Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk anneler gününü bir basın açıklamasıyla kutladı
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk anneler gününü bir basın açıklamasıyla kutladı. Koncuk, basın açıklamasında ÅŸu ifadelere yer verdi:
"Annelik, sevgi, ÅŸevkat ve merhamet duygularının harman olduÄŸu, fedakârlığın, vefanın kaynağı, Allah’ın can verme sırrının insanda kısıtlı olarak tecelli ettiÄŸi yüce bir makamdır. Yaşımıza, iÅŸimize, statümüze bakmaksızın başımızı okÅŸayan sıcacık ellerini aradığımız, dertlere düçar olduÄŸumuz her an ÅŸevkatine sığındığımız, yanında olmasak bile varlığından güç aldığımız, her hayal kırıklığının ardından sevgisini, sadakatini hatırlayıp teselli bulduÄŸumuz annelerimizin hakkını ne yapsak ödeyemeyiz.
“Cennet anaların ayakları altındadır” demiÅŸ Peygamber Efendimiz… Anne; sevginin her türlüsünün bir araya toplandığı, eÅŸsiz sevgi kaynağı, uzakta dursa da yakın hissedilen, hep özlenen, asla vazgeçilmeyen, dizinin dibinde olmak istenilen, kısacası bizden bir parçadır. Nitekim Özer Åženay, bir dönem merhum Zeki Müren’in eÅŸsiz yorumuyla dillerimize pelesenk olan dizelerinde annesine duyduÄŸu sevgi ve özlemi ÅŸu ÅŸekilde dile getirmiÅŸtir:
Mazide kalan hatıra gibi
Åževkatli kollarını aç bana anne.
Geceler çok soÄŸuk, sessiz ve karanlık
ÜÅŸüdüm, üstümü örtsene anne.
Yanımda olmanı ne çok isterdim
Dizine yatıp da uyurdum anne.
Dilimde dua gözümde rüyasın
Seni çok özledim, hasretim anne.
Uyandım uykudan aradım seni
Sağıma soluma bakındım anne.
Geceler çok soÄŸuk, sessiz ve karanlık
ÜÅŸüdüm, üstümü örtsene anne.
Kelimelerin duygularımızı ifade etmekte yetersiz kaldığı durumlar vardır; iÅŸte anne sevgisi de kelimelere sığmayacak kadar özel bir duygudur. Biz, her anneler gününde annelerimize duyduÄŸumuz sevgiyi anlatırız da bir annenin evladına duyduÄŸu sevgiyi anlatacak kelime bulamayız.
ÇoÄŸu zaman hayat kaygısı; bizleri derin bir koÅŸuÅŸturmanın içine çekiyor ve her an bizleri düÅŸünen, evlatlarını karşılıksız, beklentisiz, menfaatsiz, çıkarsız seven annelerimizi ihmal etmemize neden oluyor. Bu materyalist dünya, bizleri annelerimizden uzaklaÅŸtırırken insanlığa almadan vermeyi, karşılık görmeden sevmeyi ve merhameti de unutturuyor.
BirçoÄŸumuzun bildiÄŸi ÅŸu hikâye, anne sevgisine ne güzel bir örnek, unuttuÄŸumuz deÄŸerlerimizin hatırlanması için bir ibret vesikasıdır:
“Amerika’daki ünlü doÄŸa parkı Yellowstone National Park’da çıkan bir yangın sonrası görevliler, hasar tespiti için ormanda gezerken bir aÄŸacın dibinde küller içinde, neredeyse kömürden bir heykele dönüÅŸmüÅŸ bir kuÅŸ görürler. Görevli, elindeki çubukla hafifçe dokunur, kömürleÅŸmiÅŸ kuÅŸa. Dokunur dokunmaz kuÅŸun kanatları altından üç küçük kuÅŸ yavrusunun cıvıldayarak çıktığına ÅŸahit olurlar. Anne kuÅŸ, gelen tehlikeyi fark ederek, yavrularını bir aÄŸacın arkasına getirmiÅŸ, kendisinin yanacağını bile bile onları kanatlarının altında saklamıştır. Yangın yayılmadan, çok rahatlıkla uçup oradan uzaklaÅŸması mümkünken, anne kuÅŸ, yavrularının yanında kalmayı tercih etmiÅŸtir. Alevler, bulunduÄŸu yere varıp küçücük bedenini kavurmaya baÅŸladığında da hiç kıpırdamadan alevlere göÄŸüs germiÅŸtir. Bedeni, yanıp kavrulmuÅŸ, ama geriye hiç ölmeyecek bir ‘anne’ heykeli bırakmıştır.”
Yüce Allah, akıl fikir sahibi olmayan bir kuÅŸa bile böylesine bir analık duygusu bahÅŸederken annelerimize ne yüce bir sevgi sunmuÅŸtur kim bilir. Ve o annenin koklamaya kıyamadığı yavrusunu, gencecik yaşında kahpe bir kurÅŸuna hedef olup, topraÄŸa verdiÄŸini düÅŸünün; bir ÅŸehit anasının yaÅŸadığı acı ne dayanılmaz, duyduÄŸu özlem ne derindir, kim bilir! Bu acıya dayanan yürek, ciÄŸerparesini topraÄŸa verirken, gözünden süzülen yaÅŸları silip, “vatan saÄŸ olsun” diyen o anne ne yücedir! Ama ne mutludur ki ona, vatanına ihanet etmeyen, askerine, polisine kurÅŸun sıkmayan; vatanı, milleti, namusu uÄŸrunda canını vermekten çekinmeyen bir evlat yetiÅŸtirmiÅŸtir.
Bugün dünyada yaÅŸanan savaÅŸlar, katliamlar, ÅŸiddet ve terör olaylarını düÅŸündüÄŸümüzde, insanlığın anne sevgisini keÅŸfetmeye ve dünyaya anne elinin deÄŸmesi gerektiÄŸine olan inancımız bir kat daha artıyor.
Bizler, türlü hırslarla hayatımızı güçleÅŸtirirken en deÄŸerli varlığımız annelerimiz, belki de sıcak bir gülümsememizin özlemini çekerek göçüp gidiyorlar bu dünyadan. O kıymetlimizi kaybettiÄŸimizde yaÅŸadığımız piÅŸmanlık, o güzel varlığı geri getirmeye yetmiyor. Bu bakımdan hayatın getirdiÄŸi olaÄŸan dertleri bir tarafa bırakarak sevdiklerimize gerekli ilgiyi göstermek, bizleri doÄŸuran, büyüten ve bugünlere getiren annelerimize duyduÄŸumuz minneti zaman kaybetmeden ve çok geç olmadan dile getirmek gerekiyor.
Bu duygu ve düÅŸünceler içinde her türlü olumsuz ÅŸart altında hem çalışan hem evlat yetiÅŸtiren, yozlaÅŸan deÄŸerlere ve insanlara raÄŸmen vakarını bozmayan, Amine Hatunlardan, Nene Hatunlardan devraldığı bayrağı dalgalandıran, çocuklarına helalden ve doÄŸrudan baÅŸka bir ÅŸey öÄŸretmeyen, Türk milletinin temel direÄŸi annelerimizin; bu vatan için çalışan, üreten ve savaÅŸan bütün evlatların annelerinin; kanlarıyla bayrakları bayrak yapan, mezar taÅŸlarıyla bu vatana Türk mührünü vuran aziz ÅŸehitlerimizin annelerinin baÅŸta olmak üzere bütün annelerin anneler gününü kutluyor, ellerinden öpüyorum. Ahirete intikal etmiÅŸ olanlara Allah'tan rahmet diliyorum."
İsmail KONCUK
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı