“Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekiÅŸmeyin
“Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekiÅŸmeyin. Sonra gevÅŸersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal,8/46)
Ä°nsanlar yaratılışları gereÄŸi huzurlu ve mutlu olmak için çaba harcarlar. Huzur, esenlik ve mutluluÄŸa ulaÅŸmak birlikte güçlü toplumlar ile olur. Birbirini anlayan, dinleyen, tasada ve kıvançta bir beraber olan toplumlar huzuru yakalamış olurlar.
Anadolu topraklarının ÅŸanlı ecdadımız tarafından yurt yapılmasından itibaren milletimiz bir, beraber ve bütün olarak yaÅŸaya gelmiÅŸlerdir.
Yüce Allah’a (cc) “bu ordu senin ordundur” diyerek ve dua ederek, 1071 yılında Sultan Alparslan’ın Anadolu’yu yurt olarak bizlere emanet ettiÄŸi günden beri Ä°slam düÅŸmanları bu topraklar ve bu topraklarda yaÅŸayan milletle uÄŸraÅŸmışlardır.
Her milletin bir kimliÄŸi bir adı vardır. Anadolu topraklarında yaÅŸayan milletin ortak adına da (hangi bölgeden, hangi anne babadan olursa olsun) Türk Milleti denmiÅŸtir. Türk Milleti Ä°slâm’la ÅŸereflendikten itibaren Allah’ın (cc) adını yaymak için uÄŸraÅŸmıştır. Tarihte kurduÄŸu bütün devletlerle bunu yapmış, dünyaya ve bütün insanlığa adaleti, huzuru, esenliÄŸi ve mutluluÄŸu getirmiÅŸtir.
Peygamberimiz Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (sas) övgüsüne mazhar olan ecdadımızın Ä°slam’ın bayraktarlığını yapmasından ve Yüce Allah’a (cc) samimi kulluÄŸundan rahatsız olan, emperyalist haçlı zihniyetli devletler düÅŸmanlıklarını hiç unutmamışlardır.
Bu ÅŸer güçler; Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi yok etmek, milletimizi parçalayıp birbirine düÅŸürmek ve bu topraklardan çıkarmak için her dönemde yeni bir oyun tezgâhlamışlardır.
Ancak her seferinde milletimizin iman dolu göÄŸüslerine çarparak baÅŸarısız olmuÅŸlardır. Çanakkale bunun en güzel örneÄŸidir. Merhum Akif’in; “Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela..” diyerek tarif ettiÄŸi Ä°slam düÅŸmanlarına ÅŸanlı ecdadımız geçit vermemiÅŸtir.
Ä°ç ve dış düÅŸmanlar boÅŸ durmamış, geçmiÅŸte de alevi-sünni gibi ayrıştırmalarla kardeÅŸi kardeÅŸe düÅŸman etmeye çalışmışlardır. Kısmen baÅŸarı saÄŸlamış gibi gözükseler de sonuç alamamışlardır.
Bunun üzerine; yaklaşık otuz yıldır vatanımızı bölmek, milletimizi parçalamak, milli ve dini deÄŸerlerimizi yok etmek için kurulan bir terör belasını başımıza musallat etmiÅŸlerdir. Bu teröristler; çoluk-çocuk, genç-ihtiyar, erkek-kadın, asker-polis, imam-öÄŸretmen kısaca kimseyi ayırmadan katlederek insanlarımızı acıya sevk etmiÅŸtir.
Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak;
Yüce Allah’ın (cc)“Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur`ân’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düÅŸmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleÅŸtirmiÅŸti. Ä°ÅŸte O’nun bu nimeti sayesinde kardeÅŸler olmuÅŸtunuz. Yine siz, bir ateÅŸ çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. Ä°ÅŸte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doÄŸru yola eresiniz” (Al-i Ä°mran, 103)
"Ey insanlar, biz sizi bir erkekle bir diÅŸiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah katında en deÄŸerli olanınız O`ndan en çok korkanınızdır. Åžüphesiz Allah bilendir ve her ÅŸeyden haberdardır." (Hucurât, 13) ayeti kerimelerini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
Bugün gelinen zaman aralığında baÅŸlatılan ve adına çeÅŸitli isimler verilen süreçte insanlarımızın arasına yeni bir karmaÅŸa getirilmek istenmektedir.
Özellikle, belli bölgelerde hizmet kolumuzda bulunan bazı sendikaların iki tane fazla üye yapmak uÄŸruna söylediklerini, yaptıklarını ve tavırlarını ibretle, hayretle ve dikkatle izliyoruz.
Bu ölçüsüz sendikacılar, sözde “barış” ve “kardeÅŸlik” gibi adlandırılan ve ne olduÄŸu belli olmayan iÅŸleri bahane ederek, Sendikamız Türk Diyanet Vakıf-Sen’e ve üyesi olduÄŸumuz Türkiye Kamu-Sen’e saldırmaktadırlar.
Unutulmaması gereken ÅŸudur ki; Türkiye Kamu-Sen ve Türk Diyanet Vakıf-Sen ülkesinin ve milletinin huzuru, mutluluÄŸu ve esenliÄŸi için bugüne kadar yaptığı çabayı bundan sonra da her ÅŸeye raÄŸmen yapmaya devam edecektir. Bizler; devlet, vatan, millet, bayrak, namus, huzur, din ve insanlık düÅŸmanlarının kısaca terör ve teröristin karşısındayız ve karşı olmaya da devam edeceÄŸiz.
Sözde barış ve kardeÅŸlikten dem vuranların, bizleri düÅŸman gibi göstermesi onlara da bir ÅŸey kazandırmayacaktır. Buradan bir kez daha çalışanlar arasında kin, nefret ve ayrımcılığa sebep olacak sözlerden, davranışlardan vaz geçmelerini ve aklıselime davet ediyoruz.
Otuz senedir insanlarımıza acı çektiren, maddi manevi bir sürü onulmaz yaralar açan, din, vatan, millet, bayrak, namus, insan, huzur ve esenlik düÅŸmanları ile sürdürülen görüÅŸmelerin doÄŸru olmadığını düÅŸünüyoruz. Ateist, dinsiz ve Ä°slam düÅŸmanı, marksist bir örgütten inayet beklemek Müslüman için zuldür.
Ülkemizin her yanındaki çalışanlarımız bizim için birdir, aynıdır ve deÄŸerlidir. Bizler için ülkemizin en güzide kurumu olan Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı ve çalışanları çok kıymetlidir. Kurumumuzun bütünlüÄŸüne ve çalışanlarımızın birlik ve beraberliÄŸine hangi amaç olursa olsun zarar verecek her ÅŸeyin karşısında olduÄŸumuzu da bir kez daha beyan ediyoruz.
Bizler Yüce Allah’ın (cc) ÅŸu önemli mesajını içine sindirmiÅŸ ve iman etmiÅŸ kiÅŸiler olarak olaylara bakıyoruz: “Mü’minler ancak kardeÅŸtirler. Öyleyse kardeÅŸlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin." (Hucurât, 49/10)
Yine Åžanlı Peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa’nın (sas) ÅŸu tavsiyelerine uyuyoruz:
“Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: "Resulullah (as.v.) buyurdular ki: "Sakın zanna yer vermeyin. Zira zan, sözlerin en yalanıdır. Tecessüs etmeyin, rekâbet etmeyin, hasetleÅŸmeyin, birbirinize buÄŸz etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, ey Allah`ın kulları kardeÅŸ olun. (Müslim, Birr, 9. IV, 1975)
Hal böyle iken, sözde sendikacıların bugüne kadar alıştığımız iftiralarına, karalamalarına ve yalanlamalarına en tehlikeli boyutta yenilerini eklediklerini görmekten bir Din Görevlisi olarak üzüntülerimizi de belirtiyoruz. Din görevlisi sendikacı da olsa herkesin ve her kesimin hocası olduÄŸunu unutmamalıdır. Güne ve güce göre deÄŸil Hak’ka göre hareket etmelidirler.
BirliÄŸini ve beraberliÄŸini devam ettiren milletler, güçlü olmuÅŸlar ve yücelmiÅŸlerdir. Birbirine düÅŸen, birbiri ile uÄŸraÅŸan, bölünüp parçalanan, bölücülerin ve bölünmüÅŸlüÄŸün içine düÅŸen toplumlar tarihten silinmiÅŸlerdir.
Bugünkü durumlara da ışık tutacak ÅŸekilde konuyu milli ÅŸairimiz merhum Mehmet Akif ERSOY ne güzel özetlemiÅŸtir:
“Girmeden bir millete tefrika, düÅŸman giremez,
Toplu vurdukça gönüller, onu top sindiremez.
Sen, ben desin efrat, aradan vahdeti kaldır.
Milletler için, iÅŸte kıyamet o zamandır.”
Günümüzde basit menfaatlerin, çıkarların ve bilinmeyen anlayışların oluÅŸturduÄŸu hadiselere karşı bir takım kiÅŸilerin ve grupların kendileri gibi düÅŸünmeyenleri düÅŸman gibi göstermesi anlaşılır bir davranış deÄŸildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milletimiz hiç kimsenin çeÅŸitli ihtiraslarına kurban edilmeyecek kadar önemlidir.
Son yaÅŸanan olaylarla ilgili olarak; ilgili ilgisiz kiÅŸilerin, özellikle de yetkili konumda olanların farklı düÅŸünenleri Yüce Dinimiz Ä°slam’ın karşıtı gibi göstermelerini ve bu anlamdaki söylemlerini doÄŸru bulmuyoruz. Sözde barış sürecine dini içerik kazandırılmasının da anlaşılmaz olduÄŸunu buradan belirtiyoruz.
Özellikle de toplumun bütün kesimlerine ayırmadan din hizmeti sunan Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı gibi güzide bir kurumu ve deÄŸerli çalışanlarını taraf haline getirme ve gösterme çabalarının da yanlış ve ileride onulmaz yaralar açacağını beyan ediyoruz.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak; ÅŸehit kanlarıyla sulanarak bizlere emanet edilen Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin huzurunu, esenliÄŸini ve ilerlemesini saÄŸlayacak her güzelliÄŸin yanındayız.
Ancak, yıllardır milletimizin birliÄŸini bozan, vatanımızı bölmek isteyen, emperyalist ve haçlı zihniyetinin oluÅŸturduÄŸu, milli ve dini deÄŸerlerimizin düÅŸmanlarının adalet önünde mutlaka hesap vermelerini bekliyoruz.
TÜRK DÄ°YANET VAKIF-SEN
GENEL MERKEZÄ°