Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, kamu çalışanları üzerinde ciddi baskıların olduÄŸunu ve hayatın bir çok alanında bu tür baskılarla karşılaşılabileceÄŸine dikkat çekerken, “Önemli olan bu baskılara ve zorluklara karşı nasıl bir tavır takınılacağıdır” dedi
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, kamu çalışanları üzerinde ciddi baskıların olduÄŸunu ve hayatın bir çok alanında bu tür baskılarla karşılaşılabileceÄŸine dikkat çekerken, “Önemli olan bu baskılara ve zorluklara karşı nasıl bir tavır takınılacağıdır” dedi.
“Yanlışlara teslim olmak bir çok ÅŸeyi kolaylaÅŸtırıyor gibi görünse de daha büyük zorluklar ve sıkıntıların habercisidir” diyen Genel BaÅŸkan İsmail Koncuk, çözümün, “BaÅŸkası olma, kendin ol” sözlerinde yattığını belirtti.
“Kendimiz olmak için, öncelikle ilkelerimiz olmalıdır” diyen Genel BaÅŸkan Koncuk, “Mesele, dalından kopmamaktır, dalımız, inançlarımızdır, ideallerimizdir, bizi biz yapan deÄŸerlerimizdir” dedi.
Genel Başkan İsmail Koncuk,
“Kamuda çalışanlar üzerinde ciddi baskılar olduÄŸu herkesin malumudur. Bu baskılar çok çeÅŸitlidir; yönetici olmak, görevde yükselmek isteyenlere kıyak, amirlerinden baskı görmemek isteyenlere, öÄŸretmense nöbet günü ve ders programında kolaylık, postacıysa, daha rahat bir cihette görev yapmak, hemÅŸireyse daha yüksek döner sermaye ya da daha rahat bir bölümde görev alabilmek, stajyer memursa asalete geçiÅŸte problem yaÅŸamamak vb. baskılar sayılabilir. Bu saydıklarım daha da çeÅŸitlendirilebilir.
Hayatın her döneminde bu tür baskılarla karşılaşılabilir. Asıl soru, hayatın, herhangi bir evresinde, karşılaşılan zorluklara karşı, nasıl bir tavır takınılacağıdır. İşte, bu zorluklara karşı oluÅŸturulan tavrın adı, ÅŸahsiyettir. Åžahsiyet, doÄŸumdan, ölüme kadar yaÅŸanılan süreçte tüm yaÅŸadıklarımıza karşı, cevabımızdır, aslında.
Çalışma hayatı, insan ömrünün büyük bölümünü kaplayan bir dönemdir ve insanın en verimli çağıdır. Dolayısıyla, insan hayatında, bu kadar önemli yer tutan, çalışma hayatı ile ilgili tüm yaÅŸananlar, bizleri, yakından ilgilendirmektedir. Yanlışlara teslim olmak, baÅŸlangıçta, bu verimli dönemi kolaylaÅŸtırıyor gibi deÄŸerlendirilebilir, ancak, kolaycılık olarak görülen bu yöntem, aslında, birbirini takip eden, esasen, çok daha büyük zorluk ve problemlerin habercisidir. Neden mi? Çünkü, demokratik, kurallı, ahlaki bir sistemi, aslında daha niteliksiz ve kuralsız, gayri ahlaki bir düzenle, bizzat kendi elimizle, deÄŸiÅŸtirmiÅŸ oluruz.
Çözüm nedir? Bir ÅŸarkı sözüydü, "BaÅŸkası olma, kendin ol!" Mesele, kendimiz olabilmektir. Gerek çalışma hayatının dayattığı problemlere, gerekse hayatın tabi seyri içinde karşılaÅŸtığımız, tüm sıkıntılara karşı, "kendimiz olabilmek" son derece önemlidir.
Kendimiz olmak için, öncelikle ilkelerimiz olmalıdır. İlkesi olmayanlara, baÅŸkaları, kendinden çok daha güçlü sandığı, kiÅŸi ya da kiÅŸiler yön verecektir. Bu durumda ise, rüzgarın önünde oraya, buraya savrulan yaprak olmak, tabi ki, kaçınılmazdır. Mesele, dalından kopmamaktır, dalımız, inançlarımızdır, ideallerimizdir, bizi biz yapan deÄŸerlerimizdir.
Türkiye Kamu Sen, ait olduÄŸu gövdeye, sımsıkı baÄŸlı, "kendi olmak" azminden kopmayan, ilke ve ideal sahibi dava adamlarının ocağıdır. Bu ocağı tüttürmek milli bir görev olarak görülmelidir.
Türkiye Kamu-Sen, geçmiÅŸi olan, tarihi tecrübe ve birikimi olan bir milli sivil toplum örgütüdür. Varlık sebeplerimizi biliyoruz. Bunlar, genelde, bu ülke ve milletin, ilelebet, saÄŸlam bir zeminde hayatiyetini devam ettirmesi, özelde; çalışma hayatında yaÅŸadığımız zorluklara, "kendimiz olarak" saÄŸlam bir duruÅŸ göstererek, kamu çalışanlarının daha ÅŸahsiyetli yaÅŸamasının mücadelesini yapmaktır.
"BaÅŸkası olma, kendin ol!" veciz ifadesinden hareketle, çalışma hayatımızın, gelecekte, bugünden çok daha aydınlık olmasını diliyorum. Bu hedef, bir ÅŸuurdur, ne mutlu bu ÅŸuura ermiÅŸ olanlara” dedi.