Türkiye Kamu-Sen olarak 2015 toplu sözleÅŸmesinde enflasyon farkına iliÅŸkin kalem oyunu yapılarak memur ve emeklilerimizin cebinden maaÅŸlarının %1,8’in çalındığını 16 Ekim günü kamuoyuna duyurmuÅŸ ve yetkilendirilmiÅŸ Konfederasyondan bu konuda bir açıklama beklediÄŸimizi ifade etmiÅŸtik
Türkiye Kamu-Sen olarak 2015 toplu sözleÅŸmesinde enflasyon farkına iliÅŸkin kalem oyunu yapılarak memur ve emeklilerimizin cebinden maaÅŸlarının %1,8’in çalındığını 16 Ekim günü kamuoyuna duyurmuÅŸ ve yetkilendirilmiÅŸ Konfederasyondan bu konuda bir açıklama beklediÄŸimizi ifade etmiÅŸtik. BeklediÄŸimiz açıklama, tam 15 gün sonra 30 Ekim’de nihayet gelmiÅŸtir. Anlaşılan Memur-Sen, bütün hukukçuları, uzmanları, yöneticileri ve yetkilileri ile 15 gün düÅŸünmüÅŸ, taşınmış ve bu açmazdan kurtulmanın yolunu ağızlarından salyalara saçarak, yalanlarla, iftiralarla ve hakaretlerle bize saldırmakta ve suçu inkâr etmekte bulmuÅŸtur. Memur-Sen açıklamasında, yaklaşık 15 sayfa laf kalabalığı yaparak, zırvalayarak, hukukun bütün ilkelerini yerle bir ederek, toplu sözleÅŸmeye görünmeyen bir hüküm ekleyerek, milyonlarca kamu görevlisinin aklıyla, mantığıyla açıkça alay etmiÅŸtir.
Yaklaşık 3 milyon kamu görevlisi, 2 milyon emekli, aileleriyle birlikte hesap ettiÄŸimizde 20 milyona ulaÅŸan bir kitlenin hakkını göz göre göre gasp eden, ar damarı çatlamış bu kimseler; yaptıkları ihaneti ortaya dökmemize içerlemiÅŸ olacaklar ki bizleri, yalancılıkla, ahlaksızlıkla, beyinsizlikle, acz içinde olmakla itham etmiÅŸlerdir.
Bu kimseler, her satırında Türkiye Kamu-Sen korkusunun, iÅŸ üstünde, suçüstü yakalanmanın hırçınlığıyla saÄŸa sola saldıran azgın gaspçıların çaresizliÄŸinin hissedildiÄŸi açıklamalarında, yalnızca sendikal seviyesizliklerini deÄŸil, kiÅŸisel zaaflarını da ortaya dökmüÅŸlerdir.
DoÄŸrusu, 2013 yılında imzaladıkları toplu sözleÅŸme ile 2014 yılı enflasyon farkını masada unutarak memur ve emeklilerimizin maaÅŸlarının geçtiÄŸimiz yıl enflasyon karşısında %3 erimesine sebep olanların verdiÄŸi cevabın baÅŸlığının “Kamu-Sen İçin Enflasyon Farkı Ders Notları” olduÄŸunu görünce gülmekten kendimizi alamadık. 2013 yılında toplu sözleÅŸme masasında memurlarımızın enflasyon farkı hakkını bırakıp kalkanlar, 2015 yılında bizlere ve dolayısıyla bizim gibi düÅŸünen tüm memur ve emeklilere enflasyon farkı dersi vermeye kalkmış ve tam bir kara mizah örneÄŸi sunmuÅŸlardır. Kaldı ki, açıklamalarında matematik bilmekten bahsederken, Hükümetin ilk teklif ettiÄŸi %3+3’ten daha düÅŸük artış anlamına gelen 123 liraya evet demeleri, matematik ilminin bunların elinde düÅŸtüÄŸü durumu açık bir ÅŸekilde ortaya koymaktadır. Bu baÅŸlığı gördüÄŸümüzde dahi bu açıklamanın bizim nezdimizde bir önemi kalmamıştır ama kamu görevlilerine olan saygımızdan dolayı, iftiralara ve yanlış bilgilendirmelere bir cevap vermek zorunluluÄŸu hâsıl olmuÅŸtur.
Memur-Sen, bizim daha önce baÅŸka hırsızlardan hatırladığımız bilindik bir kara propaganda örneÄŸi ile önce çalmakta, hakları gasp etmekte, ihanet ettiÄŸi memurları yalanlarla oyalamakta, foyası ortaya çıkınca da yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, saÄŸa sola hakaretler savurarak, daha fazla, daha büyük yalanlar söyleyerek durumu kurtarmaya çalışmaktadır.
Zırva tevil götürmez derler; biz de Türkiye Kamu-Sen olarak zırvalara ve yalanlara karnımızın tok olduÄŸunu ifade ederek lafı çok da uzatmadan Memur-Sen’in enflasyon farkı tanımındaki ihanetini ve memur ve emeklilerimizin cebinden maaÅŸlarının %1,8’inin nasıl çalındığını, Memur-Sen zekâsında birinin dahi anlayacağı ÅŸekilde yeniden izah edeceÄŸiz.
Bunun için 2013 ve 2015 yıllarındaki toplu sözleÅŸme hükümlerinin yan yana getirilip karşılaÅŸtırılması bile yeterli olacakken, Memur-Sen’in hukukçuları konuyu daha iyi anlasın diyerek, iki hükmün can alıcı noktalarını tek tek açıklayacak ve Memur-Sen’in defterini düreceÄŸiz.
Öncelikli olarak 2013 yılında imzalanan toplu sözleÅŸme hükmünde 2015 yılı enflasyon farkı hakkının nasıl düzenlendiÄŸini ve bu düzenlemenin ne anlama geldiÄŸini anlamamız gerekmektedir. Buna göre 2013 yılı toplu sözleÅŸme metninin 7. maddesi ÅŸu ÅŸekilde düzenlenmiÅŸtir:
“2015 yılı Aralık ayı endeksinin 2014 yılı Aralık ayına göre oniki aylık deÄŸiÅŸim oranının 5 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında 2015 yılı için öngörülen kümülatif artış oranını aÅŸması halinde 5 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan katsayılar, sözleÅŸme ücreti artış oranları ile ücret tavanları, söz konusu altı aylık veya oniki aylık dönemlere iliÅŸkin enflasyon rakamının ilan edildiÄŸi ayın 1'inden geçerli olmak üzere aÅŸan kısım kadar artırılır.”
Burada önemle üzerinde durulması gereken husus, “toplu sözleÅŸmenin 5 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında 2015 yılı için öngörülen kümülatif artış”ibaresidir. İşin özü ve Memur-Sen’in laf kalabalığı yaptığı yer de tam burasıdır. Bu ifadeye göre 2015 yılı için öngörülen kümülatif artış, aynı toplu sözleÅŸmenin 5 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında tanımlanmaktadır.
Bu durumda 2015 yılında memurlara verilmesi öngörülen kümülatif artışın ne kadar olduÄŸunu bulabilmek için toplu sözleÅŸmenin 5 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarına bakmak zorunluluÄŸu bulunmaktadır.
2013 toplu sözleÅŸmesinin 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında; memur ve emeklilerin maaÅŸlarına 2015 yılının Ocak ayı itibarı ile %3 oranında artış yapılacağı belirtilmiÅŸ ve katsayılar ve sözleÅŸmeli ücret tavanları belirlenmiÅŸ, üçüncü fıkrasında ise 2015 yılının Temmuz ayında memur ve emeklilerin maaÅŸlarına %3 oranında zam yapılacağı belirtilerek katsayılar ve sözleÅŸmeli ücret tavanları belirlenmiÅŸtir.
Dolayısı ile 2013 yılı toplu sözleÅŸmesinin 7 nci maddesinde memurlara 2015 yılı için öngörülen kümülatif artış oranı %3+%3 oranlarının kümülatif toplamı olan %6,1 olarak 2013 toplu sözleÅŸmesinde yer almıştır.
Åžimdi de 2015 yılı toplu sözleÅŸmesinde bu hükmün ne ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirildiÄŸine bakalım. 2015 yılı toplu sözleÅŸme metninin 8 maddesi ise ÅŸu ÅŸekildedir:
“2015 yılı Aralık ayı endeksinin 2014 yılı Aralık ayına göre oniki aylık deÄŸiÅŸim oranının aynı dönem için verilen kümülatif artış oranını aÅŸması halinde 5 inci maddenin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarında yer alan katsayılar, sözleÅŸme ücreti artış oranları ve ücret tavanları ile 7 nci maddede yer alan ortalama ücret toplamı üst sınırı, söz konusu oniki aylık veya altı aylık dönemlere iliÅŸkin enflasyon rakamının ilan edildiÄŸi ayın 1'inden geçerli olmak üzere aÅŸan kısım kadar artırılır.”
Burada çok fazla tartışmaya mahal yoktur. Zaten 2015 yılı için verilen kümülatif artış oranı Ocak’ta maaÅŸ zammı olarak %3; Temmuz’da enflasyon farkı olarak %1,76 ve maaÅŸ zammı olarak verilen %3’ün kümülatif toplamı olan %7,9’dur.
Buna göre 2015 yılı toplu sözleÅŸmesinin 8 inci maddesinde enflasyon farkı ödenmesi için tanımlanan kümülatif artış oranı %7,9’dur.
Yani 2013 yılında enflasyonun %6,1’i aÅŸması halinde enflasyon farkı ödenmesi hükme baÄŸlanmışken, 2015 toplu sözleÅŸmesi ile enflasyonun %7,9’u aÅŸması halinde enflasyon farkı ödenmesi kararlaÅŸtırılmış; memur ve emeklilerimizin cebinden maaÅŸlarının %1,8’i çalınmıştır.
Aslında Türkçeyi giriÅŸ seviyesinde okuyup anlayabilen orta derecede zekâya sahip birinin bile rahatlıkla anlayabileceÄŸi bir hükmü, Memur-Sen’in bu denli içinden çıkılamaz bir hale getirmiÅŸ olması bile bu Konfederasyonun sendikal zekâsının ne denli yetersiz olduÄŸunu ortaya koymaya yetmektedir.
Bütün sözleÅŸme hükümleri açıkken Memur-Sen, 2013 yılındaki maddede de enflasyon farkının hesaba katılacağının belirtildiÄŸini iddia ederek hukuk tarihine geçecek bir hamle yapmış ve toplu sözleÅŸmede yazılmayan ve görünmeyen maddeyi keÅŸfetmiÅŸtir.
Memur-Sen yetkililerini, kural uydurma, görünmeyeni görme, olmayanı var sayma, hakkı gasp etme konusunda gösterdiÄŸi baÅŸarıdan dolayı kutluyor ve soruyoruz: 2013 toplu sözleÅŸme metninin 7. maddesindeki enflasyon farkı için 2015 yılında kamu görevlilerinin maaÅŸ ve ücretlerine yapılmasına öngörülen zamlar içerisinde, Ocak-Haziran döneminde enflasyonun %3’ten fazla çıkması durumunda 2015 Temmuz ayında maaÅŸlara yansıtılması öngörülen enflasyon farkı zammı nerede geçmektedir?
Bu düÅŸünceye, maddenin hangi ifadesinden yola çıkarak ulaÅŸtınız?
Bu hali ile Türkiye Kamu-Sen olarak Memur-Sen yetkililerini, eksik bilgilerini tamamlamak üzere Konfederasyonumuz bünyesinde staj görmeye davet ediyoruz. Memur-Sen’in eksik hukuk bilgisi, eksik dil bilgisi, eksik matematik bilgisi konusunda endiÅŸeye kapılmasına gerek yoktur. Bilgi eksikliÄŸi Konfederasyonumuzun da desteÄŸi ile bir ÅŸekilde giderilir, asıl endiÅŸe karakter zafiyetindedir. Öyle ki, karaktersizleri karakterli hale getirecek bir yol henüz keÅŸfedilmiÅŸ deÄŸildir ve bu karaktersizler, karakterli kiÅŸiler görmek için dahi Türkiye Kamu-Sen’in kapısından geçemezler.
Ne yazık ki, karaktersizlik hayatımızın her alanında olduÄŸu gibi sendikacılığın da içine hızla sirayet etmekte ve kötü huylu bir habis gibi memur ve emeklilerimizin haklarının bir bir gasp edilmesine neden olmaktadır. Bu karaktersiz anlayış, ÅŸahsi çıkarları uÄŸruna, milyonların umutlarını bir kalem darbesi ile yerle bir edebilecek derecede alçak bir zihniyeti beslemektedir.
Hırsızlık ve yalan bu alçak zihniyetin hücrelerine kadar öylesine iÅŸlemiÅŸtir ki, artık iÅŸi, olmayan hükümler uydurma, resmi gazeteyi deÄŸiÅŸtirme noktasına kadar vardırmışlardır. Haram soluyanların, yalan üretmekten baÅŸka çareleri yoktur. Yıllardır memur ve emeklilerimiz üzerinden yürüttükleri siyasi amaçlı faaliyetlerinde, yandaÅŸlık ve memura ihanet artık aleni hale gelmiÅŸtir.
Haysiyetli insanlar, yaptıkları hata ortaya çıktığında utanır, baÅŸlarını öne eÄŸer, hiç olmazsa susarlar. Bunlarda ihanet bir yaÅŸam tarzı, yalan hayatlarının gıdası, iftira var oluÅŸ nedenleri olarak ortaya çıkmaktadır. Haysiyet yoksunlarının, yaptıkları bunca ihanete raÄŸmen hâlâ utanmadan, arlanmadan bizlere saldırmaları, hakaret etmeleri ise kabul edilemez bir alçaklıktır.
Çaldıkları, çırptıkları, zarara uÄŸrattıkları yetmiyormuÅŸ gibi bir de yüzsüzce çıkıp, karşılarında hakkı savunan, doÄŸruyu söyleyenleri töhmet altında bırakmaya çalışan bu arsızlar, laf kalabalığı ile kafa karışıklığı yaratarak aradan sıyrılmaya çalışmaktadırlar.
Bugüne kadar kamu görevlilerinin ve emeklilerinin maaÅŸlarından %1,8’inin gasp edilmesine göz yumduklarını düÅŸündüÄŸümüz bu kimseler, yaptıkları bu açıklama ile gaspı bizzat sahiplenmiÅŸlerdir. Dolayısı ile bundan sonra bu kimseler memur ve emeklilerimiz nezdinde, hak gaspına göz yuman gafil olarak deÄŸil, hakkı bizzat gasp eden hain olarak anılacaklardır.
2012 yılında bizim zorlamamızla ve yakın gelecekte bir seçim olmaması nedeniyle, bir cesaretle toplu sözleÅŸme imzalamayan bu karaktersiz anlayışın Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na gönderdiÄŸi akademisyen, Hükümetin maaÅŸ artış teklifini kabul ederek, ihanetin ilk fitilini yakmıştı.
2013 yılında 123 liraya evet diyerek dünya sendikacılık tarihine Hükümetin bile teklifinden daha düÅŸük zammı kabul eden sendika olarak geçerken, sarı sendikaları dahi isyan ettirmiÅŸlerdi. Bunun yanında 2014 yılı enflasyon farkı hakkını gasp ederek, ihanette zirve yapan bu anlayış, 2015 yılında da 4/C’lilerin mahkeme kararıyla almaya hak kazandığı 550 lira tutarındaki ek ödemeyi 150 liraya düÅŸürterek, memur ve emeklinin cebinden maaşının %1,8’ini çalarak sarı sendika tarihinde yeni bir çığır açmıştır.
İşin üzücü tarafı, hırsızlığı meslek haline getirenlerin, suçüstü yakalandıklarında en fazla bağıran taraf olmalarıdır ki, bunların ar damarlarının da çatladığını görmekte ve Allah hepimizi hırsızın arsızından korusun demekteyiz.
Sendikacılığı sarıya boyayan, ihanetin her türlüsüne aÅŸina bu karaktersiz anlayış, artık yolun sonuna gelmiÅŸtir. Her toplu sözleÅŸmenin bir fiyaskoya dönüÅŸtüÄŸü, atılan her imzanın bir umudu söndürdüÄŸü ÅŸu ortamda, hâlâ saÄŸa sola saldırarak zevahiri kurtarmaya çalışan bu anlayış karşısında biz daima doÄŸruyu ve hakkı edep içinde savunmaya devam edeceÄŸiz.
KullanabileceÄŸiniz bütün argümanlarınızla, etkili ve yetkili bütün birimlerinizle 15 gün boyunca uÄŸraşıp bir zırvalar ve hakaretler manzumesi ÅŸeklinde hazırladığınız cevabınızda yer verdiÄŸiniz gibi, 2013 toplu sözleÅŸme metninin 2015 yılı ikinci altı aylık dilim enflasyon farkı tanımı sizin ifade ettiÄŸiniz ÅŸekilde ise biz bedel ödemeye hazırız. EÄŸer bizim belirttiÄŸimiz gibiyse siz bedel ödeyecek misiniz?
Türkiye Kamu-Sen olarak, kimsenin yaptığı karaktersizliÄŸi sineye çekmemiz, hırsızlıkları, hak gasplarını görmezden gelmemiz mümkün deÄŸildir. Ama ne yazık ki, hırsızlık günümüzün popüler mesleÄŸi haline gelmiÅŸ, minareyi çalanlar kılıf hazırlamaktansa, yakalayana saldırarak kurtulmayı seçer olmuÅŸtur.
Biz, memur ve emeklilerimizi satanların ipliÄŸini pazara çıkarırız dedik, nitekim çıkarttık da. Ama karaktersizlik öyle bir hal almış, arsızlık öyle bir raddeye gelmiÅŸ ki, minareyi çalanlar artık kılıfını bile hazırlamaz olmuÅŸ.
Buradan bir kere daha ikaz ediyoruz, memur ve emeklinin cebinden elinizi çekin. Gördünüz; çaldığınız minare, sonradan hazırladığınız kılıfa sığmıyor. Hiç olmazsa üstüne oturun ve sesinizi kesin.
Bu arada sizin bize kendinizi anlatmanız için İngilizce metinlere ihtiyacınız yok, biz hırsızı gözünden tanırız.
Oyun bitti. Şimdi gidin, başka kapıda oynayın!
TÜRKİYE KAMU-SEN GENEL MERKEZİ