FRANSA’NIN ERMENİ GÜDÜMLÜ KARARINA SESİZ KALMADIK   

 

 Türkiye Kamu-Sen yönetim kurulu üyeleri ile Türkiye Kamu-Sen üyelerinden oluÅŸan yaklaşık 500 kiÅŸilik bir grup, Sözde Ermeni Soykırımı'nın inkarını suç sayan yasa tasarısını Fransa BüyükelçiliÄŸi önünde protesto etti" />

TÜRKİYE KAMU-SEN
TÜRKİYE KAMU-SEN
TÜRKİYE KAMU-SEN
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu
  • Anasayfa
  • Kurumsal
    • Türkiye Kamu-Sen
    • Yönetim Kurulumuz
    • İl Temsilcilerimiz
  • Haberler
    • Kamu-Sen
    • Ar-Ge
    • Kazanımlarımız
    • Genel Haberler
    • Sendikalardan
    • KVKK
  • Mevzuat
    • Kanunlar
    • Sendikal Mevzuat
    • Uluslararası SözleÅŸmeler
    • Yönetmelikler
    • Tüzük
  • ArÅŸiv
  • Sendikalarımız
    • Türk EÄŸitim Sen
    • Türk SaÄŸlık Sen
    • Türk Büro Sen
    • Türk Haber-Sen
    • Türk Yerel Hizmet Sen
    • Türk Kültür Sanat Sen
    • Türk İmar Sen
    • Türk. Tarım Orman Sen
    • Türk Ulaşım Sen
    • Türk Enerji Sen
    • Türk Diyanet-Vakıf Sen
  • Kamu-Sen TV
  • KVKK
  • İletiÅŸim
İlkeli, Kararlı ve Cesur Sendikacılığın Tek Adresi
FRANSA’NIN ERMENİ GÜDÜMLÜ KARARINA SESİZ KALMADIK
  1. Arşiv 11-10-2006 1165 TKS Basın Bürosu
FRANSA’NIN ERMENİ GÜDÜMLÜ KARARINA SESİZ KALMADIK
PaylaÅŸ twittle
  

 

 Türkiye Kamu-Sen yönetim kurulu üyeleri ile Türkiye Kamu-Sen üyelerinden oluÅŸan yaklaşık 500 kiÅŸilik bir grup, Sözde Ermeni Soykırımı'nın inkarını suç sayan yasa tasarısını Fransa BüyükelçiliÄŸi önünde protesto etti
  

 

 Türkiye Kamu-Sen yönetim kurulu üyeleri ile Türkiye Kamu-Sen üyelerinden oluÅŸan yaklaşık 500 kiÅŸilik bir grup, Sözde Ermeni Soykırımı'nın inkarını suç sayan yasa tasarısını Fransa BüyükelçiliÄŸi önünde protesto etti.

Türkiye Kamu-Sen üyesi yaklaşık 500 kiÅŸi, 'Katil Fransa', 'Fransa ÅŸaşırma, sabrımızı taşırma' ÅŸeklinde sloganlar attılar.

Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Bircan Akyıldız, yaptığı basın açıklamasıyla, Fransa'ya sert tepki gösterdi. Fransa'nın bilinç altındaki Türk düÅŸmanlığını zaman zaman çeÅŸitli vesilelerle dışarıya vurduÄŸunu söyleyen Akyıldız, Türk Milleti'ni karalamaya ve 'soykırımcı' olarak göstermeye kimsenin hakkı olmadığını belirtti. Akyıldız, tasarının yasalaÅŸması halinde ise Fransız mallarını boykot edileceÄŸini bildirdi. sloganlar eÅŸliÄŸinde yapılan basın açıklamasının ardından Türkiye Kamu-Sen Yönetim Kurulu Üyeleri,  insan hakları evrensel bildirgesinin ifade özgürlüÄŸü ile ilgili maddelerinin yazılı olduÄŸu dövizleri BüyükelçiliÄŸin önüne bıraktılar.

 

Fransa'nın sözde Ermeni soykırımının inkarını suç sayan yasa tasarısını protesto gösterisinde konuÅŸan Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Bircan Akyıldız'ın konuÅŸmasını tam metni:

 

Ülkemiz etrafında olup bitenleri, milletimiz üzerine oynanan oyunları hepimiz görmekteyiz.

Yıllardan beri ülkemiz üzerine oynanan oyunları ve ülkemizin karşı karşıya bulunduÄŸu tehlikeleri yetkililere ve kamuoyuna anlatmaya çalışmakta, bazı ülkelerin ve bazı çevrelerin devletimize ve milletimize karşı art niyetli olduklarını söylemekteyiz.

 Ne yazık ki, bizlerin bu uyarıları çoÄŸu zaman kulak arkası edilmekte, hatta bazı çevreler bizleri ve bizim gibi düÅŸünenleri paranoyak olmakla suçlamaktadırlar.

Ancak her geçen  an bizlerin ne derece haklı olduÄŸunu ortaya koyacak geliÅŸmelere sahne olmaktadır.

Son birkaç yıl içinde yaÅŸadıklarımız, bizlerin paranoyak olmadığını, ancak bize paranoyak diyenlerin aslında kör olduklarını ortaya koymuÅŸtur.

Değerli basın mensupları;

Bazı gerçekler vardır ki, doÄŸanın kanunudur.

DeÄŸiÅŸtiremezsiniz.

Bir çok Avrupa ülkesinin Türk Milleti'ne karşı önyargılı olduÄŸu ve her fırsatta milletimizi küçük düÅŸürmeye, köÅŸeye sıkıştırmaya, bölmeye ve yok etmeye çalıştığı da deÄŸiÅŸmez bir gerçektir.

Bizler bu gerçeÄŸi ne kadar görmezden gelirsek gelelim, ne kadar dostluk elimizi tüm samimiyetimizle uzatırsak uzatalım, bu ülkelerin Türklere karşı olan tavırları asla deÄŸiÅŸmemektedir.

Bu ülkelerin dost gibi görünen yüzüne inanırsak her zaman zarar göreceÄŸimiz bir kez daha ispat edilmiÅŸtir.

Bildiğiniz gibi Fransa'da "Ermeni soykırımı olmamıştır." diyenleri cezalandırmak amacıyla bir yasa tasarısı hazırlanmıştır.

Yıllardır dost diye tanımladığımız bir ülkenin böyle bir tutum içine girmesi ve ifade özgürlüÄŸünü hiçe sayan bir kararla böyle bir tasarıyı meclis gündemine alması kabul edilemez bir durumdur.

Åžeyh Sadi Åžirazi, Gülistan adlı eserinde ÅŸöyle bir hikaye anlatır:

Akrebin bir tanesi bir nehrin öbür tarafına geçmek ister. Ancak suyun alıp onu götüreceÄŸi ve boÄŸulacağını bildiÄŸi için suyun kenarında aÅŸağı yukarı gezinip durmaktadır.

Bunu bir su kaplumbaÄŸası görür ve akrebe niçin bu ÅŸekilde gezdiÄŸini sorar.

Akrep, karşı tarafa geçmek istediÄŸini söyleyerek su kaplumbaÄŸasından kendisini karşıya geçirmesini rica eder.

Kaplumbağa bu ricayı kabul eder ve kıyıya yanaşarak akrebi sırtına alır.

Yüzerek nehirde ilerlemeye baÅŸlar. Nehrin ortalarına geldiÄŸinde kaplumbaÄŸa tık tık diye bir ses duyar.

Bir de bakar ki akrep zehirli iÄŸnesi ile kaplumbaÄŸaya vurup duruyor.

KaplumbaÄŸa sorar:

"Ne oldu akrep kardeş? Ne yapıyorsun?" Akrep:

"Ne yapayım, fıtratımın gereğini yapıyorum.

Biliyorum her ne kadar sen bana büyük bir iyilik yapıyorsun ama ben, benim fıtratımda olan sokma isteÄŸine dayanamadım.

Sana bir zarar da veremeyeceğimi biliyorum ama ben bana yakışanı yapmak zorundayım" der.

Değerli basın mensupları;

Yılan sokar, akrep zehirler, kurt parçalar.

Her canlı fıtratının gereğini yapar.

Kurda niçin koyunları parçalıyorsun, tilkiye niçin tavukları çalıyorsun diye kızılmaz.

Çünkü hepsi de yaratılışlarının gereÄŸini yapmaktadır.

Ama çobana niçin koyunları korumadın; tavuk sahibine niçin gerekli tedbirleri almadın diye kızılır, çünkü onlar üzerlerine düÅŸeni yapmamışlardır.

Bugün gelinen noktada Fransızların yaptığı da akrebin yaptığından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.

Bazı milletlerin fıtratlarının bir gereğidir, sokarlar.

Bu milletlerin tarihinde engizisyon mahkemeleri vardır.

Kendi düÅŸüncesinde olmayanları yakmak vardır.

Dünya dönüyor dediÄŸi için insanları öldürmek vardır. Bu milletlerin tarihlerinde gerçekleri deÄŸiÅŸtiremedikleri zaman, gerçekleri söyleyenleri yok etmek vardır.

Bugün de; deÄŸiÅŸtiremeyecekleri bir tarihi gerçek karşılarında durmaktadır: Türkler asla Ermenilere soykırım yapmamışlardır.

Bu gerçeÄŸi deÄŸiÅŸtiremeyeceklerini bilenler, gerçekleri duymaya dahi tahammül edememektedirler.

Bu nedenle de böyle bir yasa tasarısını meclislerine kadar getirebilme bedbahtlığını göstermiÅŸlerdir.

Bu tasarı kabul edilmese bile Fransızların tarihine yeni bir kara leke olarak geçecektir.

Her fırsatta düÅŸünce özgürlüÄŸünden, ifade özgürlüÄŸünden, bilime ve gerçeklere dayalı yaÅŸamaktan dem vuran demokrasi havarileri, bugün yine asıllarına, yani akrepliÄŸe dönmüÅŸler ve milletimizi sokmak istemektedirler.

Bu nedenle bizlerin tetikte olması ve yetkililerin zamanında tedbir alması gerekmekteydi.

Bu tasarı bir yıl önce ilk gündeme geldiÄŸinden beri yetkililerin hiçbir giriÅŸimde bulunmamış olmaları da ayrıca eleÅŸtirilecek bir durumdur.

Değerli basın mensupları,

"Sözde Ermeni soykırımının gerçek olmadığını kanıtlayan Türk tezi ifadelerinin yasaklanması" üzerine kurulan tasarıyı ÅŸiddetle reddediyoruz.

Fransız tarihçilerin de çeÅŸitli kereler ifade ettiÄŸi gibi tarihin, bir parlamentonun politik oylarıyla ve Ermeni diasporasıyla deÄŸiÅŸtirilemeyeceÄŸi açıktır.

Åžimdilerde Fransız Parlamentosunun bu son tasarısı ile Fransa'daki hiç kimse, "Türk tarafının bir katliam yapmadığını" iddia dahi edemeyecektir.

Fransızların bu kararlarının, İnsan Hakları SözleÅŸmesinin temelleriyle çeliÅŸtiÄŸi açıktır.

Zira, düÅŸünce hürriyetini hiçe sayma ve tarihi gerçekleri saptırma suçlarını iÅŸleyen Fransa'ya en iyi cevabı "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi" vermektedir.

Adı geçen beyannamenin 18inci maddesinde "Herkesin düÅŸünce, vicdan ve din özgürlüÄŸü vardır" denilmektedir.

Yine 19uncu maddede "Herkesin görüÅŸ ve anlatım özgürlüÄŸü hakkı vardır.

Bu hak, serbest görüÅŸ edinme ve herhangi bir yoldan ve hangi ülkede olursa olsun bilgi ve düÅŸünceleri arama, alma ve yayma özgürlüÄŸünü içerir" denilmektedir.

Bu tip suni ve politik nedenlerle Afrika'da bir zamanlar uyguladığınız kölelik politikasına benzer ÅŸekilde tarihi asla köleleÅŸtiremeyeceÄŸinizi belirtmek isteriz.

Sayın Basın Mensupları,

Pek çok uluslararası tarihçinin de önceden belirttiÄŸi gibi savaÅŸ trajedisinde Fransız tasarısının aksi olarak o dönemlerde 523 bin Türk ve Müslüman insan hayatını kaybetmiÅŸtir.

1915'deki Hristiyan-Ermenilerini anarken, 1. Dünya Savaşının sonunda iÅŸgalci ordularla iÅŸbirliÄŸi yapan Ermeni kuvvetlerince katledilmiÅŸ 523 bin Türk ve Müslüman insanı hiç bahsetmeden yok saymayı ikiyüzlülük ve insanlık ayıbı olarak görüyoruz. 

Ayrıca "katliam" yasal bir terim olarak bir suçu tanımlamaktadır.

Ne Uluslararası Adalet Divanı ne de Türkiye'deki diÄŸer yetkili mahkemeler, Türkleri bu suçla suçlayamaz.

Yetkili bir mahkemenin kararı olmadan bir suçun, bir millete, bir gruba veya ÅŸahsa mâledilmesinin adı yalandır, iftiradır.   

Bu nedenle Fransız meclisini, doÄŸru adım atmaya çağırıyoruz.

Diyalog olmadan fikirlerin yasaklanması, Fransa'da "ilk iÅŸ kontratı" ve "göçmen olayları" gibi ancak olumsuz bir tepki oluÅŸturabilir ve bu durum AB ruhu ile insanlığa aykırıdır.

Parlamento tarafından gerekli adımların atılmaması durumunda yakın gelecekte Fransa'nın bu tek-yanlı kararını sürekli olarak kınayacağımızı ve protesto edeceÄŸimizi belirtmek isteriz. 

Sayın basın mensupları,

Bugün, ülkemiz içindeki iÅŸbirlikçi birtakım sözüm ona aydınlardan da cesaret alarak bizim hakkımızda asılsız politik kararları, akıl almaz derecede Avrupa ve dünya siyasetine sokmaya çalışanlar, Azerbaycan'da Ermenilerce ve Cezayir'de Fransızlarca yapılan soykırımları görmek istememektedirler.

Sözde soykırım iddialarıyla Türkiye'yi suçlayan Ermenistan BaÅŸkanı Robert Koçaryan'ın direktifleri doÄŸrultusunda Ermeni Askeri Kuvvetleri, Azerbaycan'ın KarabaÄŸ bölgesinde coÄŸrafi konumu itibariyle bölge için stratejik önemi olan Hocalı kentini ele geçirmek için 25 Åžubat 1992 gecesi katliam gayesiyle bölgeye saldırmıştır.

Hocalı'nın iÅŸgali sonucu sivil, eli silahsız, Azerbaycan Türkleri çocuk, kadın, ihtiyar ve genç ayrımı yapılmadan Ermeniler tarafından hunharca katledilmiÅŸtir.

Resmi verilere göre, o gece 613 kiÅŸi katledilmiÅŸtir.

Bunlardan 83 çocuk, 106 bayan acımasız yöntemlerle iÅŸkence yapılarak öldürülmüÅŸtür.

Ayrıca, 487 kişi ağır yaralanmış ve 1275 kişi ise rehin alınmıştır.

BeÅŸte biri Ermeniler tarafından iÅŸgal altında bulunan Azerbaycan'da 1 milyondan fazla Azerbaycan Türkü asırlardır yaÅŸadıkları KarabaÄŸ'dan zorunlu göç etmiÅŸtir.

Ermeniler, acımasızca sivil halkın gözlerini oymuÅŸ, kafataslarının derisini soymuÅŸ ve vücutlarının çeÅŸitli organlarını keserek öldürmüÅŸtür.

Küçücük çocukların gözleri oyulmuÅŸ, hamile kadınların karınları yırtılmış ve insanlar diri diri topraÄŸa gömülmüÅŸtür.

BirçoÄŸunun da cesetleri yakılmıştır.

Kendini sütten çıkmış ak kaşık sanan Fransızlar ise tarihin karanlık sayfalarına, uzun süreli Afrika Katliamlarıyla geçmiÅŸtir.

Cezayir 1830'dan 1962'ye kadar yani toplam 132 yıl süreyle Fransa'nın iÅŸgalinde kalmıştır.

Bu süre içinde Cezayir halkı da kesintili olarak bağımsızlık savaÅŸları vermiÅŸtir.

En ÅŸiddetli savaÅŸ ise 1954-1962 arasında gerçekleÅŸtirilen büyük bağımsızlık savaşıdır.

Bu süre içinde Fransız iÅŸgalciler bir buçuk milyon Cezayir'liyi hunharca katletmiÅŸlerdir.

Fransa, bu tarihlerde Gine, Kamerun, Gabon, Çad ve Benin gibi diÄŸer Afrika ülkelerinde de benzer katliamlar gerçekleÅŸtirmiÅŸtir.

Öldürülenlerin sayısı belki farklıdır ama hepsinde de aynı vahÅŸet ruhunun etkin olduÄŸu görülür.

Değerli basın mensupları,

Yukarıda sözü geçen bu katliamlar, OrtaçaÄŸ'ın karanlık zihniyetiyle deÄŸil 20. yüzyılın yani modern çağın felsefesiyle, insan hakları, uluslararası hukuk gibi kavramların bütün dünya kamuoyunun literatürüne girdiÄŸi bir dönemde gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir.

Hal böyle iken "iÄŸneyi kendine, çuvaldızı ele batır" sözüne muhalefet edercesine diÄŸer toplumların sözde savunuculuÄŸunu yapan Fransa, olaylara yine Fransız kalmaktadır.

Bu zihniyet; nasıl ki aldığı mahkeme kararı ile dünyanın döndüÄŸü gerçeÄŸini gizleyemediyse, Türklerin Ermenilere soykırım yapmadığı gerçeÄŸini de gizleyemeyecektir.

Fransız meclisinin sözde Ermeni Soykırımı iddialarını kabul etmesi durumunda Fransız patentli üretilen bütün malları almayacağız.

Fransız mallarının, Türkiye'ye girmemesi için de mücadele edeceÄŸiz.

Ey Fransa! Bilesin ki; artık dost değiliz!

 

 

 

Geri
İleri
  • 1

Önceki Haber / Sonraki Haber
Genel BaÅŸkandan
Misafihanelerimiz
Kamu-Sen TV
Kampanyalar

Genel Haberler

ÇANAKKALE BİR MİLLETİN VAR OLUŞ MÜCADELESİNİN BAYRAKLAŞMIŞ SEMBOLÜDÜR ÇANAKKALE BİR MİLLETİN VAR OLUŞ MÜCADELESİNİN BAYRAKLAŞMIŞ SEMBOLÜDÜ
18.03.2025
259
AİLE YILINDA MEMUR AİLELERİNİN YÜZÜNÜ BAYRAM İKRAMİYESİ İLE GÜLDÜRÜN! AİLE YILINDA MEMUR AİLELERİNİN YÜZÜNÜ BAYRAM İKRAMİYESİ İLE GÜLDÜRÃ
12.03.2025
1404
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
07.03.2025
336
ENFLASYON RAKAMLARI MEMUR VE EMEKLİ İÇİN EK ÖNLEM ALINMASINI ZORUNLU KILIYOR ENFLASYON RAKAMLARI MEMUR VE EMEKLİ İÇİN EK ÖNLEM ALINMASINI ZORUNLU KILIYO
03.03.2025
1364
  • Kamu-Sen
  • Ar-Ge
  • Kazanımlarımız
  • Genel Haberler
  • Sendikalardan
  • KVKK

TÜRKİYE KAMU-SEN © 2025 Tüm Hakkı Saklıdır. Sitemizde bulunan içerikler kaynak belirtilmek suretiyle baÅŸka sitelerde yayınlanabilir.

Adres: Erzurum Mahallesi Talatpaşa Bulvarı No : 160 Kat:7 Çankaya-ANKARA
haber@kamusen.org.tr | Tel : +90 312 424 22 00