Türkiye Kamu-Sen Merkez Kadın Komisyonları toplantısı Ankara’da gerçekleÅŸtirildi
Türkiye Kamu-Sen Merkez Kadın Komisyonları toplantısı Ankara’da gerçekleÅŸtirildi.
YaklaÅŸan Anneler gününün de kutlandığı toplantıya baÅŸta Genel BaÅŸkanımız Ä°smail Koncuk ve eÅŸi olmak üzere, sendikalarımızın Genel BaÅŸkanları ve eÅŸleri de katıldı.
YoÄŸun katılımın ve coÅŸkunun olduÄŸu toplantının açılışında baÅŸta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaÅŸları ve tüm ÅŸehitlerimiz için saygı duruÅŸu ve ardından Ä°stiklal Marşı okundu.
Toplantının açılışında konuÅŸan Türkiye Kamu-Sen Merkez Kadın Komisyonları BaÅŸkanı Leyla Polat toplantının hayırlı olmasını dilerken, yaklaÅŸan anneler günü münasebetiyle tüm annelerin bu güzel gününü kutladı. Polat, “Toplantımızı ÅŸereflendiren tüm Genel BaÅŸkanlarımıza ve siz kıymetli katılımcılara teÅŸekkürlerimi sunuyorum. Kahraman ÅŸehitlerimizin anneleri baÅŸta olmak üzere, tüm annelerimizin bu anlamlı ve özel günlerini kutluyorum.
Ülkemizde ne yazık ki, kadın cinayetleri aldı başını gidiyor. Bu acıyı iliklerimize kadar hissediyoruz. Bu caniler en ağır ÅŸekilde cezalandırılmalı ve kadın toplumda hak ettiÄŸi deÄŸeri görmelidir.
Hayatın her alanında yaÅŸanan her türlü istismara tepkimizi ortak bir ÅŸekilde koyalım. Anneler güçlü olursa, kadınlar güçlü olursa o toplum güçlü olur.
Kadınlarımız çalışma hayatında etkili olmalı, daha çok yer edinmeli. YaÅŸanan ayrımcılıklar önlenmeli. Kadının eli her alana deÄŸmelidir” dedi.
KONCUK: ANNELERÄ°MÄ°ZÄ°N GÖZ YAÅžLARI HER ALANDA DÄ°NMELÄ°
Katılımcıları selamlayarak sözlerine baÅŸlayan Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk,”Bütün annelerin göz yaÅŸları dinsin” dedi. Koncuk, “Kadınlar toplantısı yapıyoruz aynı zamanda bu vesile erken bir Anneler günü kutlaması da yapıyoruz. Önümüzdeki hafta kutlanacak olan Anneler gününü de ÅŸimdiden tebrik ediyorum. Annelerimizin gerçekten göz yaÅŸları dinsin artık ama her alanda dinsin. Åžehit analarının gözyaÅŸları dinlemeli. Åžehit evlatlarının gözyaÅŸları dinlemeli ama çocuÄŸu iÅŸsiz gezen, çocuÄŸuna bir gelecek kurma endiÅŸesi içinde yaÅŸayan analarında gözyaÅŸları dinmeli. Türkiye çalışma hayatında çok kötü günler yaşıyor. DiÄŸer alanlarda iyi mi? Maalesef o alanlarda da üzülerek ifade ediyorum pek iyi deÄŸiliz, Ä°ÅŸsizlik oranı resmi olarak yüzde 13, bu kayıtlı olan iÅŸsizlik oranı. Kayıtsız olanları, genç iÅŸsizliÄŸi düÅŸünmek bile tüyleri diken diken ediyor. Her evde birden fazla iÅŸsiz var. Kızlarımız, oÄŸullarımız, evlatlarımız evlenemiyorlar, bir hayat kuramıyorlar. Tabiri-i caizse oÄŸlanlarda, kızlarda bu ekonomik ÅŸartlar içinde evde kalıyorlar. En dinamik çaÄŸlarında evlatlarımız iÅŸsiz geziyorlar, umutsuz kalıyorlar.
Åžimdi dönüp bu iÅŸler iyi yönetiliyor diyebilir miyiz? Adil bir gelir dağılımı oluÅŸturulamıyor. Hükümetlerin görevi nedir? Ä°stihdam yaratamayan, genç iÅŸsizliÄŸi çözemeyen, gençleri sokaklara, kahve köÅŸelerine terk eden onların ıstırabını duymayan hangi siyasi iktidar, hangi anlayış olursa olsun bizim için eksiktir, kusurludur. O nedenle bunları ısrarla sendikaların, stk’ların ifade etmesi gerekiyor. Milli bir vazifedir bu. 20-25 yaşında iÅŸsiz kalmak ne demektir? babasının vereceÄŸi cep harçlığına muhtaç olmak nereye kadar? Analarımızın göz yaÅŸları bu nedenle diyorum her alanda dinmeli. Bunu Türkiye Kamu-Sen olarak önemsiyoruz. Türkiye Kamu-Sen milli bir sivil toplum kuruluÅŸudur. Kökleri Anadolu coÄŸrafyasının en derinlerindedir. Bizi sadece üyelerimizin yaÅŸadığı ekonomik ve sosyal sıkıntılar ilgilendirmiyor, bizi bu milletin her evladının yaÅŸadığı problemlerde yakından ilgilendirmektedir.
Birileri adına “Stk ya da sendika” diyor, bu milletin derdiyle dertlenmiyor, evlatlarımızın geleceÄŸinden kaygı duymuyor, iki çift laf etmeye korkuyor ama adına “Sendikayım” diyor. Bu olmaz. Sivil toplum kuruluÅŸları bu milletin geleceÄŸi için vardır. Türkiye Kamu-Sen elbette bir sendikadır ama aynı zamanda bu yönüyle milli bir sivil toplum örgütüdür. Milletimizi ilgilendiren her problem Türkiye Kamu-Sen’in iÅŸtigal alanındadır. O nedenle bugüne kadar ifade ettik bugünden sonrada bunları söylemeye devam edeceÄŸiz.
KONCUK: KAMU ÇALIÅžANLARI KENDÄ°LERÄ°NÄ° SEFALETE TERK EDENLERE DERSÄ°NÄ° VERMELÄ°
YaklaÅŸan yetki dönemi ve kamu çalışanlarının yaÅŸadıkları sorunlara da deÄŸinen Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk, “Memurların kendilerine yapılanları görmesi lazım” dedi. Koncuk, “15 Mayıs geliyor. 15 Mayıs yetkili sendikaların üye sayılarının tespit edildiÄŸi tarihtir. Bu tarihteki üye sayılarına göre yetkili sendikalar tespit edilecek. Dün bir yazı yazdım bu konuya iliÅŸkin olarak sosyal medya hesabımdan. “Halimizden memnun muyuz? Ekonomik anlamda rahatım, gelecekle ilgili kaygım yok” diyen bir Allah’ın kulu var mı? Yazımda da söyledim, “Acaba 15 Mayıs tarihi kaç memuru ilgilendiriyor? diye. “Yetkili sendikaların 15 Mayıs tarihi itibariyle belirlenecek olması kaç memuru ilgilendiriyor?” dedim. DoÄŸrusu ben çok kiÅŸiyi ilgilendirdiÄŸini düÅŸünmüyorum, neden düÅŸünmüyorum? Bu hakaret olarak algılanmasın elbette. EÄŸer bir kaygı olsaydı, 2015 yılında nasıl bir zammın altına imza atıldı gördünüz? Ocak ayında yüzde 3 zam alacağımıza hükmedilmiÅŸti, bugün 4 aylık enflasyon toplamı yüzde 5,71, aldığımız zam yüzde 3, yani bu ay itibariyle dahi düÅŸündüÄŸümüzde aldığımız zam yüzde 2,71 geride kalmış.
Enflasyon aldığımız zammı ikiye katlamış durumda yani Nisan ayı itibariyle ÅŸu an durum bu. Önümüzde daha Mayıs ve Haziran var. Maliye Bakanı, “Korkmayın Temmuz’da enflasyon farkı vereceÄŸiz” diyor “Eee yani o’nu da vermeyin bari!!!” Geçen ay itibariyle Mart ayında, Nisan ayında, mayıs ve Haziran aylarında cebimizden uçan paraları Temmuz’da verilecek enflasyon farkı karşılayacak mı? Hayır. Bu toplu sözleÅŸmenin altına kim imza attı? O malum yetkili sendika. EÄŸer memurlarımızın gerçekten sendikacılık yapmak amacıyla mı bir sendikaya üye olduÄŸu ya da “Bana ne, müdürüm bana dedi, ben üye olayım, kimseyle papaz olmayayım” kanaatiyle mi günü kurtarmak amacıyla mı üye olduÄŸunu esasında kamu çalışanlarının takdirine sunmak lazım.
EÄŸer gerçekten sendikacılık istenilseydi bu ülkede ÅŸu anda memurlarımızı ekonomik olarak zor duruma düÅŸüren, attığı imza ile adeta sefalete terk eden bu sendikaya gereken cevabı kamu çalışanlarının vermesi gerekirdi. Bir çok insanın ne yazık ki kaygısı yok. Defalarca anlattım, eÄŸer bu ülkede kamu çalışanlarının büyük çoÄŸunluÄŸunun gerçekten sendikacılık yapılmasını istemek gibi kaygısı olsaydı, 2013 yılında elde ettiÄŸimiz enflasyon farkı maddesini 2015 yılında bir imza ile deÄŸiÅŸtiren sorumlu sendikayı üye sayısı bakımında yerle yeksan ederdi ama yok. Hangi sendikaların, nasıl bir sendikal anlayışın Türkiye’de kök salmasını, bizleri temsil etmesini istiyorsak üzerimize düÅŸen sorumluluÄŸu yerine getirmek zorundayız. Evlatlarımızın geleceÄŸi için bunu yapmalıyız. Çalışma hayatı periÅŸan edilirken çocuklarımıza taÅŸeronvari, sözleÅŸmeli, iÅŸ güvencesi olmayan bir çalışma hayatının kurgulanmasına baÅŸlanmışken, bunu görmezden gelen anne, duymazdan gelen baba nasıl bir ebeveyn olduÄŸunu da sorgulamak zorundadır. O nedenle sadece kendimizi ve günü kurtarmanın kurtuluÅŸumuza vesile olmayacağını, haklarımızın korunmasına vesile olmayacağını herkesin bilmesi lazım.
Sizlerden istirhamım, Türkiye Kamu-Sen’in yanındasınız ama gelin Türkiye Kamu-Sen’in üye sayısının artması konusunda her birimiz üzerimize düÅŸen görevi yerine getirelim. Alanlarda insanlara haykıralım, çalışma hayatı ile ilgili gerçekler iyice anlaşılana kadar bıkmadan, usanmadan anlatalım ki insanları kendine getirelim. Ben katkılarınızdan dolayı hepinize teÅŸekkür ediyorum. Toplantınızın hayırlı ve uÄŸurlu olmasını diliyorum. Anneler gününüz ÅŸimdiden kutlu olsun, varlığınız bizler için, ülkemiz için son derece önemlidir. Birlik ve beraberlik içinde mücadelemize yılmadan, yorulmadan devam edeceÄŸiz. Saygılar sunuyorum…”diyerek sözlerini noktaladı.