6-9 Ekim 2016 tarihlerinde “Sendikacılıkta Gerçek Dost Asıl Adres” teması ile gerçekleÅŸtirilen Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu Ä°stiÅŸare Toplantısı’nda alınan görüÅŸler doÄŸrultusunda hazırlanan sonuç bildirgesini kamuoyunun ve kamu çalışanlarının bilgilerine sunuyoruz
6-9 Ekim 2016 tarihlerinde “Sendikacılıkta Gerçek Dost Asıl Adres” teması ile gerçekleÅŸtirilen Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu Ä°stiÅŸare Toplantısı’nda alınan görüÅŸler doÄŸrultusunda hazırlanan sonuç bildirgesini kamuoyunun ve kamu çalışanlarının bilgilerine sunuyoruz.
1- Kahraman ecdadımızın ve evlatlarımızın canları ve kanları pahasına vatan yaptığı topraklarımızda gözü olan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaÅŸlarının yok olmaktan kurtarıp bizlere armaÄŸan ettiÄŸi Devletimizi bölüp, parçalayarak tarih sahnesinden silme amacındaki ÅŸer odakları, her türlü ihanete baÅŸvurarak faaliyetlerini ara vermeksizin sürdürmektedirler. Bu çerçevede son dönemde daha da artan terör olaylarından, can ve mal kayıplarından son derece rahatsızlık duymaktayız. Bölücü terör, yöre halkını ve güvenlik güçlerimizi hedef almakta, yurdumuzun dört bir yanına ÅŸehit ateÅŸi düÅŸmektedir. VatandaÅŸlarımıza ve güvenlik görevlilerimize karşı yapılan alçakça saldırılarla kardeÅŸ kavgaları çıkarmak isteyen, kan dökerek, can alarak ülkemizi bölmeyi amaçlayan hainlerin yakalanıp en ağır cezalara çarptırılması arzumuzu bir kez daha yineliyoruz.
Terör belasının ülkemizden sökülüp atılması, terör örgütlerinin lojistik ve insan kaynağı olan sınırlarımız dışındaki bölgelerin de bu unsurlardan temizlenmesi amacıyla baÅŸlatılan Fırat Kalkanı Harekâtını sonuna kadar destekliyoruz. Bu baÄŸlamda kaynağı neresi olursa olsun birliÄŸimize, dirliÄŸimize, askerimize, polisimize ve sivil vatandaÅŸlarımıza yönelik her türlü ÅŸiddet eylemini lanetliyor, sınırlarımız içinde ve dışında yürütülen operasyonlarda ve terör olaylarında hayatlarını kaybeden evlatlarımıza Allah’tan rahmet, ÅŸehit ailelerine ve milletimize baÅŸsaÄŸlığı diliyoruz. Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu olarak en son terörist de yok edilinceye kadar sürdürülecek uzun ve kararlı mücadele ile ülkemizin yeniden huzur ve güvenlik ortamına kavuÅŸturulması noktasında gerçekleÅŸtirilecek her türlü operasyonda güvenlik güçlerimizin arkasında olduÄŸumuzu ilan ediyoruz.
2- 15 Temmuz 2016 günü, 242 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine binlerce vatandaşımızın da yaralanmasına neden olan alçak darbe giriÅŸimini ve bunlara destek olan iç ve dış bütün oluÅŸumları nefretle lanetliyoruz. Bu kalkışma, bu vatan toprakları üzerinde yaÅŸayan, devletine baÄŸlı, millet olma bilinci içinde, binlerce yıllık deÄŸerlerine sahip çıkan hiçbir ferdin kabul edemeyeceÄŸi alçak bir darbe giriÅŸimi, milletimize karşı oynanan küresel oyunun, kahpece suikaste dönüÅŸtüÄŸü kara bir gün olarak tarihe geçmiÅŸtir.
Milletler, tarih sahnesi içinde önlerine çıkan dönüm noktalarında ortaya koydukları azim ve kararlılıkla medeniyet sahnesindeki yerlerini tayin ederler. Türk milleti, tarihin baÅŸlangıcından beri üzerinde oynanan her türlü oyuna raÄŸmen, ihtiyaç duyulan her anda gösterdiÄŸi feraset ve cesaretle ön plana çıkmış, etrafına örülmek istenilen her türlü çemberi kırmış, üzerine kurgulanan bütün oyunları bozmuÅŸ, tarihin her döneminde tüm dünyayı kendisine hayran bırakmıştır. 15 Temmuz günü yaÅŸanan hain darbe giriÅŸiminde de milletimiz takındığı siyaset ve partiler üstü tavırla, her türlü görüÅŸ ayrılığını bir tarafa bırakarak tek yürek halinde, ortak paydamızın Türkiye Cumhuriyeti, buluÅŸma noktamızın ay yıldızlı al bayrağımız olduÄŸunu, deÄŸerlerimizden, devletimizden ve demokrasiden asla vazgeçmeyeceÄŸimizi hep bir ağızdan tüm dünyaya bir kez daha haykırmıştır.
Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu olarak hiçbir gücün milletin kararının üstünde olmadığını, seçimle gelen iktidarların yine seçimle gitmesinin demokrasi anlayışımızın temelini oluÅŸturduÄŸunu bir kez daha vurguluyoruz. Bundan önce demokratik rejimimize yapılmak istenilen her müdahalede olduÄŸu gibi nereden ve kimden gelirse gelsin, nereye ve kime karşı yapılırsa yapılsın demokrasi dışı her türlü giriÅŸimin sonuna kadar karşısında, Türk milletinin ve devletinin yanında yer almaya devam edeceÄŸimizi bir kez daha hatırlatıyor, tüm ÅŸehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralananlara geçmiÅŸ olsun dileklerimizi sunuyoruz.
3- 15 Temmuz darbe giriÅŸiminin ardından kamuda yoÄŸun bir ÅŸekilde görevden uzaklaÅŸtırma ve ihraçların yaÅŸandığı görülmektedir. Terör örgütleriyle iliÅŸki içinde bulunduÄŸu tespit edilen, darbeye karışan, bunlara yardım ve yataklık eden bütün hainlerin hak ettikleri en ağır cezalara çarptırılması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Bu noktada gerçekleÅŸtirilen uygulamaların demokratik hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde yürütülmesi ve mesnetsiz iddialara, asılsız bilgi ve belgelere dayalı olarak görevden uzaklaÅŸtırma ve ihraç iÅŸlemi gerçekleÅŸtirilmemesi, çalışma barışının korunması, milli birlik ve beraberliÄŸimizin sürdürülmesi adına son derece önemlidir.
Bu süreçte kurunun yanında yaşın da yanmaması için bütün soruÅŸturmalar büyük bir titizlikle gerçekleÅŸtirilmelidir. Verilecek kararların toplum vicdanında sorgulanması, bir tek kamu görevlisinin bile haksızlığa uÄŸraması, toplumun adalete güvenini olumsuz yönde etkileyecektir. Bu bakımdan gerçek adalet, soruÅŸturmayı gerçekleÅŸtiren mercilerin de gönül huzuru içinde, hiçbir baskıya maruz kalmadan karar verebilmeleri ile mümkün olacaktır. Dolayısıyla haklarında soruÅŸturma açılan kamu görevlilerinin büyük bir hassasiyetle deÄŸerlendirilmesi ve en küçük bir maÄŸduriyete dahi yer verilmemesi, bu süreçte devlet mekanizmasında ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi açsından olmazsa olmazdır.
Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu, hiç kimsenin doÄŸruları söyleme cesaretini kendisinde bulamadığı bu süreçte, suça bulaÅŸmamış masum kamu görevlilerinin haklarının korunması adına her türlü giriÅŸimde bulunmayı, ilkeli sendikacılık anlayışının Türkiye Kamu-Sen’e yüklediÄŸi tarihi sorumluluÄŸun bir gereÄŸi olarak görmektedir.
4- 15 Temmuz 2016 günü devletimizin ve milletimizin maruz kaldığı hain saldırının en önemli nedeni, kamuda liyakat ilkesinin zedelenmesidir. Bu dönemde memurların siyasi düÅŸüncesine, tabi oldukları cemaatlere, partilere yakınlığına, sendikal tercihine baÄŸlı olarak ve hiçbir objektif kural gözetilmeden yapılan atamalar sonucunda ülkemizin kılcal damarlarına kadar sirayet eden bir terör örgütü gerçeÄŸiyle yüz yüze kalınmıştır. Toplumun devlete olan baÄŸlılığını ve güvenini belirleyen en önemli etken, topluma sunulan kamu hizmetinin kalitesi ve tarafsızlığıdır. Bu süreçte bir kez daha görülmüÅŸtür ki, kamu görevlisi ve memur kavramı devletlerin geleceÄŸini doÄŸrudan etkileyecek mahiyette önem taşımaktadır. Bu noktada görevlendirmelerde liyakatin ve ehliyetin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Öyle ise bundan sonra yapılacak ilk iÅŸ, kamuda liyakati esas alan bir yapılanma oluÅŸturmak, adalet ve hakkaniyet içerisinde kariyer ilkesini iÅŸletmek olmalıdır. Bugün, kamu hizmetlerini tarafsız ve adil bir ÅŸekilde yürütecek, liyakatli ve ehliyetli kamu çalışanı ve yöneticilere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bunu saÄŸlamanın yolu da kamu hizmetlerinden siyaseti söküp atmak, yerine adaleti getirmektir. Adaletin çalışma yaÅŸamındaki birinci önceliÄŸi ise iÅŸin ehline verilmesidir.
YaÅŸanan bunca acı tecrübeye karşılık olarak kamuda liyakatin saÄŸlanması adına her hangi bir adım atılmadığı gibi, bundan önce yapılan yanlışların artarak devam ettiÄŸi, birçok kurumda memur alımlarında KPSS ÅŸartının esnetildiÄŸi ve mülakatla memur alımı gerçekleÅŸtirildiÄŸi görülmektedir.
Devletimizi idare edenler, bir süre sonra baÅŸka bir vesayet belası ile karşılaÅŸmak istemiyorlarsa, uyarılarımıza mutlak surette kulak vermek ve hayatın her alanında olduÄŸu gibi kamuda da adaleti saÄŸlamak zorundadır. Aksi halde, idarecilerin etrafını saracak yeni siyasi yandaÅŸlar, yeni menfaat örgütleri, yeni güç odakları ile ülke kısa zaman içinde yeni bir kaosa daha girme tehlikesiyle yüz yüze kalacaktır.
Kamu görevlilerinin atanmalarında, görevde yükselmelerinde, tayin ve terfilerinde tarafsızlık ve liyakat ilkelerinden vazgeçilmemesi; hak eden memurun hak ettiÄŸi göreve gelmesi; kamu kurum ve kuruluÅŸlarında, çalışma barışının, birlik, dayanışma ve verimlilik artışının saÄŸlanması için en temel gerekliliktir. Kamu görevlilerinin yandaÅŸ, yandaÅŸ olmayan, bizden, bizden olmayan gibi ifadelerle fiÅŸlenerek ayrıştırılmasının, kadrolaÅŸmanın, adam kayırmanın, kıyımın, haksızlığın, hukuksuzluÄŸun son bulmasının; kamuda bir takım siyasi çevrelere yakın olmanın, çalışanın eÄŸitim düzeyi, performansı ve kiÅŸiliÄŸinin önüne geçmesinin önlenmesinin; kamu kurum ve kuruluÅŸlarının idarelerinin tarafsızlığının saÄŸlanmasının; adil bir sınav ve atama sistemi ile çaÄŸdaÅŸ bir yönetim anlayışının oluÅŸturulmasından geçtiÄŸi bilinmeli, özellikle yönetici atamalarında yazılı sınava dayalı adil, ÅŸeffaf ve tarafsız bir sistem oluÅŸturulmalı, kamuya personel alımlarında mutlak surette yazılı sınava itibar edilmeli, sübjektif deÄŸerlendirmelere açık sözlü sınav uygulamasından mümkün olduÄŸunca uzak durulmalıdır.
15 Temmuz darbe giriÅŸimiyle birlikte bir kez daha görülmüÅŸtür ki, toplumda adaleti saÄŸlanmak ve toplumun tüm kesimlerine eÅŸit yaklaÅŸmak, bu ülkeyi idare edenlerin en temel yükümlülüÄŸüdür. Ayrımcılığa yer vermeyen, liyakate dayalı, hakkaniyeti öncelik alan bir kamu düzeni saÄŸlanması konusunda iktidarı daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu, iÅŸi ehline vermenin; herhangi bir mensubiyet ya da siyasi yandaÅŸlık yerine doÄŸru eÄŸitim almış, tecrübeli kimseleri tercih etmenin ve bunu sistematik bir hale getirerek, atama ve görevde yükselmeleri dışarıdan her türlü olumsuz müdahaleye kapatabilmenin iyi bir idareci olmanın baÅŸ ÅŸartı, gelecek güzel günlerin olmazsa olmazı olduÄŸunu yetkililere bir kez daha hatırlatmaktadır.
5- Ä°ktidar iÅŸbaşına geldiÄŸi günden bu yana, mesnetsiz gerekçeler üreterek kamu görevlilerimizin kazanılmış en önemli hakkı olan iÅŸ güvencesini kaldırmak istediÄŸini ifade etmektedir. Son olarak yaÅŸanan darbe giriÅŸimi bahane edilmek suretiyle memurluk güvencesinin kaldırılmak istendiÄŸi görülmektedir.
Son dönemde Devletin asli ve sürekli görevlerinin hızla yaygınlaÅŸmakta olan idari hizmet sözleÅŸmeli, 4/B’li, 4/C’li, taÅŸeron gibi adlar altındaki istihdam modelleri altında çalıştırılan personel eliyle gördürülerek düÅŸük ücretli çalışan sayısının arttığı, iÅŸ güvencesini zayıflatıldığı gözlerden kaçmamaktadır. Bu bakımdan kamu görevlilerimizin iÅŸ güvencelerinin korunması Türkiye Kamu-Sen’in kırmızıçizgisidir.
OHAL ilanı ve terör örgütleriyle mücadele adı altında kamu görevlilerinin Kanun Hükmünde Kararnameler aracılığıyla görevlerinden alınabildiÄŸi ve ihraç edilebildiÄŸi göz önünde bulundurulduÄŸunda, mevcut durumda da suça bulaÅŸmış kamu görevlilerine iliÅŸkin olarak her türlü tedbirin uygulanabildiÄŸi açıktır. Ancak bu durumun bir kanun deÄŸiÅŸikliÄŸi ile kalıcı hale getirilmesi halinde, memurlar için her günün OHAL kapsamındaymış gibi deÄŸerlendirileceÄŸi ve kamu görevlilerinin geleceklerinin idarecilerin keyfiyetine bırakılacağı bilinmelidir.
Kamu görevlilerinin iÅŸ güvencelerinin yok edilmesine ve kamu istihdamını özel kesim istihdamına yaklaÅŸtırmaya yönelik giriÅŸimlerden bir tanesi de performans sistemidir. Yöneticilerin objektif kurallara göre atanmadığı, liyakat sisteminin esas alınmadığı, kamu görevlilerinin görev tanımlarının dahi olmadığı, bir memurun üzerinde birden çok yetki ve sorumluluÄŸun bulunduÄŸu, az sayıda çalışanla çok iÅŸin yapılmaya çalışıldığı bir yapıda performans sisteminin kamu görevlileri üzerindeki baskıyı artırıcı, iÅŸ güvencesini yıpratıcı bir etki yaratacağı açıktır.
Kamu görevlilerimiz kamu personel rejiminde deÄŸiÅŸiklik çalışmalarını birikmiÅŸ sorunlarının çözülmesi için bir fırsat olarak görmektedir. Ek ödeme, ek gösterge, özel hizmet tazminatı, emekli maaÅŸları, sosyal yardımlar gibi ödeme kalemleri ile harcırahlar, atamalar, sicil ve disiplin hükümleri, yer deÄŸiÅŸtirme, görevde yükselme, hizmet içi eÄŸitim gibi birçok konuda 1965 yılında kabul edilen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, günümüz ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiÅŸtir. Bu bakımdan Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu olarak sorunların çözülmesi için yapılacak her türlü çalışmayı destekleyeceÄŸimizi, iÅŸ güvencesinin kaldırılmasına ya da zayıflatılmasına yönelik herhangi bir giriÅŸime ise en ÅŸiddetli tepkiyi vereceÄŸimizi ilan ediyoruz.
6- Kamu istihdamı son derece karmaşık bir hal almış durumdadır. 657 sayılı Kanunun 4-A, 4-B, 4-C maddeleri ile kadrolu, sözleÅŸmeli, geçici ve vekil gibi adlar altında personel çalıştırılmakta; 5258 sayılı Kanun, 4924 sayılı Kanun, 5393 sayılı Kanun, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, Ä°dari Hizmet SözleÅŸmesi kapsamı gibi çok çeÅŸitli statüde personel istihdam edilmektedir. Aynı kurum içinde aynı iÅŸi yapan ancak tabi oldukları yasal mevzuatın farklı olması nedeniyle; maaÅŸları, emeklilik hakları, iÅŸ güvenceleri, sosyal ve özlük hakları farklı olan kamu görevlileri bulunmaktadır. Kaldı ki, 4/C’li personel ile memur iÅŸi yapan kamu iÅŸçilerinin kadroya geçirilmesi konusunda çalışma yapılmasına dair Kamu Ä°ÅŸveren tarafı ile kamu görevlileri sendikaları arasında kabul edilmiÅŸ bir mutabakat olduÄŸu halde, ÅŸu ana kadar herhangi bir iÅŸlem yapılmadığı da görülmektedir. Kamu istihdamında yeknesaklığın ve adaletin saÄŸlanabilmesinin yolu, kamudaki çok baÅŸlı yapıyı sonlandırmaktan ve tüm çalışanların iÅŸ güvencesi, sosyal haklar, toplu sözleÅŸmeli ve grevli sendikal hak ve izin haklarını da içeren, insanca yaÅŸayabileceÄŸi bir ücret aldığı, asli ve süreklilik arz eden kadrolu statüye kavuÅŸturulmasından geçmektedir.
Kamu personel rejimindeki aksaklıkların baÅŸlıca nedeni olan farklı hukuki statü çerçevesinde istihdam edilen kamu dışı aile saÄŸlığı çalışanları, vekil, Ä°dari Hizmet SözleÅŸmeli, 4/C’li, 4/B’li, 5393 sayılı Kanuna ve diÄŸer mevzuat hükümlerine tabi güvencesiz personel ile taÅŸeron iÅŸçileri ve üniversite mezunu kamu çalışanlarının kadroya geçirilmesi saÄŸlanmalıdır.
7- BilindiÄŸi gibi toplu sözleÅŸme hükümleri, uygulanması idarece zorunlu olan metinlerdir. Buna karşın imzalanan toplu sözleÅŸme hükümleri tam olarak uygulanmamakta, kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerini koruyup ilerletme misyonu ile kurulduÄŸunu iddia eden yetkili sendika ve konfederasyon ise kendi attığı imzaya dahi sahip çıkabilme basiretini gösterememekte, kamu görevlilerinin maÄŸduriyet yaÅŸamasına göz yummaktadır. Konfederasyonumuz, toplu sözleÅŸme hükümlerinin bir an önce uygulanması amacıyla yargıya baÅŸvurmuÅŸ bulunmaktadır. Bu kapsamda mahkeme sonucu beklenmeksizin baÅŸta 4/C’li geçici personel ile üniversite mezunu iÅŸçilerin kadroya geçirilmesi olmak üzere, uygulanmayan bütün toplu sözleÅŸme hükümleri bir an önce hayata geçirilmelidir.
8- Kamuda istihdam sisteminde ana eksen, aile bütünlüÄŸünün korunması yolunda belirlenmeli ve üniversiteler dâhil olmak üzere kamuda her statüde istihdam edilen personelin herhangi bir ÅŸart aranmaksızın eÅŸ durumu, saÄŸlık ve öÄŸrenim özründen dolayı tayin talepleri dikkate alınmalı, atama ve yer deÄŸiÅŸtirmelere iliÅŸkin çerçeve yönetmelikte uygun düzenlemeler yapılarak atama ve yer deÄŸiÅŸtirmelerde aile bütünlüÄŸünün korunması saÄŸlanmalıdır.
Yer deÄŸiÅŸtirmelerde öncelik karşılıklı ve gönüllü yer deÄŸiÅŸtirme taleplerine verilmelidir. Eleman temininde güçlük çekilen il ve ilçelerde 5 yıldan uzun süredir görev yapmış olan memurların istekleri halinde baÅŸka yerlere atanmaları saÄŸlanmalıdır. Bu il ve ilçelerde görev yapacak personele her yıl belirlenen kadro ihtiyacı kadar lojman, kreÅŸ ve servis imkânı saÄŸlanmalıdır.
9- Yargının, yasama ve yürütmeden bağımsız olduÄŸu ve güçler ayrılığı ilkesinin Anayasal güvence altında alındığı unutulmadan, yargı kararlarına ve hukukun üstünlüÄŸü ilkesine saygı gösterilmesi, Konfederasyonumuz BaÅŸkanlar Kurulunca, Devletimizin varlığı ve bekası için vazgeçilmez bir unsur olarak görülmektedir. Bu konuda iktidarı kamu görevlileri hakkında alınmış olan yargı kararlarına uymaya çağırıyoruz. Türkiye Kamu-Sen’in, baÅŸta Milli EÄŸitim Bakanlığı ve SaÄŸlık Bakanlığı olmak üzere tüm kurum ve kuruluÅŸlarımızda memurlar lehine alınmış yargı kararlarının uygulanmaması halinde her türlü eylemi gerçekleÅŸtirecek güce, iradeye ve kararlılığa sahip olduÄŸunun bilinmesini istiyoruz.
10- Gerek toplu sözleÅŸme dönemlerinde kamu görevlilerinin kazanılmış haklarının geriletilmesine göz yuman sözde sendikaların varlığı, gerek 15 Temmuz alçak darbe giriÅŸimi ve sonrasında geliÅŸen süreçte birçok masum kamu görevlisinin yaÅŸadığı maÄŸduriyetler gerekse yetkililerin memurların haklarının budanması, güvencelerinin yok edilmesi konusundaki ısrarlı tutumları, memurlarımızı gerçek anlamda savunan sendikaları bir adım öne çıkarmaktadır. Türkiye Kamu-Sen, kuruluÅŸunda ortaya koyduÄŸu ilkeler doÄŸrultusunda her ÅŸart altında doÄŸruları söyleyen, hakkı yücelten ve haksızlığa karşı duran tavrıyla kamu görevlilerinin sığınacakları en güvenli liman, güvenecekleri GERÇEK DOST; olaylara karşı ürettiÄŸi milli politika ve çözümlerle, ortaya koyduÄŸu mücadele ve temsil ettiÄŸi deÄŸerlerle tamamen milli olan ve Türk memurunun her ÅŸart altında baÅŸvurabileceÄŸi ASIL ADRES’idir.
Kamuoyuna duyurulur.
Saygılarımızla