EK ZAM İÇİN HAYKIRDIK, MEYDANLARA SIÄžMADIK! Toplu sözleÅŸme masasında iki oturumda iradesi pazarlanan, 123 TL’ye mahkum edilen, enflasyon farkı unutulan, göz göre göre iki yılı çalınan on binlerce memur hep bir ağızdan EK ZAM talebini haykırdı" />
TÜRKİYE KAMU-SEN
TÜRKİYE KAMU-SEN
TÜRKİYE KAMU-SEN
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu
  • Anasayfa
  • Kurumsal
    • Türkiye Kamu-Sen
    • Yönetim Kurulumuz
    • İl Temsilcilerimiz
  • Haberler
    • Kamu-Sen
    • Ar-Ge
    • Kazanımlarımız
    • Genel Haberler
    • Sendikalardan
    • KVKK
  • Mevzuat
    • Kanunlar
    • Sendikal Mevzuat
    • Uluslararası SözleÅŸmeler
    • Yönetmelikler
    • Tüzük
  • ArÅŸiv
  • Sendikalarımız
    • Türk EÄŸitim Sen
    • Türk SaÄŸlık Sen
    • Türk Büro Sen
    • Türk Haber-Sen
    • Türk Yerel Hizmet Sen
    • Türk Kültür Sanat Sen
    • Türk İmar Sen
    • Türk. Tarım Orman Sen
    • Türk Ulaşım Sen
    • Türk Enerji Sen
    • Türk Diyanet-Vakıf Sen
  • Kamu-Sen TV
  • KVKK
  • İletiÅŸim
İlkeli, Kararlı ve Cesur Sendikacılığın Tek Adresi
EK ZAM İÇİN HAYKIRDIK, MEYDANLARA SIĞMADIK!
  1. Arşiv 06-12-2014 2253 TKS Basın Bürosu
EK ZAM İÇİN HAYKIRDIK, MEYDANLARA SIĞMADIK!
PaylaÅŸ twittle

Toplu sözleÅŸme masasında iki oturumda iradesi pazarlanan, 123 TL’ye mahkum edilen, enflasyon farkı unutulan, göz göre göre iki yılı çalınan on binlerce memur hep bir ağızdan EK ZAM talebini haykırdı

Toplu sözleÅŸme masasında iki oturumda iradesi pazarlanan, 123 TL’ye mahkum edilen, enflasyon farkı unutulan, göz göre göre iki yılı çalınan on binlerce memur hep bir ağızdan EK ZAM talebini haykırdı.

 

Yaklaşık iki yıldır “tarihi baÅŸarı” diye yutturulmaya çalışılan toplu sözleÅŸmenin aslında tam bir hezimet olduÄŸu bir kez daha bizzat memurlar tarafından tescillendi.

 

Türkiye’nin dört bir yanından olumsuz hava koÅŸullarına raÄŸmen, hak için yollara düÅŸen memurlar Türkiye Kamu-Sen çatısı altında gerçek temsilcilerinin kim olduÄŸunu bir kez daha tüm ülkemize ilan ettiler.

 

Sabahın erken saatlerinden itibaren Celal Bayar Bulvarında toplanan on binler, baÅŸta Genel BaÅŸkanımız İsmail Koncuk ve Sendikalarımızın Genel BaÅŸkanları olmak üzere yiÄŸitlerin er meydanı Abdi İpekçi Parkına doÄŸru harekete geçtiler.

 

YürüyüÅŸ güzergahı boyunca vatandaÅŸların alkışlarla destek verdiÄŸi kamu görevlileri “Memurun katili yandaÅŸ sendika, Kamu-Sen burada yandaÅŸlar nerede?, 123 yetmez EK ZAM isteriz!” sloganlarıyla Ankara’yı inletti.

 

AyaÄŸa kalkan Sakarya misali Toros Sokak üzerinden miting alanına doÄŸru akın eden on binlerce inanmış yürek, Hükümetten hakkını istedi.

 

KONCUK: BU DEVRAN BÖYLE GİTMEZ DİYEN ALNI ÖPÜLESİ BABAYİĞİTLERSİNİZ

 

Sloganlar, marÅŸlar ve tezahüratlar eÅŸliÄŸinde büyük coÅŸku ve alkışlarla kürsüye gelen Genel BaÅŸkanımız İsmail Koncuk, yurdun dört bir yanından gelen katılımcıları selamlayarak sözlerine baÅŸladı. Koncuk,, “ Bozguncuların oyuncağı olmuÅŸ, bölücülerin elinde esir düÅŸmüÅŸ, yolsuzluklara kurban edilmiÅŸ politikaların, ayrımcılıkla harmanlandığı iÅŸyerlerinden,  Vatan sevdasını, millet aÅŸkını, ekmek mücadelesine katık edip, kar, kış demeden yollara düÅŸen, daÄŸlar aÅŸarak, ovalar geçerek, kutlu mücadelemizin er meydanına koÅŸan, çelik bakışlı, demir bilekli, mangal yürekli kardeÅŸlerim, çok kıymetli basın mensupları, hoÅŸ geldiniz, ÅŸeref verdiniz.

 

Sizler bugün burada, sendikacılığın tarihini bir kere daha; yeniden yazıyorsunuz. Sizler bugün burada, hak aramanın, dik durmanın, onurun, namusun, ÅŸerefin kitabına imzanızı atıyorsunuz. 

Sizler, diktatörlerin, tiranların, kapı kullarının, el etek öpen yalakaların kol gezdiÄŸi yerde, haksızlığa, hukuksuzluÄŸa, yolsuzluÄŸa gömülmüÅŸ bu diyarda, menfaat uÄŸruna cümle âlemin dilini yuttuÄŸu bu zamanda, “Bu devran böyle gitmez” diyen, alnı öpülesi babayiÄŸitlersiniz. 

 

Memurları, emeklileri enflasyona ezdirmedik deyip, ülkenin kaynağını ve kaymağını yandaÅŸ çevrelere dağıtanları gördünüz. Günlerce, sözde sendikaların ve siyasetçilerin büyük bir nimetmiÅŸ gibi anlattığı, toplu sözleÅŸme yalanını izlediniz.

 

Vatanın adım adım bölünmeye doÄŸru götürüldüÄŸünü, kardeÅŸliÄŸimize darbe vurulduÄŸunu kaygıyla takip ettiniz.

 

Siz sustunuz. Onlar korktunuz sandı. 

Siz beklediniz. Onlar sindiniz sandı. 

Siz sabrettiniz. Onlar bittiniz sandı.

Korkmadınız, sinmediniz, bitmediniz. Anlayamadılar. Bilmiyorlar ki, her Firavun’un bir Musa’sı, her Nemrut’un bir İbrahim’i vardı.

 

Bilmiyorlar ki,

“Sayılmayız parmak ile,

Tükenmeyiz kırmak ile,

Dışımızdan bakmak ile

Anlayamaz kimse bizi”

 

Anlamazlar, anlayamayacaklar.

 

Sizler buraya memurları toplu sözleÅŸme masasında yüzüstü bırakıp kaçanların, kamu çalışanlarını bir tarafa atıp, sendikacılık yaptığını sananların, ayrımcıların, bölücülerin, zalimlerin Musa’sı, İbrahim’i olmaya geldiniz.

 

Allah hepinizden razı olsun!

 

KONCUK: YAZIKLAR OLSUN KARAYA AK DİYENLERE!

 

Tarihi ve kritik bir dönemeçten geçiyoruz. 12 yıllık yıkım politikaları memuru, iÅŸçiyi, emekliyi, dul ve yetimi bitirdi. Ülke güvenliÄŸimiz, sınırlarımız delik deÅŸik edildi. Milli kimliÄŸimiz, milli ve manevi deÄŸerlerimiz alt üst edildi. Yargı fethedildi. Basın kuÅŸatıldı. Hukuk esir alındı.

 

Ormanlarımız, madenlerimiz, limanlarımız, fabrikalarımız özelleÅŸtirme, yapılaÅŸma, yapılanma kisvesi altında birilerine peÅŸkeÅŸ çekildi. Kurumlar darmadağın edildi. Milletin sesi kısıldı, mazluma kulak tıkandı, ÅŸehit yakınına, gaziye sırt çevrildi. Teröristler baÅŸ tacı edildi. 

 

CumhurbaÅŸkanının oÄŸlunun Milli EÄŸitim müfredatını belirlediÄŸi, eÄŸitim sistemini düzenlediÄŸi, açılacak, kapanacak okullara karar verdiÄŸi bir dönem yaşıyoruz. Milli EÄŸitim Bakanı kim, belli deÄŸil. Ülkeyi BaÅŸbakan mı, CumhurbaÅŸkanı mı yoksa İmralı’daki katil mi idare ediyor, belli deÄŸil.

 

Yuh olsun memurun, iÅŸçinin, emeklinin, iÅŸsizin, ÅŸehidin, gazinin itibarı yerle bir olmuÅŸken, bebek katillerine itibar kazandırma peÅŸinde koÅŸanlara, Yuh olsun iradelerini teröriste teslim edenlere, Yuh olsun ÅŸahsi çıkar ve makam uÄŸruna yerlerde sürünen, el etek öpenlere!

 

Yazıklar olsun, karaya ak diyenlere!

 

Değerli arkadaşlarım,

 

“YoksulluÄŸu bitireceÄŸim.” diye iktidara geldiler ama bugün resmi rakamlara göre, 41 milyon vatandaşımız iki günde bir, sofrasına bir kap et yemeÄŸi koyamıyor.

 

50 milyon kiÅŸi tüm ihtiyaçlarını borçlanarak karşılıyor.

 

60 milyon kiÅŸi, evden çıkıp bir haftalık tatile gidecek durumda deÄŸil.

 

38 milyon vatandaşımız hiçbir acil harcamasını yapamıyor. 

 

58 milyon vatandaşımız, ev masraflarını karşılayamıyor.

 

32 milyon vatandaşımız evini ısıtamıyor.

 

25 milyon vatandaşımız, eskiyen elbisesini değiştiremiyor.

 

Tam 31 milyon vatandaşımız çatısı sızdıran, duvarları nemli, penceresi çürümüÅŸ evlerde oturuyor ama meydanlarda “Günde birkaç hurma ile açlığını bastıran bir Peygamber’in ümmetiyiz” diye bağıranlar, kendilerine tam 1,4 milyar liraya saray yaptırıyor.

 

Bin odalı saraylarda oturanlar, memurun halini nereden bilecek? Devlete aylık 700 bin lira elektrik parası ödetenler, soÄŸuktan donanların, ellerini araba egzozlarında ısıtanların çilesini nereden bilecek?

 

Bin odalı saraylara kurulanlar, kira ve gıdayı çıktıktan sonra kalan 600 lirayla ev geçindirmenin ne demek olduÄŸunu nereden bilecek? Dünyaya saltanat penceresinden bakanlar, çatısı akan evde oturanın çilesini nereden bilecek?

 

Damdan düÅŸenin halini, damdan düÅŸenler bilir.

 

Bizi damdan itenler, halimizi nereden bilecek?

 

“Kimsesizlerin kimsesi olacağım.” diye iktidara geldiler. Kimsenin sahip olmadığı servete ulaÅŸtılar. Saraylara taşındılar. Bütçeden kendilerine ayrılan kaynağı 200 milyon liradan 400 milyon liraya çıkardılar.

 

400 milyon liraya saltanat uçağı aldılar.

 

“Fırat’ın kenarında bir koyun kaybolsa, hesabı bizden sorulur” diyenler, 700 bin liralık saatlerin, kutu kutu paraların, para sayma makinelerinin hesabından niye kaçıyorlar?  Bunlar kuzunun hesabını vermek ÅŸöyle dursun, kuzuyu kurda elleriyle teslim ettiler. 

 

2001’de yüzde 8,3 olan iÅŸsizlik yüzde 10,1 oldu.    

 

Bugün her 5 gençten 1'i iÅŸsizdir.

 

350 bin öÄŸretmenimiz atama bekliyor.

 

400 bin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu atama bekliyor,

 

5 milyon gencimiz iÅŸ bulabilme umudunu KPSS’ye baÄŸlamış.

 

Kadınlarımız çalışma hayatının dışındadır.

 

12 yıldır büyümenin bütün yükü, daha çok çalışıp daha az kazanan memurun, iÅŸçinin, çiftçinin omuzlarına bindirildi.

 

Pasta büyüdü ama çalışanın payı küçüldü.   

 

3Y’yi; “yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar”ı bitereceÄŸim diye iktidara gelenler, hayatımıza yıldırmayı, yıkmayı, yaÄŸmayı ve yandaÅŸlığı da sokup, 3 S’nin “saltanatın, sarayın ve servet”in esiri oldular.  

 

Yaptıkları atamalar adaletsiz,

 

Terfiler liyakatsiz,

 

Memur mutsuz,

 

Emekli umutsuz.

 

Milletten toplanan vergilerden oluÅŸan bütçe, denetlenmiyor.

 

Milletin bütçesinin bekçisi olan Sayıştay, devre dışı bırakılmış durumdadır.

 

Bu denetimsizlik içinde,

 

En fazla ölümlü iÅŸ kazası bizde,  

 

En fazla maden faciası bizde,

 

OECD içinde en uzun çalışma süresi bizde,

 

En zayıf iÅŸ güvencesi bizde,

 

TaÅŸeronlaÅŸma bizde,

 

Sendikasızlaştırma bizde,

 

En kötü yaÅŸam koÅŸulları bizde,

 

En çok gecekondu bizde,

 

En düÅŸük maaÅŸ bizde…

 

Ama “Dünyanın en büyük on yedinci ekonomisiyiz” diye övünen iktidar bizde.1993’de de on yedinciydik, 2013’de de on yedinci olduk. 20 yılda bir arpa boyu yol alamadığımızı gizlemeyi baÅŸaran iktidar da bizde. KiÅŸi başına düÅŸen gelirde, 1993’de dünyada kırk yedinci iken, 20 yılda tam 18 sıra geriletip, bizi altmış beÅŸinciliÄŸe düÅŸüren iktidar da bizde.   

 

Vatandaşına zırnık koklatmayanlar, milletin kaynaklarını yandaÅŸa, uÄŸursuza, saraylara, uçaklara peÅŸkeÅŸ çekenler de bizde.Toplam gelirin yüzde 10’unu bile alamayan çalışanlar, toplam gelir vergisinin yüzde 62’sini veriyor.  Yani saltanatın bedelini memur, iÅŸçi, asgari ücretli ödüyor.  

 

Hal böyleyken toplu sözleÅŸme masasında üyesi olan memurun, emeklinin hakkını korumak yerine, satışa çıkaran sendikaların varlığı durumu daha da vahim hale getiriyor. Bunlar, önlerinde 23 gün süre varken, 2 günde toplu sözleÅŸme imzaladılar. Toplam 5 saat masada kaldılar, “Tam 1150 talebi tek tek anlattık, tartıştık” dediler. Yüzleri hiç kızarmadan memurun, emeklinin gözünün içine baka baka gerçekleri çarpıttılar.  2014 yılı bütçesinde memurlara ayrılan paranın tam 3 milyar lirasını, Hükümete peÅŸkeÅŸ çektiler.  

 

 

Memurlarımız 1 yıldır, toplu sözleÅŸme görüÅŸmelerinde uÄŸradığı bu ihanetin bedelini ödüyor. 

İktidar ve malum konfederasyon iÅŸ birliÄŸi, memurları 123, emeklileri 140 TL zamma mahkûm etti.   Toplu sözleÅŸme sonunda kamu görevlilerinin hakkı olan enflasyon farkı ödemesi dahi gasp edildi. Bunlar sesini çıkaramadı.

 

123 lira toplu sözleÅŸme görüÅŸmelerinde Hükümetin ilk teklifi olan yüzde 3+ 3 maaÅŸ zammından bile daha düÅŸük bir zam demek.  123 lira en düÅŸük memur maaşına yüzde 6,6; ortalama memur maaşına yüzde 5,2 artış demek.   Böyle olunca, memur maaÅŸları Hükümetin ilk teklifinin bile altında kaldı, memurların aylık zararı ortalama 200 lirayı aÅŸtı.

 

Emekli maaşı ve emekli ikramiyesi yönünden de zarara uÄŸradık.Ne yazık ki bu eziyet 2014 yılıyla da sınırlı deÄŸil. 2015 için de %3+%3 zam kabul edildi.

 

Bütün bu yaÅŸananlara raÄŸmen toplu ihanete imza atan konfederasyon hala durumdan son derece memnun. Allah için çıkıp bir açıklama dahi yapamıyor. “Memur maaşı eridi” diyemiyor. 

 

Hatta bizim ek zam talebimize de, karşı çıkıyor. “Biz memurlara, emeklilere fazlasıyla zam aldık. 15 Mayıs’ta memur kararını verecek” diyor.

 

27 Kasım tarihinde yapılan KPDK’da Türkiye Kamu Sen olarak çalışanların birçok problemini dile getirdik.

 

Tabi ki, ek zam talebimizin haklılığını da anlattım.

 

Memur Sen Genel BaÅŸkanı Ahmet GündoÄŸdu’ya, “Bu iÅŸin sorumluluÄŸu sizindir, aldığınız zam, enflasyonun altında kaldı, sorumluluÄŸunuzu yerine getirip, çıkıp ek zam deÄŸilse bile, oluÅŸan enflasyon farkını talep etmeniz gerekir, bu iÅŸin vebali büyüktür.” dedim.

 

“Aldığınız zam 123 TL, enflasyon ise 2014 yılında yüzde 10’u aÅŸacak, matematik ilmi ortada.” dedim.

 

Ahmet GündoÄŸdu ve TOÇ BİR SEN Genel BaÅŸkanı Günay Kaya, beni matematik ilmini çarpıtmakla itham ettiler, aldıkları zammın çok iyi olduÄŸunu savundular.

 

Ahmet GündoÄŸdu, “15 Mayıs 2015 tarihinde yetkili sendikalar belli olacak, orada kimin haklı olduÄŸunu, memurların kimi tercih edeceÄŸini göreceÄŸiz”, dedi.

 

Yunus Emre de diyor ki;

 

“İçin dışın mundar iken,

Dost neylesin senin ile

Gözün gönlün nefsi heva

AÅŸk neylesin senin ile”

 

Onlara en güzel cevabı, 15 Mayıs’ta inÅŸallah siz vereceksiniz ve memur neylesin senin ile diyeceksiniz. İşte memur, iÅŸte meydan ben yine de buradan memurların kendisine soruyorum: Aldığınız zamdan memnun musunuz?

 

Maaşınız harcamalarınıza yetiyor mu?

 

Toplu sözleÅŸme masasında tarihi baÅŸarı mı kazanıldı?

 

İşte memur, emekli burada, sendika burada, cevap ortada, hesap ortada; sen daha hangi hesap oyunlarının peşindesin?

 

Tarih, böyle bir rezalet, böyle bir ihanet görmedi. 

 

Tarihte hiçbir sendika, iÅŸverenin teklifinden daha düÅŸük zam istemedi.

 

Bunun adına ne sarı sendikacılık, ne de memuriyet sendikacılığı denir.

 

Bunların yaptığı olsa olsa memnuniyet sendikacılığı, bu sendikanın adı da Memnun-Sen olur.

 

KONCUK: MEMURUN ÇALINAN 730 GÜNÜ TELAFİ EDİLSİN

 

Son bir yılda enflasyon yüzde 9,5 oldu. DoÄŸalgaza, elektriÄŸe, suya yüzde 9 zam yapıldı. Gıda fiyatları bir yıl içinde yüzde 12,5 arttı.

 

Et ve ekmek yüzde 11, ulaşım yüzde 20, meyve yüzde 38 zamlandı. Ailenin zorunlu harcamaları tam 434 lira yükseldi.

 

Biz, Türkiye Kamu-Sen olarak 2013 AÄŸustos ayından beri, gerçekleri dile getirdik, imzalanan toplu sözleÅŸmenin defolu olduÄŸunu, memurların haklarının gasp edildiÄŸini ifade ettik.

 

Memnun konfederasyon ise 123 lirayı anlata anlata bitiremedi ama bir yıl içinde gerçekler ortaya çıktı. Kim haklı, kim haksız belli oldu.  Dün ne dediysek, bugün de aynısını söylüyoruz.

 

Memurların haklarını masa başı oyunlarıyla budayan memnun konfederasyon ve yetkililer, bugün neredeler? Memuru unutup, haksızlığa, adaletsizliÄŸe, yolsuzluÄŸa, hırsızlığa destek verenler, bugün memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar?

 

Hizmetlileri yok sayanlar, 4/C’lilere; vekil ebe, hemÅŸire, imam ve aile saÄŸlığı elemanlarına üvey evlat muamelesi yapıp kadroya geçirmeyenler,  öÄŸretmeni, saÄŸlık çalışanını, maliyeciyi, adliye çalışanını unutanlar,

 

Postacıya, ormancıya, belediye çalışanına, diyanet çalışanına kör bakanlar, Emeklileri, ek gösterge sorunlarını, ek ödeme sorunlarını, ek dersleri, fazla mesaileri, döner sermayeleri bir kenara bırakıp, 2 gün içinde memuru masada satıp kaçanlar, bugün memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar?

 

Kış soÄŸuÄŸunun bastırdığı günlerde oduna, kömüre, doÄŸalgaza gelen zamları bile karşılamayan maaÅŸ artışına imza atan, bir eli yaÄŸda, bir eli balda yandaÅŸlar, evini dahi ısıtamayan 32 milyonun karşısına ne yüzle çıkacaklar?

 

Memnun-Sen’den aldıkları destekle bize toplu sözleÅŸmenin dışına çıkamayız diyenler, toplu sözleÅŸme dışında hâkim ve savcıların maaÅŸlarına 1155 TL, akademik personele de 725 ile 835 lira arasında zam yaptılar. 

 

Hâkim ve savcılarımızın, bilim adamlarımızın maaÅŸlarının yükseltilmesini elbette istedik  Akademisyenlerimizin yıllardır ihmal edildiÄŸini her zaman söyledik. Yapılan zamdan da memnuniyet duyduk ama biz, bütün memurların ve emeklilerin sorunlarının çözülmesini istiyoruz. 

 

Enflasyon hedefini yüzde 5,3’den yüzde 9,4’e yükselttiniz.

 

Memurları ve emeklileri bir kalemde açlığa mahkûm ettiniz.

 

Harcamalar 434 lira artarken maaşlara 123 lira zam yaptınız.

 

Bu arada belli kesimlere de 725 lira ile 1155 lira arasında zam yapıp, diğerlerini unuttunuz.

 

Böyle bir adalet olabilir mi?

 

Alınan zam ortadadır.

 

Altı da, üstü de 123 lira. Bunun nesini savunacaksın?  

 

Aile yardımına zam yok!

 

Çocuk parasına zam yok!

 

Fazla çalışma ücretine zam yok!

 

Ek ödemeye zam yok!

 

Ek derse zam yok!

 

Tazminatlara zam yok!

 

İkramiyelere zam yok!

 

Ama bunların toplu sözleÅŸmesinde satış var, hezimet var, periÅŸanlık var, ihanet var.İşte bunların bütçesi de, yandaÅŸların sendikacılığı da, memurun zammı da koskoca bir sıfırdır. Paraları sıfırlama konusundaki uzmanlıklarını memuru, emekliyi sıfırlamakta da kullanıyorlar. Memurun maaşı, her gün mum gibi eriyip gidiyor.

 

Ama AKP ile bu Memnun-Sen kol kola girmiÅŸ, “Enflasyon yüzde 9,5 olacak ama sana bir yıl için 123 lira yeter de artar. 2015 yılında da yalnızca yüzde 3+3 alacaksın.” diyor.

 

“Memuru masada unuttunuz” diyoruz, kızıyorlar.

 

Enflasyon farkı: Unuttular!

 

Hizmet kolları: Unuttular!

 

Yardımcı Hizmetliler: Unuttular!

 

Görevde yükselme: Unuttular!

 

BaÅŸta 4/C’liler olmak üzere kadroya geçirilmeyen personel: Unuttular!

 

SaÄŸlık çalışanları ve döner sermayeli kurumlarda çalışanlar: Unuttular!

 

Tüm ek ödemelerin emekliliÄŸe sayılması: Unuttular!

 

Vergi dilimlerindeki adaletsizlik: Unuttular!

 

KİT çalışanları: Unuttular!

 

Uzmanlar: Unuttular!

 

Disiplin affı: Unuttular!

 

2005’ten sonra göreve baÅŸlayanlara bir derece: Unuttular!

 

Üniversiteli iÅŸçiye kadro: Unuttular!

 

Emeklilikte yaşa takılanlar: Unuttular!

 

TaÅŸeronlaÅŸmaya çözüm: Unuttular!

 

Allah aşkına siz neyi unutmadınız?

 

Ben söyleyeyim:

 

Yandaşlığı, yalancılığı, yağmacılığı unutmadılar!

 

Adam kayırmayı, ayrımcılığı, bölücülüÄŸü unutmadılar!

 

Son olarak yönetici atamalarında yaÅŸanan rezaleti hepimiz, ibretle ve hayretle takip ettik. Sürerek, tehdit ederek, görevden alarak memuru sindirmeye çalışanları gördük. İsimlerini adalet koyanların, adaleti, hakkaniyeti, liyakati nasıl katlettiklerine ÅŸahit olduk. “Sendikacıyız, hak arıyoruz” diyenlerin, nasıl kul hakkı yediklerini gördük. 

 

Bu anlayış, bu zihniyet, memurların ve emeklilerin yıllarını çaldı, geleceÄŸini kararttı. 2014 yılının tamamı için aldıkları 123 lira zammı anlata anlata bitiremeyen, 2015 yılında tam bir skandala imza atan ve yüzde 3+3 sefalet ücretine “Evet” diyen,İktidarın bir emri ile süt dökmüÅŸ kediye dönen,

 

Meydanlara inemeyen,

 

Masaya yumruÄŸunu vuramayan,

 

Memurun önüne çıkamayan, kamuya bir virüs gibi yerleÅŸmiÅŸ asalak sendikacılar, bu hezimetin baÅŸ mimarıdır.  

 

Biz memura, emekliye yüzde 12 ek zam istiyoruz.

 

Biz “Memurun çalınan 730 günü telafi edilsin” diyoruz.

 

“Hiç olmazsa gelecek yılları kurtaralım. 2015 yılında yüzde 3+3 memurun, emeklinin sefaletidir.” diyoruz.

 

“VerdiÄŸiniz sözleri yerine getirin, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nda kabul ettiÄŸiniz maddeleri uygulayın.

 

Kamuda ayrımcılık yapılmasına itirazımız var.

 

Liyakatsiz yönetici atamayın. 

 

Ahbap çavuÅŸ iliÅŸkilerine, kirli oyunlara son verin. 

 

Memurları ötekileÅŸtirerek, kamu görevlilerinin arasına nifak tohumları saçmayın.

 

Bölmeyin, parçalamayın, iÅŸi ehline verin, emanete ihanet etmeyin.

 

Sevin, sevindirin, kucaklayın.” diyoruz.

 

Peki, siz ne yapıyorsunuz?

 

CumhurbaÅŸkanlığının bütçesini iki katına çıkarıyor, yüzde 100 zam yapıyorsunuz.

 

1,4 milyar liraya saray yapıyorsunuz.

 

Milletvekili maaÅŸlarına tam 1000 lira zam yapıyorsunuz.  

 

PKK’yla terör pazarlığı yapıyorsunuz.

 

Apo’yla ihanet pazarlığı yapıyorsunuz.

 

IŞİD’le rehine pazarlığı yapıyorsunuz.

 

PYD’yle yardım pazarlığı yapıyorsunuz.

 

Öyleyse, yuh olsun memurla maaÅŸ pazarlığı yapmaktan kaçanlara! 

 

KONCUK: BİZİM FITRATIMIZDA SUSMAK YOK!

 

Ülkenin çivisini çıkartanlara karşı susmak, bizim fıtratımızda yok.

 

Evlerine ekmek götüremedikleri için canına kıyan insanların, çöplüklerden yiyecek toplayan çocukların olduÄŸu, soÄŸuktan bebeklerin donduÄŸu bir ülkede,  

 

Yolsuzlukları, hırsızlıkları, adaletsizlikleri, toplu sözleÅŸme hezimetini, saltanat saraylarını aklamaya dünyanın bütün beyaz boyaları dahi yetmez.

 

Bunlar aklanamayacaklar ama evvel Allah, haklanacaklar, haklarını bulacaklar.

 

Haksızlıklara boyun eğmek, haksızlığı, hukuksuzluğu, yolsuzluğu savunmak, memurun da, emeklinin de fıtratında yok.

 

Ama ihanet, ayrımcılık, adam kayırma bunların fıtratında var, 

 

Namusu, ÅŸerefi, imanı, vicdanı olanlar, bu milletin kaynaklarına sahip çıkmakla mükellef olduklarını bilirler.  Bu milletin hakkını korumak için toprağın altında yatanla, bu milletin hakkını çalıp sırça köÅŸklerde yatanları ayırt etmek, hepimizin namus borcudur.

 

“Türk’üm, doÄŸruyum, çalışkanım” diye baÅŸlayan yemininin esiri olanlarla, saltanatın, sarayların ve servetin esiri olanları ayırt etmek, hepimizin namus borcudur.   

 

Memur, emekli ve aileleriyle birlikte, 20 milyon vatandaşımızın bir yıllık zam talebini bir kalemde saraylara, uçaklara, yandaÅŸlara dağıtanlardan, yüzde 12 ek zam istemek, anamızın ak sütü kadar helaldir.  

 

Bizim alnımız ak, onların sarayları karadır.

 

Bugün; iktidarın koltuÄŸunun altına saklananların, ÅŸahsi menfaatleri için memuru satanların, adalet terazisini bozanların deliklerine sindiÄŸi, yürekli olanların “Artık yeter” diye haykırdığı gündür.

 

Bugün; yargıdan, denetimden kaçanların, milyonların vicdan mahkemesinde yargılandığı gündür.Bugün; memurlarımızın hak için bütün engelleri aÅŸtığı gündür.

 

Bugün; memurlarımız; toplu sözleÅŸme hezimetinin telafisi için Türkiye’nin dört bir yanından buraya koÅŸtular. Bugün, tüm haksızlıklara karşı meydan okuyan ve tüm riyakârların günahlarını suratlarına çarpan bir Türkiye Kamu-Sen var.

 

Bizlere düÅŸen, haksızlıklar karşısında asla pes etmemek, asla susmamaktır.Çünkü tüm ülkemizin, bütün mazlumların, ezilen sessiz çoÄŸunluÄŸun Türkiye Kamu-Sen’in gür sesine ihtiyacı var.

 

Onun için kenetleneceÄŸiz. Onun için bir olacağız, onlar için susmayacağız.

 

Biz haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız.

 

Canım saÄŸ oldukça rahmetli babam

Susarsam, hakkını helal etmesin

Ak sütün emziren ihtiyar anam

Susarsam hakkını helal etmesin.

Esir iken Kırım, Kerkük, Türkistan,

Bana zindan olur MaraÅŸ, Elbistan

İbni Sina, Dedem Korkut, Alparslan

Susarsam hakkını helal etmesin

 

UyutulmuÅŸ köy, nahiye, ilçe, il

YüreÄŸimi yetmiÅŸ yerden yara bil;

Mehmet Akif, Osman Batur, Åžeyh Åžamil

Susarsam hakkını helal etmesin.

 

Mühim deÄŸil güceneni, küseni

Allah sevmez haksızlığa susanı

Yozgat'ın Yerköy'lü Yetim Hasan'ı

Susarsam hakkını helal etmesin.

 

Buradan çıkıp memleketimizin dört bir yanında dağıldığınızda, haksızlığa karşı durun, sesimizi gittiÄŸiniz her yerde yankılandırın istiyoruz.

 

Sizlerden, asla pes etmemenizi, asla eğilmemenizi, asla susmamanızı istiyoruz.

 

Susacak mısınız?

 

Davamıza, devletimize, vatanımıza, haklarınıza sahip çıkmanızı istiyoruz.

 

Sahip çıkacak mısınız?

 

 “Sahipsiz vatanın batması haktır; Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.”

 

Hepinize saygılar sunuyorum.

 

Allah yar ve yardımcınız olsun! diyerek sözlerini noktaladı.

 

Ek zam mitingimize, Türkiye Kamu-Sen Eski Genel BaÅŸkanı Bircan Akyıldız, MHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı ve Tokat Milletvekili ReÅŸat DoÄŸru, İlksan Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Tuncer Yılmaz, Türkav BaÅŸkanı Sinan Yüksel, Ülkücü İşçiler DerneÄŸi Genel BaÅŸkanı Hakan Kandemir çok sayıda davetli ve vatandaÅŸ katıldı.

 

 GENEL BAÅžKANIN AÇIKLAMALARI İÇİN TIKLAYINIZ

Geri
İleri
  • 1

Önceki Haber / Sonraki Haber
Genel BaÅŸkandan
Misafihanelerimiz
Kamu-Sen TV
Kampanyalar

Genel Haberler

AİLE YILINDA MEMUR AİLELERİNİN YÜZÜNÜ BAYRAM İKRAMİYESİ İLE GÜLDÜRÜN! AİLE YILINDA MEMUR AİLELERİNİN YÜZÜNÜ BAYRAM İKRAMİYESİ İLE GÜLDÜRÃ
12.03.2025
1337
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
07.03.2025
320
ENFLASYON RAKAMLARI MEMUR VE EMEKLİ İÇİN EK ÖNLEM ALINMASINI ZORUNLU KILIYOR ENFLASYON RAKAMLARI MEMUR VE EMEKLİ İÇİN EK ÖNLEM ALINMASINI ZORUNLU KILIYO
03.03.2025
1345
HOCALI KATLİAMI; UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ! HOCALI KATLİAMI; UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ!
26.02.2025
396
  • Kamu-Sen
  • Ar-Ge
  • Kazanımlarımız
  • Genel Haberler
  • Sendikalardan
  • KVKK

TÜRKİYE KAMU-SEN © 2025 Tüm Hakkı Saklıdır. Sitemizde bulunan içerikler kaynak belirtilmek suretiyle baÅŸka sitelerde yayınlanabilir.

Adres: Erzurum Mahallesi Talatpaşa Bulvarı No : 160 Kat:7 Çankaya-ANKARA
haber@kamusen.org.tr | Tel : +90 312 424 22 00