemelerin yükü artarak devam etmektedir. Bu süreçte her yıl istihdam edilen hakim,savcı ve memurlarda bu kısır döngünün deÄŸiÅŸimine cevap verememektedir. Ayrıca, yargıda fiziki alt yapıdaki düzenlemeler ile teknik donanımda ki iyileÅŸtirmeler de beklenen katkıyı saÄŸlamamaktadır. Kamuda yargı çalışanı olmak oldukça zordur. Zorluk sadece iÅŸ yoÄŸunluÄŸundan deÄŸildir. İşin kendisinden kaynaklıdır.
Bir yargı çalışanı, hangi mahkemede görev yaparsa yapsın kurum içinde görev tanımı ne olursa olsun, her gün yüzyüze geldiÄŸi her vatandaÅŸ ya davacı ya da davalıdır. Kapağını açtığı her dosyada ise suç isnatları ya da suç delilleri vardır. Böyle bir ortamda çalışmak elbete kolay deÄŸildir.
Mahkeme koridorları ve mahkeme salonları, yasaları çiÄŸnemiÅŸ suçlular ile hakkını arayan, maÄŸdur olmuÅŸ insanlarla dolup taşıyor. İşte böylesine bir ortamda her gün hizmet vermek, elbetteki yargı çalışanlarının moral motivasyonunu da olumsuz yönde etkilemektedir. "
Adliyelerin SoÄŸuk Yüzünü Isıtan Adliye Çalışanlarıdır
Adalet çalışanlarnın yargı sistemindeki önemini vurgulayan Genel BaÅŸkan Fahrettin YokuÅŸ, "Adliyelerin yüzü soÄŸuktur. Yükü ağırdır. Milyonlarca dosya… Milyonlarca insan, milyonlarca suçlu.. Ve bunlarla yüz yüze gece gündüz özveriyle hizmet üreten 50 bin civarında adalet çalışanı. Yüzü soÄŸuk adliye binalarını büyük bir fedakarlık göstererek, içini ısıtan adliye çalışanlarını kutluyor, burada onları ayakta alkışlıyorum.
Adli Yıl Açılış Törenlerinde Çalışanlar Unutuluyor
Devlet erkanının hazır bulunduÄŸu törenlerde Adalet çalışanlarının yok sayılmasını eleÅŸtiren Genel BaÅŸkan Fahrettin YokuÅŸ, " Toplantının açılış konuÅŸmasını Yüksek Mahkemelerden birisi olan Yargıtay BaÅŸkanı yapar. Yargının genel sorunları anlatılır. Bu sorunlar anlatılırken, hakimlerimizin savcılarımızın; ekonomik, sosyal ve mesleki sorunları da dile getirilir. Hatta “hakim ve savcıların kararları verirken vicdanları ile cüzdanları arasında sıkışıp kaldıkları” da anlatılır. Ancak hakim ve savcı dışındaki yargı çalışanlarının, bırakınız sorunlarının dillendirilmesini adları bile anılmaz. Onlar, yok hükmündedir. Onlar, sanki yargı içindeki kölelerdir, marabalardır. Adliye çalışanının adı maalesef yoktur. Bu anlayışı kabul etmemiz, adalet çalışanları olarak içimize sindirmemiz mümkün deÄŸildir.
Yazı iÅŸleri müdürü olmadan, mübaÅŸir olmadan, katip olmadan, kalemlerde çalışanlar olmadan, teknik ekip olmadan velhasılı ÅŸoförü, hizmetlisi olmadan yani adalet çalışanı olmadan hangi mahkeme düzeni oluÅŸturulabilir, hangi karar alınabilir. Hangi mahkeme kararı tebliÄŸ edilebilir? Herkes bilmelidir ki; Adalet çalışanı olmadan adalet hizmeti verilemez. " dedi.
Adalet Çalışanı İnsanca Muamele Görmek İstiyor
KonuÅŸmasının son bölümünde adalet çalışanlarının taleplerini bir kere daha kaydeden Genel BaÅŸkan YokuÅŸ ÅŸunları kaydetti: "Adalet hizmeti verenler herÅŸeyden önce insanca muamele görmek istiyorlar. Emeklerinin karşılığının verilmesini ve hak ettikleri itibarlarının iadesini istiyorlar. Memurin muhakemeti yasasının içine alınmak , hakim ve savcıların iki dudağı arasından kurtulmak ve adalet teÅŸkilatında var olan kast sisteminin kaldırılmasını istiyorlar. En önemlisi hür iradeleriyle hizmet vermek istiyorlar. Sözün özü; herkese adalet dağıtırken kendileri için de ADALET istiyorlar.
Biz sendika olarak kurulduÄŸumuz günden bu yana yargı kararlarının tartışılmadığı, yargıya güvenin arttığı, yargı çalışanlarının ekonomik ve sosyal sorunlarının çözüldüÄŸü, saÄŸlık bir yargı sisteminin oluÅŸturulduÄŸu bir yapı talep ediyoruz ve bu yolda çalışmalarımızı yoÄŸun bir ÅŸekilde sürdürüyoruz. "
Türk Büro-Sen Genel BaÅŸkanı Fahrettin YokuÅŸ’un konuÅŸmasının ardından Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk bir konuÅŸma gerçekleÅŸtirdi. KonuÅŸmasına Adalet çalışanlarının sorunlarını dile getiren bir çalıştay hazırladıkları için Türk Büro-Sen’e teÅŸekkür ederek baÅŸlayan Koncuk, kamudaki en büyük problemin çalışanların bir bütün olarak görülmemesi olduÄŸunu ifade etti.
Koncuk: Memurların İş Güvencesi Kaldırılmak İsteniyor
Devlet memurlarının en önemli kazanımın iÅŸ güvencesi olduÄŸunu söyleyen Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, "Hükümet yetkilileri, Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi ile iÅŸçi- memur ayrımının kaldırılarak "çalışan" kavramının getirileceÄŸini sıklıkla ifade ediyorlar. Bu memurun iÅŸ güvencesinin kaldırılması demektir. 2002 de taÅŸeron firma elemanlarının sayısı 10-15 binken, ÅŸimdiler 500 bin oldu. Kamu kurumlarında memurların yapacağı iÅŸi ÅŸimdi taÅŸeron firma elemanları yapıyor. İş güvencesi memurun siyasi baskılarından kurtulması için gereklidir. TaÅŸeronlaÅŸma ile esnek istihdamla bu güvence yok edilmeye çalışıyor. İş güvnecesinin en saÄŸlam savunucusu Türkiye Kamu-Sen’dir." dedi.
"Bakanlıkların hepsi farklı bir uygulama yapıyor" diyen Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, " Her bakanlık tokmaÄŸa farklı vuruyor, davulu farklı çalıyor. Bundan bizim oynacağımız bir oyun havası çıkmaz dedi. "
AÄŸrı Dağına Flamamızı Diken Üyemize Plaket
AÄŸrı Åžube üyemiz DoÄŸan Salman’ın AÄŸrı Dağının zirvesine çıkarak, Genel BaÅŸkanımız vermiÅŸ olduÄŸu sözü yerine getirmiÅŸti. Zirvede Türk Büro-Sen flamasını dalgalandıran DoÄŸan Salman’a Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, Türk Büro-Sen Genel BaÅŸkanı Fahrettin YokuÅŸ ve AÄŸrı Åžube BaÅŸkanı Celalettin Yıldırım tarafından plaket takdim edildi. AÄŸrı dağına baÅŸarılı bir tırmanış gerçekleÅŸtiren DoÄŸan Salman, Türk Büro-Sen flamasını zirvede dalgalandırmanın gururunu yaÅŸadığını dile getirerek, Genel BaÅŸkanımız Fahrettin YokuÅŸ’a geçen yıl vermiÅŸ olduÄŸu sözü gerçekleÅŸtirebilmenin mutluluÄŸunu ifade etti.
Yapılan konuÅŸmaların ardından Çalıştay 18 konu baÅŸlığında 3 grup halinde çalışmalarına baÅŸladı. Çalıştayın sonuç bildirisi yayınlanacak.