PaylaÅŸ twittle
Cumhuriyetimizin 91
Cumhuriyetimizin 91. yılını gururla ama buruk bir ÅŸekilde kutluyoruz. Ne yazık ki bugün evlatlarımızı feda ederek, hayatlarımızdan vazgeçerek yaÅŸatmaya çalıştığımız Devletimiz, birkaç soysuzun oyuncağı haline gelmiÅŸtir. Adına açılım denen ihanet sürecinin sonunda, ülkemizin bir bölümünde paralel bir devlet kurulmasına sessiz kalınmakta, bebek katillerine rezidanslar inÅŸa edilmekte, sekretarya oluÅŸturulmaktadır.
Terör örgütünün her isteÄŸi, bir kısım yetkili zevat tarafından emir telakki edilmekte, Devlet, terör örgütü önünde diz çöktürülmektedir. Aldığı tavizlerle iyiden iyiye azan terör örgütü, hain pusularına artık sokak ortası infazlarıyla devam etmektedir. Åžanlıurfa’da PKK-PYD’li teröristlere, Hatay’da IŞİD’lilere kucak açılmakta, yaralıları hastanelerimizde tedavi edilmekte, saÄŸlam olanları Diyarbakır’da, Hakkari’de sivil kıyafetli askerlerimizi sokak ortasında arkadan vurmaktadır.
Nitekim geçtiÄŸimiz günlerde Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 3, Diyarbakır’da ve Bitlis'de de birer yiÄŸit evladımızı daha teröre ve açılıma kurban verdik. Bu yiÄŸitlerimizin vatan toprağını ÅŸereflendiren mübarek kanı, ailelerinin yüzyıllar boyunca gururla taşıyacakları övünç madalyası olmuÅŸtur. Ama ÅŸehitlerimizin haberini dahi almamızı engellemek üzere, acımızı yaÅŸamamıza bile izin vermek istemeyen, yayın yasağı getirerek milletimizin gözüne perde çekmeye çalışanların da ellerine bu fidanlarımızın kanı bulaÅŸmıştır.
Åžu anda Kobani tartışmaları çerçevesinde Türk Devleti Güneyde sözde Kürdistan’ın kurulmasına bizzat taÅŸeronluk etmekte, Suriye’deki Kobani’nin Irak Bölgesel Kürt Yönetimi topraklarına katılması için destek vermektedir. Kobani’nin IŞİD’den temizlenmesi halinde Irak ve Suriye’deki sözde Kürt toprakları birleÅŸmiÅŸ olacaktır. Birkaç gün önce bizzat CumhurbaÅŸkanı’nın “Bizim için PKK ne ise PYD de o’dur.” ifadesine raÄŸmen bugün PYD’li çapulcular sınırlarımızdan, PKK teröristlerinin sevgi gösterileri eÅŸliÄŸinde, kahraman edasıyla asker ve polis koruması altında Kobani’ye geçiÅŸ yapmaktadır. BaÅŸka bir ifade ile askerimize, polisimize kurÅŸun sıkan, ülkemiz topraklarında bir devlet kurma amacını açık açık ifade eden hainler bizzat askerimiz, polisimiz tarafından korunmaktadır. Ä°kinci Habur vakası olarak deÄŸerlendirilebilecek derecede vahim olan bu olayın tam da Cumhuriyetimizin kuruluÅŸunun 91. yıldönümüne getirilmesi, bir anlamda Devletimize ve Cumhuriyetimize bir baÅŸkaldırı, bir meydan okumadır. Bir taraftan ÅŸehit askerimizin mektubunu okuyarak hamaset yoluyla milletimizin gözünü boyamaya çalışanlar, perde arkasında aynı askerimizin açılıma tepki gösteren babasına dava açıp, hapse mahkûm etmiÅŸlerdir. Bu çeliÅŸkiler yumağı, Türkiye’nin ciddiyetinin, ağırlığının, iradesinin ve deÄŸerlerinin yok edildiÄŸinin en açık göstergesi olarak ortaya çıkmaktadır. Yetkililer bu duruma açıklık getirmeli, kendilerini bu çeliÅŸkiye ve adeta ihanete varan uygulamalara zorlayan durumu milletimizle paylaÅŸmalıdır. Kimlere ne sözler verildiyse mutlaka açıklanmalı, sözde açılım sürecinin yol haritası tüm milletimize anlatılmalıdır.
Bilmem kaç gündür ÅŸehit cenazesi gelmiyor teraneleriyle milletimizi uyutmaya ve halkımızın hain planlara tepkisiz kalmasını saÄŸlamaya çalışan bu zevat ve onların avaneleri, sözde akillerin ve toplum mühendisliÄŸinin bizleri getirdiÄŸi nokta, ÅŸehit cenazelerine tepkisiz kalınması, KCK’nın kamu görevlilerimize dahi kimlik sormasına sessiz kalınması, askerlerimizin teröristlere karşı ellerinin kollarının baÄŸlanması ve Ankara’da bir GüneydoÄŸu Gazimizin kendini bilmez bir otobüs ÅŸoförü tarafından yumruklanmasına kadar gitmiÅŸtir. Üstelik bu hadsiz ÅŸoförün Gazimizi yumruklarken, “Benim için mi gazi oldun?” demesi, toplumumuza vatan müdafaasının kudsiyetinin ne denli unutturulduÄŸunun resmidir.
Bizim için PKK’lı teröristler ne ise bu vatan için, birilerinin rahat ve güven içinde uyuması için sakat kalan, gençliÄŸini, ömrünü feda eyleyen Gazimize “Benim için mi gazi oldun?” diyerek yumruk atan da odur. O yumruk, bu vatan için canını veren tüm ÅŸehitlerimize, tüm gazilerimize atılmıştır. Terörü, teröristi, bütün destekçilerini ve olup bitene ÅŸahsi çıkarı için sessiz kalanları lanetliyoruz. Allah hepsinin belasını versin. Bu hainler bilmelidir ki, her ÅŸeye ve herkese raÄŸmen bu Devletin ayakta kalması için, bu milletin bir ve bütün olması için can vermeye can atan milyonlar vardır.
Bütün bu yaÅŸananlara raÄŸmen üç maymunu oynayıp, ÅŸehitlerimizin haberini görmezden gelerek, milletimizi bölünme sürecine psikolojik olarak hazırlama misyonuyla görev yapan tetikçi basın yayın kuruluÅŸlarını da eÄŸer varsa vicdanlarıyla baÅŸ baÅŸa bırakıyoruz.
Yine de bu ülkede benliÄŸini kaybetmemiÅŸ, vicdanını cüzdanının arasında taşımayan duyarlı vatandaÅŸlarımızın çoÄŸunlukta olduÄŸuna inanmak istiyoruz. Ülkemizde göz göre göre paralel bir devlet kurulduÄŸunu görüp, sorgulayan vatandaÅŸlarımızın çoÄŸunlukta olduÄŸuna inanmak istiyoruz. Kobani tartışmaları çerçevesinde bizzat Türkiye’ye Irak ve Suriye’de birleÅŸik bir sözde Kürdistan kurdurulduÄŸunu fark edenlerin çoÄŸunlukta olduÄŸuna inanmak istiyoruz.
EÄŸer milli hassasiyetlere sahip vatandaÅŸlarımızın Devletimizin geleceÄŸi ile ilgili endiÅŸeleri varsa, mutlak surette üzerimize bir takım oyunlar oynanıyor demektir. Tarih boyunca kurduÄŸumuz devletlerin yıkılış serüvenleri daima aynı olmuÅŸ, “Bana dokunmayan yılan bin yaÅŸasın” anlayışı, kan, gözyaşı, acı, zulüm ve sefalet getirmiÅŸtir. Bu vatan, bu Devlet bizim en kıymetli varlığımızdır. Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Mısır’da bir kez daha görülmüÅŸtür ki, devleti olmayanın evi de, huzuru da, mutluluÄŸu da, namusu da olmuyor. Bu bakımdan bizler, milletimizin sessizliÄŸinin vurdumduymazlığından deÄŸil sabrından, erdeminden ve Devletimize güveninden kaynaklandığını düÅŸünüyor, içimizdeki umudu daima canlı tutuyoruz.
TÜRKÄ°YE KAMU-SEN GENEL MERKEZÄ°
