Türkiye Kamu-Sen kamu çalışanlarının 16 aydır beklediÄŸi 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu SözleÅŸme Kanunu Tasarısını protesto etmek için TBMM önünde basın açıklaması yaptı
Türkiye Kamu-Sen kamu çalışanlarının 16 aydır beklediÄŸi 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu SözleÅŸme Kanunu Tasarısını protesto etmek için TBMM önünde basın açıklaması yaptı.
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk tarafından yapılan basın açıklamasında,
”Aylardır bekletilip, memurlardan köÅŸe bucak kaçırılarak hazırlanan tasarı, memurlarımız adına büyük bir hayal kırıklığı olmuÅŸtur.” Dedi.
Müzakerelerin hiçe sayıldığı, demokratik ilkelerin iÄŸdiÅŸ edildiÄŸi, farklı görüÅŸlere tahammül dahi edilmediÄŸi, toplu sözleÅŸme sistemi adıyla ucube bir yapının oluÅŸturulduÄŸu bir sendika kanun tasarısı ile karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Koncuk, bu tasarıyla anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinde, toplu sözleÅŸme vaat edilerek, memurlarımızın umutlarının çalındığının belgelendiÄŸini kaydetti.
Taslak incelendiÄŸinde sendikalar arasında Hükümet tarafından açık bir ayrım yapıldığına dikkat çeken Ä°smail Koncuk, “Toplu sözleÅŸmede sendikaların temsili noktasındaki adaletsizlik, her halde AKP’nin adalet anlayışından baÅŸka hiçbir ÅŸey deÄŸildir.” Dedi.
Koncuk konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü:
“Bu nasıl bir adalettir ki, taslakta Memur-Sen’in her 128 bin üyesi için bir temsilci, Türkiye Kamu Sen’in her 200 bin üyesi için bir temsilci, KESK’in 232 bin üyesi için bir temsilci düÅŸmektedir. Buna göre genel toplu sözleÅŸmede Memur-Sen 4 temsilci, Türkiye Kamu-Sen 2 temsilci, KESK ise 1 temsilci ile temsil edilecektir. Bu durumda hükümet Memur-Sen’e toplu sözleÅŸmeyi bağıtlama hakkı vermek için adalet mekanizmasını delik deÅŸik etmiÅŸtir.Memur Sen toplu sözleÅŸmeyi imzalamazsa Türkiye Kamu-Sen ve KESK Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna itiraz yetkisine sahip bulunmamaktadır. Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e sunduÄŸumuz, “iki konfederasyonun beraberce itiraz yetkisi olmalıdır” teklifimiz, Sayın Bakan tarafından uygun görülmesine raÄŸmen, Kanun tasarısında yer almamıştır.Üçlü Danışma Kurulu toplantılarında konfederasyonların bütün görüÅŸlerinin taslaÄŸa yansıyacağına ve kamu görevlilerinin toplu sözleÅŸme hakkının gereÄŸinin yapılacağına dair söz veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bırakın görüÅŸlerimizi yansıtmayı, aylardır kamu çalışanlarını oyalamış; konfederasyonlara baÅŸka, Bakanlar Kurulu’na baÅŸka taslak verme durumuna gelmiÅŸtir.
Anlaşılıyor ki hükümet, memurlarla toplu sözleÅŸme yapmak istemiyor; toplu sözleÅŸme masasında dikensiz gül bahçesi istiyor.Hükümet, kurduÄŸu toplu sözleÅŸme tiyatrosuna figüran oyuncu arıyor.Türkiye Kamu-Sen’in memurlarla ilgili hiçbir karanlık senaryoda yer almayacağını görenler, kendi anlayışlarına uygun sendikayı buldular; palazlandırdılar; ÅŸimdi de onlarla al takke ver külah toplu sözleÅŸmecilik oynayacaklar.
Bu tasarı ile toplu görüÅŸmeden bile daha geride bir düzenleme getirilmek istenmektedir.
10 hizmet kolunda yetkili olsanız dahi; matematiksel olarak en çok üyeye sahip konfederasyon olamayabiliyorsunuz.Bu durumda tasarı size, toplu sözleÅŸme masasında hiçbir söz hakkı vermiyor.Bununla birlikte hizmet kolunda yetkili bir tek sendikası olmayan bir konfederasyon da en çok üyeye sahip konfederasyon olabiliyor ve hizmet kolları, emekliler, sendika üyeleri ve sendikaya üye olmayan kamu görevlilerinin tamamı hakkında karar alabiliyor. Hal böyleyken; toplu sözleÅŸmelerde alınan kararlara itiraz hakkınız; Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na baÅŸvurma durumunuz dahi olmayacak.Dünyanın hiçbir yerinde yetkili olduÄŸu halde, karar alma sürecinde söz hakkı olmayan bir sendika anlayışı yok.
Varsa da bunun “toplu sözleÅŸme” olarak adlandırılması mümkün deÄŸildir.ILO Örgütlenme ÖzgürlüÄŸü Komitesi, sendikaların kendi üyeleri adına toplu sözleÅŸme yapabilmesinin gerekliliÄŸi üzerinde durmaktadır.Ayrıca ILO’nun 98 sayılı sözleÅŸmesi hakkında da “hiçbir sendika, iÅŸçilerin salt çoÄŸunluÄŸunu temsil etmediÄŸinde hükümetin, tüm sendikaları üyeleri adına müzakere edilebildiÄŸi bir toplu sözleÅŸme sistemi kurması” gerektiÄŸini belirtmiÅŸtir.
Åžu anda Türkiye’de hiçbir memur konfederasyonu kamu görevlilerinin salt çoÄŸunluÄŸunu temsil etmemektedir.Dolayısıyla yetkili konfederasyonların ortak pazarlık yapabilecekleri bir sistem kurulmak zorundadır.Ancak tasarıyla, bir konfederasyon dışındaki konfederasyonlara, alınan kararlara itiraz yetkisi dahi verilmemiÅŸtir.Bununla birlikte örgütlenme özgürlüÄŸünün önündeki engeller kaldırılmamış, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun yapısı tek taraflı olarak belirlenmiÅŸtir.Kurulun baÅŸkanlığı için ise Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay baÅŸkanları ve daire baÅŸkanları arasından hükümetin keyfine göre atayacağı bir kiÅŸi düÅŸünülmüÅŸtür.Böyle bir kuruldan saÄŸlıklı karar çıkmasının imkânı yoktur. Bu tasarının özü de ruhu da yasakçı ve yandaÅŸçı anlayışın ürünüdür.Bu haliyle tasarı, yüzlerce mahkeme kararına, Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi’nin yargılama sonuçlarına, Avrupa Sosyal Åžartı’na aykırıdır.
Böyle bir kanun tasarısının ILO’nun hiçbir sözleÅŸmesine ve sendikacılığın hiçbir temel ilkesine uygun olmadığı da görülüyor.Bu tasarı bir tek ilkeyle örtüÅŸmektedir o da; AKP’nin sendikacılık ve yandaÅŸlık ilkeleridir.Böyle bir tasarının getireceÄŸi sisteme de memur sendikacılığı denemez.Bunun adı da olsa olsa AKP tipi sendikacılık olur.Bu dalavereye ne 2,5 milyon kamu görevlisi ne de onların tek gerçek temsilcisi Türkiye Kamu-Sen asla izin vermeyecektir. Hükümetin bilmediÄŸi ya da dikkate almadığı husus ÅŸudur: sendikacılık, sadece masa başında yapılan görüÅŸmelerle sınırlı bir faaliyet deÄŸildir.Masada kamu çalışanlarının pazarlanmasına diÄŸer sendikaların, “iÅŸ buraya kadarmış ne yapalım” diyeceÄŸini hiç kimse beklemesin.Esasen hakların savunulduÄŸu yerler, sadece masalar deÄŸil; alanlardır.
Alanlarda yapılacak faaliyetler, eylem ve etkinlikler, memuru pazarlayanlara ülkeyi dar edecektir. Nasıl ve ne ÅŸekilde kanunlar çıkarırsanız çıkarın, bu gayretleriniz masada sanal olarak yetkilendirdiÄŸiniz, aÄŸababalarına “hayır” deme cesaretine sahip olmayanların etki ve yetkisini artıramayacaktır. Bunlar, ancak sahibinin yetkilendirdiÄŸi kadar ses çıkarma hakkına sahiptir. Bunlar, ancak sahibinin sesi olabilir; kamu çalışanlarının sesi olmak yürek ister, cesaret ister.Türkiye Kamu-Sen olarak, memurlarımızın umutlarını çalan; hayal tacirliÄŸi yapan; kamu görevlilerinin anayasal haklarının önüne set çeken zihniyetin ürünü olan bu yasa tasarısına karşı, her türlü mücadeleyi vereceÄŸimizden kimsenin ÅŸüphesi olmasın.Bu tasarının yasalaÅŸma sürecinin her aÅŸamasına, tüm imkânlarımızla ve enerjimizle müdahil olmaya devam edecek, eylemlerimizi sürdüreceÄŸiz.
Türkiye Kamu-Sen olarak biz;
BaÅŸta ILO olmak üzere uluslar arası sözleÅŸmelere, evrensel ve demokratik ilkelere saygılı bir sendikacılık,Grev hakkımızın yasal teminata alındığı adil bir Toplu SözleÅŸme sistemi, Örgütlenme özgürlüÄŸünün önündeki tüm engellerin kaldırılması,Toplu sözleÅŸme görüÅŸmelerinde kamu görevlilerinin en geniÅŸ ÅŸekliyle karar alma sürecine dâhil edilmesi,
Hizmet kolu toplu sözleÅŸme sisteminin oluÅŸturulması,Tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve saÄŸlıklı çalışma koÅŸullarının saÄŸlanması,Adil ve demokratik bir Hakem Kurulu istiyoruz.
Kısacası biz;
Adam gibi sendikacılık,
Adam gibi sendika,
Adam gibi toplu sözleÅŸme;
Adam gibi toplu sözleÅŸme kanunu istiyoruz.”
Eyleme Türk SaÄŸlık-Sen Genel BaÅŸkanı ve Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Önder Kahveci, Türkiye Kamu-Sen Genel Mali Sekreteri ve Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel BaÅŸkanı Nuri Ünal, Türk Büro-Sen Genel BaÅŸkanı ve Türkiye Kamu-Sen Genel TeÅŸkilatlandırma Sekreteri Fahrettin YokuÅŸ, Türkiye Kamu-Sen Genel EÄŸitim Sekreteri ve Türk Ulaşım-Sen Genel BaÅŸkanı Nazmi Güzel, Türkiye Kamu-Sen Genel Toplu GörüÅŸme Sekreteri
ve Türk Ä°mar-Sen Genel BaÅŸkanı Necati Alsancak, Türkiye Kamu-Sen Genel Mevzuat Sekreteri ve Türk Haber-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Karadavut, Türkiye Kamu-Sen Genel Basın Sekreteri ve Türk Enerji-Sen Genel BaÅŸkanı Celal Karapınar, Türkiye Kamu-Sen Genel Sosyal Ä°ÅŸler Sekreteri ve Türk Yerel Hizmet-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°lhan Koyuncu ve çok sayıda sendika yöneticisi katıldı.