Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, Çanakkale Zaferinin 102
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, Çanakkale Zaferinin 102. Yıldönümü ve Åžehitler Haftası dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Genel Başkan İsmail Koncuk mesajında;
“Zamanın en modern ordularına karşı, ayaklarında postal, sırtlarında bir parka dahi olmadan, günlerce hiç uyumadan, aç, susuz, toz, toprak içinde, kan revan içinde; tanka, topa süngüyle, iman dolu göÄŸsüyle direnen, en keskin ayazlardan cehennemler yaratan kahraman Türk milletinin, tarihe kanlarıyla “Çanakkale geçilmez” yazdığı büyük zaferin 102. yıldönümünü idrak ediyoruz.
Çanakkale, toprağın her bir karışının kanla yoÄŸrulduÄŸu, vatan sevdasının canla imtihan edildiÄŸi, bıyığı terlememiÅŸ 15’lik delikanlıların, aksakallı dedelerin, kınalı al pürçekli ninelerin tüm dünyaya yiÄŸitliÄŸi, mertliÄŸi bir kez daha öÄŸrettiÄŸi, bir milletin iÅŸgale karşı top yekûn ÅŸahlanarak tarihin akışını deÄŸiÅŸtirdiÄŸi gerçek bir kahramanlık destanıdır.
Çanakkale hak ile batılın, maddiyat ile maneviyatın belki de gelmiÅŸ geçmiÅŸ en çetin hesaplaÅŸmasının sahnelendiÄŸi er meydanıdır. Bu er meydanından, ÅŸahsi geleceÄŸini deÄŸil milletinin ortak geleceÄŸini düÅŸünenler, zoru gördüÄŸünde dönmek yerine ölmeyi göze alanlar, ÅŸairin dizelerinde dile getirdiÄŸi gibi “İleri atılıp sellercesine, alnından vurulup tam ercesine, bir gül bahçesine girercesine bu kara topraÄŸa girenler” alınlarının akıyla çıkmış ve tarihin en nadide sayfalarındaki yerini almıştır.
İşte o kahramanlar ki, gençliÄŸinin baharında, pek çoÄŸu daha oyun çaÄŸlarında hayatın en acı gerçeÄŸiyle karşı karşıya kalarak ÅŸehadet ÅŸerbetini içip, kanları ve canlarıyla, kıpkırmızı bir gelincik tarlası gibi süsleyip bezedikleri bu toprakları bizlere vatan olarak emanet bıraktılar. O kahramanlar ki, Seddülbahir’de, Conkbayırı’nda çalılar çizdi gül tenlerini, Namazgâh’da, Kocaçimen’de taÅŸlar yardı ayaklarını, Anafartalar’da vuruldular da kahpe bir top mermisiyle savruldular, neden sonra gömüldüler… Ne üstlerini örtecek bir yorgan buldular ne baÅŸlarını koyacak bir yumuÅŸak yastıkları vardı ne de yaralarını sarmaya, kanlarını silmeye, acılarını dindirmeye gelecek birileri…
Dememiz odur ki, bu topraklar öyle kolay vatan olmadı bizlere… Solan hayatlar, yıkılan hayaller, çekilen çilelerdir bizlere emanet kalan aslında… Bu bakımdan bu vatan, dünyanın belki de en pahalı, uÄŸruna en çok bedel ödenen, en çok savaşılan kara parçasıdır. Bu bakımdan bu vatan, gelinlik kızlarımızın, gençlerimizin hayallerinin, umutlarımızın beÅŸiÄŸi, çocuklarımızın, geleceÄŸimizin teminatı, hepimizin bu dünyadaki en deÄŸerli, en vazgeçilmez somut varlığıdır.
Çanakkale Savaşı, tüm insanlığa asla vazgeçmemeyi, asla pes etmemeyi, imanın materyalist anlayışı her ÅŸart altında alt edeceÄŸini anlatan destansı bir ÅŸiirdir. Son iki asırdır sürekli gerileyen Osmanlı İmparatorluÄŸu’nun kazandığı bu zafer; her ne kadar Devletin çöküÅŸünü engelleyememiÅŸ olsa da bizlere gösterdiÄŸi kahramanlık ve askeri dehası ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hediye etmiÅŸ, Çanakkale Zaferi ile milletin gönlünde yeÅŸeren milli ruh, İstiklal mücadelesini harekete geçiren güce dönüÅŸerek bizlere bugünkü devletimizi ve cennet vatanımızı hediye eden fikriyatın beÅŸiÄŸi olmuÅŸtur.
Maalesef bir asır önce yaÅŸadığımız, dedelerimizden dinlediÄŸimiz gerçek hikâyeleri bizlere mistik bir masal gibi sunan, hatta “KurtuluÅŸ Savaşı hiç olmamıştır; 1923 yılında millete darbe yapılmıştır” gibi söylemlerle milletimizi köklerinden uzaklaÅŸtırmaya çalışan anlayış, bugün yurdumuzun bir kez daha içeriden ve dışarıdan kuÅŸatılmasına yol açmıştır. Görünen odur ki, hak ile batılın, doÄŸru ile yanlışın, iman ile maddenin 21. yüzyıldaki hesaplaÅŸması da bu topraklarda ve etki alanımızdaki coÄŸrafyada gerçekleÅŸecektir. Hatta bu hesaplaÅŸma farklı silahlarla, farklı yöntemlerle baÅŸlamış durumdadır. Tarih, bir kez daha bu ulvi görevi Türk milletinin omuzlarına yüklemektedir.
İçinde bulunduÄŸumuz durum ne olursa olsun, geçmiÅŸimizden aldığımız feyz ve yüreÄŸimizdeki imanla her türlü mücadeleyi vermeye hazırız. Korkmuyoruz, çekinmiyoruz, gelecek kaygısı taşımıyoruz. Biliyoruz ki bu vatan, bir mezar taşı dahi olmayan, toprakla haÅŸrolmuÅŸ ÅŸehitlerin son sözü, gazilerin gelecek nesillere bıraktığı emanetidir.
Ülkemizi bölmeyi, milletimizi korku ve baskı ile sindirerek üzerinde operasyon yapmayı amaçlayan ÅŸer odakları bilsinler ki; evlat acısını baÄŸrına taÅŸ basarak dindiren analar, gözyaşını yüreÄŸine gömen babalar, kuÅŸ uçmaz kervan geçmez daÄŸlarda Türk Bayrağı dalgalansın diye canlarını veren yiÄŸitler, cebindeki son kuruÅŸunu askere gitmek için yol parası yapan kahramanlar oldukça, bu emellerine asla ulaÅŸamayacaklardır.
İçinde bulunduÄŸumuz zaman ülkemizin her karış toprağını ve deÄŸerlerimizi yeniden Çanakkale ruhu içinde, Devletimizin kuruluÅŸ prensipleri çerçevesinde müdafaa etmeyi zorunlu kılmaktadır. Bugün vatanımızı bölmek, Türk adını bu topraklardan kazımak isteyenlere Türkiye Kamu-Sen olarak bir kez daha hatırlatmak istiyoruz ki; ÅŸehit kanlarıyla sulanmış bu topraklar için bizler de her an ÅŸehit olmaya hazırız. Bundan bir asır önce dönmeyi düÅŸünmeden “Bayrak inmesin, ezan dinmesin” diyerek istiklâl yoluna düÅŸenler gibi bizler de aynı inanç ve kararlılıktayız.
Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’nın kırılma noktası olan “Ben size savaÅŸmayı deÄŸil ölmeyi emrediyorum” ÅŸeklindeki talimatıyla ölüme koÅŸan kahraman ecdadımız gibi bizler de yolumuzdan dönmeyeceÄŸiz. Bir marÅŸ söylerdik, "Yastığımız mezar taşı, yorganımız kar olsun. Biz bu yoldan döner isek, namus bize ar olsun." diyor, bu vesile ile Türk milletinin Çanakkale Zaferi’ni ve Åžehitler Haftası’nı kutluyoruz. BaÅŸta bu erdemli Devleti, demokrasimizi ve Cumhuriyetimizi bizlere hediye eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatanı, milleti, ülkesi ve namusu için canlarını vermekten çekinmeyen gazi ve ÅŸehitlerimize minnetlerimizi ifade ediyor, emanetlerine sahip çıkacağımıza dair Türkiye Kamu-Sen olarak söz veriyoruz”
İSMAİL KONCUK
Genel BaÅŸkan