PaylaÅŸ twittle
Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, 10 Ocak 2014 tarihinde Türkiye Kamu-Sen Antalya Ä°l TemsilciliÄŸi tarafından düzenlenen Åžube BaÅŸkanları Ä°stiÅŸare Toplantısına katıldı
Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, 10 Ocak 2014 tarihinde Türkiye Kamu-Sen Antalya Ä°l TemsilciliÄŸi tarafından düzenlenen Åžube BaÅŸkanları Ä°stiÅŸare Toplantısına katıldı.
Türk EÄŸitim-Sen’in Ä°lçe Temsilcileri Büyük Türkiye BuluÅŸması’nın ikincisi de 11-12 Ocak 2014 tarihinde Antalya’da yapıldı. Toplantıya Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Ä°lçe Temsilcileri ve Ä°lçe Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.
DEVLETÄ°MÄ°Z KÄ°MSENÄ°N KARA KAÅžINA, KARA GÖZÜNE FEDA EDÄ°LECEK BÄ°R DEVLET DEĞİLDÄ°R.
Saygı duruÅŸunda bulunulması ve Ä°stiklal Marşı’nın okunmasının ardından bir konuÅŸma yapan Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, Türkiye’nin çok sıkıntılı ve buhranlı günlerden geçtiÄŸini ifade ederek, ÅŸunları kaydetti: “Türkiye’yi son 11 yıldır iyi yönettiÄŸini iddia edenlerin hangi kirli tezgâhların içinde olduÄŸunu gördük. Ayakkabı kutularından milyon dolarların fışkırdığını gördük. Ä°mam Hatiplerin temiz adının kirli iÅŸlere alet edilmeye çalışıldığını gördük. Bakan çocuklarının evlerinde kasalar dolusu meÅŸruiyeti izah edilmeyen milyon dolarların çıktığını gördük. Buna raÄŸmen Türkiye’de hırsızlık suç deÄŸil, hırsızı görmek suç haline geldi. Yargı bağımsızlığı ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. 2010 yılında yapılan referandumla HSYK’nın yapısını deÄŸiÅŸtirenler, kendi aleyhlerine kararlar vermesi üzerine bu yapıyı yargılar hale geldi. Åžu anda HSYK’nın yapısının deÄŸiÅŸtirilmesi için TBMM’de taslak çalışması bulunmaktadır. Türkiye’de yargı bağımsızlığının alt üst edilmesine hepimizin dikkatle yaklaÅŸması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti orman kanunu ile yönetilmemektedir, aÅŸiret devleti ya da parti devleti deÄŸildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimsenin babasının çiftliÄŸi de deÄŸildir. Tüm kuruluÅŸları kendi kafasına göre alaÅŸağı etme hakkı kimsenin deÄŸildir. Bunun cevabını milletimiz demokratik kurallar içinde vermek zorundadır. Bu millet ÅŸuna karar vermelidir: Türkiye Cumhuriyeti Devleti insan haklarına dayalı, demokratik bir devlet olarak, kurumların yetki ve görevlerinin belirli olduÄŸu bir ülke mi olacak yoksa bir adamın istediÄŸini yaptığı bir devlet mi olacak? Cumhuriyetten, demokrasiden vaz mı geçeceÄŸiz? Bu karar, her türlü siyasi ve ideolojik anlayışın üzerindedir. Yüzbinlerce ÅŸehidin kanıyla kurulmuÅŸ bir devletten bahsediyorum. Devletimiz, kimsenin kara kaşına, kara gözüne feda edilecek bir devlet deÄŸildir. Siyasi anlayışımız ne olursa olsun bu yaÅŸananlara set olmak zorundayız. Devletimizin oyuncak haline getirilmesine onay verilmemelidir. Bu anlayışı sergileyenlerin ipliÄŸini pazara çıkarmak için elimizden geleni yapmalıyız.”
MEB’DE 28 ÅžUBAT BENZERÄ° FÄ°ÅžLEME YAPILMIÅžTIR.
MEB’de yaÅŸanan fiÅŸlemelere de deÄŸinen Koncuk “Bunlar 28 Åžubat darbesini her platformda yerden yere vurdu. Darbeci mantığın ne olduÄŸunu anlattı, bununla mücadele edeceklerini söyledi. Ama geldiÄŸimiz noktada yine 28 Åžubat benzeri fiÅŸleme çalışmaları olduÄŸunu gördük. MEB çalışanlarının fiÅŸlendiÄŸi ortaya çıktı. Yıllardır 28 Åžubat mantığı üzerine siyasi anlayışınızı yerleÅŸtireceksiniz ama aynı kirli mantığı milleti siyasi görüÅŸlerine göre ayrıştırma anlayışı ile ortaya koyacaksınız. Bu utanılacak bir tablodur. Åžunu da söyleyeyim, fiÅŸçiler mutlaka sizi de fiÅŸlemiÅŸtir. Peki nasıl fiÅŸlemiÅŸtir? Bunlar, memleketi karşılıksız seviyor diye fiÅŸlemiÅŸtir. Siyasi ikbalimizin önünde engeldir diye fiÅŸlemiÅŸtir. Ülkenin bölünmez bütünlüÄŸünden yanadır diye fiÅŸlemiÅŸtir. FiÅŸlesinler. Üstelik fiÅŸlemelerin sadece MEB ile sınırlı olduÄŸunu da düÅŸünmüyorum.” diye konuÅŸtu.
BAÅžBAKANA SORUYORUM: SÄ°ZÄ°N DOSTLARINIZ ÇETE MÄ°?
Koncuk sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: “Bugünlerde hırsızlık olaylarının üzerini örtmek için baÅŸka ÅŸeyler öne sürülmeye baÅŸlandı. Bunlardan birisi de yeniden yargılamadır. Dün BaÅŸbakan “Suçsuz insanlar içeride yatıyor” dedi. Ben de soruyorum: Kimin döneminde oldu bunlar? Sizin bunu söylemeye hakkınız var mı?
Öte yandan BaÅŸbakan 17 Aralık operasyonu için önce çete demiÅŸti ÅŸimdi de dost-modern darbe tanımlaması yaptı. Ben de BaÅŸbakana soruyorum: O zaman sizin dostlarınız çete mi?
Hatırlarsanız Sayın BaÅŸbakan Ergenekonun savcısı olduÄŸunu söylemiÅŸti; Zekeriya Öz’ü yerden yere vuranlara “ Abdestinizden ÅŸüpheniz olmazsa, namazınızdan da ÅŸüpheniz olmasın. Bırakın savcılar görevini yapsın” dediniz. Peki ÅŸimdi ne oldu, ne deÄŸiÅŸti?”
O SENDÄ°KA BAÅžKANININ DÄ°LÄ° BOÄžAZINA KAÇTI.
Genel BaÅŸkan Koncuk, sendikamızı Ergenekoncu olmakla suçlayanları da eleÅŸtirerek ÅŸöyle konuÅŸtu: “YandaÅŸ sendika bizi Ergenekoncu olarak suçluyordu. O sendika baÅŸkanın da dili boÄŸazına kaçtı. Demek ki Ergenekon yokmuÅŸ, hepsi hikâyeymiÅŸ. Ergenekoncu, Balyozcu diye yakasından tutup içeri atmadığınız insan kalmadı. Yazıklar olsun. Bakalım bundan sonra ne diyecekler? Demek ki Ergenekoncular da suçsuzmuÅŸ. Ergenekon hayali bir olaymış. Bunu koskoca BaÅŸbakan söylüyor. Ben de ÅŸimdi o yandaÅŸ sendikanın baÅŸkanına sesleniyorum: Haydi çık konuÅŸ bakalım. Bu yeniden yargılama neyin nesi açıkla bakalım.
CUMHURÄ°YETÄ°N BEDELÄ°NÄ°N NE OLDUÄžUNU BÄ°LEN ADAMLAR BU MÜCADELEYÄ° VERECEK; HIMBILLAR VE TOSUNCUKLAR DA BÄ°R KENARDA OTURMAYA DEVAM EDECEK.
Biz darbelere sonuna kadar karşıyız. Bakınız 28 Åžubat’tan dolayı içeride yatan bir kiÅŸi bile kalmadı. Oysa 28 Åžubatçılar bu milleti inim inim aÄŸlatmıştı. YüreÄŸiniz yetiyorsa onlardan hesap sorun. Ama bunlar tatlı su demokratlarıdır. Darbecilerin bunlarla iÅŸi olmaz. Darbe yapılır, vatanseverleri içeri atarlar. Darbecilerin hımbıllarla uÄŸraÅŸtığını gördünüz mü? Bunlar hımbıl adam.
Herkes bilmelidir ki; darbecilere dün de karşıydık, bugün de karşıyız, yarın da karşı olacağız. Biz tatlı su demokratları deÄŸiliz. Demokrasi mücadelesi vermeye devam edeceÄŸiz. Cumhuriyetin bedelinin ne olduÄŸunu bilen adamlar bu mücadeleyi verecek; hımbıllar ve tosuncuklar da bir kenarda oturmaya devam edecek. Darbelerin yetiÅŸtirdiÄŸi tosuncuklar sendikal alanda da var. Onlar öyle bir şımardı ki ayakları yere deÄŸmiyor. Ama bugünlerde onları korku sardı. Çünkü artık yalan rüzgârı sona eriyor.”
TÜRKÄ°YE EKONOMÄ°K KRÄ°Z Ä°LE KARÅžI KARÅžIYADIR.
Türkiye’nin ekonomik krizle karşı karşıya olduÄŸunu ifade eden Koncuk, “Öyle bir döneme giriyoruz ki; ÅŸu anda yaÅŸadığımız olaylar doları fırlattı, borsayı çökertti. Türkiye ekonomik krizle karşı karşıyadır. Önümüzdeki süreçte de enflasyonun iki haneli rakamlara çıkacağını göreceÄŸiz. Bunun acısını da biz çekeceÄŸiz; gariban vatandaÅŸlarımız, memurlar, dar ve sabit gelirliler çekecek. Ama bunlara bir ÅŸey olmaz. Çünkü onların milyon dolarları var, yurtdışında banka hesapları, malları, mülkleri var. Ama bizim gidecek bir yerimiz yok. Bu memleket bizim” dedi.
AKADEMÄ°SYENLERÄ°N DURUMU TORBA YASADA DA DÜZELTÄ°LMEDÄ°.
Toplu sözleÅŸme masasında rezillik yaÅŸandığını, malum sendikanın memurları 123 TL’ye sattığını belirten Koncuk, “123 TL’yi allayıp pullayıp vatandaÅŸa sunmaya çalışıyorlar. 15 Ocak’ta herkes cebine giren parayı görecek. 2014 yılında enflasyon farkı yok, aile ve çocuk yardımı artmıyor, öÄŸretmenlerin ek derslerine zam yok, akademisyenlerin maaÅŸlarında iyileÅŸtirme yapılmadı. Ayrıca akademisyenlerin durumu Torba Yasada da düzeltilmedi. Åžu anda HSYK ile ilgili kanun taslağı hazırlamakla meÅŸguller, ‘bu pisliÄŸin içinden nasıl kurtuluruz’ hesabı yapıyorlar” diye konuÅŸtu.
4/C GÄ°BÄ° Ä°NSAN HAKLARI Ä°LE ÖRTÜÅžMEYEN Ä°STÄ°HDAM ÅžEKLÄ° OLDUÄžU MÜDDETÇE HÄ°ÇKÄ°MSE Ä°NSAN HAKLARINDAN SÖZ EDEMEZ.
Sicil affı ve bir derece verilmesi ile ilgili mutabakat saÄŸlandığını ama bu konulara Torba Yasada yer verilmediÄŸini kaydeden Koncuk, 23 bin 4/C’linin yaÅŸadığı dramı da gündeme getirdi. 4/C’nin insanlık ayıbı olduÄŸunu, bu ülkede 4/C gibi insan hakları ile örtüÅŸmeyen istihdam ÅŸekli olduÄŸu müddetçe hiçkimsenin insan haklarından söz etmemesi gerektiÄŸini bildiren Koncuk, “4/C’lileri kadroya almak için gayret gösterdik ve göstermeye devam edeceÄŸiz” dedi.
ÖÄžRETMEN KANUNU ÇALIÅžMASI HAYATA GEÇERSE EN ÖNEMLÄ° KAZANIMIMIZ OLAN Ä°Åž GÜVENCESÄ°NÄ° KAYBEDECEĞİZ.
ÖÄžRETMENLERÄ° Ä°Åž GÜVENCESÄ°Z HALE GETÄ°RMEK GÄ°BÄ° BÄ°R KÄ°RLÄ° TEZGAH OLUÅžTURMAYA ÇALIÅžIYORSANIZ, O MAKAMLARDA SÄ°ZÄ° RAHAT OTURTMAYIZ.
MEB’in ÖÄŸretmen Kanunu çalışması olduÄŸunu belirten Koncuk, öÄŸretmenleri 657 sayılı DMK dışına çıkarmaya çalıştıklarını bildirdi. Bu durumda 800 bin öÄŸretmenin hesap soracağını kaydeden Koncuk, “Gerginlik yaÅŸamayalım. Zira bu gerginlik 1-2 günle sınırlı kalmaz” dedi.
Koncuk ÅŸunları kaydetti: “Bu kanunda neler olduÄŸunu detaylı bir ÅŸekilde bilmiyoruz. Ama edindiÄŸimiz bilgilere göre, öÄŸretmenliÄŸe baÅŸlayanlar ilk 1 yıl kadrosuz çalışacaklarmış. EÄŸer bir yıl sonra idare çalışmak istemezse, öÄŸretmene uÄŸurlar olsun diyebilecekmiÅŸ. Hazırlanan kanun çalışmasında muhtemelen iller arası rotasyon da olacak.
Åžunu net olarak söyleyebiliriz ki; bu kanun çalışması hayata geçerse en önemli kazanımımız olan iÅŸ güvencesini kaybedeceÄŸiz. ÖÄŸretmenlerimiz 657 DMK’nın dışına çıkarılacağı için iÅŸ güvencesiz hale gelecek.
MEB’e hiç güvenmiyorum. Çünkü MEB kapalı kapılar ardında iÅŸ yapıyor. Bu çalışma MüsteÅŸar Yusuf Tekin baÅŸkanlığında yapılıyor. Buradan sesleniyorum: YüreÄŸiniz yetiyorsa, yaptığınız iÅŸin doÄŸru ve ülkemiz için faydalı olduÄŸuna inanıyorsanız bu çalışmanızı muhataplarınızla ve kamuoyuyla paylaşın. EÄŸer iyi bir çalışma yapıyorsanız zaten destekleriz ama öÄŸretmenlerin kazanılmış haklarını budamak gibi, öÄŸretmenleri iÅŸ güvencesiz hale getirmek gibi bir kirli tezgâh oluÅŸturmaya çalışıyorsanız, o makamlarda sizi rahat oturtmayız. Tüm sendikalarla birlik oluruz. 800 bin öÄŸretmen bunun hesabını size sorar. Bu kirli oyunu, sinsi planı devreye sokanlar, öÄŸretmenlerin kazanılmış haklarını budamaya yönelik çalışma yapanlar aklını başına almalıdır. Gerginlik yaÅŸamayalım. Zira bu gerginlik 1-2 günle sınırlı kalmaz. Bu maceradan vazgeçin. Kapalı kapılar ardında bizim haklarımızı almanıza müsaade etmeyiz. Bedeli neyse öderiz ama o çalışmayı emin olun size yaptırmayız.
TÜRKÄ°YE KAMU-SEN VE TÜRK EĞİTÄ°M-SEN’Ä°N YETKÄ°YÄ° ALMASI EMEĞİN, ALIN TERÄ°NÄ°N, AHLAKIN, YÜREKLÄ° VE Ä°LKELÄ° ADAMLARIN HALA DEÄžER GÖRDÜÄžÜNÜ ORTAYA KOYMAK BAKIMINDAN ÖNEMLÄ°DÄ°R.
Bu sene yetkiyi almamız gerektiÄŸini söyleyen Koncuk, Türkiye Kamu-Sen’in ve Türk EÄŸitim-Sen’in yetkili olmasının emeÄŸin, alın terinin, ahlakın hala deÄŸer gördüÄŸü anlamına geleceÄŸini belirtti. Koncuk ÅŸöyle konuÅŸtu: “Sizler bu teÅŸkilatın her ÅŸeyisiniz. Bizim olmadığınız yerde siz varsınız. Bu sendikayı el birliÄŸi ile Türkiye’nin en güçlü sendikası haline getirdik. Åžimdi mücadelemizi biraz daha yukarı taşımamız gerekiyor. Sizin duruÅŸunuz, karakteriniz, yılmaz iradeniz bu teÅŸkilatı yüceltmektedir. Åžu anda Türkiye’de kimseye eyvallah etmeden, eÄŸilmeden, iktidarların önünde takla atmadan 230 bin üye sayısına ulaÅŸan bir teÅŸkilatın mensuplarıyız. Sizleri tebrik ediyorum. Bundan sonra da bu milletin size ihtiyacı var. Çıtayı yükseltelim ve yetkiyi alalım. Yetkiyi almamız Türkiye’de emeÄŸin, alın terinin, yürekli ve ilkeli adamların, ahlakın hala deÄŸer gördüÄŸünü ortaya koymak bakımından önemlidir. Bir ülkede hak etmeyen, emek vermeyen, ahlakı bozuk insanlar bir yere gelirse bu deÄŸerler zarar görecektir. Sizin yetkili olmanız bu deÄŸerlerin ülkemizde hala kıymetli olduÄŸunu göstermesi açısından önemlidir, Çok çalışalım, hiç durmadan çalışalım. Bu deÄŸerlerin Türkiye’de hala anlamı olduÄŸunu arsızlara, soysuzlara, namussuzlara göstermek için yetkiyi alalım.”
SÄ°VAS’TA YÖNETÄ°CÄ° ATAMALARINDA SÖZLÜ SINAVA AÇTIÄžIMIZ DAVAYI KAZANDIK.
Milli eÄŸitimde birçok sorun olduÄŸunu kaydeden Koncuk yönetici atamalarına ve ÅŸube müdürlüÄŸü sınavlarına deÄŸindi. Koncuk ÅŸunları söyledi: “Yönetici atamalarına yapılan sözlü sınavlar davalık olmuÅŸtur. Sivas’ta eski yönetim kurulu üyelerimizden birinin açtığı davayı kazandık. Bu önemli bir geliÅŸmedir. Ä°nÅŸallah yargı bu hukuksuzluÄŸa fırsat vermeyecektir. Önümüzdeki günlerde ÅŸube müdürlüÄŸü mülakat sınavı olacaktır. Åžube müdürlüÄŸü sınavında sadece sözlü sınava göre deÄŸerlendirme yapılacaktır. Bu ahlaksızlıktır. Ä°nÅŸallah bunu da yargıda kazanacağız. Herkes emin olmalıdır ki; Türkiye’de yapılan sözlü sınavları takip edeceÄŸiz.”
Genel BaÅŸkanın konuÅŸmasının ardından Ege Üniversitesi Türk Dünyası AraÅŸtırma Enstitüsü ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Nadim Macit katılımcılara “Siyasal Ä°slamcı Otoriter Zihniyetin Arkeolojisi” konulu bir konferans verdi. Daha sonra Hülya TatlılıoÄŸlu, “Görsel Ä°maj Yönetimi” konulu bir eÄŸitim verdi. EÄŸitimin ardından Ä°lçe Temsilcileri Ä°stiÅŸare Toplantısı yapıldı.
HER Ä°NSANI SATIN ALIRIZ ZANNETTÄ°LER. OYSA HER Ä°NSAN SATIN ALINAMAZ. SATIN ALINAMACAK Ä°NSANLARIN EN BAÅžINDA GELENLER Ä°SE SÄ°ZLERSÄ°NÄ°Z, TÜRKÄ°YE SEVDALILARIDIR.
Toplantının ikinci gününde ise Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk kapanış konuÅŸması yaptı. Koncuk konuÅŸmasında ÅŸunları kaydetti: “Bizim gücümüz inanmış dava adamlarından kaynaklanan bir güçtür. Bu gücü hesap edemediler. Her insanı satın alırız zannettiler. Oysa satın alınamayacak çok insan var. Satın alınamayacak insanların en başında gelenler ise sizlersiniz, Türkiye sevdalılarıdır. Bizi satın alacak hiçbir güç yok. Dolayısıyla bulunduÄŸumuz yerde en iyisi, en bilgilisi olalım. DiÄŸer insanları etkilememiz için bu farzdır. Bugüne kadar eyvallahımız olmadan yaÅŸadığımız için ÅŸu iktidar, bu iktidar bizim umurumuzda olmadı. Ama bu milletin dertleriyle dertlenen insanların da ülkemizi yönetmesi önemlidir. Bu ülke tombaladan çıkmadı; aziz milletimiz büyük bedeller ödedi. Dolayısıyla bu ülkede yaÅŸayan herkesin sorumlulukları vardır, çocuklarımıza ve torunlarımıza borcumuz bulunmaktadır. Her alanda üzerimize düÅŸen görevleri yerine getirmeliyiz.
10 sene öncesini düÅŸünün. 10 sene önce tartışılmasını dahi hayal edemeyeceÄŸimiz konular bugün hayata geçti. Daha düne kadar Andımızın kaldırılmasını ağızlarına alamıyorlardı. Bundan 3-4 yıl önce yandaÅŸ sendikanın genel baÅŸkanıyla bir televizyon programına katılmıştım. Programda yandaÅŸ sendikanın genel baÅŸkanına ‘Andımızın kaldırılmasını istiyor musun?’ diye sormuÅŸtum. Cevap verememiÅŸti. Ama bugün artık çok rahatlıkla bunu savunur hale geldiler. Tüm deÄŸerlerimizi iÄŸdiÅŸ etmeye, deÄŸerlerimizin içini boÅŸaltmaya çalıştılar. Bu nedenle bizim mücadelemiz, sizlerin ortaya koyduÄŸunuz emek, gayret, alın teri son derece önemlidir. Bu mücadeleyi daha yukarıya çıkarmamız lazım. Hepimiz bilmeliyiz ki; birimizde eksiklik olursa, bu binanın çatısı başımıza çöker, ‘Ben yapmazsam birileri yapar’ diye düÅŸünmeyin, siz yapmazsanız bu ülkede yapacak kimse yok. Bu mücadele, ahlakın hakim olması mücadelesidir. Bu mücadele, coÄŸrafyamızda milletimizin, çocuklarımızın huzur ve güven içinde yaÅŸamasının mücadelesidir. Sendika olarak her alanda mücadele ediyoruz. Atladığımız, unuttuÄŸumuz, ‘bana ne’ dediÄŸimiz bir tek örneÄŸi hiç kimse gösteremez. Bu kadar iddialıyız. Bu ÅŸartlar altında yapılması gereken neyse yapıyoruz. Hiç geri adım atmadık. Başımıza ne gelir endiÅŸesini hiç yaÅŸamadık.”
ÖMER BALIBEY VE HÜSEYÄ°N ACIR’IN GÖREVDEN ALINMASINI KINIYORUM.
Genel BaÅŸkan Koncuk MEB’de görevden almaları da deÄŸerlendirerek, ÅŸöyle konuÅŸtu: “MEB’de birtakım operasyonlar devam ediyor. ÖÄŸretmen YetiÅŸtirme Genel Müdürü Ömer Balıbey iyi bir eÄŸitimcidir, insanları siyasi görüÅŸüne göre ayırmaz, MEB’de herkesin saydığı bir insandır. Balıbey’i görevden aldılar. Böyle bir anlayış olur mu? Ömer Balıbey kadar milli eÄŸitimi bilen bir tek adam yoktur. Buna Bakan Avcı da, MüsteÅŸar geçinen Yusuf Tekin de dahildir. Ömer Balıbey’in görevden alınmasını kınıyorum.
TeftiÅŸ Kurulu BaÅŸkanı Hüseyin Acır da görevden alındı. Acır’ın yerine Ä°çiÅŸleri Bakanı Efkan Ala’nın kardeÅŸi getirildi. Atıf Ala’nın, MüsteÅŸar Yusuf Tekin ile beraber fiÅŸlemeleri yapan kiÅŸi olduÄŸu iddia ediliyor. Böyle bir iddia olmasına raÄŸmen, adamlar o kadar pervasız ki, bu kiÅŸiyi TeftiÅŸ Kurulu BaÅŸkanı yaptılar. Bu görev için ÅŸartları da tutmuyor. Demek ki, birtakım makamlara gelmek için baÅŸka ÅŸartlar gerekiyormuÅŸ. Bu olayın üzerine TeftiÅŸ Kurulu BaÅŸkanlığında, baÅŸkan yardımcıları, inceleme soruÅŸturma komisyonu üyeleri istifa etti. Ben istifa edenleri tebrik ediyorum. Bu dik bir duruÅŸtur; bu ülkede insanlığın, ilkeli duruÅŸun ölmediÄŸi anlamına gelir. Ayrıca, TeftiÅŸ Kurulu BaÅŸkanlığına görevlendirilen Atıf Ala fiÅŸleme iddiası ile karşı karşıyadır. Ala’nın bu soruÅŸturmayı yapacak birimin başına getirilmesi de manidardır. Atıf Ala’nın en azından bu göreve gelmeden önce aklanması beklenebilirdi, bu dahi beklenmemiÅŸtir. Hak etmeyen bir adamı buraya getiriyorsanız, böyle istifalar da olur. Ä°nsan her makama atlamaz; yıllarca emek vermiÅŸ kiÅŸilere saygısızlık yapılmaz. Bu görev deÄŸiÅŸikliÄŸini de kınıyorum.”
