Hain teröre verdiğimiz canların sonu gelmiyor" />
Hain teröre verdiğimiz canların sonu gelmiyor
Hain teröre verdiğimiz canların sonu gelmiyor. Basiretsiz ve tavizkar politikaların ülkeyi ne hale getirdiğini görmek için daha ne kadar vatan evladının can vermesi gerekiyor? Her saldırının ardından terörü lanetlemek, terörün amacına ulaşmayacağını söylemek ne kadar yeterli kalıyor?
Özellikle ABD istihbarat şefinin Türkiye ziyaretinin hemen sonrasında gerçekleşen bu saldırı ile birileri, terör örgütü üzerinden Türkiye'ye mesaj mı veriyor; kulağımızı mı çekiyor?
Terör sorununu Kürt sorununa indirgeyenler, bu milletin terör örgütü özelinde kaç ülkeye karşı savaş verdiğini hala anlayamadılar mı? Terör örgütünün eline tutuşturulan nitelikli silahların hangi ülkelerin malı olduğunu, örgüte verilen istihbarat teknolojisinin dünyada sadece 4-5 ülkeye ait olduğunu kimse bilmiyor mu?
Bu ülkelerin ürünü olan Büyük Ortadoğu Projesi'nin taşeronluğu ve eşbaşkanlığından sonra ülkemiz şimdi de Suriye'de fiilen devreye mi sokulmaya çalışılıyor?
30 senedir devam eden terör eylemleri, 1999 yılından sonra bitme noktasına gelmişken 2002 yılından sonra uygulanan tavizkar politikalar, bugünlere gelinmesine neden oldu.
Askerimize çuval geçiren ABD’li komutanın kırmızı halılarda karşılayanlar, Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak geçen Habur olayının da mimarı oldular.
Teröre ve teröriste taviz vererek ülkeyi aydınlığa çıkaracaklarını sananlar, teröristle mücadele yerine müzakere yaparak terörü palazlandırdıklarını bir türlü göremediler. Teröristlerin dile getirdiği talepleri hayata geçirmek, terör örgütünün bir sonraki eylem planını devreye sokmasına neden oldu.
Birileri teröristlerle kucaklaşırken bir diğeri "Eğer dokunulmazlığımızı kaldıracak olursanız..."la başlayan cümlelerle adeta devletimizi tehdit ediyor ama her ne hikmetse yetkililerimiz bu tehditlere cevap verecek cesareti dahi gösteremiyorlar.
Coğrafyamızda İsrail ve ABD'nin çıkarları doğrultusunda bir siyasi yapılanma oluşması için uğraşanlar, Irak'ın bölünmesini sağladıkları gibi şimdi de Suriye'nin parçalanma sürecine ve bir mezhep çatışmasına bizzat önayak oluyorlar.
Terörist başının nerede ağırlandığına (!) dair çeşitli spekülasyonlar yapılırken, yetkililerce tatmin edici hiçbir açıklama yapılmaması merak konusu iken, bu sorulara muhatap olarak başı sıkışan her siyasetçinin "Apo'yu onlar asamadılar" diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışması artık kimseyi tatmin etmiyor.
Aslında artan terör eylemleri konusunda söylenecek çok söz var. Ama böylesine acılı bir günde yaralara tuz basmamak adına susmayı tercih ediyoruz.
Yapılan siyasi hataların bedelini, gencecik evlatlarımızın canlarıyla, kanlarıyla ödüyor olması içimizi acıtıyor. Acımızı şimdilik yüreğimize gömüyoruz. Ama günü geldiğinde söyleyecek çok şeyimiz olacak.
Binlerce şehidimizin katillerine gösterilen hoşgörü ve müsamaha adeta şühedanın kemiklerini sızlatırken, milletimizin vicdanında da derin yaralar açıyor.
Türkiye Kamu-Sen ailesi olarak tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Yaralanan güvenlik görevlilerimize de acil şifalar dileklerimizi iletirken teröristlere ve teröre destek verenlere hadlerini bildirmek için “Daha kaç yuvaya ateş düşmesi bekleniyor” diye soruyoruz.