GENEL BAÅžKAN AMASYA VE ÇORUM’DAYDI
GENEL BAÅžKAN AMASYA VE ÇORUM’DAYDI.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, 07 Haziran tarihinde Sungurlu Ä°lçe TemsilciliÄŸi açılışına katıldı. Açılışta; Türk SaÄŸlık-Sen Genel BaÅŸkanı Önder Kahveci, Türk Büro-Sen Genel BaÅŸkanı Fahrettin YokuÅŸ, Türk Haber-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Karadavut, Türk Diyanet vakıf-Sen Genel BaÅŸkanı Nuri Ünal, Türk Enerji-Sen Genel BaÅŸkanı Celal Karapınar, Türk Ä°mar-Sen Genel BaÅŸkanı Necati Alsancak, Türk Yerel Hizmet-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°lhan Koyuncu ve Türk Kültür Sanat-Sen Genel BaÅŸkanı Hasan Hüseyin Yılmaz, Türk EÄŸitim-Sen Genel Sekreteri Musa AkkaÅŸ, Türk EÄŸitim-Sen Genel TeÅŸkilatlandırma Sekreteri Talip Geylan ve Sungurlu Kaymakamı Hulusi Åžahin katıldı.
Genel BaÅŸkan Koncuk daha sonra Çorum’da Atatürk Anadolu Lisesi’nde Okan Üniversitesi yüksek lisans mezuniyet törenine katıldı. Genel BaÅŸkan’a Türk Büro-Sen Genel BaÅŸkanı Fahrettin YokuÅŸ, Türk Haber-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Karadavut, Türk Ä°mar-Sen Genel BaÅŸkanı Necati Alsancak, Türk Yerel Hizmet-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°lhan Koyuncu, Türk Enerji-Sen Genel BaÅŸkanı Celal Karapınar eÅŸlik etti.
Bu, kolay bir baÅŸarı deÄŸildir. Bu, balon bir baÅŸarı deÄŸildir. Bu baÅŸarı; emeÄŸin, yüreÄŸin, mücadelenin, ilkeli ve kararlı duruÅŸun baÅŸarısıdır.
Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk ve Türkiye Kamu-Sen’e baÄŸlı 8 sendika genel baÅŸkanı Amasya’da düzenlenen ‘Birlik, Dirlik ve Ä°stiÅŸare Toplantısı’nda bir araya geldi.Burada bir konuÅŸma yapan Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk, Türkiye Kamu-Sen’in üye sayısının 450 bine ulaÅŸtığını kaydederek “Bu baÅŸarıda elbette tüm teÅŸkilat yöneticilerimizin, üyelerimizin emeÄŸi ve alınteri var. Geçen yıl üye sayımız 419 bin idi. Bu sene üye sayımız 450 bine ulaÅŸtı. Bu, kolay bir baÅŸarı deÄŸildir. Bu, balon bir baÅŸarı deÄŸildir. Bu baÅŸarı; emeÄŸin, yüreÄŸin, mücadelenin, ilkeli ve kararlı duruÅŸun baÅŸarısıdır. Önemli olan zoru baÅŸarmaktır. Türkiye Kamu-Sen teÅŸkilatları zoru baÅŸarmak için yola çıkan insanlardan oluÅŸmuÅŸtur. EmeÄŸi geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi.
Yüce dinimizin, ‘Yaradılmışların en ÅŸereflisidir’ diye tanımladığı insanları siyasi anlayışlarına, ideolojilerine göre ne küçültebilirsiniz, ne büyültebilirsiniz. Ona insan olduÄŸu için saygı duymak zorundasınız. Devlet yönetmek için bunu bileceksiniz. Siyasi anlayışları sebebiyle insanları ötekileÅŸtirerek, yüce dinimize de karşı çıktığınızı da bileceksiniz.
Ülkemizin kötü günlerden geçtiÄŸini ifade eden Koncuk, “Bu ülkeyi ne hale getirdiler. 10 yıldır sessiz, sedasız yerinde oturan insanlar bugün ayaÄŸa kalkma gereÄŸi hissetiler. Ancak bun insanların ayaÄŸa kalkma sebebi, siyasi iktidar tarafından hala anlaşılmış görünmüyor” dedi.
Koncuk sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: Siyasi anlayışınız ne olursa olsun insana insan olduÄŸu için deÄŸer vermek zorundayız. Yüce dinimizin emri de bu doÄŸrultudadır. Yüce dinimizin, ‘Yaradılmışların en ÅŸereflisidir’ diye tanımladığı insanları siyasi anlayışlarına, ideolojilerine göre ne küçültebilirsiniz, ne büyültebilirsiniz. Ona insan olduÄŸu için saygı duymak zorundasınız. Devlet yönetmek için bunu bileceksiniz. Siyasi anlayışları sebebiyle insanları ötekileÅŸtirerek, yüce dinimize de karşı çıktığınızı bileceksiniz. 10 yıldır zulüm yaşıyoruz. Bu toplantıda her hizmet kolundan arkadaşımız var. Buradaki insanlar, çalıştıkları yerde yaÅŸadıkları zulmü bizzat gözlemleyenlerdir. TeÅŸkilat yöneticilerimize, Türk Diyanet Vakıf-Sen’in takvimini odalarına asması nedeniyle Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı tarafından soruÅŸturma açılıyor. Dinimizi temsil eden bir kuruluÅŸun böyle bir zulmü yaÅŸatmasına fırsat verilmesini anlamakta zorlanıyorum. Yüce dinimizi temsil eden bir kuruluÅŸun örselenmesine gönlümüz razı olmadığı için Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı’nda yaÅŸananları gözler önüne sermedik. Ama bu kafa devam ederse, en sert tepkiyi ortaya koyacağız. Gezi parkı olaylarını da böyle deÄŸerlendirmek lazım.”
Sayın BaÅŸbakan, Türkiye Kamu Sen üyeleri hastanenin baÅŸhekimi olamıyor, hastanenin müdür yardımcısı olamıyor, il milli eÄŸitim müdürü olamıyor, ilçe milli eÄŸitim müdürü olamıyor, ÅŸube müdürü olamıyor, neredeyse okul müdürü de yapmayacaksınız, müdür yardımcısı da yapmayacaksınız. Åžimdi bütün bunlar vandalizm deÄŸil de nedir?
Gezi Parkı olayları ile ilgili açıklama yapan Koncuk, vandalizm kelimesinin son zamanlarda moda haline geldiÄŸini belirtti. Koncuk ÅŸunları söyledi: “BaÅŸbakan Atatürk Havalimanında yaptığı konuÅŸmada vandalizme ÅŸiddetle karşı olduÄŸunu söyledi. Ben de Amasya’dan Sayın BaÅŸbakana sesleniyorum: Sayın BaÅŸbakan, biz de vandalizme karşıyız, ÅŸiddetin her türüne karşıyız. Her problemimizi demokrasi içerisinde, demokratik kurallar içerisinde çözme arzumuzu bugüne kadar ortaya koyduk. Bir yandan bunları söyleyeceksiniz diÄŸer yandan kamuda her türlü vandalizme on buçuk yıldır seyirci kalacaksınız. Sayın BaÅŸbakan, Türkiye Kamu Sen üyeleri hastanenin baÅŸhekimi olamıyor, hastanenin müdür yardımcısı olamıyor, il milli eÄŸitim müdürü olamıyor, ilçe milli eÄŸitim müdürü olamıyor, ÅŸube müdürü olamıyor, neredeyse okul müdürü de yapmayacaksınız, müdür yardımcısı da yapmayacaksınız. Åžimdi bütün bunlar vandalizm deÄŸil de nedir? Her türlü haksızlığa on buçuk yıldır göz yumacaksınız, size teslim olmayan, sizin politikalarınızı onaylamayan insanları adeta kamuda tecrit edeceksiniz ama diÄŸer yandan vandalizmden ÅŸikâyetçi olacaksınız. Buna hakkınız yok.”
Devlet yönetmek millete raÄŸmen olmaz. Bu ülkenin yüzde 50’si beni destekliyor, ne yapalım? Åžimdi yüzde 50 sana oy verdi diye senin için silahları çekip bu yürüyenlerin üzerine mi yürüyecek? Bir siyasi partiye oy verdik diye onun için silah da mı çekeceÄŸiz?
Bu ülkede ÅŸiddet olmasını istemediklerini ifade eden Koncuk ÅŸöyle devam etti: “Ä°nsan hayatı her ÅŸeyin önündedir. Bu nedenle ne olursa olsun, taleplerinizi demokratik yollarla ortaya koymanız gerekir. Ama Türkiye son 10.5 yılda Türkiye’yi bir dönüÅŸtürme gayreti içinde olan siyasi iktidarın varlığını da görmezden gelemeyiz. BaÅŸbakana küfreden birisine 1.5 yıl hapis cezası verildi ama T.C. devletini kuran bu ülkede Atatürk’e hareket etmek moda haline geldi. Yazıklar olsun. Bu insanlar neden tepkili diye deÄŸerlendirmek lazım. Devlet yönetmek millete raÄŸmen olmaz. Bu ülkenin yüzde 50’si beni destekliyor, ne yapalım? Åžimdi yüzde 50 sana oy verdi diye senin için silahları çekip bu yürüyenlerin üzerine mi yürüyecek? Bir siyasi partiye oy verdik diye onun için silah da mı çekeceÄŸiz?Biz siyasi partileri ülkemizin sosyo-ekonomik problemlerini çözsün, insanlarımızı huzurlu ve mutlu kılsın diye seçiyoruz. Ä°nsanları mutsuz etmek, ülkeyi huzursuz etmek bir siyasi iktidarın görevi olabilir mi? Devlet çok iyi yönetilmiyor, bu millet on yıldır bekliyor. On yıldır bu millet ‘acaba BaÅŸbakan bizi baÄŸrına basar mı’ diye bekliyor, umut ediyor. Sayın BaÅŸbakan ise onların inandığı deÄŸerlerle oynuyor. Türkiye’nin sac ayakları kırılıyor. Milli bayramlarımızın içi boÅŸaltılıyor. Milli Bayramlarda devlet törenleri yapılmıyor. Devlet töreni yapmak, ‘KurtuluÅŸ Savaşı’ndaki mücadeleyi devlet olarak saygıyla yad ediyorum’ demektir. CumhurbaÅŸkanının insanları selamlaması, BaÅŸbakanın tören alanında olması KurtuluÅŸ mücadelesinde dökülen kana, ÅŸehitlerimize ve gazilerimize saygı gereÄŸidir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda devlet törenlerini neden kaldırdığını anlat. Bu bayramların kutlama ÅŸe-erini deÄŸiÅŸtirebiliriz, muhteviyatını geniÅŸletebiliriz ama bu bayramların içini boÅŸaltmak anlamına gelen uygulamaları takdir etmemizi, buna karşı sessiz kalmamızı kimse bizden beklemesin. Kimse bizden ÅŸehitlerimizi, gazilerimizi unutmamızı beklemesin. Bu nedenle ‘ben ne yaptım?’ diye ÅŸapkayı önüne koyacaksın. Bu milletin deÄŸerleriyle, tarihiyle barışacaksın. Ondan sonra bu millet seni kucaklıyor mu, kucaklamıyor mu gör bakalım. Milleti bölerek, gererek devlet yönetmek olmaz. Hiç kimse ‘ben bu iktidara oy verdim, iÅŸlerim tıkırında’ diye düÅŸünmesin. Devir deÄŸiÅŸirse ne olacak? Bu coÄŸrafyada yaÅŸayan tüm insanlara -etnik kökeni mezhebi, meÅŸrebi ne olursa olsun- saygı duymalıyız. Tüm insanlarımızın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olmasından dolayı saygı duyulmayı hak ettiÄŸini düÅŸünüyorum. Bu nedenle hangi iktidar olursa olsun önce bu ülkenin insanlarına saygı duyacak. Gezi Parkı olaylarının son bulmasını istiyorum. Ama ülkeyi yönetenler de bu yaÅŸananlardan ders çıkarmalıdır. Esasen sadece siyasi iktidar deÄŸil, milletimizin her ferdi bu yaÅŸananlardan bir ders, bir sonuç çıkarmalıdır. Ders aldığımız sürece milletimizin geleceÄŸi bakımından bir yol açılabilir. Milletimiz, bu devleti yönetme kabiliyetinde olan insanları iyi görmek durumundadır. EÄŸer siz siyasi hırslarınızla olayları deÄŸerlendirirseniz bu ülkede huzur kalmaz. Zaman zaman devlet yönetiminde geri adım atmak hayat kurtarmaktır. Memleketin bölünmez bütünlüÄŸünü, birliÄŸini, dirliÄŸini o geri adım saÄŸlar. Aslında o geri adım deÄŸildir, ileri adımdır. Ama onun ileri adım olduÄŸunu görmek için devlet adamı olma ferasetine sahip olmak gerekir.”
Masa başında ayakçılık yapan sendikanın hüsran ile sonuçlanan bir toplu sözleÅŸmeyle karşı karşıya kaldığını hep birlikte gördük. Geçen yıl bu rezaleti hep birlikte yaÅŸamadık mı? Bunların sendikacılık yapma kabiliyetine sahip olmadığını hep birlikte görmedik mi?
Kamu çalışanlarının ekonomik kaybının 10 yılda yüzde 23’ün üzerinde olduÄŸunu da kaydeden Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk, kamu çalışanlarının payının birtakım çevrelere peÅŸkeÅŸ çekildiÄŸini söyledi. Koncuk sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: “Bakınız; bankalarda milyoner sayısı 10 binden, 52 bine çıkarken, kamu çalışanlarının geliri ise geriye gitmektedir. Geçen sene toplu sözleÅŸme dönemi yaÅŸadık. Yetkili bir konfederasyon çok çeÅŸitli talepler ortaya koydu. Bunlardan birisi de ek ödeme konusuydu. Masa başında ayakçılık yapan sendikanın hüsran ile sonuçlanan bir toplu sözleÅŸmeyle karşı karşıya kaldığını hep birlikte gördük. Geçen yıl bu rezaleti hep birlikte yaÅŸamadık mı? Bunların sendikacılık yapma kabiliyetine sahip olmadığını hep birlikte görmedik mi? Ama bu sene üye sayıları 710 binleri bulacak. Bu noktada tüm kamu çalışanlarının haklarına sahip çıkması gerekmektedir. Kamu çalışanlarının bir karar vermesi lazım. Milli eÄŸitim müdürünün gönlü olsun, baÅŸhekimin gönlü olsun, yazı iÅŸleri müdürünün gönlü olsun, böyle bir sendikacılık tüm kazanımlarımızı kaybetmemiz sonucunu doÄŸurur.”
Bu seçimlerin yüzü suyu hürmetine iÅŸ güvencesinin kaldırılması hususu Torba Yasa’ya girmedi ama Türkiye’de sendikacılık böyle yandaÅŸ, sarı sendikacılık anlayışıyla devam ettiÄŸi sürece ve bu iktidar aynı kafayla iktidara gelirse devlet memurlarının ruhuna el fatiha dememiz gerekir.
Devlet memurlarının iÅŸ güvencesinin önemine de dikkat çeken Koncuk, iÅŸ güvencesinin Torba Yasa’da olmamasının nedeninin yaklaÅŸan seçimler olduÄŸunu söyledi. Koncuk ÅŸöyle konuÅŸtu: “Åžu anda Torba Yasa var. Devlet memurlarının iÅŸ güvencesinin kaldırılması Torba Yasa’da olabilirdi. Niye yok? Çünkü 30 Mart 2014’te yerel seçimler var. AÄŸustos ayında CumhurbaÅŸkanlığı seçimi var. 2015 Haziran’da genel seçimler var. Bu seçimlerin yüzü suyu hürmetine iÅŸ güvencesinin kaldırılması hususu Torba Yasa’ya girmedi ama Türkiye’de sendikacılık böyle yandaÅŸ, sarı sendikacılık anlayışıyla devam ettiÄŸi sürece ve bu iktidar aynı kafayla iktidara gelirse devlet memurlarının ruhuna el fatiha dememiz gerekir. Devlet memurluÄŸu kavramı yerine bir baÅŸka istihdam ÅŸekli getirilecek. Bunu görmemiz lazım. herkes bilmelidir ki; seçim döneminin yaklaÅŸması nedeniyle devlet memurluÄŸu kavramı yerinde durmaktadır.
Anayasa UzlaÅŸma Komisyonunda Anayasa’nın 128. Maddesinin deÄŸiÅŸtirilmesi ile ilgili AKP milletve-erinin verdiÄŸi teklifi hatırlatan Koncuk, “AKP milletve-eri Anayasa’nın 128. Maddesi ‘devletin iÅŸleri çalışanlar eliyle yürütülür’ ÅŸeklinde teklif getirdi. Kamu çalışanları aynı anlayışla devam ederse, sendikal hareketleri ölçmeden, hak etmeyenleri baÅŸ tacı ettiÄŸi sürece büyük acılar yaÅŸayacağımızı herkes bilmelidir. Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen hem ülke geleceÄŸi hem de kamu çalışanlarının en önemli kazanımı olan iÅŸ güvencesini korumak amacıyla ciddi faaliyetler yapan bir konfederasyondur. Destekleriniz için teÅŸekkür ediyorum. Biz, sizleri pazarlamadık, aldatmadık, yapamayacağımız ÅŸeylerin sözünü vermedik ama verdiÄŸimiz her sözü yerine getirdik. Kimseden korkmadan mücadele ettik. Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen’in hak ettiÄŸi yerde olası ülkemiz ve kamu çalışanlarını geleceÄŸi açısından önemlidir” dedi.