MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli CumhurbaÅŸkanlığı seçimi öncesi gerçekleÅŸtirdiÄŸi ziyaretleri kapsamında Konfederasyonumuzu ziyaret etti
MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli CumhurbaÅŸkanlığı seçimi öncesi gerçekleÅŸtirdiÄŸi ziyaretleri kapsamında Konfederasyonumuzu ziyaret etti.
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz tarafından karşılanan MHP lideri Devlet Bahçeli ve heyeti Genel BaÅŸkanımızın makamında bir süre görüÅŸtükten sonra basın mensuplarına görüÅŸmeye iliÅŸkin açıklamalarda bulundular.
KONCUK: TÜRKİYE’Yİ KUCAKLAYACAK BİR CUMHURBAÅžKANINA İHTİYAÇ VAR
MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli’nin ziyaretinden mutluluk duyduklarını ifade eden Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, “Çatı aday Türkiye’de, akla mantığa çok uygun gelen ve deÄŸerlendirilmesi gereken bir yaklaşımdır. MHP’nin kendi siyasi önceliklerini bir tarafa itmesi Türkiye Kamu-Sen’e göre, kaosun bu kadar derinleÅŸtiÄŸi ülkemizde siyaseten bu açılımı yapmak fedakarlık isteyen bir durumdur” dedi. Koncuk, Sayın Bahçeli ve divan üyelerimiz hem yeni binamıza hayırlı olsun hem de gündemde olan CumhurbaÅŸkanlığı seçimi ile ilgili STK’lara yönelik ziyaretleri kapsamında Türkiye Kamu-Sen’in taleplerini ve görüÅŸlerini duymak, ayrıca çatı aday formülünü anlatmak için bu gün bizleri ziyaret etmiÅŸlerdir. Kendilerine ziyaretlerinden dolayı teÅŸekkür ediyorum.
Ülkemiz zor günler yaşıyor. Gerek çalışma hayatı gerekse toplumsal olaylar bakımında ciddi bir süreçten geçiyoruz. TBMM’de taÅŸeronlaÅŸmayla ilgili bir kanun tasarısı görüÅŸüldü bizlere taÅŸeronlaÅŸma sorununu azaltmaya yönelik bir kanun olarak takdim edildi ama öylesine tuzaklar barındıran bir kanun ki taÅŸeronlaÅŸmayı çalışma hayatının her alanına yayan bir anlayışla hazırlanmış bir kanun tasarısıdır. Devlet memurlarının tehdit edildiÄŸini, kadrolu insanların yerine taÅŸeron eleman çalışmayı legalize eden bir kanun tasarısıyla karşı karşıyayız.
Türkiye’de sarı sendikacılık maalesef iktidar eliyle destekleniyor. Devlet memurlarının iÅŸ güvencesi tehdit altında. Birçok yönetici yeniden yönetici olabilmek için kendilerini bunlara yandaÅŸ olmak zorunda hissediyorlar.
Böyle bir ortamda 10 AÄŸustos tarihinde bir CumhurbaÅŸkanlığı seçimi yapılacak. Dolayısıyla bu CumhurbaÅŸkanlığı seçimi hem yaÅŸadığımız toplumsal olaylar deÄŸerlendirilerek, hemde çalışma hayatında insanların karşı karşıya bulunduÄŸu tehditler deÄŸerlendirilerek yapılması gereken bir seçimdir.
CumhurbaÅŸkanlığı seçiminde seçilecek kiÅŸi hem toplumsal meselelere duyarlı olmalı, hem çalışma hayatıyla ilgili hassasiyetler taşımalıdır. Gittikçe derinleÅŸen bir kamplaÅŸmayı maalesef hep birlikte yaşıyoruz. Bunun adına ne derseniz deyin Türkiye iki derin guruba ayrılmış ve bu ayrışma birileri tarafından sürekli beslenen bir görüntü içerindedir.
Türkiye’nin yeniden bir kucaklaÅŸmaya ihtiyacı vardır. Bu milleti etnik kökenine mezhebine, meÅŸrebine bakmadan kucaklayabilecek birinin CumhurbaÅŸkanı olması gerekir. EÄŸer 10 AÄŸustos seçimlerinde bu irade ortaya konulmazsa bu derinleÅŸmeler artarak devam edecektir.
Bu noktada Sayın Bahçeli’nin ortaya koyduÄŸu çatı aday gerçekten Türkiye’de, akla mantığa çok uygun gelen ve deÄŸerlendirilmesi gereken bir yaklaşımdır. Anladığımız kadarıyla çatı aday siyasi bir kiÅŸilik deÄŸil, herkesi kucaklayan birisidir. MHP’nin kendi siyasi önceliklerini bir tarafa itmesi Türkiye Kamu-Sen’e göre, kaosun bu kadar derinleÅŸtiÄŸi ülkemizde siyaseten bu açılımı yapmak siyasi taassuptan kurtulmak bir öneri ortaya koyabilmek fedakarlık isteyen bir durumdur. Formüle edilmesi gereken husus, bizden olsun, benim partimden olsun deÄŸil bu milletin tamamına sahip çıkan bir adayın bulunabilmesini saÄŸlamaktır. Milletimizin de bu seçimlerde siyasi deÄŸerlendirme ötesinde yeni bir anlayışı, huzuru ve barışı öne alacak bir CumhurbaÅŸkanı seçmeyi öncelik edinmesi lazımdır. Yoksa bu sıkıntıların artarak devam edeceÄŸini hep birlikte görmeliyiz. Ben tekrar sayın Genel BaÅŸkana ziyaretlerinden dolayı teÅŸekkür ediyorum” dedi.
BAHÇELİ: TÜRKİYE’DE CUMHURBAÅžKANLIÄžI SEÇİMLERİ KAOS VE SORUNLARIN YAÅžANDIÄžI SÜREÇLER OLARAK AKILLARDA KALMIÅžTIR
MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli ise Türkiye Kamu-Sen’in yeni hizmet binasının hayırlı ve uÄŸurlu olmasını temenni ederek sözlerine baÅŸlarken, yaklaÅŸan CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerine yönelik olarak “Sayın BaÅŸbakan CumhurbaÅŸkanı olmayı düÅŸünüyorsa adaylığını kesin olarak ilan etmesi gerekir” dedi. Bahçeli, “ Türkiye'de Cumhuriyetin kuruluÅŸundan bugüne kadar geçen sürede 19 kez CumhurbaÅŸkanlığı seçimi yapılmıştır ve Türkiye'de ilk kez CumhurbaÅŸkanını halk tarafından seçilecektir. Türkiye’de CumhurbaÅŸkanlığı seçimi her zaman sorun yaratan, kaos ve buhranın yaÅŸandığı süreçler olarak akıllarda kalmıştır
EÄŸer sayın BaÅŸbakan partisinin arzusu isteÄŸi doÄŸrultusunda veya kendisinin yıllardan beri hevesi çerçevesinde bir CumhurbaÅŸkanı olmayı düÅŸünüyorsa tartıştırmayı bir kenara bırakıp adaylığını kesin olarak ilan etmesi gerekir. Bu da yetmez, ben aday oluyorum, aday olacaklarla adil bir yarışa girebilmek için BaÅŸbakanlık görevimi de terk ediyorum, BaÅŸbakan sıfatını kullanmadan AKP'li bir milletvekili olarak bu yarışta bulunacağım demesi ve siyasi etiÄŸi ortaya koyması lazım.
Türkiye'de AKP iktidarı döneminde önemli olaylar yaÅŸanmıştır. Ne yazık ki bu olaylar Türkiye'yi cepheleÅŸmeye, kutuplaÅŸmaya götürmüÅŸtür. “Biz, milli irade ile geliyoruz, yüzde 51 bizim yanımızdadır" diyerek yüzde 49'un varlığını ve onları temsil eden milli iradenin toplanmış olduÄŸu siyasi partiler yok farz edilmektedir. Bu anlayış CumhurbaÅŸkanlığı seçiminde de bir dayatma olarak Türkiye'nin gündemine taşınırsa o zaman kutuplaÅŸma, cepheleÅŸme, gerilimi ve çatışmayı tahrik edecek davranışları, cumhurbaÅŸkanlığı makamına da taşımış olmak gibi bir toplumsal kaygıya kapılmamak mümkün deÄŸildir.
Öyleyse CumhurbaÅŸkanlığı seçiminin önemini dikkate almak mecburiyetindeyiz. Bir ülkedeki CumhurbaÅŸkanlığı seçimi uluslararası boyutta da hiçbir zaman hafife alınmaz. Yakından ilgilenilir, geliÅŸmelerin nasıl olacağı takip edilir, kimlerin aday olup olmayacağı tartışılır ve buna benzer bazı tavsiyelerde, önermelerde ve davranışlarda bulunulabilir.
Bu geçmiÅŸte de böyle olmuÅŸtur. CumhurbaÅŸkanlığı seçimini istikrarı bozmadan ülkemizin milli devlet üniter yapısını tahrip etmeden, toprak bütünlüÄŸünü koyarak, bin yıllık kardeÅŸliÄŸimizi geleceÄŸe taşıyarak, kazasız belasız, tartışmasız bir seçimin yapılması, hepimiz için milletimiz için hayırlı olacaktır diye düÅŸünmekteyiz.
Akp’li bazı sözcüler, Milletvekilleri, Bakanlar, CumhurbaÅŸkanı adayı olarak ErdoÄŸan'ın kuvvetli bir aday olarak çıkacağı, kendilerinin ise anayasadaki tüm yetkileri kullanarak bir CumhurbaÅŸkanlığı yapılmasının gerektiÄŸini vurgulayarak baÅŸkanlık sistemine geçilebileceÄŸi de düÅŸüncesini ortaya koymaktadır.
Böyle bir anlayışla yüzde 51 veya yüzde 49 oy oranları ile seçilecek olan CumhurbaÅŸkanlığı, bugüne kadar ortaya konmuÅŸ olan tartışmaları CumhurbaÅŸkanlığı makamına taşımak, yüzde 49'u öfkelendiren, yüzde 51'i ile sevindiren bir anlayışla eÄŸer Türkiye'de CumhurbaÅŸkanlığı görevi yerine getirilse toplumsal gerginliÄŸin, hareketliliÄŸin artmaması için hiçbir sebep yoktur olamaz da.
Hal böyle olunca hepimize özel görev düÅŸmektedir. Türkiye'de bugüne kadar var olan siyasi tartışmaları CumhurbaÅŸkanlığı makamına taşıyarak Türkiye'deki tartışmaları bu makam üzerinden sürdürürsek, Türkiye'de etnik, mezhep temelli ayrışmanın tahriklerinin yapıldığı, sosyal ve ekonomik krizlerin yaÅŸandığı birçok olaylara karşı toplumda önemli gerginliklerin bulunduÄŸu ortamda Türkiye'yi felakete sürüklememek gibi bir hatayı hiç kimsenin iÅŸlememesi gerektiÄŸini düÅŸünmeliyiz.
CumhurbaÅŸkanlığının halk tarafından seçilmesinde örnek teÅŸkil edebilecek tarzda bir ortak aday ortaya konabilir. Bu konuda uygulamada, iki farklılık dikkat çeker veya bazı çevreler bunun tartışmaya açabilir. Birincisi nedir? Hangi siyasi parti, hangi sivil toplum kuruluÅŸu varsa, seçimlere kendi adaylarıyla gidebilir.
Bu adaylar arasında en fazla oy alanın etrafında ikinci turda buluÅŸulabilir ve böylelikle CumhurbaÅŸkanlığı seçimi mümkün olabilir. Bu basit, uygulaması kolay, anlaşılabilir bir yol olarak karşımıza çıkabilir. Ancak böyle bir uygulama modelin arkasını önünü iyi deÄŸerlendirdiÄŸiniz vakit hiçbir siyasi kurum kendisinin önerdiÄŸi aday birinci turda toplanılacak aday olmuÅŸ olsa dahi, ikinci turda bütünüyle destek saÄŸlayacak bir imkan bulabilir mi bulamaz mı bunu düÅŸünmek lazım.
İkinci bir yöntem ortak çatı aday üzerinde bir mutabakata vararak, eÄŸer sayın BaÅŸbakan bu konuda kendi adaylığında kararlı ve AKP'nin yönetimi de bunu destekliyor ise o zaman bunun dışında kamplaÅŸmayı cepheleÅŸmeyi, gerilimi Türkiye'de sona erdirmek üzere demokrasi anlayışı içinde kucaklayıcı bir yaklaşım ile bir aday üzerinde anlaÅŸarak önce birinci turda sonra da en geç ikinci turda sonuç alabilecek bir uygulamayı ortaya koyabilmek lazım” dedi.