Türk Sağlık-Sen Bolu Şube Başkanı Hakan Koca'nın görev yaptığı hastanenin başka bir bölümüne gönderilmesi üzerine atamanın iptali için Türk Sağlık-Sen tarafından dava açılmıştı
Türk Sağlık-Sen Bolu Şube Başkanı Hakan Koca'nın görev yaptığı hastanenin başka bir bölümüne gönderilmesi üzerine atamanın iptali için Türk Sağlık-Sen tarafından dava açılmıştı. Sakarya İdare Mahkemesi, Danıştay'ın bozma kararına uyarak atama işleminin iptaline karar vermiş ve böylelikle sendika yöneticilerinin görev yerinin değiştirilemeyeceği mahkeme kararı ile tescillenmiştir.
Bilindiği üzere; Sendika Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunması Hakkında 87 Sayılı UluslararasıÇalışma Sözleşmesinin 3. maddesinin 2. fıkrası; “1. Çalışanların ve işverenlerin örgütleri tüzük ve iç yönetmeliklerini düzenlemek, temsilcilerini serbestçe seçmek, yönetim ve etkinliklerini düzenlemek ve iş programlarını belirlemek hakkına sahiptirler. “Kamu makamları bu hakkı sınırlayacak (sendikal örgütlenme hakkı ) veya bu hakkın yasaya uygun bir şekilde kullanılmasına engel olacak nitelikte her türlü müdahaleden kaçınmalıdır.” İle aynı sözleşmenin;8/1 ve 8/2 maddesi “Çalışanlar ve işverenler bunlara ait örgütler, bu sözleşme ile kendilerine tanınan bu haklarını kullanmada, diğer kişiler ve topluluklar gibi yasalara uymak zorundadırlar.”
“Yasalar, bu sözleşme ile öngörülen güvencelere zarar verici nitelikte olamaz veya zarar verici şekilde uygulanamaz.” Hükmüne yer vermektedir.
Yine anılan sözleşmenin Örgütlenme Hakkının Korunması başlıklı 11. Maddesi ise; “Hakkında bu sözleşmenin yürürlükte bulunduğu Uluslararası Çalışma Örgütünün her üyesi, çalışanların ve işverenlerin örgütlenme hakkını serbestçe kullanmasını sağlamak amacıyla gerekli ve uygun bütün önlemleri almakla yükümlüdür. Hükmünü taşımaktadır. Bütün bu uluslararası kurallar T.B.M.M tarafından çıkarılan kanunlarla uygun bulunmuş ve Resmi Gazetede yayımlanmıştır.(RG.11.12.1992 ,21432Mükerrer)
Anayasamızın 90. maddesine eklenen cümle ile; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 07/05/2004 - 5170 S.K./7. md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla, kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.” Şeklinde emredici ve bağlayıcı bir düzenleme yapılmıştır.
Bütün bu uluslararası ve anayasal düzenlemelere paralel olarak;
4688 sayılı Kanun'un "Sendika Üyelerinin ve Yöneticilerinin Güvencesi" başlıklı 18. maddesinde; "Kamu görevlileri, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tabi tutulamaz ve görevlerine son verilemez.
Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi, sendika işyeri temsilcisi, sendika il ve ilçe temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremez" Hükmüne yer verilmiştir.
Yine; 12.08.2006 tarihli ve 26257 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanlığı tebliğinde, örgütlenme özgürlüğünün geniş bir tanımı yapılmış ve sendikal faaliyetleri yürüten işyeri temsilcisi, Yönetim kurulu üyelerine gerekli kolaylıkların yapılmasının zorunlu olduğu vurgulanmıştır. Konu ile ilgili, Yayınlanan Başbakanlık Genelgelerinde de aynı husus defalarca yinelenmiştir.
Tüm bu düzenlemelere rağmen kamu idareleri sendikal örgütlülüğü engelleyecek biçimde kamu yararı gerekçesi altında işlemler tesis ederek, sendikalarımıza bağlı; sendika ve sendika şube yöneticilerinin, iş yeri sendika temsilcilerinin görev yerlerini hukuki gerekçeden yoksun keyfi bir şekilde değiştirmekten geri durmamıştır. Kuşkusuz ki her platformda olduğu gibi bu haksızlık karşısında da Konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımız sessiz kalmamış, hukukun verdiği tüm imkânları seferber ederek, yargı önünde hak aramışladır. Bu haklı mücadelenin önemli bir sonucu olarak,
Türk Sağlık-Sen Bolu Şube Başkanı Hakan Koca'nın görev yaptığı hastanenin başka bir bölümüne gönderilmesi üzerine atamanın iptali için Türk Sağlık-Sen tarafından açılan davada Sakarya İdare Mahkemesinin vermiş olduğu red kararını Danıştay 5. Dairesi bozarak yeniden karar verilmek üzere Sakarya 1. İdare Mahkemesine geri göndermiş, Sakarya 1. İdare Mahkemesi de Danıştay'ın bozma kararına uyarak; “4688 sayılı kanunun 18. Maddesi hükmü göz önüne alındığında davacının görev yerinin değiştirilmesi için kamu yararı amacı ve hizmetin gerekleri yönünden hukuken geçerli kabul edilecek bir nedenin mevcut olmaması ve davalı idare tarafından ileri sürülen hususların dava konusu işleme gerekçe oluşturacak nitelik taşımaması karşısında dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” Gerekçesiyle, sendika şube yöneticileri ve işyeri temsilcilerinin haklı bir sebep olmadıkça görev yerlerinin değiştirilemeyeceğine hükmetmiştir. İdare mahkemesinin belirtilen kararına karşı davalı kurumun yapmış olduğu temyiz talebi ise; Danıştay 5. Dairesince oybirliği ile red edilmiştir.
Belirtilen Danıştay kararı idarelerin keyfi tutum ve davranışla yer değişikliği yapmalarına karşı verilmiş en iyi cevaptır.
Bu gibi keyfi uygulamalara karşı Türkiye Kamu-Sen’in tutumu ve dik duruşu devam edecektir. Uluslar arası mevzuat ve iç hukukumuz sendika teşkilatlarımıza yönelik bu kabul edilemez işlemleri ortadan kaldıracak kurallar içermektedir. Yaşanan hukuksuzlukların karşısında dik kalmayı başaran Türkiye Kamu-Sen bundan sonra da; sendika teşkilatlarımızın, üyelerimizin yaşadığı her haksızlığı yargıya taşıyarak mücadelesine devam edecektir.
İlgili mahkeme kararları ektedir.