Genel BaÅŸkan Ä°smail KONCUK, YÖK BaÅŸkanı Prof
Genel BaÅŸkan Ä°smail KONCUK, YÖK BaÅŸkanı Prof. Dr. Gökhan ÇETÄ°NSAYA’nın daveti üzerine bugün YÖK Merkez binasında BaÅŸkan ve Yürütme Kurulu üyeleriyle bir araya geldi.
Kamuoyuna açıklanan YÖK yasa tasarısı üzerine gerçekleÅŸtirilen görüÅŸmede; Genel Sekreter Musa AKKAÅž, Genel TeÅŸkilatlandırma Sekreteri Talip GEYLAN, Genel Mevzuat ve Toplu GörüÅŸme Sekreteri YaÅŸar ÅžAHÄ°NDOÄžAN ile YÖK Yürütme Kurulu üyelerinden Prof. Dr. Mehmet ŞİŞMAN ve Prof. Dr. DurmuÅŸ GÜNAY da hazır bulundular.
GörüÅŸmede yaptığı konuÅŸmada, mevcut YÖK yapısının bir deÄŸiÅŸikliÄŸe ihtiyaç duyduÄŸunu ve bu anlamda yapılan çalışmanın geç kalınmış bir adım olduÄŸunu ifade eden Genel BaÅŸkan Koncuk, YÖK BaÅŸkanı Çetinsaya ve ekibine bu süreci baÅŸlattıkları için teÅŸekkür etti.
YÖK’ün yapısının ve iÅŸlevinin kurulduÄŸu günden bu yana tartışıldığını belirten Koncuk, ÅŸimdi gündeme getirilen deÄŸiÅŸikliÄŸin yeni tartışmalara meydan vermeden, ihtiyaçlar ve beklentiler dikkate alınarak gerçekleÅŸtirilmesi gerektiÄŸini aksi takdirde yaÅŸanan sıkıntıların artarak devam edeceÄŸine vurgu yaptı.
Tasarı üzerine genel deÄŸerlendirmelerini aktaran Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk, sendika olarak düzenleyecekleri Üniversite Çalıştayı’nda da konunun tüm detaylarıyla ele alınacağını ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılacağını ifade etti.
Tasarının iyi niyetle hazırlanmış bir çalışma olarak gördüklerini söyleyen Genel BaÅŸkan, bazı yönleri itibariyle ise tasarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiÄŸini, üniversite çalışanlarının ve üniversitelerimizin beklentileri doÄŸrultusunda tasarıya müdahaleler yapılması gerektiÄŸine dikkat çekti.
Tasarıda üniversitelerde görev yapan idari çalışanların gözden kaçırıldığını iÅŸaret eden Genel BaÅŸkan, “Ä°dari kadroda görev yapan personel, üniversitenin eÄŸitim hizmetinin önemli bir parçasıdır. Bu personeli gözden ırak tutan bir yeni yapılanmanın daha verimli bir üniversite oluÅŸumuna sonuç olmayacağı aÅŸikardır. Sendika olarak tasarıya dönük olmazsa olmaz ön koÅŸullarımızdan bir tanesi, idari personelin hak ettiÄŸi ÅŸekilde yeni yapılanmada beklentilerinin karşılanmasıdır.” dedi.
YÖK’ün üniversitelerin üzerinde bir baskı unsuru olarak deÄŸil, bir planlama ve koordinasyon kurulu olarak yapılandırılmasının faydalı bir adım olacağına dikkat çeken Genel BaÅŸkan, üniversitelerin idari yapılanmasına eklenecek Üniversite Konseyleri oluÅŸturulmasına yönelik tereddütleri dile getirerek, üniversite konseylerinin akademik personel ve üniversite üzerinde yeni bir baskı mekanizması olabileceÄŸi endiÅŸelerini ifade etti. Bu konuda hemen hemen tüm üniversite çevresinden olumsuz bir yaklaşım olduÄŸunu belirten Genel BaÅŸkan, ayrıca üniversiteleri kurumsallaÅŸmış ve kurumsallaÅŸmamış ÅŸeklinde nitelik olarak ayrıştırmanın da doÄŸru olmadığını vurguladı.
Tasarıyla oluÅŸturulacak olan deÄŸiÅŸik kurulların oluÅŸumunu da eleÅŸtiren Koncuk; donanımı, vizyonu, arka planı ve meÅŸguliyeti dahi gözetilmeden en çok vergi verenleri dahi kurul ve konsey üyesi yapan tasarının; eÄŸitimdeki en büyük sivil toplum kuruluÅŸu olan sendikaları yok saymasının kabul edilemeyeceÄŸini ifade etti. Katılımcılıktan ve demokratik temayüllerden korkulmaması gerektiÄŸini söyleyen Koncuk, üniversitede en çok üyesi bulunan sendikanın kurul ve komisyonlarda mutlaka bulunması gerektiÄŸini belirtti.
Tasarıyla özel üniversite açılması ve yabancı üniversitelerin ülkemizde kurum açmasına da imkan saÄŸlandığını söyleyen Koncuk, “Ülkemizi bir eÄŸitim üssü yapmak ve yabancı öÄŸrencileri ülkemize çekmek amacını anlıyor ve yanlış bulmuyoruz. Ancak bunu kendi üniversitelerimizi yükselterek de yapabiliriz. Bu amaç için yabancı üniversitelere vize verilmesinin baÅŸka sakıncalar doÄŸurabileceÄŸini düÅŸünüyoruz. Ayrıca günümüzde zaten Devlet üniversitelerinin yanı sıra vakıf üniversiteleri de üniversite eÄŸitim hayatımızda yerini almıştır. Bunun yanı sıra özel üniversite kurulmasına da gerek yoktur. Ticari kaygılarla kurulacak üniversiteler ve ticari hedeflerle oluÅŸturulacak ücret politikalarıyla devlet üniversitelerinin akademik kadrolarının boÅŸaltılması riskini gözden kaçırmamak lazımdır. Bu hususa da sendika olarak özellikle dikkat çekmek istiyoruz” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Akademik Faaliyet Puan uygulamasının muhtemel sakıncalarına da deÄŸinen Genel BaÅŸkan Koncuk, “Üniversiteler arası rekabete ve dolayısıyla eÄŸitim kalitesinin yükseltilmesine olumlu katkı sunabileceÄŸini fakat bu konunun tereddütlere meydan vermeyecek ve iltimas, adam kayırma ve baÅŸka iliÅŸkilere zemin oluÅŸturmayacak ÅŸekilde; net, açık ve anlaşılır objektif kriterlerle ortaya konulması gerekmektedir.
Statüsü ne olursa olsun rektör ve dekanların mutlaka seçimle iÅŸbaşına gelmesi gerektiÄŸini söyleyen Genel BaÅŸkan Koncuk, “Üniversitelerimiz demokrasinin mihenk noktası olmalıdır. Demokrasinin gereklerinden üniversiteleri mahrum bırakmamak ve bundan korkmamak lazımdır. Üniversite rektörünü, bizatihi üniversitenin çalışanlarının iradesi tayin etmelidir. Üniversitede görev alan tüm akademik ve idari personelin oylarıyla en çok oyu alan aday atanabilmelidir. Bunun dışında herhangi bir kurula rektörü tayin yetkisinin verilmesi demokratik bir tutum olmayacaktır. Buna kesinlikle müsaade edilmemelidir.” dedi.
50/D’ye göre görevlendirilen AraÅŸtırma Görevlilerinin iÅŸ güvencelerinin saÄŸlanması gerektiÄŸine de deÄŸinen Genel BaÅŸkan, istihdam kaygısı yaÅŸayan bir insanın saÄŸlıklı bir akademik çalışma yapamayacağını ifade etti.
Özellikle Yardımcı Doçentlerin yaÅŸadığı yabancı dil ÅŸartının da akademik çalışmalara bir engel teÅŸkil ettiÄŸini söyleyen Genel BaÅŸkan Koncuk, “Biz sendika olarak yabancı dilin iyi derecede öÄŸretilmesini kesinlikle savunuyoruz. Ancak Doçentlik bilim sınavı önünde dil ÅŸartı bir engel olmamalıdır. Akademisyenlerimizi dil öÄŸrenmeye ve kullanmaya teÅŸvik edici tedbirler geliÅŸtirilmelidir; ama bu ÅŸartın, kiÅŸinin akademik hayatını akamete uÄŸratmasına neden olunmamalıdır. Dil sınavı kaldırılmalıdır. EÄŸer bu mümkün olmuyorsa 65 olan baraj 50’ye düÅŸürülmeli ve deÄŸerlendirme de okuma, anlama ve çeviri yapabilme becerisi üzerinden yapılmalıdır. Ayrıca yeni YÖK kanununda Türkçe’nin bir bilim dili olduÄŸu mutlaka açık bir ÅŸekilde vurgulanmalıdır.” Åžeklinde konuÅŸtu.
Kamuoyunda YÖK yasa tasarısının olması gereken mecradan saptırılmasına ve gerektiÄŸi gibi tartışılmamasına neden olacak tutumlardan da sakınılması gerektiÄŸini ifade eden Genel BaÅŸkan, mevcut kanunun amaç ve ilkeler bölümünde yer alan baÅŸta Atatürk ilke ve inkılapları olmak üzere, milli ve manevi deÄŸerlere vurgu yapan hususların aynen korunması gerektiÄŸini söyledi. Aksi bir tutumun gereksiz ideolojik tartışmalara zemin oluÅŸturacağının ve yasanın hakettiÄŸi zeminde ele alınmasına engel olacağının gözden kaçırılmaması gerektiÄŸini ifade etti.
YÖK Yasasını deÄŸiÅŸtirilmesi iradesinin dahi önemli bir adım olduÄŸunu belirten Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk Çetinsaya ve ekibini bu iradelerinden dolayı tekrar tebrik ederek, Türk EÄŸitim-Sen’in ülkemiz ve eÄŸitim hayatımız için atılacak her doÄŸru adımı sonuna kadar destekleyeceÄŸini; kaygı ve eleÅŸtirilerini de her zaman ve her makama karşı dile getireceÄŸini ifade etti.
Genel BaÅŸkan görüÅŸmede dile getirdiÄŸi genel deÄŸerlendirmelerin yanı sıra, sendikanın tasarıya dair öneri, görüÅŸ ve eleÅŸtirilerini yazılı olarak da YÖK BaÅŸkanlığı’na sunacaklarını ifade etti.
Genel BaÅŸkan, 15-16 Aralık 2012 tarihinde düzenlenecek Üniversite Çalıştayı’na YÖK BaÅŸkanı Çetinsaya’yı davet ederek, YÖK’ün kurum olarak Çalıştayda temsil edilmesinin sürece olumlu katkı sunacağını belirtti.