Uluslar arası çalışma örgütü ILO Genel Müdür yardımcısı ve Avrupa-Orta doÄŸu Bölge Koordinatörü Susanne Hoffmann, ülkemizde kamu çalışanları ve iÅŸçi sendikaları kanunlarında yapılan deÄŸiÅŸikliklerin sonuçları konusunda görüÅŸ alışveriÅŸinde bulunmak üzere Ankara’yı ziyaret etti
Uluslar arası çalışma örgütü ILO Genel Müdür yardımcısı ve Avrupa-Orta doÄŸu Bölge Koordinatörü Susanne Hoffmann, ülkemizde kamu çalışanları ve iÅŸçi sendikaları kanunlarında yapılan deÄŸiÅŸikliklerin sonuçları konusunda görüÅŸ alışveriÅŸinde bulunmak üzere Ankara’yı ziyaret etti.
ILO Ankara direktörü Ümit EfendioÄŸlu’nun koordine ettiÄŸi yemekli toplantıda Susanne Hoffmann kamu görevlileri sendikaları temsilcileriyle bir araya geldi.Toplantıya Konfederasyonumuz adına Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk ve Genel Dış Ä°liÅŸkiler Sekreteri Ahmet Demirci ile diÄŸer memur sendikaları konfederasyonları temsilcileri katıldı.
Yemek öncesi yapılan toplantıda ilk sözü alan Konfederasyon Genel BaÅŸkanımız Ä°smail Koncuk, 2010 yılında yapılan Anayasa referandumu sonrası Kamu çalışanlarının sendikal hakları konusunda ortaya çıkan bazı düzenlemeleri yasal anlamda düzenleyen 4688 sayılı kamu görevlileri sendikaları kanununda yapılan deÄŸiÅŸiklikleri ortaya koyarak , geçmiÅŸte toplu görüÅŸme olarak düzenlenmiÅŸ bir kanunun yeni kanunda toplu görüÅŸme ibaresi toplu sözleÅŸme ibaresine dönüÅŸtürülerek, sadece ÅŸekilsel bir düzenleme yapıldığını ifade etti”.
Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk, “2002 yılında yürürlüÄŸe giren 4688 sayılı kamu görevlileri kanunu kamu görevlilerini sendikalara özendirecek bir düzenleme içermezken, aksine üyeliÄŸi yasaklayıcı hükümler getirmiÅŸti. Ayrıca uluslar arası çalışma örgütünün kabul ettiÄŸi ve desteklediÄŸi uyarı grevi dahil tüm grevleri yasakladığı, toplu pazarlık masasının tamamen siyasi iradenin inisiyatifine bıraktığı, kamu çalışanlarına siyasete ve yönetime kısmen katılım, ancak siyasete katılım konusunda tamamen yasaklama getirdiÄŸi sendika yöneticisi ve temsilcisi güvencesi saÄŸlamadığı, kısaca, ILO’nun 87, 98, 135 ve 151 sayılı sözleÅŸmeleri karşılamadığı bir yasa olarak düzenlenmiÅŸti. Bu yasa ile o yıl sendikacılık yapma gayretinde olduk. Bu süreç içinde Türkiye bir ILO üyesi ülke olarak; ILO standartları uygulama komitesinde 6 defa mahkum olmuÅŸ ve ILO sözleÅŸmelerini en kötü uygulayan 25 ülke listesinde yer almıştır. 2010 yılında yapılan Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi sonrası 2012 yılında 4688 sayılı kanunda yapılan düzenlemeyle yasaklı üye kapsamında kısmen de olsa bir olumlu geliÅŸme yanında kamu görevlilerinin de toplu sözleÅŸme yapabileceÄŸi hükmü mevcut kanun düzenlemesiyle hayata geçirildi. Ancak, kanun düzenlemesi sonrası yapılan ilk toplu sözleÅŸme görüÅŸmelerinde mevcut düzenlemelerin kamu görevlilerine bağımsız sendikacılık adına ve üyelerinin hak ve menfaatlerini geliÅŸtirme adına önemli bir katkı saÄŸlamadığı görüldü. Çünkü yeni düzenlemeyle, ortaya konulan toplu sözleÅŸme gündemi ve içeriÄŸi itibariyle sadece ekonomik ve sosyal haklar ile kısıtlanmış çalışma koÅŸullarının iyileÅŸtirilmesi ve iÅŸ verimliliÄŸinin artırılmasına yönelik konular içermemektedir. Siyasi iradenin toplu sözleÅŸmelerde ki, teklifi tamamen uzlaşılamaz, ekonomik geliÅŸimlerden uzak olarak bir nevi dayatma ÅŸekliyle çalışan kesime dayatılmış, nihayetinde ortaya çıkması zorunlu mutabakatsızlığı ise yine kanunda düzenlediÄŸi ve 11 kiÅŸilik kamu görevlileri hakem kuruluna gönderilmesi konusunda ısrarcı olduÄŸu ortaya çıkmıştır. Çünkü bu kurulun yapısı 11 üyeden altı’sının doÄŸrudan siyasi irade tarafından atandığı ÅŸekliyle siyasi iradenin görüÅŸü dışında bir irade ortaya koyamayacağı açıktır. Kamu görevlileri hakem kurulu kararlarının kesin olması ve yargıya kapatılması Anayasa ve evrensel hukuka da aykırıdır. Bu olumsuzluklar bu yıl yapılan toplu sözleÅŸme sürecinde çok bariz olarak ortaya çıkmıştır. Yani ÅŸikayetler 2002’de mevzuat eksikliÄŸinden kaynaklı iken, aynı konuda ki ÅŸikayetler bugün çoÄŸunlukla uygulama eksikliÄŸi olarak sürmektedir.
Geçen haftalarda ülkemizde polis mensupları tarafından bir sendika kurulma çalışması olduÄŸu kamuoyuna yansımıştır. Türkiye Kamu-Sen olarak bu oluÅŸumu sendikal özgürlükler açısından desteklediÄŸimizi özellikle belirtmek isterim. Ancak, kurucular kurulu olarak faaliyete giren bu arkadaÅŸların baÅŸvuru dilekçelerinin dahil Anayasamızın 74. maddesine aykırı olarak kabul edilmemesi ve ardından Polis-Sen kurucularına soruÅŸturma açılması, diÄŸer yandan hala mevcut kurulmuÅŸ memur emeklileri sendikalarının faaliyetlerine izin verilmemesi ülkemizdeki sendikal özgürlükler ve ILO 87 sayılı sözleÅŸme çerçevesinde somut örneklerdir. Umarız ve isteriz ki, ILO ile kordinasyon içerisinde bu olumsuzlukların bir an önce giderilerek kamu çalışanlarımızın ILO ve AB normlarında gerçek sendikal faaliyetlerinin önü açılabilsin” dedi.
Toplantıya diÄŸer konfederasyonlar adına katılan temsilciler de benzer görüÅŸleri ifade ettiler.
Daha sonra söz alan Uluslar arası çalışma örgütü ILO Genel Müdür yardımcısı ve Avrupa-Orta doÄŸu Bölge Koordinatörü Susanne Hoffmann ise ILO organizasyonu olarak üye ülkelerde ILO standartlarının uygulanmasını takip ettiklerini ve bu standartların evrensel anlamda hayata geçirilmesi için yoÄŸun bir gayret sarfettiklerini belirterek, “ Türkiye’de kamu çalışanları sendikacılığı meselesini 1990’lı yıllardan beri takip ediyoruz. Belirli olumlu geliÅŸmelere raÄŸmen hala katedilmesi gerekn çok yol var ve bu yolun alınmasında ILO olarak Türkiye’de çalışan, iÅŸveren ve Hükümet üçlü yapısında gerekli koordinasyonun oluÅŸması için bundan sonra da etkin çalışmaların yapılacağını bilmenizi isterim” dedi.