Türk Büro-Sen Genel BaÅŸkanı Fahrettin YokuÅŸ, sendikanın internet sitesinde kaleme aldığı köÅŸe yazısında iÅŸ güvencesinin tehlikede olduÄŸuna dikkat çekti
Türk Büro-Sen Genel BaÅŸkanı Fahrettin YokuÅŸ, sendikanın internet sitesinde kaleme aldığı köÅŸe yazısında iÅŸ güvencesinin tehlikede olduÄŸuna dikkat çekti.
YokuÅŸ yazısında, memurun iÅŸ güvencesini elinden alacak düzenlemenin hazırlığı içinde olan hükümet yetkililerinin konuyla ilgili söylemlerine dikkat çekerek aÅŸağıdaki açıklamayı yaptı:
Türk Büro-Sen Genel BaÅŸkanı Fahrettin YokuÅŸ'un köÅŸe yazısı:
"Son günlerde bazı bakanların memurlarla ilgili çeÅŸitli konularda düzenlemeler yapılacağıyla ilgili sözleri yazılı ve görsel medyada yer almaktadır. Bunların en önemlisi Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in yaptığı açıklamalardır. Çalışma hayatından sorumlu bakanın memurun iÅŸ güvencesinin kaldırılması gerektiÄŸini ve özellikle 657 sayılı devlet memurları kanunda köklü deÄŸiÅŸlikler yapılması için çalışmaların baÅŸlatıldığını ifade etmesi oldukça manidardır.
Sözlerinin devamında bazı kurumlarda memurlara iÅŸ yoÄŸunluÄŸundan dolayı 8 saat mesainin yetmediÄŸi, bazı kurumlarda ise 8 saat boyunca boÅŸ oturulduÄŸunu bu nedenle “performans ücretine” geçilmesi gerektiÄŸini ifade etmiÅŸtir.
Sayın Bakan daha da ileri giderek “devlete gir, 25 sene suya sabuna dokunmadan emekli ol. Artık görevden alınanların mahkemeri kazanarak geri dönmeleride engellenmelidir, kendi kadromuzla çalışabilmek için sözleÅŸmeli memur istihdamına geçelim” demiÅŸtir. Yukarıdaki ifadeleri söyleyen kiÅŸi yıllardır bu ülkede Bakanlık yapmaktadır. Son görevide Çalışma Bakanlığıdır. Emekten sorumlu Bakandır. Yani emeÄŸe ve alınterine en çok deÄŸer vermesi gereken kiÅŸidir. Üzülerek ifade edeyim ki; Sayın Bakan bir İlahiyatçı. Yüce dinimizin emeÄŸe verdiÄŸi deÄŸerden bihaber. Bu ifadeler düÅŸmanca söylenmiÅŸ sözlerdir. Memura saygısızlığın ötesinde seviyesizce ifadelerdir. Hiçbir yerinden tutulabilecek sözler deÄŸildir. Hani Anadolu’da bir tabir vardır ya “ipe sapa gelmez” diye, aynen öyledir.
Sayın Bakana sormak gerekir:
1-) EÄŸer bir kamu kurumunda, hiç çalışmadan, üretmeden mesaini boÅŸa harcayan memurlar varsa bunun sorumlusu siz deÄŸil misiniz? Yoksa ülkeyi uzaydan gelenler mi yönetiyor?
2-) Memurun güvencesini elinden almadan iÅŸten çıkaramıyoruz, diyorsunuz, ya sizin dünyadan haberiniz yok, ya da maksatlı söylüyorsunuz. Açın 657 sayılı DMK’yı, memurun hangi hallerde iÅŸten atılacağı yazılıdır. Bakanlığınıza baÄŸlanan Devlet Personel BaÅŸkanlığına her yıl ne kadar memur iÅŸte atılıyor bir sorun.
3-) Performans uygulamasına geçelim diyorsunuz. Sayın Bakan, bu sözünüze biz çok güldük. Çünkü komik duruma düÅŸüyorsunuz. Size baÄŸlı olan SGK’da 666 sayılı KHK ile Ocak 2012’ den itibaren memurların performans ücretleri kaldırıldı. Uygulamaladaki askaklıklar nedeniyle. Herhalde haberiniz yok. Adama sorarlar sayın Bakan “bu ne perhiz bu ne lahana turÅŸusu” diye. Görevden alma ve yer deÄŸiÅŸtirmelerde idareye daha fazla yetki verileceÄŸini söylüyorsunuz, ÅŸimdiye kadar yaptığınız ayrımcılık ve keyfiyet yetmedi, daha fazlasını yapacaksınız öyle mi?
4-) Görevden alınan mahkemeye gidemesin yani köle düzeni olsun. Hani ileri demokrasiydi. Hani herkese insan haklarıydı ve nerde hukukun üstünlüÄŸü. Sayın Bakan 10 yıldır iktidarınızın en çok kullandığı sözler bunlar deÄŸil mi? Daha fazla demokrasi daha ÅŸeffaf devlet yönetimi hani nerde? Yine güldürüyorsunuz beni.
5-) Memurun güvencesi kalkınca ne olacak? “İktidarla gelen iktidarla giden memur olacak. Devletin hafızası ne olacak? Devamlılığı nasıl sürecek? Hiç bunlara kafa yoruyormusunuz? Kaderi amirinin iki dudağı arasında kalan bir çalışan saÄŸlıklı hizmet sunabilir mi? Siyasetçinin ya da amirinin hukuk dışı talebine karşı gelirse, sokak gösterilecek, yerine getirirse suç iÅŸlemiÅŸ olacak. KöleÅŸtirilmiÅŸ devlet memruları anlayışı. Sevsinler sizin demokrasi anlayışınızı, insanlık anlayışınızı. Hani en kutsal varlık insandı. Nerde hür irade, nerde samimiyetiniz?
6-) Sayın bakanın çeliÅŸkileri bunlarla da sınırlı kalmıyor. Buyuruyor ki; “sözleÅŸmeli ishtidamı dah da yoÄŸunlaÅŸtıracağız.” Kamuda yıllarca farklı istihdam modelleri oluÅŸturarak verimsizliÄŸin ve huzursuzluÄŸun müsebbibi oldunuz. Åžirket elemanı, geçici personel, 4/C’li, 4/B’li, kadrolu memur kadro karşılığı sözleÅŸmeli vs. Sadece SaÄŸlık Bakanlığı’nda 7 farklı sözleÅŸme statüsüyle çalışma düzenini sizin iktidarınız hayata geçirdi. Bu yolun yanlışlığını defalarca anlattık size. Bir okulda veli, 4/B’li öÄŸretmene ikinci sınıf öÄŸretmen gözüyle bakıyor. ÇocuÄŸunu o öÄŸretmende okutmak istemiyor. Bir kurumda 4/C’lili insanlık dışı muamele görüyor, dedik. Ancak sizin kalbinizi yumuaÅŸatamadık.
Statüsü ve ücretleri farklı olan insanların yaÅŸadığı dramı anlatamadık. Anlamadınız. Kalpleriniz mühürlenmiÅŸ. İnsanımızı köle gibi gördünüz. “İş bulmuÅŸ neyine yetmiyor, beÄŸenmiyorsanız çalışmayın.” Dediniz. Yüzbinlerce insanımızı taÅŸeron firmaların insafına terk ettiniz.
Ha unutmadan iyi bir ÅŸey de yaptınız 2011 Genel seçimleri öncesi 4/B’li çalışanların önemli bir bölümünü kadroya geçirdiniz. Biz de zannettik ki yanlıştan döndünüz, nerde! Hevesimiz kursağımızda kaldı. Seçim bitti yani “köprüyü geçene kadar.” Yine 4/B’li istihdamına devam ettiniz. Siz bütün bunları bizim unuttuÄŸumuzu mu sandınız? Sayın Bakan herkes unutabilir. Herkes susabilir. Ancak Türkiye Kamu-Sen asla unutmaz. İyiliÄŸi de kötülüÄŸü de. Her fırsatta karşınıza dikilir. Yüz karanızı yüzüne vurmaya, hiç çekinmeden devam eder. Varlık sebebi haksızlıklara karşı susmamaktır. Yani ÅŸairin de dediÄŸi gibi:
“Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
ÇiÄŸnerim, çiÄŸnenirim, hakkı tutar kaldırırım!”