TÜRK DAYANIÅžMA KONSEYÄ° SALDIRIYI KINADI
Türk Dayanışma Konseyi, Hz" />
TÜRK DAYANIÅžMA KONSEYÄ° SALDIRIYI KINADI
Türk Dayanışma Konseyi, Hz
TÜRK DAYANIÅžMA KONSEYÄ° SALDIRIYI KINADI
Türk Dayanışma Konseyi, Hz. Muhammed'e ve Ä°slam'a hakaret içiren karikatürleri kınadı. Konsey adına açıklama yapan Abdullah Buksur, yaÅŸanan olayların Batının tarihi haçlı, kin ve garezinden baÅŸka bir ÅŸey olmadığını belirterek, "Dinler arası Diyalog" projesinin de safsatadan ibaret olduÄŸunu ifade etti.
Konsey adına Abdullah Buksur'un yaptığı açıklama ÅŸöyle:
"BilindiÄŸi gibi din ve dince kutsal sayılan kiÅŸiler, kavramlar, kurumlar,kurallar ve deÄŸerler her insan ve toplum için saygı gösterilmesi gereken kutsallar bütününü oluÅŸturur. Bu kutsalların yaÅŸanması ve yaÅŸatılması hem din ve inanç özgürlüÄŸünün bir gereÄŸidir hem de temel insan haklarının vazgeçilemez ÅŸartlarındandır.
Bu konuda TCK 175. maddesinde" "Allah'a veya dinlerden veya bu dinlerin peygamberlerinden veya kutsal kitaplarından, mezheplerinden birine hakaret" etmeyi cezalandırırken, Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi de "ifade özgürlüÄŸünün bazı görev ve sorumlulukları da beraberinde getirdiÄŸini belirterek" bu konuda yapılan bir müracaatla ilgili olarak ÅŸu kararı vermiÅŸtir: "Din ve inanç özgürlüÄŸü söz konusu olduÄŸunda baÅŸkalarına zarar verecek nitelikteki söylemlerden ve saygısızlık oluÅŸturacak davranışlardan kaçınılması gerekmektedir... Ä°lke olarak, büyük hayranlık ve sevgi duyulan dini deÄŸerleri hedef alan aÅŸağılayıcı eleÅŸtirilerin yaptırıma tabi tutulması gerekmektedir." diyerek bu yasağın "sosyal bir ihtiyaç" olduÄŸunu belirtmiÅŸtir.
Bütün bu aklı selim deÄŸerlendirmeler göz önüne alındığında, önce bir Danimarka gazetesinde sonra da bir çok AB ülkesinin gazetelerinde yayınlanan ve "Alemlere rahmet olarak gönderilen" sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed'i aÅŸağılamayı amaçlayan çirkin karikatürleri, bütün ihtarlara raÄŸmen yaygın bir ÅŸekilde yayınlayanların "ifade özgürlüÄŸü" bahanesinin arkasına sığınmaları mümkün deÄŸildir.
Bu olaylar Batı'nın ÅŸuur altlarındaki " tarihi haçlı kin ve garezinin" su yüzüne çıkmasından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.
Bu çirkin karikatürlerin Müslümanların tepkisine sebep olacağını bilerek yayınlayanların, dört gözle "medeniyetler çatışmasını" bekleyen odakların ekmeÄŸine isteyerek yaÄŸ sürdükleri açıktır. Bunun kimseye bir fayda getirmesi mümkün deÄŸildir.
Böyle bir çatışmada en zararlı çıkacakların ise kaybedecek çok ÅŸeyi olanlar olacağı açıktır.Bu gerçeÄŸin özellikle AB liler tarafından iyi bilinmesi gerektiÄŸine inanıyoruz.
DiÄŸer taraftan Ä°slam Dünyası'nın haklı tepkilerini ortaya koyarken tahriklere kapılmamasını, elçilikleri ve konsoloslukları ateÅŸe vermemelerini, terör için fırsat kollayanlara zemin oluÅŸturmamalarını, protestolarını demokrasi ve insan hakları çerçevesinde müslümana yakışır bir vakar ve olgunluk içinde gerçekleÅŸtirmelerini tavsiye ediyoruz.
Bilinmelidir ki, yeryüzünde fitne ve fesat çıkarmak isteyen, hatta 3. Dünya Savaşı'nın fitilini ateÅŸlemek isteyen karanlık güçler, her müslümanı terörist göstermenin gayretiyle bu kışkırtmaları yaygınlaÅŸtırma çalışmaktadırlar.
Müslümanlar olarak, barış ve esenlik dini olan Yüce Dinimiz Ä°slam'ın çirkin gösterilmesine asla fırsat vermemeliyiz. Böyle bir ortamda Trabzon'da bir rahibin öldürülmesini de kınıyoruz.
Ayrıca yaÅŸanan bu olaylar, "Dinlerarası DiyaloÄŸ" projesinin bir safsatadan ibaret olduÄŸunu açık biçimde göstermiÅŸtir. Bu projenin gerçek amacının misyonerliÄŸin alt yapısını oluÅŸturmak, Müslümanları uyutmak ve uyuÅŸturmak olduÄŸu, bu yolla küresel emperyalizmin dayatmaları karşısında direncini kaybetmiÅŸ, teslimiyeti kabul etmeye hazır bir kitle oluÅŸturmak olduÄŸu açıkça ortaya çıkmıştır.
Türk Dayanışma Konseyi olarak, bir rahmet ve barış önderi olan sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed'e yapılan bu çirkin saldırıları kınıyoruz. Bütün Müslümanları aklı selim içinde davranmaya davet ediyoruz. Batı'lı devletlerden ve kurumlardan da bayraktarlığını yaptıklarını iddia ettikleri ilkelere uygun tavırlar geliÅŸtirmelerini bekliyoruz"