GENEL BAÅžKAN İSMAİL KONCUK 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINI DEÄžERLENDİRDİ Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk’un 2012-2013 eÄŸitim-öÄŸretim yılının sona ermesi dolayısıyla yaptığı basın açıklamasıdır" />
TÜRKİYE KAMU-SEN
TÜRKİYE KAMU-SEN
TÜRKİYE KAMU-SEN
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu
  • Anasayfa
  • Kurumsal
    • Türkiye Kamu-Sen
    • Yönetim Kurulumuz
    • İl Temsilcilerimiz
  • Haberler
    • Kamu-Sen
    • Ar-Ge
    • Kazanımlarımız
    • Genel Haberler
    • Sendikalardan
    • KVKK
  • Mevzuat
    • Kanunlar
    • Sendikal Mevzuat
    • Uluslararası SözleÅŸmeler
    • Yönetmelikler
    • Tüzük
  • ArÅŸiv
  • Sendikalarımız
    • Türk EÄŸitim Sen
    • Türk SaÄŸlık Sen
    • Türk Büro Sen
    • Türk Haber-Sen
    • Türk Yerel Hizmet Sen
    • Türk Kültür Sanat Sen
    • Türk İmar Sen
    • Türk. Tarım Orman Sen
    • Türk Ulaşım Sen
    • Türk Enerji Sen
    • Türk Diyanet-Vakıf Sen
  • Kamu-Sen TV
  • KVKK
  • İletiÅŸim
İlkeli, Kararlı ve Cesur Sendikacılığın Tek Adresi
GENEL BAŞKAN İSMAİL KONCUK 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINI DEĞERLENDİRDİ
  1. Arşiv 13-06-2013 1334 TKS Basın Bürosu
GENEL BAŞKAN İSMAİL KONCUK 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINI DEĞERLENDİRDİ
PaylaÅŸ twittle

Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk’un 2012-2013 eÄŸitim-öÄŸretim yılının sona ermesi dolayısıyla yaptığı basın açıklamasıdır

Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk’un 2012-2013 eÄŸitim-öÄŸretim yılının sona ermesi dolayısıyla yaptığı basın açıklamasıdır.

2012-2013 eÄŸitim-öÄŸretim yılı sona eriyor. Ne yazık ki, Bakanın deÄŸiÅŸmesine raÄŸmen Milli EÄŸitim Bakanlığı kan kaybetmekten kurtulamadı. Milli EÄŸitim Bakanı Nabi Avcı büyük umutlarla göreve gelmiÅŸti; ancak, bugün geldiÄŸimiz noktada Sayın Bakan icraattan yoksun bir ÅŸekilde, var ile yok arası bir ÅŸekilde Bakanlığı yönetmektedir.

BilindiÄŸi gibi geride bıraktığımız eÄŸitim-öÄŸretim yılında eÄŸitim sistemimiz deÄŸiÅŸti ve 4+4+4 sistemi getirildi. Bu sistemin eÄŸitimde yarattığı tahribatlar o kadar fazlaydı ki, sorunların zaman geçirilmeden çözülmesi gerekiyordu. Ancak Bakanlık yaÅŸanan sıkıntıların çözümüne yönelik herhangi bir adım atmamıştır. Okulların açılmasından bugüne geçen 9 aya baktığımızda sıfıra sıfır elde var sıfır desek abartmış olmayız.

 

ALAN DEĞİŞTİREN ÖÄžRETMENLERİMİZDEN İSTEYENLERE ÇALIÅžTIÄžI YERDE ESKİ ALANINA GERİ DÖNÜÅž HAKKI TANINMASI İÇİN NE BEKLENMEKTEDİR?

4+4+4 sistemi nedeniyle tüm branÅŸlarda yaklaşık 70 bin öÄŸretmen norm kadro fazlası oldu. ÖÄŸretmenlerin norm kadro fazlası olmasından en fazla etkilenenler ise sınıf öÄŸretmenleriydi. Zira norm kadro fazlası olan sınıf öÄŸretmenlerinin sayısı 23 bin 559’dur. Bakanlık norm kadro fazlası öÄŸretmenleri eritmek ve özür grubu maÄŸduriyetlerini gidermek için alan deÄŸiÅŸikliÄŸi hakkı getirse de, bu durum sorunu çözmeye yetmedi. Zira öÄŸretmenler istedikleri için deÄŸil, zorunlu oldukları için alan deÄŸiÅŸtirdiler. ÖÄŸretmenlerin kimisi ailesine kavuÅŸmak, kimisi de norm kadro fazlası olmamak için baÅŸka alanlara geçmek zorunda kaldı. Ancak alan deÄŸiÅŸtiren öÄŸretmenlerin bir kısmı deÄŸiÅŸtirdikleri alanda baÅŸarılı, verimli ve mutlu olamadı. Bu durumdan öÄŸrenciler de olumsuz etkilendi. ÖÄŸretmenlerin bir kısmı kendilerini eksik ve yetersiz hissetti; öÄŸrenci ve veliler de öÄŸretmenlerinden verim alamadıklarından ÅŸikayet etti.

Bunun üzerine Bakanlık; 2012 yılı yer deÄŸiÅŸtirme döneminde iller arası yer deÄŸiÅŸtirme yoluyla alan deÄŸiÅŸtiren öÄŸretmenlerimize, eski iline dönmek ÅŸartıyla alanına dönme hakkı tanıdı. Ancak bu hakkın il içi alan deÄŸiÅŸtirenlere tanınmaması ve özür grubu maÄŸdurlarını yine iÅŸi ile ailesi arasında bir tercihe zorlanması büyük tepkiye yol açtı.

Bakanlık; her ne kadar 2013 yılı alan deÄŸiÅŸikliÄŸi döneminde öÄŸrenimi dışında diÄŸer alanlarda çalışan öÄŸretmenlerin, öÄŸrenim durumlarına göre geçebilecekleri alanlarda ihtiyaç çerçevesinde durumlarının deÄŸerlendirileceÄŸini belirtse de, bunun zorla alan deÄŸiÅŸtirenleri kapsayıp kapsamayacağına dair bir bilgi vermemektedir. Öte yandan alan deÄŸiÅŸikliklerinin yapılacağı ifade edilse de, maÄŸduriyetlerin devam edeceÄŸini düÅŸünüyoruz. Åžöyle ki; alan deÄŸiÅŸikliÄŸi ile ilgili çalışmaların baÅŸlatıldığı, branÅŸtan branÅŸa geçen öÄŸretmenler açısından sıkıntı yaÅŸanmayacağı, ancak bazı illerde sınıf öÄŸretmeni norm açığının olmaması nedeniyle sınıf öÄŸretmenliÄŸinden branÅŸ öÄŸretmenliÄŸine geçenler açısından maÄŸduriyetler yaÅŸanacağı bilgisini edindik. Bakanlık bu konuda mutlaka gerekli tedbirleri almalıdır. Aksi taktirde yeni eÄŸitim-öÄŸretim yılında büyük bir keÅŸmekeÅŸ yaÅŸanabilir.

BİR KEZ DAHA YİNELİYORUZ: SENDİKAMIZ; HEM ÖÄžRETMENLERİN, ÖÄžRENCİLERİN MAÄžDUR OLMAMASI HEM DE BAÅžARILI, VERİMLİ, MUTLU ÖÄžRETMENLERE SAHİP OLMAK İÇİN ALAN DEĞİŞTİREN ÖÄžRETMENLERİMİZDEN İSTEYENLERE ÇALIÅžTIÄžI YERDE ESKİ ALANLARINA GERİ DÖNÜÅž HAKKI TANINMASINI TALEP ETMEKTEDİR. BAKAN AVCI, EĞİTİM-ÖÄžRETİMİN GELECEĞİNİ DÜÅžÜNÜYORSA, BU KONUDA EN KISA SÜREDE ADIM ATMALIDIR.

 

OKUL DÖNÜÅžÜMLERİNİN ÖÄžRETMENLERİ, İDARECİLERİ VE ÖÄžRENCİLERİ MAÄžDUR ETMEMESİ İÇİN TÜM TEDBİRLER ALINMALIDIR

Okul dönüÅŸümleri ÅŸu anda MEB’in en öncelikli meselelerinden birisidir. Bu süreçte; normların yanlış belirlenmemesi, öÄŸretmenlerin, okul yöneticilerinin, baÅŸka okullara nakil yapılacak öÄŸrencilerin maÄŸdur olmaması son derece önemlidir. Bu noktada Bakanlığın, yer deÄŸiÅŸtirmeler ile ilgili yayınladığı yazı, dönüÅŸtürülen okullarda görev yapan öÄŸretmenlerin norm fazlası olmaması esasına dayanmaktadır. Sendika olarak, okul dönüÅŸümlerinin ilk atama, il içi ve il dışı na-erden önce yapılmasının maÄŸduriyetleri azaltacağına inanıyoruz. Bakanlık bu konuda hiçbir sorun yaÅŸanmaması için gerekli tedbirleri mutlaka almalıdır. Zira okul dönüÅŸümlerinde bazı okul yöneticilerinin maÄŸdur olduÄŸuna dair bilgiler sendikamıza ulaÅŸmaktadır. MEB açık olan okulları mutlaka duyuruya çıkarmalıdır. Öte yandan MEB, 3 yıllık çalışma süresini dolduranların, okulları dönüÅŸtürülse de 3 yıllık sürelerini doldurmuÅŸ sayılacağına dair bir açıklama da yapmamıştır. Bu yönüyle eksiklikler hala devam etmektedir.Türk EÄŸitim-Sen olarak, okul dönüÅŸümleri ile ilgili bir tane bile öÄŸretmenimizin, idarecimizin maÄŸduriyet yaÅŸamaması için Bakanlığın üzerine düÅŸen sorumluluÄŸu yerine getirmesini istiyoruz.

 

ÖZÜR GRUBU TAYİNLERİ YILDA 2 KEZ YAPILMALI, İL/İLÇE EMRİ GERİ GETİRİLMELİDİR

BilindiÄŸi gibi özür grubu tayinleri eski Bakan Ömer Dinçer döneminde yılda bir kereye düÅŸürülmüÅŸtür. Sendika olarak, özür grubu tayinlerinin eskisi gibi yılda iki kez yapılması için büyük mücadeleler versek de, MEB bundan geri adım atmamıştır. Oysa Bakanlık; öÄŸretmenleri eÅŸlerinden, çocuklarından ayırma inadından vazgeçmelidir.  Aile bütünlüÄŸünün korunması esas alınmalı, özür grubu tayinleri yılda iki kereye çıkarmalı ve il/ilçe emri geri getirilmelidir.Ailesinden uzak,  aklı fikri eÅŸinde, çocuklarında olan ve bu nedenle derslerine motivasyonda sıkıntı yaÅŸayan öÄŸretmenler ile eÄŸitimin bir yere gidemeyeceÄŸinin artık farkına varılmalı ve Bakanlık katı tutumundan vazgeçmelidir.

ÖÄŸrenim özrü de özür grubu tayinleri arasında çıkarılmıştı. Sendikamızın bu konuda verdiÄŸi hukuki mücadeleler neticesinde yargı, 2012 ÖÄŸretmenlerin Özür Durumuna BaÄŸlı Yer DeÄŸiÅŸtirme Kılavuzunun Genel Açıklamalar baÅŸlıklı 1.1. Maddesinde “öÄŸrenim özrü”nün yer almamasına iliÅŸkin eksik düzenlemenin yürütmesini durdurmuÅŸtur. Böylece öÄŸrenim özrünün eskisi gibi özür grubu tayinleri içinde yer almasının önü açılmıştır. Bakanlık da sendikamızın yazısına binaen 2013 yılında özür durumuna baÄŸlı yer deÄŸiÅŸtirmelerde öÄŸrenim özrüne de yer verileceÄŸini açıklamıştır. Åžimdi bu kararın uygulanmasını bekliyoruz. Zira öÄŸrenim özrünün özür grubu içinde olması öÄŸretmenlerin kariyer yapmasının önündeki duvarların yıkılması anlamına gelmektedir.

Öte yandan görev yerinde 3 yılını doldurmamış öÄŸretmenler il içi ve iller arası yer deÄŸiÅŸtirme talebinde bulunamamaktadır. 3 yıl ÅŸartında ise Eylül ayı baz alınmaktadır. 2010 yılında KPSS’nin iptal edilmesi dolayısıyla öÄŸretmenlerimiz Eylül ayı yerine, Aralık ayında görevine baÅŸladığı için 2013 yılında yer deÄŸiÅŸtirme talebinde bulunamayacaklardır. Bu nedenle Bakanlığın 2010 yılında atanan öÄŸretmenlerin de özür grubu tayinlerine baÅŸvurabilmeleri için gerekli çalışmayı mutlaka yapması gerekmektedir. Aksi taktirde bu öÄŸretmenlerimiz 1 yıl daha yer deÄŸiÅŸtirme talebinde bulunamayacaktır.

 

BU ÜLKENİN GELECEĞİ İÇİN ‘AÄžUSTOS AYINDA 100 BİN ATAMA’ TALEBİMİZDE ISRARCIYIZ

ÖÄŸretmen açığı ülkemizin kanayan yarasıdır. Yaklaşık 350 bin öÄŸretmen atama beklemekte, MEB’in açıklamasına göre öÄŸretmen ihtiyacı ise 127 bini bulmaktadır. MEB, öÄŸretmen ihtiyacının 140 bine ulaÅŸacağını söylemektedir. Buna karşın öÄŸretmen atamaları her yıl 30-40 bin civarında yapılmaktadır. Üstelik okullarda öÄŸretmen ihtiyacı ücretli öÄŸretmenler ile karşılanmaktadır. Sendikamızın araÅŸtırmasına göre 70 ildeki ücretli öÄŸretmen sayısı 58 bin 479’dur. “Ücretli öÄŸretmen istihdamından vazgeçin” demekten dilimizde tüy bitmiÅŸtir ama Bakanlık tepkilere raÄŸmen ücretli öÄŸretmen istihdamından vazgeçmemiÅŸtir. Oysa ücretli öÄŸretmenler ile eÄŸitimde verim ve baÅŸarı elde edilmesi mümkün deÄŸildir. Gerek SBS’de, gerekse üniversite sınavlarındaki baÅŸarı oranının düÅŸüklüÄŸü dikkate alındığında öÄŸretmenlerin kaliteli ve nitelikli olmasının ne denli önemli olduÄŸu görülmelidir. Nitekim ücretli öÄŸretmenler arasında açıköÄŸretim mezunları da iki yıllık meslek yüksek okulu mezunları da vardır.

Tüm bunlarla birlikte daha önceleri yılda iki kez yapılan ilk atamaların Ömer Dinçer’in döneminde yılda bir kereye düÅŸürülmesi atama bekleyen öÄŸretmenleri de olumsuz yönde etkilemiÅŸtir. Sendikamız ve atama bekleyen öÄŸretmenler, Åžubat ayında atama yapılması için büyük beklentiye girmiÅŸ, Milli EÄŸitim Bakanı Nabi Avcı’ya büyük umut baÄŸlamıştı. Ancak Avcı da BaÅŸbakan’ın izinden gitmiÅŸ, Åžubat ayında atama yapılmayacağını açıklayarak büyük hayal kırıklığı yaÅŸatmıştı.  Sendika olarak Åžubat ayında atama yapılmaması nedeniyle AÄŸustos ayında ihtiyaç doÄŸrultusunda bir atama yapılacağını düÅŸünüyorduk. Ancak Nabi Avcı bu konuda ne BaÅŸbakan’ı ne de Maliye Bakanı’nı ikna edememiÅŸ olacak ki, AÄŸustos ayında MEB’e ayrılan kadro sayısı sadece 37 bin 706 olmuÅŸtur. Oysa bu ay eÄŸitim fakültelerinden mezun olacak öÄŸretmenlerle ile birlikte atama bekleyenlerin sayısı 400 bini bulacaktır. 400 bin iÅŸsiz öÄŸretmen bu ülkenin sorunu deÄŸil midir? 400 bin iÅŸsiz öÄŸretmeni kahvehane köÅŸelerine terketmek, mesleklerini yapmaları için onlara fırsat sunmamak, pırıl pırıl gencecik beyni taptaze öÄŸretmenleri tek başına bırakmak devlet adamlığı mıdır?  MEB öÄŸretmen ihtiyacını 127 bin olarak açıklamaktadır; ancak OECD ülkeleri baz alındığında ülkemizde öÄŸretmen ihtiyacı çok daha fazladır.OECD 2012 Bir Bakışta EÄŸitim Raporu’na göre öÄŸretmen başına düÅŸen öÄŸrenci sayısında OECD ülkeleri ortalaması ilkokulda 15,9, ortaokulda 13,7, lisede 13,8’dir.  OECD ülkelerinin ortalaması baz alındığında ülkemizde öÄŸretmen açığı 69 bin 775, ortaokulda 109 bin 781, lisede ise 33 bin 598 olmak üzere toplam 213 bin 154’tür.

Durum böyle olunca AÄŸustos ayında yapılacak atama sayısı hem ihtiyacı karşılamayacak, hem de atama bekleyen öÄŸretmenleri mutlu etmeyecektir. Sendika olarak talebimiz AÄŸustos ayında 100 bin öÄŸretmen ataması yapılmasıdır. 100 binin altındaki bir atamayı kabul etmiyoruz. Bu noktada atama bekleyen öÄŸretmenler de ilgili makamları harekete geçirmek için BaÅŸbakanlığa, Milli EÄŸitim Bakanlığı’na, Maliye Bakanlığı’na faks, mektup, mail göndermelidir. IMF’ye borcumuzun sıfırlandığını göÄŸsü kabararak anlatan BaÅŸbakan, ülkemiz kaynaklarını gençlerimiz için seferber etmelidir. Bu devlet, AÄŸustos ayında 100 bin atama yapacak güce muktedirdir. 

         Öte yandan YÖK’ün eÄŸitim fakültelerine5 alan dışında öÄŸrenci alınmaması talimatı vermesi ise sorunu çözmek yerine, eÄŸitim fakültelerinin iÅŸlevini kaybetmesine yol açacaktır. Bu kararla birlikte eÄŸitim fakültelerinin birçok bölümüne öÄŸrenci alınmayacak, eÄŸitim fakülteleri kapanma noktasına gelecektir. Bu karar, tek hayali öÄŸretmenlik olan gençlerimize vurulmuÅŸ bir darbedir. Türk EÄŸitim-Sen olarak eÄŸitim fakültelerindeki 5 alan dışındaki alanların tamamen devre dışı bırakılmasından ziyade, bu alanlardaki kontenjanların azaltılmasının daha doÄŸru olacağına inanıyoruz.

 

SBS’NİN YERİNE NE İKAME EDİLECEK?

         Milli EÄŸitim Bakanlığı, SBS’nin yerine uygulanacak yeni sisteme iliÅŸkin çalışma yapmaktadır. Bakan Nabi Avcı yine bir merkezi sınavın olacağını açıklamış, bu sınavın yanı sıra bazı yazılı sınavların MEB tarafından merkezi olarak yapılacağını; bunların da liseye yerleÅŸtirmede etkili olacağını söylemiÅŸtir. Ancak konuyla ilgili net bir durum henüz yoktur. Zira Bakan Avcı, daha önce de Kazakistan modelini gündeme getirmiÅŸti. Sistemle ilgili ciddi bir kafa karışıklığının olduÄŸu aÅŸikardır. Liseye yerleÅŸtirmede nasıl bir sistemin ihdas edileceÄŸinin hala net olmaması, farklı modellerin konuÅŸuluyor olması da eÄŸitimimizde belirsizliÄŸe yol açmaktadır. Önümüzdeki yıl uygulamaya girecek ve adı henüz konulmayan bir sistem ile ilgili belirsizlikler öÄŸrencilerimizi ve velileri tedirgin etmektedir. Ülkemizde sınav sistemlerinin bu kadar sık deÄŸiÅŸiyor olması, eÄŸitim sistemimizin derli toplu ve rayına oturmuÅŸ olmaması kaygı vericidir.

 

ÜLKEMİZDE OKULLAÅžMA ORANLARI DÜÅžÜK, DERSLİK BAÅžINA DÜÅžEN ÖÄžRENCİ SAYISI FAZLA

         Ülkemizde okullaÅŸma oranları da yüzde 100 seviyesine ulaÅŸamamıştır. 2012-2013 eÄŸitim-öÄŸretim yılında okul öncesinde okullaÅŸma oranı 4-5 yaÅŸ yüzde 44,04’tür. Okul öncesinde okullaÅŸma oranı 4-5 yaÅŸ erkeklerde yüzde 44,86, kızlarda yüzde 43,18’dir. İlkokulda okullaÅŸma oranı yüzde 98,86’dır. İlkokulda okullaÅŸma oranı erkeklerde yüzde 98,81, kızlarda yüzde 98,92’dir. Ortaokulda okullaÅŸma oranı yüzde 93,09’dur. Ortaokulda okullaÅŸma oranı erkeklerde yüzde 93,19, kızlarda yüzde 92,98’dir. OrtaöÄŸretimde ise okullaÅŸma oranı yüzde 70,06’dır. OrtaöÄŸretimde okullaÅŸma oranı erkeklerde yüzde 70,77, kızlarda yüzde 69,31’dir.

         Derslik başına düÅŸen öÄŸrenci sayısı ise; Türkiye genelinde ilkokul ve ortaokulda 30, ortaöÄŸretimde 31’dir. Ancak bu rakamlar büyükÅŸehirler ile bazı bölgelerimizde daha fazladır. Derslik başına düÅŸen öÄŸrenci sayısı İstanbul’da ilkokul ve ortaokulda 43, ortaöÄŸretimde 37, Bursa’da ilkokul ve ortaokulda 35, ortaöÄŸretimde 34, Adana’da ilkokul ve ortaokulda 39, ortaöÄŸretimde 38, Åžanlıurfa’da ilkokul ve ortaokulda 48, ortaöÄŸretimde 38, Diyarbakır’da ilkokulda 42, ortaöÄŸretimde 46’dır. GörüldüÄŸü üzere derslik açığı Türkiye’nin öncelikli meselelerindendir.

  

MEB YÖNETİCİ ATAMALARINDA NE YAPMAYA ÇALIÅžIYOR?

         En geç 2013 yılının Åžubat ayında yapılması gereken yönetici atama takvimi bugün hala ortada yok. Bakanlık önce evlere ÅŸenlik bir Yönetici Atama YönetmeliÄŸi yayınladı. Sendika olarak mülakatı getiren ve yöneticileri Valilerin atamasını saÄŸlayan bu ucube yönetmeliÄŸe ÅŸiddetle karşı çıktık ve MEB önünde 1000 kiÅŸiyle eylem yaptık. Milli EÄŸitim Bakanı Nabi Avcı’nın hakkaniyeti ön planda tutmayan, kariyer ve liyakati gözetmeyen bir ucube yönetmeliÄŸin altına imza atması pes dedirtmiÅŸti.

         Tepkiler üzerine Nabi Avcı sözüm ona geri adım attı ve yönetmeliÄŸin deÄŸiÅŸtirileceÄŸini açıkladı. Ancak bugün okullar kapanıyor ve yönetmelikten hala tık yok.      Üstelik Bakan’ın yönetmelik ile ilgili çalışma yapıldığını açıklamasına raÄŸmen, bazı illerde sınava dayalı yönetici atama duyuruları yapılmaktadır. Peki yeni bir yönetmelik üzerinde çalışılıyorsa, bu duyurular neyin nesidir? Yoksa duyurular Bakan’ın haberi olmadan mı yapılmıştır? Duyurular Bakanın bilgisi dahilinde yapılıyorsa durum daha da vahimdir. Bakan’dan konuyla ilgili açıklama henüz yapılmamıştır. Bu da Bakanın bu duyuruları doÄŸruladığı anlamına gelmektedir. O halde yeni bir yönetmelik üzerinde çalışıldığına dair açıklamalar yalan mıdır? Sayın Bakan bu konuda neden sessiz kalmayı tercih etmektedir?

         Peki yeni bir yönetmelik çıkacak mı, yoksa eski yönetmelik mi geçerli olacak? Yeni bir yönetmelik çıkacak ise mülakat sistemi olacak mı? Bu soruların cevabını bilmiyoruz. Elimizde internet sitelerinde yer alan Yönetici Atama YönetmeliÄŸi Taslağı dışında hiçbir ÅŸey yok. Kapalı kapılar ardında yürütülen bu çalışmalara yandaÅŸ sendikanın müdahil olduÄŸu ifade edilmektedir. Åžayet bu doÄŸruysa, eÄŸitimcilerimiz yandaÅŸ sendikanın ÅŸefkatli(!) kollarına teslim edildiyse vay eÄŸitimcilerimizin haline.Böyle bir durumu kabul etmemiz mümkün deÄŸildir.

         Biz sendika olarak mülakatı hiçbir ÅŸekilde kabul etmiyoruz. Subjektif deÄŸerlendirmelerin etkili olacağı, ahbap-çavuÅŸ, sendika-iktidar iliÅŸkilerinin ön planda olacağı mülakat sistemi; hak edenlerin deÄŸil, yandaÅŸların, torpillilerin yönetici olarak atanmasına yol açacaktır. Bu nedenle sendikamızın talebi; içinde mülakatın olmadığı, hakkaniyeti ve liyakati esas alan bir Yönetici Atama YönetmeliÄŸi’nin en kısa sürede yayınlanmasıdır. Aksi taktirde eÄŸitimde kaos yakındır.

        

TÜRKİYE’DE ÖÄžRETMENLERİN NET GELİRİ YILLIK 11 BİN 648 DOLAR İLE 13 BİN 777 DOLAR ARASINDA DEĞİŞİYOR

         Eski Bakan Ömer Dinçer’in sayesinde öÄŸretmenlerin ve eÄŸitim çalışanlarının saygınlıkları azaldı. ÖÄŸretmenlik, bugün toplumun en az itibar gören meslek grubu haline geldi.  Ömer Dinçer’in aksine Bakan Nabi Avcı, eÄŸitimcilere deÄŸer veren bir görüntü çizmiÅŸti. Sözleriyle öÄŸretmenleri yücelten Bakan Avcı, nedense sıra icraata gelince bugüne kadar herhangi bir adım atmadı. Oysa öÄŸretmenlerin ve eÄŸitim çalışanlarının o kadar çok sıkıntısı var ki... Onlar, kaybettikleri itibarlarını geri istiyor, ek ödemelerine artış yapılmasını istiyor, insanca yaÅŸayacakları bir ücret istiyor. Memur, hizmetli, daktilograf, teknisyen, öÄŸretmen v.b. eÄŸitim çalışanları yüzde 3+3’lük zam oranlarına mahkûm edilmiÅŸ durumda. ÖÄŸretmenlerin ek ödemelerinde hiçbir artış yapılmadı..Bu kadar çok sıkıntının olduÄŸu Bakanlıktan ise çıt çıkmıyor. Bakan’dan ne ses var, ne icraat…

         Bakınız; ülkemiz ile dünya ülkeleri arasında maaÅŸlar açısından derin bir uçurum var. OECD ülkelerinde ilkokulda görev yapan ve göreve yeni baÅŸlayan bir öÄŸretmenin maaşı ortalama yılda 28 bin 523 dolar, en üst derecedeki bir öÄŸretmenin maaşı ise yılda 45 bin 100 dolardır. Çek Cumhuriyeti’nde göreve yeni baÅŸlayan bir ilkokul öÄŸretmeni yılda 43 bin 393 dolar, en üst derecedeki bir öÄŸretmen yılda 50 bin 253 dolar; Almanya’da göreve yeni baÅŸlayan bir ilkokul öÄŸretmeni 46 bin 456 dolar, en üst derecedeki bir öÄŸretmen 61 bin 209 dolar; Lüksemburg’da göreve yeni baÅŸlayan bir ilkokul öÄŸretmeni yılda 65 bin 171 dolar, en üst derecedeki öÄŸretmen yılda 114 bin 988 dolar, İspanya’da göreve yeni baÅŸlayan bir öÄŸretmen yılda 37 bin 137 dolar, en üst derecedeki bir öÄŸretmen yılda 51 bin 822 dolar kazanmaktadır. Aynı raporda Türkiye’de görev yapan en düÅŸük derecedeki bir öÄŸretmenin yılda 23 bin 130 dolar, en üst derecedeki bir öÄŸretmen yılda 26 bin 587 dolar kazandığı belirtilmektedir. Ancak bu rakamlar satın alma gücü paritesine göre hesaplanmıştır ve brüt rakamlardır. Türkiye’de öÄŸretmenlerin eline geçen net rakam yılda 11 bin 648 dolar ile 13 bin 777 dolar arasında deÄŸiÅŸmektedir.

  

MEB’E EĞİTİM KÖKENLİ YÖNETİCİLER İSTİYORUZ

         Milli EÄŸitim Bakanlığı’na yapılan üst düzey atamalarda eÄŸitim kökenli insanların olmaması büyük bir eksikliktir. BilindiÄŸi gibi eski Bakan Ömer Dinçer, eÄŸitimci olmayan kiÅŸileri iÅŸ başına getirmiÅŸ ve MEB bugün çok kötü yönetilen bir kurum haline gelmiÅŸtir. Bakan Avcı bu kiÅŸilerden bir tanesini yani Emin Zararsız’ı görevden almıştır. Ancak Emin Zararsız’ın giderayak AçıköÄŸretim Fakültesi mezunu olan sekreterini vekaleten grup baÅŸkanı yapması pes dedirtmiÅŸtir. MEB’de bulunan 80’e yakın grup baÅŸkanının 3’te 2’si vekaleten görev yapmaktadır. Koskoca eÄŸitim camiasının vekâletle yönetilmesi düÅŸündürücüdür. Oysa bu makamlara asaleten atama ÅŸartları taşıyan, eÄŸitimi bilen, eÄŸitimle yoÄŸrulmuÅŸ insanların atanması gerekmektedir.Emin Zararsız görevden alınmıştır ama bu yeterli deÄŸildir. Bakan Avcı’nın eÄŸitimi adeta hallaç pamuÄŸu gibi dağıtan İnsan Kaynakları Genel Müdürü’nü de en kısa zamanda görevden alması gerekmektedir.Zira eÄŸitimcilerin dilinden anlamayan, eÄŸitimin meselelerine vakıf olmayan, yönetmelik hazırlamayı bile beceremeyen, tebeÅŸir tozu yutmamış insanlarla eÄŸitim camiası bugün yönetilemez duruma gelmiÅŸtir. Bu nedenle Bakanlığa yapılan atamaların torpilli ve yandaÅŸlık esasına göre olmaması gerekmektedir.

 

KPSS PUAN ÜSTÜNLÜÄžÜNE GÖRE KADROLU ÖÄžRETMENLİĞE ATANANLAR, 632 SAYILI KHK İLE VERİLEN HAKLARDAN YARARLANMALIDIR

 Öte yandansözleÅŸmeli öÄŸretmen pozisyonundan KPSS puan üstünlüÄŸüne göre kadrolu öÄŸretmenliÄŸe atananlar, 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile verilen haklardan yararlanamamışlardır. Bu durum Anayasa’ya aykırıdır. Türk EÄŸitim-Sen olarak, konuyla ilgili MEB ile yazışmalar yaptık. Bakanlığın bu konudaki çalışmalarını tamamlandığı ve çalışmaların Bakan’a sunulduÄŸu bilgisini edindik. Umuyoruz ki; bu öÄŸretmenlerimiz de en kısa süre içinde 632 sayılı KHK ile sözleÅŸmeli iken kadroya geçen öÄŸretmenlerin haklarına sahip olur.

 

ÅžUBE MÜDÜRLÜÄžÜ SINAVI YAPILMALIDIR

Bir baÅŸka dikkat çekmek istediÄŸimiz konu da geçici ÅŸube müdürlüÄŸü görevlendirmeleridir. Milli EÄŸitim Bakanlığı bir genelge yayınlamış, İl ve İlçe Milli EÄŸitim Müdürlükleri bünyesindeki ÅŸube müdürlüklerine belirli ÅŸartlarla görevlendirme/atama yapılacağı bildirilmiÅŸti. Sınavsız yapılan bu görevlendirmelerin usulsüz olması nedeniyle sendikamız, ÅŸube müdürlüÄŸü görevlendirmelerinin iptali için dava açtı ve görevlendirmeler yerine bir an önce “ÅŸube müdürlüÄŸü sınavı” yapılmasını istedi. Bunun üzerine MEB, genelgeyi yürürlükten kaldırdı. Ancak, yürürlükten kaldırılan genelgeye raÄŸmen, birçokilde herhangi bir duyuru yapılmadan, el altından dilekçeler alınarak geçici ÅŸube müdürlüÄŸü görevlendirmesi yapılmıştır. 2013 yılında boÅŸ ÅŸube müdürü kadro sayısı 1883’e ulaÅŸmıştır. BoÅŸ kadrolara asaleten atama yapılmaması, bunun yerine ÅŸube müdürlerinin geçici olarak görevlendirilmesi tamamen hukuksuzdur. Herhangi bir kriter ve liyakat ilkesi göz önüne alınmadan ve ideolojik davranılarak yapılan ÅŸube müdürlüÄŸü görevlendirmeleri bir an önce iptal edilmeli ve ÅŸube müdürlüÄŸü sınavı en kısa zamanda yapılmalıdır. Bakan Avcı ağırlığını koyarak, hukuk dışı yöntemlere baÅŸvurulmasına asla izin vermemelidir.

 

YARDIMCI HİZMETLER SINIFI İHMAL EDİLİYOR

EÄŸitimimiz öyle bir noktaya geldi ki, düÅŸünebiliyor musunuz Görevde Yükselme Sınavı hala yapılmadı. Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışanların görev tanımı yoktur. Bu insanlar angarya iÅŸlerde çalıştırılmaktadır, çalışma saatleri esnektir. Okullarda ciddi bir hizmetli personel ihtiyacı vardır. Bazı okullarda hizmetli personel yok iken, bazılarında ise hizmetli personel sayısı ihtiyacı karşılamaktan uzaktır. Genel İdari Hizmetleri, Teknik Hizmetler ve Yardımcı Hizmetler sınıfında görev yapanların Atama ve Yer DeÄŸiÅŸtirme YönetmeliÄŸi yoktur. Dolayısıyla özürleri bile olsa bu talepleri reddedilmekte yani yer deÄŸiÅŸtirememektedirler.

         2012-2013 eÄŸitim-öÄŸretim yılı tüm bu sorunlarla kapanmaktadır. Bakan Avcı’nın göreve gelmesinin üzerinden 5 ay geçmesine raÄŸmen eÄŸitimde arzu edilen deÄŸiÅŸim-dönüÅŸüm saÄŸlanamamış aksine Bakanlık sessizliÄŸe mahkûm edilmiÅŸtir. Bakan Avcı’nın eÄŸitimin sorunlarını ötelemesi, çözmek için gayret sarfetmemesi, pasif bir Bakan görüntüsü çizmesi eÄŸitim çalışanları arasında huzursuzluÄŸa neden olmaktadır. Bakan Avcı’nın, öÄŸretmenler ve eÄŸitim çalışanları ile ilgili olumlu sözlerine karşın onların itibarlarını artırmaya yönelik herhangi bir ÅŸey yapmaması eksi hanesine yazılmaktadır. Öte yandan Bakan Avcı, Yönetici Atama YönetmeliÄŸi konusunda sınıfta kalmıştır. Alan deÄŸiÅŸtiren öÄŸretmenlerin sıkıntılarının giderilmemesi, norm kadro fazlası öÄŸretmenler ile özür grubu maÄŸduru öÄŸretmenlerin yaralarına merhem olunmaması, Bakanlığın yönetim kadrosuna eÄŸitimci kökenli kiÅŸilerin atanmaması, ÅŸube müdürü görevlendirmelerine devam edilmesi, öÄŸretmen atamaları konusunda hayal kırıklığı yaÅŸatılması, eÄŸitim camiasında yandaÅŸlığa, torpile müsamaha gösterilmesi Bakan Nabi Avcı’nın diÄŸer kırık notları olmuÅŸtur. Bu nedenle Bakan Avcı’nın yaz tatilinde derslerine iyi çalışmasını ve yeni eÄŸitim-öÄŸretim yılında beklenen atılımı gerçekleÅŸtirmesini istiyoruz.

 

         Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

Geri
İleri
  • 1

Önceki Haber / Sonraki Haber
Genel BaÅŸkandan
Misafihanelerimiz
Kamu-Sen TV
Kampanyalar

Genel Haberler

AİLE YILINDA MEMUR AİLELERİNİN YÜZÜNÜ BAYRAM İKRAMİYESİ İLE GÜLDÜRÜN! AİLE YILINDA MEMUR AİLELERİNİN YÜZÜNÜ BAYRAM İKRAMİYESİ İLE GÜLDÜRÃ
12.03.2025
1337
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
07.03.2025
320
ENFLASYON RAKAMLARI MEMUR VE EMEKLİ İÇİN EK ÖNLEM ALINMASINI ZORUNLU KILIYOR ENFLASYON RAKAMLARI MEMUR VE EMEKLİ İÇİN EK ÖNLEM ALINMASINI ZORUNLU KILIYO
03.03.2025
1345
HOCALI KATLİAMI; UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ! HOCALI KATLİAMI; UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ!
26.02.2025
396
  • Kamu-Sen
  • Ar-Ge
  • Kazanımlarımız
  • Genel Haberler
  • Sendikalardan
  • KVKK

TÜRKİYE KAMU-SEN © 2025 Tüm Hakkı Saklıdır. Sitemizde bulunan içerikler kaynak belirtilmek suretiyle baÅŸka sitelerde yayınlanabilir.

Adres: Erzurum Mahallesi Talatpaşa Bulvarı No : 160 Kat:7 Çankaya-ANKARA
haber@kamusen.org.tr | Tel : +90 312 424 22 00