KONCUK: BIKMADAN, YILMADAN, YORULMADAN ANLATACAĞIZ
TÜRKİYE KAMU-SEN
TÜRKİYE KAMU-SEN
TÜRKİYE KAMU-SEN
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu
  • Anasayfa
  • Kurumsal
    • Türkiye Kamu-Sen
    • Yönetim Kurulumuz
    • İl Temsilcilerimiz
  • Haberler
    • Kamu-Sen
    • Ar-Ge
    • Kazanımlarımız
    • Genel Haberler
    • Sendikalardan
    • KVKK
  • Mevzuat
    • Kanunlar
    • Sendikal Mevzuat
    • Uluslararası SözleÅŸmeler
    • Yönetmelikler
    • Tüzük
  • ArÅŸiv
  • Sendikalarımız
    • Türk EÄŸitim Sen
    • Türk SaÄŸlık Sen
    • Türk Büro Sen
    • Türk Haber-Sen
    • Türk Yerel Hizmet Sen
    • Türk Kültür Sanat Sen
    • Türk İmar Sen
    • Türk. Tarım Orman Sen
    • Türk Ulaşım Sen
    • Türk Enerji Sen
    • Türk Diyanet-Vakıf Sen
  • Kamu-Sen TV
  • KVKK
  • İletiÅŸim
İlkeli, Kararlı ve Cesur Sendikacılığın Tek Adresi
KONCUK: BIKMADAN, YILMADAN, YORULMADAN ANLATACAÄžIZ
  1. Arşiv 04-04-2016 1651 TKS Basın Bürosu
KONCUK: BIKMADAN, YILMADAN, YORULMADAN ANLATACAÄžIZ
PaylaÅŸ twittle

Türkiye Kamu-Sen İzmir il istiÅŸare toplantısı yoÄŸun bir katılımla, büyük coÅŸku ve heyecan içinde gerçekleÅŸtirildi

Türkiye Kamu-Sen İzmir il istiÅŸare toplantısı yoÄŸun bir katılımla, büyük coÅŸku ve heyecan içinde gerçekleÅŸtirildi.

 

İzmir il istiÅŸare toplantısına, baÅŸta Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk olmak üzere, Türk Ulaşım-Sen Genel BaÅŸkanı Åžerafeddin Deniz, Türk Haber-Sen Genel BaÅŸkanı Sedat Yılmaz, Genel Merkez Yöneticilerimiz, Åžube BaÅŸkanlarımız, İl temsilcilerimiz, üyelerimiz ve çok sayıda davetli katıldı.

 

Alkışlar ve sloganlar eÅŸliÄŸinde kürsüye çıkan Genel BaÅŸkanımız İsmail Koncuk, İstiklal Marşımızın;

 

“Korkma, sönmez bu ÅŸafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak

 

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu ÅŸiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal

Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!” dizeleriyle sözlerine baÅŸladı.

 

KONCUK:   UYARMAK “BİLGİ” İLE, ETKİLEMEK “DONANIMLA” OLUR

 

“Tüm katılımcıları sevgi ve saygıyla selamlıyorum” diyen Genel BaÅŸkan İsmail Koncuk, İstiklal Marşı’nda yer alan her bir dizenin anlamı ve önemini evlatlarımıza sürekli olarak anlatmamız gerekir” dedi.

 

Genel BaÅŸkan İsmail Koncuk, “12 Mart’ta İstiklal Marşımızın kabulünün yıl dönümü idi.  DeÄŸerli arkadaÅŸlarım, neden bu dörtlüklerle girdim konuÅŸmama? Ben ÅŸuna inanıyorum, evlatlarımıza İstiklal Marşını okutuyoruz. İstiklal Marşı “Korkma” diye baÅŸlıyor ve “Hakkıdır, hür yaÅŸamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal! diyerek sona eriyor.  Korkma, ifadesinden sonra neden korkmamasını gerektiÄŸini anlatan bir çok olay, kıymet ve deÄŸeri tarihi süreci anlatıyor. Bunlardan sonra, “Benim milletim öyle bir millet ki hür olmayı hak ediyor ve aynı zamanda hakk’a tapan bir millet” diyor. Yani “Hakk’a tapmak” orada  yüce Allah’a inanmakla birlikte her zaman doÄŸruyu ifade etmek, riski göze alarak doÄŸruyu yüceltmek anlamındadır. “Hakk’a tapan, riskleri göze alan, bedel ödeyen bu millet bağımsız hür yaÅŸamayı hak etmektedir” diye bitiyor İstiklal Marşını Mehmet Akif Ersoy.

 

Bir ÅŸeyleri hak etmeden bir ÅŸeyler düzelmiyor. Önce hak etmek hakka tapmak lazım. Bugün İzmir’deyiz,  o hakka tapanlar tarafından 9 Eylül’de İzmir’in iÅŸgali sona erdirildi. Büyük bir mücadeleden sonra düÅŸman denize döküldü. O günleri hatırlatın,  o insanların nasıl bedeller ödediÄŸini hatırlayın, İstiklal Marşının her cümle ve mısrasını bu millete, gençlere bir kere daha anlamıyla anlatmamız icap eden bir dönemi yaşıyoruz. Öyle bir dönem yaşıyoruz ki, bırakınız kendi egosu için yaÅŸayan insanları, milli hassasiyeti olan insanların bile maalesef egolarının esiri olmuÅŸ ÅŸekle büründüklerini görüyoruz. O zaman soruyorum, nasıl yapacağız? Hakk’a tapmaktan o kadar uzaklaÅŸtıktan sonra mevcudiyetimizi nasıl devam ettireceÄŸiz? Bunu sorgulamamız lazım.

 

Ben Türkiye Kamu-Sen mensuplarını her zaman ÅŸöyle tanımlıyorum, “Yüzde yüz yerli, yüzde yüz milli 450 bin vatan evladı”  Türkiye Kamu-Sen üyelerinin en önemli özelliÄŸi vatansever olmalarıdır, dünyaya bakışı, ideolojisi ne olursa olsun ortak özelliÄŸi vatanseverliktir. O nedenle Türkiye Kamu-Sen mensuplarının, yönetimini oluÅŸturan tüm arkadaÅŸlarımızın daha atak ve gayretli, emeÄŸini sakınmadan ortaya koyan insanlar olması bir mecburiyettir. EÄŸer biz ÅŸu ÅŸartları yaÅŸayan bu ülkede, ÅŸeklen olaylara bakan insanlar haline gelirsek bütün yüreÄŸimle söylüyorum, bu ülkenin geleceÄŸi kalmaz. Bu ülkenin geleceÄŸi var ise, ancak vatansever insanların sorumluluk almasıyla geleceÄŸi olabilir.

 

Çevrenize bakın, sadece kendisi için yaÅŸayan, Allah’ın insan olarak yüklediÄŸi o sorumluluklardan hiç nasip almayan binlerce, on binlerce insanın olduÄŸu bir ülke bu kadar lakayit ve sorumsuz insanlarla nereye gidebilir. Tek bir yere gider çöküÅŸ ve yok oluÅŸa gider. O nedenle sizin gibi insanların sorumluluklarının daha fevkinde, daha gayretli mücadeleyi omuzlaması ÅŸarttır. BaÅŸka çıkış yoktur. Yüce Allah Ayet-i Kerimesinde buyuruyor, “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Bilmek o kadar önemlidir ama bilmenin yanında, bildiÄŸimiz ÅŸeylerle toplumda yanlış giden ÅŸeylerin üzerine giderek onların düzeltilmesi iradesini, o bilgi ve donanımımızla ortaya koymanız çok önemli. Yüce Allah burada bilenleri övüyor ama  o bilgilerini sorumluca deÄŸerlendirdikleri vakit bir anlam ifade ediyor bilmek. Yani bilenlerin sorumluluÄŸu bilmeyenlere göre daha fazla. Tabii ki bilen daha da kıymetlidir o nedenle.

 

Çevremize bakalım, birisi Profesör olmuÅŸ, “Ben rektör olacağım” diyor, kafasındaki hedef plan bu. “Elimi sıcaktan  soÄŸuÄŸa sokmayım, hiçbir ÅŸeye bulaÅŸmayım, risk almayım, gelen aÄŸam giden paÅŸam diyeyim” Bu zihniyet rektör olsa ne yazar, Bakan olsa ne yazar! İşte böyle bir dönem yaşıyoruz. Dolayısıyla o bilen olmanın omuzlarımıza yüklediÄŸi bir sorumluluk daha var ve bunu yerine getirmek zorundayız. Bunu yerine getirmezsek, tepemizde bir çatı var, o kolonlar bir bir iniyor, sesleri fizandan duyuluyor. Bu çatı çöker hepimiz altında kalırız. Rektör olacağım diyende, okul müdürü olacağım diyende… Yani hepimiz çatının altında kalırız.

 

Biz aynı zamanda hissedeniz, neyi hissediyoruz? Ülkenin içinde bulunduÄŸu durumu hem hissediyoruz hem de tüm hücrelerimizle bu yanlışlığı, ahlaksız düzeni görüyor, hissediyoruz. Buna karşı saÄŸlam duruÅŸ gösterilmesi gerektiÄŸine inanıyoruz. O halde bizim çok daha gayretli olmamız lazım. Etrafımızda sadece kendi egosu ve geleceÄŸi için yaÅŸadığını düÅŸünen insanlar gibi meseleleri deÄŸerlendiremeyiz. Ne yapacağız o zaman? Yapmamız gereken anlatmak, izah etmektir. Yorulmadan, bıkmadan, insanları kendine getirmek adına tebliÄŸ edeceÄŸiz. Bütün yaÅŸananları tebliÄŸi edeceÄŸiz, ülke geleceÄŸine iliÅŸkin bizleri bekleyen tehlikeleri anlatacağız. Çalışma hayatıyla ilgili olumsuzlukları anlatacağız, anlayana kadar anlatacağız. Yeter ki hep birlikte gayret edelim, taşın altına elimizi birlikte sokalım. Uyandırdığımız insan sayısını hep birlikte göreceÄŸiz. Anlatacağımız ÅŸeyleri iyi bilmek lazım, uyarmak bilgi ile etkilemek donanımla olur. Bilgi ve donanım yoksa, neyin mücadelesini verdiÄŸinizin farkında deÄŸilsek bunları etkili ÅŸekilde ortaya koyabileceÄŸimiz ifadeleri bulamıyorsak kimseyi etkileyemeyiz.

 

O nedenle bilgi ve donanım önemli. İddia adamının en önemli özelliÄŸi inatla bilgisini artırmak konusunda gayret göstermesidir. Çevresindeki her insandan daha çok bilmesidir. Çünkü öyle bir devir yaşıyoruz ki, söylemlerin gücü bugün çok önemli bir hale gelmiÅŸtir. Belki elimizde kullanacağımız mekanizmalar çok fazla deÄŸil ama ifade gücümüzle ortaya koyacağımız cümlelerin etkisinin gücü çok daha önemli olacaktır. Bu da bilgi ve donanımla olur. Donanım seyretmekle olmaz, çalışmakla olur. Sizlerden istirham ediyorum, Türkiye Kamu-Sen’in iddialarını, mücadelesini , endiÅŸelerini çok iyi kavramak lazım, öÄŸrenmek lazım ki anlatalım. Sizler bunu çok iyi yapıyorsunuz yürekten inanıyorum ama daha iyi yapalım, daha gayretli yapalım zaman ayıralım. İnsanlar bir iÅŸe adıyla girer, o insanlar adını o iÅŸe ipotek eder. Bir insanın adı ÅŸerefidir, hazinesidir. Yıllarımızı veririz, ÅŸerefli bir isim sahibi olabilmek için. O nedenle girdiÄŸimiz  her iÅŸi ismimizle mütenasip olarak baÅŸarmamız lazım. Herkes sizin için “Aslan gibi yaptı, baÅŸardı” demeli” dedi.

 

KONCUK: İNSANI YAŞATMAK KİRALIK SİSTEMLEMİ OLACAK?

 

Türkiye’deki çalışma hayatının son 14 yılda adeta hercümerç edildiÄŸine vurgu yapan Genel BaÅŸkan İsmail Koncuk; 14 yıldan beridir öyle bir çalışma hayatının içindeyiz ki, adeta hercümerç edilmiÅŸ bir çalışma hayatı var. Köstebek tarlasına çevrilen bir çalışma hayatı var ne yazık ki artık ülkemizde. 14 yıl öncesine bakın ve ÅŸimdikine bakın. 14 yıl önce kamuda 20 bin taÅŸeron varmış bugün 720 bin olmuÅŸ. Belediyeler ve özel sektörle sayı 2 milyonu aşıyor. Çıkmışlar ÅŸimdi taÅŸeronun mucidi olan siyasi iktidar bugün bunları “Kadroya alacağız” diyor. Onu da BaÅŸbakan söylüyor, Maliye Bakanı da “Özel statü vereceÄŸiz” diyor. Nedir özel statü? Yeni bir istihdam modeli demektir. 4-A-B-C-D var ÅŸimdi de 4-E geliyor demektir.

 

BaÅŸbakan “Kadro” diyor Maliye Bakanı “Sınav” diyor, BaÅŸbakan “Kadro” diyor,  Maliye Bakanı “3 yıl sonra performansına bakacağız, sözleÅŸmesini uzatıp uzatmayacağımıza karar vereceÄŸiz” diyor. Bu nasıl bir iÅŸtir? Ülkenin BaÅŸbakan’ı bunu dedi ise bu böyle olur, Maliye Bakanı, Çalışma Bakanı ayrı ayrı ÅŸeyler söylüyorsa bu iÅŸte bir yanlışlık var demektir. Yine aldatılan bir taÅŸeron ordusu var. Maliye Bakanının ÅŸu sözü 78 milyon insanı da ilgilendirmelidir. Diyor ki sayın Bakan, “Kamu eleman ihtiyacını bu kurgulayacağımız yeni sistem üzerinde karşılasın” yani hemÅŸiremi lazım bu yeni sistem yani 4-E, adliyeye yazıcı mı lazım 4-E sistemi üzerinden ve kamuyu sulandırma gayreti içine giriyorlar. 

 

Bu taÅŸeron sistem, anlayanlar tarafından yeteri kadar beddua almayı gerektiren bir sistem. Memleketin 720 bin evladı kamuda, ne mezunu olursa olsun geleceÄŸe dair hiçbir garantisi yoktur. 4/C de tam bir rezalet. Bu sistem 4/C’yi de arattıracak bir sistem. Biz 4/C’yi kadro verilmesi gayreti içerisindeyiz, bir taraftan da yeni bir sistem ithal ediliyor. Åžu anda kiralık iÅŸçilik dönemi baÅŸlıyor. Åžu anda Aile ve SaÄŸlık Komisyonu’nda görüÅŸülen bu sistemde özel istihdam büroları oluÅŸturulacak. Çalışmak isteyenler oralara baÅŸvuracak.

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan’ı Süleyman Soylu’ya da söyledim. “Milleti bu sistemle kiralık hale getirmeyin” dedim. Bu sadece iÅŸçileri deÄŸil, hepimizi ilgilendiren bir uygulamadır. Dinden imandan söz edeceksiniz, ama Hz. Peygamber Efendi’mizin “çalıştırdığınız insanlara yediklerinizden yediriniz, giydiklerinizden giydiriniz yani kendinize neyi  layık görüyorsanız çalıştırdığınız insanlara da onu layık görün” sözünü hiç görmeyeceksiniz. Bu nasıl bir Müslümanlıktır? Anayasa ve hukuktan bihabersiniz. ÖnemsediÄŸiniz dini talimatlar nerede kaldı? Sayın BaÅŸbakan, Sayın CumhurbaÅŸkanı zaman zaman Åžeyh Edebali’nin meÅŸhur sözünü kullanır; “İnsanı yaÅŸat ki devlet yaÅŸasın” İnsanı yaÅŸatmak kiralık sistemle mi olacak? Bu bedduadan da ötesini gerektiren bir durumdur” dedi.

 

KONCUK: DEVLET MEMURLARININ SINIRSIZ, KOŞULSUZ İŞ GARANTİSİ VARDIR DİYENLER KOSKOCA BİR YALANCIDIR

 

KonuÅŸmasında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun deÄŸiÅŸtirilmesiyle ilgili tartışmaları eleÅŸtiren Genel BaÅŸkan İsmail Koncuk, “Memurun koÅŸulsuz, ÅŸartsız iÅŸ güvencesi yok” dedi. Koncuk,” “Devlet memurları kanunu deÄŸiÅŸtirilmeliymiÅŸ. Bugünlerde ne kadar yaÄŸcı var ise koro halinde bunu bağırıyorlar. Katıldığım bir toplantıda, Sayın BaÅŸbakan’a 657 ile ilgili söylemlerden rahatsız olduÄŸumu ifade ettim. Bir sivil toplum kuruluÅŸunun baÅŸkanı o toplantıda “657 sayılı kanun deÄŸiÅŸtirilmelidir” dedi. Kendisine dedim ki; “sen hiç hayatında 657 sayılı kanunu okudun mu?” Kendisi okumadığını söyledi. Ben de “hiç okumadığın bir kanunla ilgili ahkam kesiyorsun” diyerek tepkimi gösterdim. Sayın CumhurbaÅŸkanı da paralel ile mücadele için 657 sayılı kanunun deÄŸiÅŸtirilmesini istediklerini söylüyor. Paralel ile mücadele diye, 2,5 milyon memurun geleceÄŸini bilinmezliÄŸe atacaklar. Böyle bir ÅŸey yok.  Kimle mücadele edeceklerse etsinler, ama memurla uÄŸraÅŸmasınlar. KöÅŸe yazarları da hemen kalemlerine sarıldı. Birisi de yazmış “657 sayılı yasa deÄŸiÅŸmelidir” diye. Kendilerine “neresi deÄŸiÅŸmelidir” diye sorsanız cevap veremezler. Bunlar zannediyorlar ki, 657 sayılı yasada ÅŸöyle bir madde var; devlet memurları ne yaparsa yapsın asla iÅŸten atılamaz! Ama gerçek ÅŸu ki, böyle bir madde yok. 657 sayılı devlet memurları kanunda da, anayasada da “devlet memuru ne yaparsa yapsın iÅŸten atılamaz” diye bir hüküm yok. Memurun iÅŸ güvencesi diye bir ÅŸey yok. Böyle bir madde yok. Peki bu nereden çıktı? İdarenin ve siyasetin bizim üzerimizdeki tahakkümüne karşı yargı hakkımız var. Ama Anayasanın 125. Maddesine göre bütün vatandaÅŸlarımıza tanınan bir hak bu. İdarenin her türlü tasarrufu yargı kararlarına tabidir. Bu kanun esnaf için de var, çiftçi için de var, elbette memur için de olacak.  Tek farkımız bizimle ilgili soruÅŸturma açılacaksa, amirimizin izin vermesi gerekiyor. Bu durum da, bizim yaptığımız iÅŸin özelliÄŸinden kaynaklanıyor. Hırsızlık yapılmış ise zaten soruÅŸturma açılacaktır. Türk Ceza Kanunu’nda adam öldürmek ciddi bir suçtur. 657’ye tabi bir memur adam öldürürse iÅŸten atılır diye madde yok. Ama maalesef kanundan haberleri yok, Sayın CumhurbaÅŸkanı bunu söylemiÅŸ diye, o da döÅŸüyor, ahkam kesiyor. Devlet memurlarının sınırsız, koÅŸulsuz iÅŸ güvenceleri vardır diyenler koskoca bir yalancıdır, sahtekardır” dedi.

 

KONCUK: PERFORMANS DEÄžERLENDİRMESİNİN NE KAMU ÇALIÅžANINA, NE DE YAPILAN HİZMETE OLUMLU KATKISI VAR

 

Kamuda performans deÄŸerlendirmesinin içinden çıkılmaz bir hal aldığını dikkat çeken Genel BaÅŸkan, “Çalışanların haklarını korumak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceÄŸiz” dedi. Koncuk, “Çalışma hayatını bilen, tepki koyan, sözünü esirgemeyen bir sendika kaldı mı ? Türkiye’de esas anlamda iÅŸini yapan sendika kaldı mı? Anladığımız anlamda sendikalar olsaydı, kiralık iÅŸçi meselesinde ülke ayaÄŸa kalkardı, ama nerde! Bu uygulamalar iÅŸçiler kadar bizi de ilgilendirir. Bu memleketin evlatlarına hazırlanan her türlü tuzak bizi de ilgilendirir. Vatanseverler olarak ,bu milletin fertlerinin yaÅŸadığı dertler bizi de çok yakından ilgilendirir.  Çalışma hayatı bir bütündür. Birbirinden ayıramayız. Bu mücadeleyi iyi yapmalı, çalışma hayatının tuzaklarını çalışanlara iyi anlatmak zorundayız. EÄŸer, bu tuzaklara karşı samimi daha diri bir sendikal mücadele sergileyemezsek, başımıza bin türlü çorap örülecektir. Bundan kaçış yok.

 

5 Nisan Salı günü Devlet Personel BaÅŸkanlığı’nda bir toplantı yapılacak.  Performans deÄŸerlendirmesinin kamuya girmesiyle ilgili bir deÄŸerlendirme toplantısı yapılacak. Bu performans konusu içinden çıkılmaz bir hal aldı. Ne çalışanlara, ne de hizmet kalitesini arttırmaya faydası olmayan bir sistem. GeçmiÅŸ yıllarda da uygulandı. Öyle örnekleri var ki, mesela; Bolu Spor Kulübüne maddi yardım isteniyor kurumun birinde,  performansın yardım yapanlara göre deÄŸerlendirileceÄŸi söyleniyor. Yani, bu sistem esas amacından çok uzakta yapılıyor. Bir nüfus memurunun performansını deÄŸerlendirecek objektif deÄŸerler bulamazsınız. Bu sistem kamuyu karıştırmaktan baÅŸka bir iÅŸe yaramaz. Konfederasyon olarak bunları yakından takip ettiÄŸimizi bilmenizi istiyoruz. Çalışanlarımızın haklarını korumak için var gücümüzle savaşıyoruz” dedi.

 

KONCUK:  BİZİM İÇİN ATATÜRK, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN KURUCUSUDUR. HERKES BUNA SAYGI DUYMAK ZORUNDADIR.

 

Koncuk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik çirkin ifadeleri de kınayarak ÅŸunları belirtti;

 

“EÄŸitim Bir-Sen’in Genel BaÅŸkan Yardımcısı “100 yıllık Kemalist ideolojinin bütün etkilerini milli eÄŸitim sisteminden silelim” ÅŸeklinde açıklama yapıyor.  Arkasından sendikanın genel merkezi yaptığı açıklamayla durumu düzeltmeye çalışıyor. “Biz Atatürk öldükten sonra Kemalist ideolojiyi dayatanlara söyledik” ÅŸeklinde açıklama yapılıyor. Ama söylenen 100 yıllık lafı ortada. Atatürk’e saldırmak moda oldu. Bizim için Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusudur. Åžerefi, izanı ve vicdanı olan her insan bu ülkenin kurucusuna saygı duymak zorundadır. O yüzden  kime ne için destek verdiÄŸimizi çok iyi bileceÄŸiz.  Onun için Atatürkçüyüm deyip de onların yanında yer alanlara iyi anlatın. Ne iÅŸin var bunların yanında diye hesap sorun. Hem bölücülerle kol kola yürüyen, hem Atatürk’e sövenlerle yan yana olup Atatürkçüyüm diyenlere sorun. Bu iki yüzlülük kabul edilemez.  Sosyal demokratım, Atatürkçüyüm deyip de bölücülerle Atatürk düÅŸmanları ile gezenlere de “ne iÅŸin var onlarla” diye sorgulayın” diyerek sözlerini noktaladı.

 

 

Geri
İleri
  • 1

Önceki Haber / Sonraki Haber
Genel BaÅŸkandan
Misafihanelerimiz
Kamu-Sen TV
Kampanyalar

Genel Haberler

KAMU PERSONELİ DANIŞMA KURULU TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ KAMU PERSONELİ DANIŞMA KURULU TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
30.09.2025
571
İNSANLIĞIN VİCDANI SUSTURULAMAZ İNSANLIĞIN VİCDANI SUSTURULAMAZ
25.09.2025
307
GAZZE'DE DEVAM EDEN KATLİAMA SON VERİLMELİDİR GAZZE'DE DEVAM EDEN KATLİAMA SON VERİLMELİDİR
16.09.2025
510
TBMM MİLLİ DAYANIÅžMA, KARDEÅžLİK VE DEMOKRASİ KOMİSYONU’NDA GÖRÜŞLERİMİZİ DİLE GETİRDİK TBMM MİLLİ DAYANIÅžMA, KARDEÅžLİK VE DEMOKRASİ KOMİSYONU’NDA GÖRÜŞLERÄ
11.09.2025
554
  • Kamu-Sen
  • Ar-Ge
  • Kazanımlarımız
  • Genel Haberler
  • Sendikalardan
  • KVKK

TÜRKİYE KAMU-SEN © 2025 Tüm Hakkı Saklıdır. Sitemizde bulunan içerikler kaynak belirtilmek suretiyle baÅŸka sitelerde yayınlanabilir.

Adres: Erzurum Mahallesi Talatpaşa Bulvarı No : 160 Kat:7 Çankaya-ANKARA
haber@kamusen.org.tr | Tel : +90 312 424 22 00