Kamu çalışanlarının iÅŸ güvencesinin kaldırılmasıyla ilgili gündeme gelen haberler son derece rahatsız edicidir
Kamu çalışanlarının iÅŸ güvencesinin kaldırılmasıyla ilgili gündeme gelen haberler son derece rahatsız edicidir. Türkiye Kamu-Sen olarak Åžubat 2015’de yaptığımız açıklamada bu konuda uyarıda bulunarak, yetkililere seslenmiÅŸtik. Ä°ÅŸte bu uyarılarımızda bugün ne kadar haklı olduÄŸumuz ortaya çıkmıştır. 3 Åžubat 2015 tarihinde yaptığımız açıklamayı bir kez daha sizlerin dikkatine sunuyoruz.
Bir çalışan için kazanılmış en büyük haklardan biri, iÅŸ güvencesidir. Ä°ktidar, geldiÄŸi günden beri, memurluk güvencesini ortadan kaldırarak, güvensiz ve güvencesiz bir çalışma hayatı oluÅŸturmak için altyapı hazırlamakta, türlü söylemlerle kazanılmış haklarını yok edecek uygulamalarla, memurlarımızı adeta bir ateÅŸ çemberinin içine atmak istemektedir. Türkiye Kamu-Sen defalarca Hükümetin iÅŸçi-memur ayrımının kaldırılması yolundaki gizli gündemini kamuoyuna duyurmuÅŸ, memurların bu konuda uyanık olmasını önermiÅŸtir.
Buna karşın yıllardan beri, memurların iÅŸ güvencesine karşı hazırlanan oyun, ısıtılıp ısıtılıp toplum gündemine sunulmaktadır. Son olarak CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, TÜMSÄ°AD Genel Kurulu’nda yaptığı konuÅŸmada bir kez daha iÅŸçi, memur ayrımını kaldıracaklarını ifade etmiÅŸ, yeni anayasayla birlikte geliÅŸmiÅŸ ülkelerde olduÄŸu gibi, çalışan kavramının geleceÄŸini belirtmiÅŸtir.
Ne yazık ki, ülkemizde gerçekleÅŸtirilmek istenilen her düzenlemeye gerekçe olarak geliÅŸmiÅŸ ülkelerden yalan yanlış örnekler vermek, kötü bir alışkanlık haline gelmiÅŸtir. Sayın CumhurbaÅŸkanı, memurların, çalışan kavramı içinde iÅŸçilerle aynı potada eritilmesi konusunda muhtemelen yanlış bilgilendirilmektedir. Dünyanın geliÅŸmiÅŸ olarak kabul edilen hiçbir ülkesinde memur ile iÅŸçi aynı statüde çalışmamaktadır. Devlet Personel BaÅŸkanlığı’nın verilerinde dahi Türkiye ile birlikte Ä°ngiltere, Almanya, Fransa, Brezilya, Danimarka, Estonya, Ä°rlanda, Ä°spanya, Ä°sveç, Meksika, Portekiz, Slovenya, Yeni Zelanda, ABD, Ä°talya, Avustralya, Avusturya, Belçika, Finlandiya, Hollanda, Ä°srail, Ä°sviçre, Ä°zlanda, Japonya, Kanada, Kore, Macaristan, Norveç, Polonya, Rusya, Slovakya, Åžili, Ukrayna, Yunanistan gibi birçok ülkede kamu görevlilerinin farklı bir hukuki düzenlemeye tabi olduÄŸu; sosyal yardımlarının, yargılanmalarının, görev ve sorumluluklarının farklı kanunlarla düzenlendiÄŸi bilgisi yer almaktadır. Bununla birlikte, Almanya, Ä°talya, Avusturya, Ä°spanya, Kore gibi ülkelerde memurların hayat boyu iÅŸ güvenceleri mevcuttur. Bütün ülkelerde memurların iÅŸe alınma süreçleri iÅŸçilerden ayrı bir düzenleme ile belirlenmektedir. Dolayısıyla geliÅŸmiÅŸ ülke olarak kabul edilecek ülkelerin hemen hepsinde statü hukukuna baÄŸlı olarak çalışan bir memur kesimi bulunmaktadır.
Bu durumda CumhurbaÅŸkanının iÅŸçi, memur ayrımı olmayan geliÅŸmiÅŸ ülke örneÄŸi hangisidir? DoÄŸrusu merak etmekteyiz. Yeni Osmanlıcılığın prim yaptığı ÅŸu günlerde, geliÅŸmiÅŸ ülke olarak Osmanlı örnek alınıyorsa, Osmanlı’da da memurların ayrıcalıklı bir sınıf olarak yer aldığını hatırlatmak isteriz.
Biz biliyoruz ki, iÅŸçi, memur ayrımının kaldırılmak istenmesinin altında yatan tek gerekçe, memurların iÅŸ güvencelerinin ellerinden alınarak kamu hizmetlerinin tarafsızlığının yok edilmesi, tamamıyla hükümete baÄŸlı olarak çalışan bir kamu görevlisi arzusudur. Türkiye Kamu-Sen olarak, yıllardır her ne ad altında olursa olsun tüm çalışanların iÅŸ güvencesine kavuÅŸturulması için mücadele etmekteyiz. Ancak kamuoyuna yansıyan açıklamalardan siyasi iktidarın, kamu kesiminde memurluk güvencesini yok etmeye, tek tip istihdam modeli diyerek memurları çalışan adıyla özel sektör iÅŸçileriyle aynı potada eritmeye ve iÅŸ güvencesini kaldırmaya çalıştığı görülmektedir.
Ä°ÅŸçi, memur ayrımı kaldırıldığında Devlet kavramının da tartışmaya açılacağı aÅŸikârdır. Öyle ki Devlet, toprak bütünlüÄŸüne baÄŸlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiÅŸ millet veya milletler topluluÄŸunun oluÅŸturduÄŸu tüzel varlıktır. Hukukî açıdan ele alındığında ise, belirli bir toprak üzerinde yaÅŸayan insan topluluklarının bir egemenlik anlayışı ve hukuku içinde bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir. Ä°ÅŸ güvencesi ise bir devletin varlığının ve hüküm sürdüÄŸü topraklardaki egemenliÄŸinin temsilcisi olan memurluk kavramının ayrılmaz bir parçasıdır. Memurların iÅŸ güvencelerinin ellerinden alınması demek, o devletin hâkim olduÄŸu topraklardaki temsil kabiliyetini kaybetmesi ve kamu hizmetlerini özel sektöre, dolayısıyla küresel sermayeye devretmesi anlamına gelmektedir. Bu bakımdan memurluk ve memurların sahip olduÄŸu haklar, yalnızca mesleki bir kavram olmaktan öteye, devletin ÅŸeklini ve egemenliÄŸini de belirleyen bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Devletin olmazsa olmazı, kurucu unsuru olan egemenlik ve bağımsızlık unsurunun, yani devlet otoritesinin ülke içinde ve dışında vücut bulmuÅŸ hali ise memurdur. Bu nedenle memur; salt bir mesleki tanım olmaktan öteye, taşıdığı anlam itibarı ile devletin varlığının ve egemenliÄŸinin temsilcisidir. Bu noktada memur ve devlet, birbirini tamamlayan ve tanımlayan iki unsurdur.
Toplumsal örgütlenmenin klan ve kandaÅŸlık esasına dayalı olduÄŸu ilkel toplumlarda, toplumsal görevleri yerine getiren kuruluÅŸlar olmadığı için bir devletin varlığından da memurlardan da söz etmek mümkün deÄŸildir. Tarım devrimi ile birlikte insanoÄŸlu üretim araçlarını kullanmaya baÅŸlamış, bu ortamda üretimin organizasyonu ve ürünün toplumda paylaşımı gibi konuların düzenlenmesi gereÄŸi ortaya çıkmıştır. Tarihte ilk olarak Mezopotamya bölgesinde görülen bu tür yönetsel yapılar, Çin’de ve Eski Mısır’da gittikçe güçlenmiÅŸ ve bir bölgede birlikte yaÅŸayan toplumların organize olması, paylaşım sorununa çözüm bulması ve kendisi dışındaki benzer yapılara karşı statü kazanmasıyla birlikte ilk kamu görevlileri topluluÄŸunun ortaya çıkmasını saÄŸlamıştır. Dolayısıyla bildiÄŸimiz anlamıyla devletin ortaya çıkışı, memurluk kavramının varlığı ile anlam kazanmıştır. Bu bakımdan memurluk kavramının yok edilmesi, devlet kavramının da yok edilmesi demek olacaktır.
Türkiye Kamu-Sen olarak, devletin yönetim ÅŸeklinin de deÄŸiÅŸtirilmesini içeren bir deÄŸiÅŸikliÄŸin ilk belirtileri olarak gördüÄŸümüz memurluk güvencesinin kaldırılması ve iÅŸçi ve memurların çalışan olarak aynı statüde deÄŸerlendirilmesi yolundaki giriÅŸimlere en ÅŸiddetli tepkiyi vereceÄŸimizden kimsenin ÅŸüphesi olmamalıdır. Bu bakımdan memurlarımız da sahip oldukları hakların gasp edilmesi noktasında son derece uyanık olmalı, hak ve çıkarlarını gerçek anlamda koruyan sendikalara daha fazla destek vermelidirler. Yarınlara daha güvenle bakabilmek, ateÅŸ çemberiyle sarılmış ülkemizin geleceÄŸine ışık tutmak ve kamu görevlilerimizin haklarının gasp edilmesi deÄŸil geliÅŸtirilmesi için tüm memurlarımızı Konfederasyonumuz çatısı altında mücadeleye davet ediyorum.
Ä°ÅŸçi, memur ayrımının kaldırılmasına gerekçe olarak kamu görevlilerinin geliÅŸmiÅŸ ülkelerdekine benzer bir yapıya kavuÅŸmasını arzu ettiÄŸini ifade edenlerin, memurlarımıza geliÅŸmiÅŸ ülkelerdeki maaÅŸ, demokratik, siyasi ve sendikal haklar, hizmet içi eÄŸitim, çalışma ÅŸartı, tayin ve terfilerde adalet gibi unsurları örnek alarak iÅŸe baÅŸlamasını öneriyorum.
Dünyanın geliÅŸmiÅŸ hiçbir ülkesinde görülmemiÅŸ bir uygulamayı ülkemize dayatmaya çalışanları, ateÅŸle oynamamaları konusunda son kez uyarıyor, memurun iÅŸ güvencesine yapılacak herhangi bir saldırıyı, doÄŸrudan memurun ve devletin varlığına karşı bir giriÅŸim olarak göreceÄŸimizi ve en sert ÅŸekilde nefsi müdafaa hakkımızı kullanacağımızı bir kez daha hatırlatıyorum.
Ä°smail KONCUK
Genel BaÅŸkan