DoÄŸu Türkistan Kültür ve Dayanışma DerneÄŸi tarafından tertiplenen kuruluÅŸ yıldönümü etkinliÄŸi, Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi’nde düzenlendi
DoÄŸu Türkistan Kültür ve Dayanışma DerneÄŸi tarafından tertiplenen kuruluÅŸ yıldönümü etkinliÄŸi, Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi’nde düzenlendi.
DoÄŸu Türkistan Kültür ve Dayanışma DerneÄŸi Ankara temsilcisi Hayrullah Efendigil ve Dr. Ergin Emet’in konuÅŸmacı olarak katıldığı konferansta DoÄŸu Türkistan’ın kuruluÅŸundan bugüne kadar yaÅŸadığı sıkıntılar dile getirildi.
İlk olarak konuÅŸmacı olarak söz alan Dr. Ergin Emet Cumhuriyet’in kurulduÄŸu yıllarda DoÄŸu Türkistan’da yaÅŸanan olayları anlattı. Seidiye Hanlığından Günümüze DoÄŸu Türkistan’ın kuruluÅŸ öyküsünü anlatan Emet ÅŸunları söyledi;
“Kalmuklar 1674’te Turfan, Ürümçi ve İli bölgelerinde Cungariye devletini kurdular. 1679’dan sonra 18 yıl boyunca bu devlet bölgenin güneyine de hâkim oldu. Kalmukların hâkimiyetindeki bu devir, DoÄŸu Türkistan’da genel vali sıfatıyla hocaların hüküm sürdüÄŸü bir devir olmuÅŸ; bu sebeple “Hocalar Devri” olarak adlandırılmıştır.
Bu tarihten sonra bölgede yine karışıklıklar görülmeye baÅŸlanır. 1864’ün Aralık ayında Sıddık Bey Kıpçak isyan ederek Yenihisar ve KâÅŸgar’ı ele geçirdikten sonra Hokand Hanı Hudayar Han’a baÄŸlılık bildirdi. Bunun üzerine Hudayar Han, Büzrük Han Türe’yi KâÅŸgar valisi, Yakup Bey’i de baÅŸkumandan olarak bölgeye gönderdi. Ancak Sıddık Bey bunu kabul etmeyince bertaraf edilerek KâÅŸgar resmen Hokand Hanlığı’na baÄŸlandı. Bir süre sonra Yarkent de hanlığın topraklarına katıldı. Bu sırada Batı Türkistan Rus iÅŸgaline uÄŸradı ve KâÅŸgar’a büyük göç oldu. Göç sırasında, 1865’te Yakup Bey KâÅŸgar valisini devirerek Hokand Hanlığı’nın sona erdiÄŸini ilân etti ve Atalık Gazi Bedevlet Yakup Bey unvanı ile KâÅŸgar ve Yarkend hükümdarı oldu. Yakup Bey 1866’da Hoten’i, 1867’de Kuça’yı, 1868’de Turfan’ı, Ürümçi’yi ve Kumul’a kadar olan bölgeleri ele geçirerek hâkimiyet sınırlarını geniÅŸletti.
İngilizler Yakup Bey’in bu hareketi ile ilgilendiler. 1868’de KâÅŸgar’a gelen ticarî heyet Yakup Bey ile görüÅŸtü ticarî antlaÅŸma imzalandı. Yakup Bey bir yandan İngilizlerle dostça iliÅŸkiler kurmaya çalışırken, diÄŸer yandan da Osmanlı Sultanı Abdulaziz’e oÄŸlu Seyid Yakup Han Töre (Hoca Töre)’yi yollayarak yardım talep etti. Hoca Töre, Türkistan’daki geliÅŸmeleri sultana ve ileri gelenlere ilettikten sonra sultanın yüksek himayesine girmek istediklerini belirtmiÅŸtir. Sultan bu isteÄŸe kayıtsız kalmayarak bir gemi ile silâh ve asker yardımı yollamıştır. Bu andan itibaren Yakup Bey, sultanın verdiÄŸi emirlik unvanını alarak hâkimiyeti altındaki topraklarda hutbeyi Abdülaziz Han adına okutmuÅŸ ve sikkeleri onun adına bastırmıştır.
Yakup Bey Petersburg’a elçi yollayarak Rusya ile de dostça iliÅŸkiler kurmaya çalışmıştır. Osmanlı himayesine giren ve Çin’e karşı Rusya ve İngiltere arasında denge politikası yürüterek yerini bir dereceye kadar saÄŸlamlaÅŸtıran Yakup Bey, maalesef 1877 yılının Mayıs ayında vefat etmiÅŸ; Çinliler de hiç vakit geçirmeden yaptıkları taarruzla 16 Mayıs 1878’de DoÄŸu Türkistan’ın tamamını iÅŸgal ve istilâ etmiÅŸlerdir. Bir süre Zo Zungtang komutasındaki ordu tarafından idare edilen DoÄŸu Türkistan, 18 Kasım 1884’te Çin imparatorunun emriyle 19. eyalet olarak Åžin-cang (Xin jiang “Yeni Toprak”) adıyla doÄŸrudan imparatorluÄŸa baÄŸlanmıştır.
DoÄŸu Türkistan üzerindeki Mançu sülâlesinin hâkimiyeti 1911 yılına kadar devam etti. Bu tarihte Çin’deki Mançu sülâlesi yıkılarak cumhuriyet rejimi kuruldu ve bu rejim de bölgeyi kâğıt üzerinde elinde tuttu. Bu zaman zarfında mahallî idareciler merkezin zayıflığı sebebiyle tamamen bağımsız hareket ediyorlardı. Hatta dış ülkelerle doÄŸrudan doÄŸruya antlaÅŸmalar yapabiliyorlardı. Ancak bu sürede de DoÄŸu Türkistan idarecilerinin Çinli olduÄŸu unutulmamalıdır.
1930’lara gelindiÄŸinde, yerli idarecilerin halk üzerindeki baskıları artmış ve halkı bezdirmiÅŸti. Bunun bir sonucu olarak yer-yer ayaklanmalar patlak vermeye baÅŸladı. Bunlardan önemlileri ÅŸunlardır:
Hoca Niyaz Hacı liderliÄŸinde, Nisan 1931’de Kumul ayaklanması,
Mahmut Muhiti liderliÄŸinde, Ocak 1933’te Turfan ayaklanması
Mehmet Emin Buğra liderliğinde, Şubat 1933 Hoten ayaklanması
Bunların yanında, yine 1933 yılı içinde Tarım havzasında Timur ve Osman isimli kiÅŸilerin liderliÄŸinde, Altay’da Åžerif Han Töre liderliÄŸinde ayaklanmalar patlak verdi. Bütün bu ayaklanmalar sonuç verdi ve aynı sene Ürümçi ÅŸehri haricinde bütün DoÄŸu Türkistan Çinlilerden temizlendi.
İhtilâllerin ilk baÅŸladığı yer olan Kumul’daki ayaklanmaya Döngenlerden Ma Jung Ying, Mayıs 1931’de emrindeki yüz gönüllü ile katıldı; ancak yaralanınca Temmuz’da Kansu’ya döndü.
Kumul’a Eylül 1931’de Ruslar yardım teklif etti ise de Kumul ihtilâlcileri reddetti. Bunun üzerine Rusya DoÄŸu Türkistan’ın valisi Jing Åžu Ren’le Ekim ayında gizli bir antlaÅŸma yaparak vali kuvvetlerine silâh yardımına baÅŸladı. Buna raÄŸmen bölgeye hâkim olamayan Jing Åžu Ren, Nisan 1933’te Rusya üzerinden Çin’e kaçınca baÅŸkumandan Åžing Åži Sey kendini askerî vali ilân ederek idareyi ele aldı.
1933’te Ma Jung Ying binden fazla gönüllüyle tekrar gelerek 16 Haziranda Hoca Niyaz Hacıyla görüÅŸtü. Ma Jung Ying’in bütün askerî iÅŸleri tek başına ele almak istemesine Hoca Niyaz karşı çıktı. Bunun üzerine Ma ihtilâlcilere saldırarak ellerindeki silâh ve mühimmatı aldı. Hoca Niyaz’ın zor duruma düÅŸtüÄŸünü gören Rusya, Hoca Niyaz’a Åžin ile anlaÅŸmasını teklif etti. Teklifi deÄŸerlendiren Hoca Niyaz, 9 Temmuz 1933’te Åžin ile anlaÅŸtı. AntlaÅŸmaya göre Tanrı daÄŸlarının güneyi Hoca Niyaz’ın, kuzeyi de Åžin’in idaresinde olacaktı. AntlaÅŸma Ürümçi’de imzalandı.
Bu ÅŸekilde 12 Kasım 1933’te, KâÅŸgar’da “Åžarkî Türkistan İslâm Cumhuriyeti” ilân edildi.”
KurulduÄŸu tarihten günümüze dek Çin’e karşı bağımsızlık mücadelesinin devem ettiÄŸini söyleyen Emet, DoÄŸu Türkistan’ın yakın dönemi ile bugünkü nüfus yapısı hakkında da bilgi verdi;
“Türkistan’daki 16. yüzyıl başında cereyan eden siyasî ve ekonomi buhranın sonucu olarak, Timur oÄŸulları Hindistan’a, ÇaÄŸatay oÄŸulları da Altışehir’e çekilirler. Böylece, bütün Türkistan’ı bir arada tutan siyasî birlik dağılır. Gitgide etnik farklılaÅŸmalar ortaya çıkar.
Dokuzuncu yüzyıl ortalarında, Orhun civarından göç eden Uygurlar, Turfan yöresinde İdikut devletini ve KâÅŸgar yöresinde de diÄŸer Türk boylarıyla birleÅŸip Karahanlı devletini kurarlar. Bugünkü DoÄŸu Türkistan’daki Türk topluluÄŸunun esasını teÅŸkil eden Uygurlar, iÅŸte bu İdikut devletini ve Karahanlı devletini kuran Uygurların torunlarıdır.”
Daha sonra DoÄŸu Türkistan Kültür ve Dayanışma DerneÄŸi Ankara Temsilcisi Hayrullah Efendigil söz alarak “1949 yılında Çin iÅŸgaline giren DoÄŸu Türkistan günümüze kadar çok sıkıntılı yıllar geçirmiÅŸtir” dedi.
DoÄŸu Türkistan’da adı özerk olan bir devletin kağıt üzerinde var olsa da gerçekte Çin Devletinin iÅŸgalinde olduÄŸuna dikkat çeken Efendigil, DoÄŸu Türkistanlıların özgürlük aÅŸkının yasalarla ve baskılarla sona erdirilemeyeceÄŸini vurguladı.
KonuÅŸmaların ardından katılımcılar söz alarak görüÅŸlerini sundular. Toplantıya Türk Büro-Sen Genel baÅŸkanı Fahrettin yokuÅŸ, Türk Haber-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Karadavut Türk Emekli-Sen Genel BaÅŸkanı Osman Özdemir, sendika genel merkezi yönetim kurulu üyeleri, YÖK eski baÅŸkan vekili Prof. Dr. Uygur Tazebay, Prof. Dr. Ali Akyıldız, Salih Dilek, Alparslan Sucu da katıldı. Katılımcılara birer plaket verilerek teÅŸekkür edildi.