Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, 17
Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, 17.03.2015 Salı günü Ankara 6 No’lu Åžube BaÅŸkanlığı’nın düzenlediÄŸi iÅŸyeri temsilcileri istiÅŸare toplantısına katıldı. Genel BaÅŸkana Türk EÄŸitim-Sen Genel Mali Sekreteri Seyit Ali Kaplan ile Genel EÄŸitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz Kocakaplan eÅŸlik ettiler.
Åžube BaÅŸkanı Aytaç CoÅŸan’ın açılış konuÅŸmasından sonra katılımcılara hitap eden Genel BaÅŸkan Koncuk, seçim sürecine girildiÄŸi son günlerde bir kısım yöneticilerin çeliÅŸkili söylemlerle vatandaşın karşısına çıktığını belirterek, bu durumun devlet yönetiminin ciddiyetiyle baÄŸdaÅŸmadığını söyledi. Milli refleks adına ortaya konulan hemen her tutumu tahkir edenlerin bugünlerde milliyetçilik pozları verdiÄŸine dikkat çeken Koncuk ÅŸunları söyledi: “Görüyoruz ki, bugünlerde milliyetçiliÄŸi oynamak yeniden moda haline geldi. Bu ikircikli durumu ibretle seyrediyor ve ülkemiz adına üzülüyoruz. Yıllardır sözde Kürt sorunu üzerinden milli kimliÄŸimize yönelik tahribatlara neden olanlar, milletimizin birlik ve beraberliÄŸine halel getirenler ÅŸimdi çıkmışlar ‘Kürt Sorunu yoktur’ diyorlar. Ne uÄŸruna? Oy uÄŸruna ilkeli duruÅŸla örtüÅŸmeyen bir tutum sergiliyorlar. Bunlara sormak gerekmez mi; madem ‘Kürt sorunu yok’ idi, o halde neden sözde yıllardır Kürt Açılımıyla milletimizi oyalıyorsunuz?
Milletimizin her bir ferdi, ayrım gözetmeksizin ülkemizin kıymetli bir vatandaşımızdır. Etnik kökeni ne olursa olsun; Kürd’ü, Çerkez’i, Arap’ı hepsi bizim! Bu ülkede kimin ne kadar sorunu varsa, diÄŸer bütün etnik kökenden gelenlerin de o kadar sorunu vardır. Yıllardır insanlarımızın yaÅŸadığı problemler siyasiler ve bölücü çevrelerce istismar edilmekte, insanlarımız arasındaki muhabbete zarar verilmektedir. Memleketimizin genel sorunları ve bölgesel beklentiler siyasiler tarafından güncel politik çıkarlar doÄŸrultusunda kullanılmaktadır. Dün a dediklerine bugün ise utanmadan sıkılmadan b diyebilmektedirler. İşte görüyoruz; seçimler yaklaÅŸtıkça ağızlar da deÄŸiÅŸmeye baÅŸladı. Dün Diyarbakır meydanlarında Kürt sorunu diye bas bas bağıranlar bugün ise yok diyebilmektedirler. Ama zekamızla alay edemezler! Bu yapılan aldatmacaları, seçim oyunlarını bu milletimiz görüyor. Milletimiz, tarih boyunca, etnik kökenlerine göre insanları deÄŸerlendirmemiÅŸtir. Bu coÄŸrafyayı vatan yaparken, hep beraber mücadele eden Kürt’ü, Arap’ı, Çerkez’i ile bütün insanlarımızı yüce Allah'ın emaneti olarak gördük. Ayırmadık, birbirimizi baÄŸrımıza bastık. Allah'a ÅŸükürler olsun bugüne kadar bu birliÄŸimizle geldik. Bu aziz millet geleceÄŸe de bölünmeden, parçalanmadan devam etmesini bilecektir. Kendini bilmez insanların bölünme ÅŸarkılarına, bölünme feryatlarına filan aldanmayın.”
Türkiye çok kötü bir gidiÅŸat içerisindedir. Türkiye, iyi yönetilmiyor. Ahlak sözünü aÄŸzından düÅŸürmeyenlerin ahlaksızlığın zirvesinde olduÄŸu bir dönemi yaşıyoruz. Yüce Allah’ın adını zikreden insanların, O’nun emirlerinin tam aksi hareketlerle boÄŸazlarına kadar ahlaksızlığa battıklarını görüyoruz.
Sendikacılığın ciddi bir iÅŸ olduÄŸunu vurgulayan Koncuk, “Türk EÄŸitim-Sen gerçek anlamda bir sendikadır. Bizim davamız, hak edenin hak ettiÄŸini almasını saÄŸlamaktır. TeÅŸkilatın bu deÄŸerlere sahip çıkması son derece önemlidir. Biz birileri gibi ulufe dağıtmıyoruz, kul hakkı yiyerek makam pazarlamıyoruz! İşimiz sendikacılığı anlatmak, hak mücadelesini yerine getirmek, eÄŸitim çalışanlarının kazanımlarını korumak ve herkesin hak ettiÄŸini almasına katkı saÄŸlamaktır. Bunun dışındaki yol ve yöntemler bizim mücadele ahlakımızın dışındadır.
Biz böyle bir yaklaşımla hareket etmiyoruz, sendikacılık bu kadar basit deÄŸildir. Türkiye’nin geleceÄŸini omuzlayan insanlar olduÄŸumuzun ÅŸuurunda olmalıyız ve bu anlayışla hareket etmeliyiz.” dedi.
Türkiye’nin çok kötü günlerden geçtiÄŸini belirten Koncuk, “Türkiye iyi yönetilmiyor. Ahlak sözünü aÄŸzından düÅŸürmeyenlerin ahlaksızlığın zirvesinde olduÄŸu bir dönemi yaşıyoruz. Yüce Allah’ın adını zikreden eden insanların, O’nun emirlerinin tam aksi hareketlerle boÄŸazlarına kadar ahlaksızlığa battıklarını görüyoruz. Türkiye, sadece ve sadece kendi saltanatlarını sürdürmek kaygısını taşıyan bir güruhla karşı karşıyadır. Senin çocuÄŸunun, torunun geleceÄŸi bunların umurlarında dahi deÄŸildir. Bu ülkenin birliÄŸinin beraberliÄŸinin bozulması, milli devlet yapımızın un ufak edilmesi, üniter devlet yapımızın parçalanması endiÅŸeleri adeta bunların umurlarında bile deÄŸil!
Bir kısım çalışanların sırf menfaatleri uÄŸruna yandaÅŸ sendikalara gitmesini, esasen bizim için bir kayıp olarak görmüyorum; ama bu zaafiyeti milletimiz adına önemli bir sosyal tahribat olarak deÄŸerlendiriyorum. DüÅŸünün bu ülke için okumuÅŸ, ülkenin kaynaklarından beslenmiÅŸ, gerçekten vatansever insanlar, hem de küçücük gerekçelerle birden bire kabuk deÄŸiÅŸtiriyor. Bu ülkenin aydın insanları dediklerimizin bir takım insanlarımız ÅŸahsiyetlerinin adeta posa haline gelmesi hepimizi kaygılandırıyor ve derinden üzüyor.
Bazı insanların bir müdür, müdür yardımcısı olabilmek için savundukları tüm deÄŸerlerin tepe taklak oluÅŸuna ÅŸahit oluyoruz. Bir kısım çalışanların sırf menfaatleri uÄŸruna yandaÅŸ sendikalara gitmesini, esasen bizim için bir kayıp olarak görmüyorum; ama bu zaafiyeti milletimiz adına önemli bir sosyal tahribat olarak deÄŸerlendiriyorum. DüÅŸünün bu ülke için okumuÅŸ, ülkenin kaynaklarından beslenmiÅŸ, gerçekten vatansever insanlar, hem de küçücük gerekçelerle birden bire kabuk deÄŸiÅŸtiriyor. Bu ülkenin aydın geçinen bir takım insanları dediklerimizin ÅŸahsiyetlerinin adeta posa haline gelmesi hepimizi kaygılandırıyor ve derinden üzüyor. Asıl önemli olan sendikaların üye sayılarının deÄŸiÅŸiyor olması deÄŸildir. Bu milletin dinamikleri dediÄŸimiz insanların, bu ÅŸekildeki deÄŸiÅŸikliÄŸi geleceÄŸimiz açısından kaygılara sebep olmaktadır.” dedi.
Milli Bayramlarımızın içini boÅŸalttılar mı? 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı, 29 Ekim Cumhuriyet’in ilanı ki, kaç yıldır bir çok sebep uydurularak kutlanmıyor.
Andımızın kaldırılması ve milli bayramların içinin boÅŸaltılmasına tepki gösteren Koncuk, “Hepimizin bazen düÅŸünmesi gerekir. GidiÅŸatımızdan endiÅŸe duyuyorum. Türkiye’nin de; demokratik açıdan, insan hakları bakımından ve entelektüel birikim zaviyesinden giderek geri kalmış Orta DoÄŸu ülkelerindeki ÅŸartlara doÄŸru yuvarlandığı düÅŸüncesini taşıyorum.
DüÅŸünün ki, bundan on yıl önce, hayal dahi edemeyeceÄŸimiz olaylar yaÅŸanmıyor mu? Ben 2007 yılını çok iyi hatırlıyorum o tarihte Türk Bayrağını çiÄŸnemiÅŸlerdi. Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen olarak bu hakaretler karşısında eylemler baÅŸlattık. On binlerce insan bizimle beraber yürüdü. Günümüzde Türk Bayrağı çiÄŸneniyor diye on binlerce insan yürür mü? Maalesef. İşte bayrağımız direkten indirildi; kim çıktı meydana? Okullarımızda andımızı kaldırılacak denilseydi ‘kim böyle saçma bir ÅŸey yapabilir’ diye düÅŸünürdük. Bizden baÅŸka Andımızın kaldırılmasına itiraz eden oldu mu? Olmadı! Milli Bayramlarımızın içini boÅŸalttılar mı? 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı, 29 Ekim Cumhuriyet’in ilanı ki, kaç yıldır bir çok sebep uydurularak kutlanmıyor. Maalesef ki, millet olarak bu yapılanları seyrettik; hatta milli hassasiyeti olanlar dahi seyretti. Türkiye’de böyle bir toplumsal dönüÅŸüm yaptılar.” dedi.
Kendini, günübirlik menfaatler uÄŸruna pazarlamaya hazır hissedenler var. Sendikamızın geleceÄŸi açısından deÄŸil, ülkemizin geleceÄŸi adına bu kötü gidiÅŸatı durdurmak zorundayız. Bizler, diÄŸerleri gibi menfaatimiz uÄŸruna bir ÅŸeyler satmadık, bizim doÄŸruları yapmaktan baÅŸka bir hesabımız yok. Ahlakı ve erdemi temsil etmekten baÅŸka bir hiçbir kaygımız bugüne kadar olmamıştır, bugünden sonra da olmayacak.
Kamu çalışanlarının iÅŸ güvencesinin tehdit altında olduÄŸuna her fırsatta dikkat çekmeye çalıştıklarını belirten Koncuk ÅŸunları söyledi: “Çalışma hayatı sıkıntılarla doludur. Türkiye’de dönüÅŸüm yaptıkları gibi bunun aynısını memura da uyguladılar. YandaÅŸ sendikanın toplantısında ‘sizin iÅŸ güvencenizi alıp kapının önüne koyacağız’ diyorlar, yandaÅŸlar da heyecanla alkışlıyor. Maalesef bu ülkede, sendikacılığa kirli iliÅŸkileri ve ahlaksızlığı sokan, insanları neredeyse birbirlerine hasım haline getiren kiÅŸilerin deÄŸirmenine hala su taşıyan insanlar var. Maalesef ki bu sendikaya üye olanların da mürekkep yalamış insanlar olup, böyle yakışmayacak tavırlar içerisinde sendikal tercihlerini ortaya koyuyorlar. YandaÅŸ sendika bizi, 123 TL’ye satıyor. Ama buna raÄŸmen üye sayısı 50 bin artıyor. Bu sendikaya üye olanlar da üniversite mezunu, öÄŸretmen olmuÅŸ; yani mürekkep yalamış insanlar bunu yapıyor. Kendini, günübirlik menfaatler uÄŸruna pazarlamaya hazır hissedenler var. Sendikamızın geleceÄŸi açısından deÄŸil, ülkemizin geleceÄŸi adına bu kötü gidiÅŸatı durdurmak zorundayız. Bizler, diÄŸerleri gibi menfaatimiz uÄŸruna bir ÅŸeyler satmadık, bizim doÄŸruları yapmaktan baÅŸka bir hesabımız yok. Ahlakı ve erdemi temsil etmekten baÅŸka bir hiçbir kaygımız bugüne kadar olmamıştır, bugünden sonra da olmayacak. Ancak hep birlikte olursak bunların üstesinden gelebiliriz. Bütün arkadaÅŸlarıma sesleniyorum; Hiç kimseden çekinmeyin, korkmayın! Onlar sizden korksun. DoÄŸru her zaman galip gelir. Asıl çekinmesi gerekenler onlardır. Liyakat sahibi olmayanlar, iradesini ipotek ettirmiÅŸ olanlar, zayıf karakterli olanlar korkak olurlar.” dedi.
O bütçeyi babanızın parası gibi kullanamazsınız, memura da emekliye de ek zam vereceksiniz. Yoksa hesabını 7 Haziran’da sorarız. İşte 4 Nisan’da bu hesabı soracağımızı söyleyeceÄŸiz; iÅŸ güvencemizle oynamayın, aklınızı başınıza alın diyeceÄŸiz.
4 Nisan 2015 tarihinde Ankara’da yapılacak miting ile ilgili olarak da bilgi veren Genel BaÅŸkan Koncuk; “O bütçeyi babanızın parası gibi kullanamazsınız, memura da emekliye de ek zam vereceksiniz. Yoksa hesabını 7 Haziran’da sorarız. İşte 4 Nisan’da bu hesabı soracağımızı söyleyeceÄŸiz; iÅŸ güvencemizle oynamayın, aklınızı başınıza alın diyeceÄŸiz. Toros Sokak’tan yürüyerek Kolej Meydanı’nda dev mitingimizi yapacağız. Bütün kamu çalışanlarını davet ediyorum. Siz meselenize sahip çıkmaz iseniz kimse haklarınıza saygı göstermeyecektir. Kazanımlarınıza göz dikmiÅŸ bir iktidar ve bu iktidarın taÅŸeronluÄŸuna soyunmuÅŸ bir sözde sendika haklarımız için en büyük tehdittir. Bu tehditleri ortadan kaldırmak ve üzerimize gelen tehlikeyi bertaraf etmek ancak ve ancak ahlaklı ve kararlı sendikal mücadeleyle baÅŸarılabilecektir. İşte 4 Nisan’da bu onurlu duruÅŸu ortaya koyacağız. Gelin sesimizi yükseltelim, birilerinin dizleri titresin. Gelin o gün Ankara ‘Memur’ olsun.” dedi.