Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, sendikal çalışmalar çerçevesinde, konfederasyonumuza baÄŸlı Türk Emekli-Sen 6
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, sendikal çalışmalar çerçevesinde, konfederasyonumuza baÄŸlı Türk Emekli-Sen 6. OlaÄŸan Genel Kurulu, Türk Büro-Sen ve Türk Tarım Orman-Sen BaÅŸkanlar Kurulu toplantılarına katılarak çalışma hayatı ve gündeme iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu.
KONCUK: EMEKLİLERİMİZİ AÇLIK SINIRININ ALTINDA YAÅžAMAYA MAHKUM ETMEK HANGİ DEÄžERE, HANGİ VİCDANA SIÄžAR?
İlk olarak Türk Emekli-Sen 6. OlaÄŸan Genel Kurulunda davetlilere hitap eden Genel BaÅŸkan İsmail Koncuk, katılımcıları selamlayarak baÅŸladığı konuÅŸmasında emeklilerimizin sorunları ve yaÅŸadıkları zorluklara dikkat çekerek, “Bu ülkeye hizmet vermiÅŸ, ömrünü vermiÅŸ emeklilerimize bugün açlık sınırının altında bir geliri reva gören insanların “Devleti iyi yönetiyorum” iddiasında bulunmaları bile inandırıcı olmadığı kadar komiktir” dedi. Koncuk, “Bizim kültürel deÄŸerlerimiz de emeklilerimiz bizim aksakallılarımızdır. Herhangi bir talepte bulunmadan dahi devleti yönetiyorum iddiasındaki insanların, “Bunların derdi nedir? Bunları nasıl baÅŸ tacı ederim? İnsanca yaÅŸamalarını nasıl saÄŸlarım?” diye düÅŸünmeleri gerekiyor. Bırakın sendikal faaliyeti vs. büyüklerine, atasına, dedesine, bu ülkeye hizmet vermiÅŸ, ömrünü vermiÅŸ açlık sınırının altında bir geliri reva gören insanların “Devleti iyi yönetiyorum” iddiasında bulunmaları bile inandırıcı olmadığı kadar komiktir. 30-40 yılını devlete hizmet olarak veren insanlarımız var.
Bugün kültürel dokumuzdaki arızalar artarak devam ediyor. Eskisi gibi anne ve babasına bakmayan çocuklar var, bakanlar da var elbette ama emeklilerimiz belli bir yaÅŸtan sonra ortada da kalabiliyorlar. “Huzur evleri ücretsiz olsun” deniyor, elbette ücretsiz olmalı. Huzurevi sayıları artırılmalı ve memurlarımız emekli olduklarında hiç olmazsa devletin koruması altında olacağından emin olsunlar. Bu felaket bir durumdur aslında, ailemiz, evlatlarımız için ömrümüzü veriyoruz ama öyle bir noktaya geliyoruz ki, emekli olan bazı vatandaÅŸlarımızın maalesef evlatları tarafından da sahiplenilmediÄŸini, kollanmadığını üzülerek görüyoruz. KeÅŸke böyle olmasa ama bu da bir realite, inançlarımızla taban tabana zıt da olsa acı ama günümüz dünyasının gerçekleri içinde yer alıyor.
Devletin burada artık çözüm yollarını bulması lazım. Hepsi emekli olacak, Milletvekili de, Bakan da, BaÅŸbakan da emekli olacak. Kendilerinden öncekilerin siyasetten emekli olmuÅŸ olanların durumlarına baksınlar. Bu bir vefadır. Hem dinden bahsedeceÄŸiz, hem İslam’ın ışıklı deÄŸerlerinden feyz aldığımızı söyleyeceÄŸiz ama dinimizin emir ve talimatlarını, insan olmanın gereklerini hiç yerine getirmeyeceÄŸiz, emekliyi açlık sınırının altında maaÅŸlara mahkum edeceÄŸiz. Sosyal haklarını, huzur evlerini ve diÄŸer isteklerini hiç dikkate almayacağız. Bu insanlık bile deÄŸildir. Tüm emeklilerimizin gerçekten sarıp sarmalanması gerektiÄŸini herkes görmelidir.
“Emeklilik baÄŸlama oranı düÅŸük…” Elbette düÅŸük. Emekli olduÄŸunda bir ev alabilmek ne yazık ki hayaldir memurlarımızın. Memuriyeti boyunca zaten nefes alamamış, ömrü boyunca borç ödemiÅŸ, aldığı emekli ikramiyesi ile başını sokabileceÄŸi bir ev alamıyor. Zaten emekli olduÄŸunda herkes gözünü aldığı ikramiye dikiyor. Ne yapacak bu insan? Devletin bu yapıyı iyi görerek gerekli deÄŸerlendirmeleri yapıp çözüm yollarının bulunması lazım” dedi.
KONCUK: VATANDAŞIN HAYAT STANDARDINA BAKMADAN YAPILAN BU ZAMLARI REDDEDİYORUZ
Türk Emekli-Sen 6. OlaÄŸan Genel Kurulu ile birlikte Türk Büro-Sen ve Türk Tarım Orman-Sen BaÅŸkanlar Kurulu toplantılarında da Åžube BaÅŸkanlarımıza hitap eden Genel BaÅŸkan İsmail Koncuk, yaÅŸanan toplu sözleÅŸme süreci ve detaylarını deÄŸerlendirdi. “Çok kötü ve berbat bir Toplu SözleÅŸme dönemi yaÅŸadık” diyen Genel BaÅŸkan Koncuk, “Bugün 2018 yılı için yüzde 4+3,5 2019 yılı için yüzde 4+5’e imza atanların, orta vadeli planda MTV’ye yüzde 70’e varan oranlarda yapılan zammın ardından sokaÄŸa dahi çıkamamaları gerekir “dedi. Koncuk, “Çok kötü bir toplu sözleÅŸme dönemi yaÅŸadık. Çok berbat bir toplu sözleÅŸme dönemi yaÅŸadık. Bugün 2018 yılı için yüzde 4+3,5 2019 yılı için yüzde 4+5’e imza atanların ÅŸu orta vadeli plana bakıp, adam iseler sokaÄŸa dahi çıkamamaları lazım. Bırakın sendikacılık yapmayı sokaÄŸa dahi çıkamamaları lazım.
Böyle bir ÅŸey olabilir mi? 2018 yılında, MTV oranı yüzde 70’lere kadar zamlandı. Maliye Bakanı Naci AÄŸbal da diyor ki, “zaten yüzde 15’lere kadar zam yapılacaktı, biz de yüzde 25 yaptık”. Siz insanlarla dalga mı geçiyorsunuz? Artık insanlarımızla alay eden bir üslupla zam gerekçesi anlatılmaya baÅŸlandı. Bu cesareti nereden buluyorlar? Haklarımıza sahip çıkmaz, yanlış yapanın biletini kesmez isek, yanlışların üstüne gitmezsek elbette gözümüzün içine baka baka bizimle alay edilir, bize hakaret edilir.
Memura ve memur emeklisinin maaşına yüzde 3,5 zam yapıp, sadece MTV’ye yüzde’ 70 lere varan zam yapmak, hesap bilmezliÄŸin de ötesinde milleti takmıyorum demektir. Milleti dikkate almıyorum anlamına gelir. Bu zammın geri çekilmesini istiyoruz. MTV zammının da her zamanki gibi hedeflenen enflasyon kadar zamlanmasını istiyoruz. O zaman gelin, memurun ve emeklinin de maaÅŸ zammını yüzde 40 yapın. Zaten yoksulluk sınırı altında maaÅŸ alan 2 milyondan fazla insanımız var. Gelin yeniden bunları da revize edelim. Söz konusu memur ve emekli olunca bu zam oranını konuÅŸmuyorlar haliyle.
VatandaÅŸların hayat standartlarına bakmadan yapılan orta vadeli planı Türkiye Kamu-Sen olarak kökünden reddediyoruz. Böyle bir ÅŸey olamaz. Milletle alay edercesine afaki zamlar yapılması ki bu baÅŸka zamlarında habercisidir aynı zamanda. Bunu kabul etmemiz mümkün deÄŸil” dedi.
KONCUK: ADAM GİBİ SENDİKACILIK YAPARAK DOÄžRULARI SÖYLEMEYECEKSEK KİLİT VURUP GİDELİM
Genel BaÅŸkan, haksızlıklar karşısında seslerini yükseltmeye devam edeceklerinin altını çizerek, ÅŸunları söyledi:
“Türkiye Kamu-Sen olarak, Allah bize ömür verdiÄŸi sürece doÄŸruları ifade etmeye devam edeceÄŸiz. DoÄŸruları söylememiz birilerini rahatsız ediyor olabilir. Bizim iÅŸimiz doÄŸruları söylemekse, bizim iÅŸimiz temsil ettiÄŸimiz memur ve emeklilerin haklarını dosdoÄŸru ortaya koymaksa bundan rahatsız olan da rahatsız olmaya devam etsin. Bunları söyleyeceÄŸiz. Türkiye Kamu-Sen sadece sendika deÄŸil bu ülkeye ve insanlarımıza karşı sorumluluÄŸu olan bir milli sivil toplum örgütüdür. Türkiye Kamu-Sen diÄŸer sarı sendikalar gibi sarartılamaz. Türkiye Kamu-Sen vatanseverlerin oluÅŸturduÄŸu, Türkiye sevdalılarının buluÅŸtuÄŸu bir yapıdır. Memuru emeklisi adeta yokluÄŸa terk edilmiÅŸken, Türkiye sevdalısıyız dememizin kuru kuruya da anlamı yoktur. Åžeyh Edebali’nin “İnsanı yaÅŸat ki devlet yaÅŸasın” sözünden hareket ediyoruz. Bizim insanca yaÅŸama hakkımızın teslim edilmesini istiyoruz. Onun için Türkiye Kamu-Sen olarak bundan sonra da haksızlıkları dillendirmeye devam edeceÄŸiz. Masa başında vergi oranlarını akıl almaz derecede artıracaksın sonra emekliye yüzde 3 zam vereceksin. Bunları söyleyemeyeceksek gidip evde oturalım. Ya adam gibi yapalım sendikacılığı, ya da kilidi vuralım gidelim. 2018-2019 yılları arasında geçerli olacak toplu sözleÅŸmenin altına ben imza atsaydım, sendika baÅŸkanlığından istifa ederdim. Kamu çalışanlarının da sendikal tercihlerini gözden geçirmesinin zamanı gelmiÅŸtir” dedi.
KONCUK: MEMURLARIMIZ KENDİ ÅžAHSİYETLERİNE SAHİP ÇIKMALIDIR
“Ömrümüz el verdiÄŸi sürece doÄŸruları söylemeye devam edeceÄŸiz” diyen Koncuk, kamu çalışanlarını da haklarını korumaya davet ederek ÅŸunları kaydetti:
“YandaÅŸ gazeteci yazısında öÄŸretmenlere hakaret ederek diyor ki, “Cumhuriyet tarihinin en gevÅŸek öÄŸretmenlerine nesli emanet ediyoruz” ! Biz de kendisine diyoruz ki, “Asıl gevÅŸek sensin”. GazeteciliÄŸi yandaÅŸlık olarak gören bir anlayışa sahip bu gazeteci, güya öÄŸretmen akademisini destekliyor ama 1 milyon öÄŸretmene hakaret etme hakkını da kendinde görebiliyor. Adam olsa, vatandaşı düÅŸünse, orta vadeli planda öÄŸretmen akademisini desteklemeden önce vatandaÅŸa atılan kazıktan söz eder. YandaÅŸlık yapmaktan baÅŸka derdi olmayan bu insanlar gazetecilik yaptığını sanıyor. Hakaret ettiÄŸi öÄŸretmenlerin nasıl ÅŸartlarda görev yaptığından bihaber. Bin bir güçlükle öÄŸretmenler görevlerini yapmaya çalışıyor. Bu gazeteci oturmuÅŸ sırça köÅŸkte almış kalemi öÄŸretmenlerimize hakaret ediyor. Yüksek ovanın köyünde tezek yakarak ısıttığı sınıflarda görev yapan öÄŸretmenlerin durumunu bilmiyor, oturmuÅŸ soytarı yazılar yazıyor. Onun için bütün memurlarımızın kendi ÅŸahsiyetlerine sahip çıkması lazım. Çalışanlarımız da artık sesini yükseltecek, doÄŸruyu söyleyecek, haklarını ifade edecek. Allah izin verdiÄŸi sürece biz de bu doÄŸruları söylemeye devam edeceÄŸiz.
Türkiye Kamu-Sen olarak iÅŸimizi iyi yapacağız ama kamu çalışanları da sendikal tercihlerini bir kez daha gözden geçirmelidir. Her ÅŸey ortadadır. Türkiye’de bizden baÅŸka sesi çıkan, sendikacılık yapan bir yapı kalmadı. Zam furyası devam ederken memura reva görülen zam ortada. Sadece zam mı? Kamuda liyakatsizlik, yandaÅŸlık almış başını gitmiÅŸ, kamu çalışanları bunları görmeli ve deÄŸerlendirmeli. Bu noktada Türkiye Kamu-Sen olarak bizim varlığımız ve gücümüz son derece önemlidir. Kamu çalışanları da bunu görmeli ve Türkiye Kamu-Sen’e destek vermelidir” dedi.
KONCUK: BÖLGEMİZDE YAÅžANANLARA SESSİZ KALMAMIZ DÜÅžÜNÜLEMEZ
Kuzey Irak’ta bölücü bir referandum konusu gündemde. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak gazetelere tam sayfa ilanlarımızı verdik, il temsilcilerimiz illerinde bu bölücü referandumu protesto etti. TBMM’de bu konuda alınan kararlar var. GüneydoÄŸu sınırımızda bölücü bir uydu devlet kurulma çabalarını ve bu geliÅŸmelerin ülkemizin geleceÄŸini tehdit ettiÄŸini hepimizin görmesi gerekmektedir. Kökleri Anadolu coÄŸrafyasında olan Türkiye Kamu-Sen’in bu geliÅŸmelere göz yumması, sessiz kalması düÅŸünülemez. Böyle bir anlayış, bizim varlık sebebimizi inkar etmektir. Biz Türkmen kardeÅŸlerimizin her zaman yanında olduk, olmaya da devam edeceÄŸiz.” dedi.
Genel BaÅŸkanımız İsmail Koncuk’a Türk Büro-Sen BaÅŸkanlar Kurulu toplantısında, Konya 1 no’lu Åžube BaÅŸkan Yardımcısı Mehmet Ali Demirci, kendi imalatı olan üzerinde Ay yıldız ve Türkiye Kamu-Sen logosu bulunan bir tüfek hediye etti.