CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer, 5333 sayılı "Gelir Ä°daresi BaÅŸkanlığı'nın TeÅŸkilat ve Görevleri Hakkında Kanun"u bir kez daha görüÅŸülmek üzere kısmen iade etti
CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer, 5333 sayılı "Gelir Ä°daresi BaÅŸkanlığı'nın TeÅŸkilat ve Görevleri Hakkında Kanun"u bir kez daha görüÅŸülmek üzere kısmen iade etti.
GELÄ°R Ä°DARESÄ° YASASININ VETO EDÄ°LMESÄ°NÄ°N GEREKÇESÄ°NÄ°N TAM METNÄ°:
Tarih : 29.04.2005
Konu : 5333 sayılı Kanun
CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet SEZER tarafından yayımlanması uygun bulunmayan, 5333 sayılı "Gelir Ä°daresi BaÅŸkanlığının TeÅŸkilat ve Görevleri Hakkında Kanun", 28. maddesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce bir kez daha görüÅŸülmesi için, Anayasa'nın deÄŸiÅŸik 89. ve 104. maddeleri uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi BaÅŸkanlığı'na geri gönderilmiÅŸtir.
Söz konusu Yasa'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi BaÅŸkanlığı'na geri gönderilme gerekçeleri aÅŸağıda sunulmaktadır:
T.C.
CUMHURBAÅžKANLIÄžI
SAYI : B.01.0.KKB.01-18/A-6-2005-332 29 / 04 / 2004
TÜRKÄ°YE BÜYÜK MÄ°LLET MECLÄ°SÄ° BAÅžKANLIÄžINA
Ä°LGÄ°: 15.04.2005 günlü, A.01.0.GNS.0.10.00.02-9739/29931 sayılı yazınız.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nca 14.04.2005 gününde kabul edilen 5333 sayılı "Gelir Ä°daresi BaÅŸkanlığının TeÅŸkilat ve Görevleri Hakkında Kanun" incelenmiÅŸtir:
1-İncelenen Yasa'nın 28. maddesinin birinci fıkrasında,
"BaÅŸkan yardımcıları, daire baÅŸkanları, vergi dairesi baÅŸkanları ve gelirler kontrolörleri, BaÅŸkanın önerisi üzerine Bakan tarafından; 23.4.1981 tarihli ve 2451 sayılı Kanun hükümleri dışında kalan diÄŸer personelin atamaları BaÅŸkan tarafından yapılır. BaÅŸkan bu yetkilerini gerekli gördüÄŸü takdirde alt kademelere devredebilir."
düzenlemesine yer verilmiÅŸtir.
Bu düzenleme ile, Gelir Ä°daresi baÅŸkan yardımcıları, daire baÅŸkanları ve vergi dairesi baÅŸkanlarının, Gelir Ä°daresi BaÅŸkanı'nın önerisi üzerine Maliye Bakanı'nca atanmasına olanak saÄŸlanmaktadır.
İncelenen Yasa'nın 34. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (d) bentlerinde, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'na ekli,
- (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin "I-Genel Ä°dare Hizmetleri Sınıfı" bölümünün,
Gelir Ä°daresi baÅŸkan yardımcıları, (e) alt bölümüne,
Ankara, Ä°stanbul, Ä°zmir vergi dairesi baÅŸkanları, (f) alt bölümüne,
- (II) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin,
Gelir Ä°daresi daire baÅŸkanları ile diÄŸer vergi dairesi müdürleri, "2-Yargı KuruluÅŸları, BaÄŸlı ve Ä°lgili KuruluÅŸlar ile Yüksek ÖÄŸretim KuruluÅŸlarında" bölümüne,
eklenmiÅŸtir.
Bu düzenleme ile Gelir Ä°daresi baÅŸkan yardımcılarına 5300; Ankara, Ä°stanbul ve Ä°zmir vergi dairesi baÅŸkanlarına 4800; daire baÅŸkanları ile diÄŸer vergi dairesi baÅŸkanlarına da 3600 ek gösterge öngörülmektedir.
Yine, incelenen Yasa'nın 34. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendindeki düzenleme ile de, Gelir Ä°daresi baÅŸkan yardımcıları ile daire baÅŸkanları ve vergi dairesi baÅŸkanları, BaÅŸbakanlık ve bakanlıklar genel müdür yardımcısı ve üstü düzeyde makam tazminatı almaya hak kazanmaktadırlar.
Bu düzenlemeler, Gelir Ä°daresi baÅŸkan yardımcıları, daire baÅŸkanları ve vergi dairesi baÅŸkanlarının, hiyerarÅŸide genel müdür yardımcısı ve üstü düzeyde düÅŸünüldüÄŸünü göstermektedir.
2- ÇaÄŸdaÅŸ demokrasilerde, parlamenter sistem ve bu sistemi yaÅŸama geçirecek erkler ayrılığı ilkesi kabul edilmiÅŸ; yürütmenin iktidar gücü, yasama ve yargı denetimi ile dengelenmeye çalışılmıştır.
Parlamenter demokratik sistemin ve erkler ayrılığının benimsendiÄŸi Anayasamızda da, baÄŸsız koÅŸulsuz Ulus'un olan egemenliÄŸi, yasama, yürütme ve yargı alanlarında Ulus adına kullanacak organlar belirtilmiÅŸ; yasama ve yargının yürütme organı üzerindeki denetim yetkisi ve bu yetkinin kullanılma biçim ve sınırları çeÅŸitli maddelerde kurala baÄŸlanmıştır.
Ä°ktidar gücünün çoÄŸunluk egemenliÄŸine dönüÅŸmesinin parlamenter demokratik sistemi zedeleyeceÄŸini öngören anayasa koyucu, bununla yetinmemiÅŸ, Devlet'in başı olan CumhurbaÅŸkanı'na bir denetim, dengeyi ve uyumu saÄŸlama görev ve yetkisi vermiÅŸtir.
Nitekim, Anayasa'nın,
- 8. maddesinde, yürütme yetki ve görevinin, CumhurbaÅŸkanı ve Bakanlar Kurulu'nca kullanılıp yerine getirileceÄŸi,
- 104. maddesinde, Cumhurbaşkanı'nın,
Anayasa'nın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözeteceÄŸi,
Başbakan ve bakanları atayacağı,
Gerekli gördüÄŸü durumlarda Bakanlar Kurulu'na baÅŸkanlık edeceÄŸi ya da Bakanlar Kurulu'nu baÅŸkanlığı altında toplantıya çağıracağı,
Kararnameleri imzalayacağı,
- 105. maddesinde, CumhurbaÅŸkanı'nın tek başına yapacağı iÅŸlemler dışındaki tüm kararlarının BaÅŸbakan ve ilgili bakanlarca imzalanacağı,
belirtilmiÅŸtir.
Bu kurallar, CumhurbaÅŸkanı'nın, aynı zamanda yürütmenin de başı olduÄŸunu, kararnameleri imzalama yolu ile iktidar gücünü denetleyerek, bu güç ile kamu politikalarının oluÅŸması ve uygulanmasında görev alan üst düzey kamu görevlileri arasındaki dengeyi saÄŸlaması gerektiÄŸini göstermektedir.
CumhurbaÅŸkanı'nın bu denetim ve dengeleme görev ve yetkisi, bir siyasal partinin tek başına iktidar olduÄŸu ve yasama organında çoÄŸunluÄŸu elde bulundurduÄŸu dönemlerde, çok daha gerekli olmaktadır. Çünkü, bu dönemlerde, özellikle üst düzey kamu görevlileri siyasal güce karşı çok daha korunmasız kalmaktadır.
3- Anayasa'nın 8. maddesinde, yürütme yetkisi ve görevinin, CumhurbaÅŸkanı ve Bakanlar Kurulu'nca kullanılıp yerine getirileceÄŸi belirtilirken, yürütme iÅŸlemlerinin hukuksal geçerlilik kazanabilmesi için her iki tarafın katılmasıyla ortaklaÅŸa yapılması gereÄŸi ortaya konulmuÅŸtur.
Yine, Anayasa'nın 105. maddesinde, CumhurbaÅŸkanı'nın, Anayasa ve diÄŸer yasalarda tek başına yapabileceÄŸi belirtilen iÅŸlemler dışındaki tüm kararlarının BaÅŸbakan ve ilgili bakanlarca da imzalanacağı kurala baÄŸlanmıştır. Bu kural, tüm kararlar baÄŸlamında atama kararlarının da CumhurbaÅŸkanı'nca imzalanması gerektiÄŸini göstermesi yönünden önemlidir. Anayasa'nın 104. maddesinde, CumhurbaÅŸkanı'na kararnameleri imzalama görev ve yetkisi verilmiÅŸ olması da bu yargıyı pekiÅŸtirmektedir.
Anayasamızda CumhurbaÅŸkanı'na kararnameleri imzalama yetkisinin verilmesi üç önemli gerekçeye dayanmaktadır. Bunların birincisi, CumhurbaÅŸkanı'nın yansızlığı nedeniyle, kararnamelerin, kamu yararına ve kamu hizmetinin gereklerine uygun olmasının ve siyasal emellere hizmet etmemesinin saÄŸlanması; ikincisi, CumhurbaÅŸkanı'na, yürütme alanında Hükümet'e öneri ve uyarılarda bulunma yetkisini kullanabilmesi için olanak yaratılması; üçüncüsü de, CumhurbaÅŸkanı'nın Devlet'in ve yürütmenin başı olması ve Devlet organlarının düzenli çalışmasını gözetme görev ve yetkisiyle donatılmış bulunmasıdır.
Bu anayasal kurallar karşısında, birer yönetsel iÅŸlem olduÄŸunda kuÅŸku bulunmayan atama iÅŸlemlerinden, kurumların karar ve uygulama düzeneklerinde önemli iÅŸlev gören üst düzey kamu görevlilerine iliÅŸkin olanlarının, hukuksal geçerlilik kazanabilmesi için CumhurbaÅŸkanı'nca da imzalanması anayasal zorunluluktur.
4- Öte yandan, kamu kurum ve kuruluÅŸları ve dolayısıyla bu kurum ve kuruluÅŸların üst düzey görevlileri, siyasal iktidarın uzmanlık ve hizmet alanındaki deneyim eksikliÄŸini gidermek ve kendi alanında siyasal iktidara yardımcı olmak, deÄŸiÅŸen iktidarlardan kamu hizmetlerinin etkilenmemesini ve sürekliliÄŸini saÄŸlamakla yükümlüdürler.
Kamu hizmetinin sürekliliÄŸinin saÄŸlanması, kamu politikalarının oluÅŸmasında karar verme ve bu kararları uygulama konumunda olan üst düzey kamu görevlilerinin atama güvencesinde kamu yararı bulunduÄŸunu göstermektedir.
Devlet organlarının düzenli çalışması, yönetimde istikrarın saÄŸlanmasıyla olanaklıdır. Yönetimde istikrar ise, kamu hizmetinin deÄŸiÅŸken öÄŸesi olan iktidardaki siyasal partilerle deÄŸil, kamu hizmetinin deÄŸiÅŸmez öÄŸesi olan kamu görevlilerine saÄŸlanacak "görev güvence"siyle gerçekleÅŸtirebilecektir.
CumhurbaÅŸkanı'nın, kamu hizmetlerinde sürekliliÄŸi ve istikrarı saÄŸlayan üst düzey görevlilerin atamalarında imzasının bulunması, kimi haksız iÅŸlemlerin, siyasal nitelikli atamaların önlenmesi ve dolayısıyla kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleri yönünden de gereklidir.
Anayasamıza göre, yürütmenin iki kanadından birini oluÅŸturan CumhurbaÅŸkanı, "yansız" niteliÄŸiyle, siyasal nitelikli Hükümet'e karşı kamu görevlisinin güvencesini oluÅŸturmaktadır. Bu güvence, atama Kararnamelerinin CumhurbaÅŸkanı'nca imzalanmasıyla saÄŸlanmaktadır.
Nitekim, bu gerekçeler gözönünde bulundurularak, 23.04.1981 günlü, 2451 sayılı "Bakanlıklar ve BaÄŸlı KuruluÅŸlarda Atama Usulüne Ä°liÅŸkin Kanun"da, müsteÅŸar ve yardımcılarının, bakanlık müÅŸavirleri, birinci hukuk müÅŸavirleri, bakanlık daire baÅŸkanları, il idare ÅŸube baÅŸkanları, bölge müdürleri ve baÅŸmüdürler gibi üst düzey görevlilerin atanmaları, görevden alınmaları ya da na-erinin ortak kararnameyle yapılması kurala baÄŸlanmıştır.
5- Adalet Bakanlığı'nda genel müdürlük daire baÅŸkanı ve daha üst kamu görevlerine yapılacak atamalarda ortak kararname yerine "Bakan'ın önerisi ve BaÅŸbakan'ın onayı" yöntemini getiren 25.06.1992 günlü, 3825 sayılı Yasa ile ilgili Anayasa Mahkemesi'nin 27.04.1993 günlü, E.1992/37, K.1993/18 sayılı kararında,
"Parlamenter hükümet sistemi benimsenen Anayasa'ya göre, CumhurbaÅŸkanı'nın yürütmenin başı olarak karşı-imza kuralı gereÄŸi imzalayacağı kararnameler 104. madde uyarınca yürütme alanına iliÅŸkin görev ve yetkileri ile sınırlı anlaşılmak gerekir."
denilerek, yürütmenin başı olan CumhurbaÅŸkanı'nın atama kararnamelerini, güvence niteliÄŸinde "karşı-imza" kuramı uyarınca imzalaması gerektiÄŸi kabul edilmiÅŸtir.
Yüksek Mahkeme'nin aynı kararında;
"Anayasa'nın 104. maddesinde Devletin başı olduÄŸu ve Türk Milletinin birliÄŸini temsil ettiÄŸi belirtilen CumhurbaÅŸkanı, 8. maddeye göre de yürütme yetki ve görevini Bakanlar Kurulu ile birlikte kullanır ve yerine getirir.
Devletin başı olan CumhurbaÅŸkanı Anayasa'da yürütme organı içinde kabul edilmiÅŸ ve aynı zamanda yürütmenin de başı sayılmıştır.
Anayasa'nın 8. maddesinde ..... denilerek yürütme iÅŸlemlerinin hukuksal geçerliliÄŸi için her ikisinin de katılmalarıyla ortaklaÅŸa yapılması gereÄŸi çok açık bir biçimde ortaya konulmaktadır.
..........
BaÅŸbakan ve tüm bakanların imzaladıkları ÔBakanlar Kurulu Kararnamesi' ile yalnızca BaÅŸbakan ve ilgili Bakanın imzasını taşıyan ÔmüÅŸterek kararname'nin de geçerlik kazanabilmesi için CumhurbaÅŸkanı tarafından imzalanması anayasal bir zorunluluktur.
.........
Geleneklere dayalı bir kurallar ve kurumlar düzeni olan parlamenter sistemde önemli devlet iÅŸlemlerinin tümü devlet baÅŸkanının imzasıyla tamamlanır.
..........
Bakanlık üst düzey görevlerine getirilecek bu yüksek memurlara iliÅŸkin atama iÅŸlemlerinin, Anayasa'da benimsenen parlamenter sistem gereÄŸi yürütme organını oluÅŸturan Adalet Bakanı ve BaÅŸbakan ile tarafsız CumhurbaÅŸkanı'nın onayına sunulması, Anayasa'nın 8., 104. ve 105. maddeleri yönünden bir zorunluluktur.
..........
Bakanın yanında, onun uzmanlık ve hizmet alanındaki deneyim eksikliÄŸini gidermek, bu alanlarda bakana yardım etmek ve deÄŸiÅŸme olasılığı fazla olan Bakanların deÄŸiÅŸmesinden kamu hizmetinin etkilenmemesini saÄŸlamak üzere bulundurulan; memur statüsü içinde ve hizmet kadrosunda en yüksek dereceye yükselmiÅŸ böylece teknik deneyim sahibi ve uzman kimseler olan müsteÅŸarlık, müsteÅŸar yardımcılıkları, TeftiÅŸ Kurulu BaÅŸkanlığı ve diÄŸer sayılan üst düzey görevlere aynı yöntemle atama yapılabilmesi (Bakan'ın önerisi üzerine BaÅŸbakan onayı ile), Anayasa'da benimsenen sistemle baÄŸdaÅŸmamaktadır.
.........
CumhurbaÅŸkanı'nı böylesine yetkilerle donatıp güçlendiren, parlamenter hükümet sistemini bütün gerekleriyle uygulamaya koyan, yürütme yetki ve görevinin CumhurbaÅŸkanı ve Bakanlar Kurulu'nca yerine getirileceÄŸini belirten bu kurallar karşısında, kimi atamalarda CumhurbaÅŸkanı'nın imzasına gerek görmemek, Anayasa'nın 8. maddesine aykırılık oluÅŸturur."
gerekçelerine yer verilerek, Adalet Bakanlığı'nda, genel müdürlük daire baÅŸkanlığı, müstakil daire baÅŸkanlığı, genel müdür yardımcılığı, genel müdürlük, müsteÅŸar yardımcılığı ve müsteÅŸarlık görevlerine yapılacak atamaların BaÅŸbakan'ın onayı ile sonlandırılmasına iliÅŸkin yasa kuralı iptal edilmiÅŸtir.
6- Ayrıca, incelenen Yasa'nın 28. maddesinin birinci fıkrasında, baÅŸkan yardımcıları, daire baÅŸkanları, vergi dairesi baÅŸkanları ve gelirler kontrolörlerinin BaÅŸkan'ın önerisi üzerine Maliye Bakanı'nca atanacağı belirtildikten sonra, "23.4.1981 tarihli ve 2451 sayılı Kanun hükümleri dışında kalan diÄŸer personelin atamaları"nın BaÅŸkan tarafından yapılacağı vurgulanırken, fıkrada sayılanlar dışında 2451 sayılı Yasa kapsamında bulunanların bu Yasa'da öngörülen yöntemle atanacağı kabul edilmektedir.
Bu durum bir çeliÅŸkiye neden olmaktadır. Çünkü, fıkrada sayılan üst düzey görevlere atanacaklar için Maliye Bakanı'nın onayı yeterli görülürken, 2451 sayılı Yasa kapsamına giren, örneÄŸin 1. hukuk müÅŸaviri ancak ortak kararname ile atanabilecektir.
Bu nedenlerle, incelenen Yasa'nın 28. maddesinin ilk fıkrası, Anayasa'yla kabul edilen parlamenter demokratik sistemle, Anayasa'nın 8, 104 ve 105. maddeleriyle, kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleriyle bağdaşmamaktadır.
Yayımlanması yukarıda açıklanan gerekçelerle uygun bulunmayan 5333 sayılı "Gelir Ä°daresi BaÅŸkanlığının TeÅŸkilat ve Görevleri Hakkında Kanun", 28. maddesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce bir kez daha görüÅŸülmesi için, Anayasa'nın deÄŸiÅŸik 89 ve 104. maddeleri uyarınca iliÅŸikte geri gönderilmiÅŸtir.
Ahmet Necdet SEZER
CUMHURBAÅžKANI