Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüÄŸe giren 672 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ve devamında yaÅŸanan geliÅŸmeleri deÄŸerlendirdi
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüÄŸe giren 672 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ve devamında yaÅŸanan geliÅŸmeleri deÄŸerlendirdi.
“Gerçek suçluların mutlaka cezalandırılması gerektiÄŸi açıktır. Fakat gerçeÄŸin ortaya çıkabilmesi ve suçsuz olan insanların ayrılabilmesi için mutlaka soruÅŸturma sürecinin, yukarıda belirtilen temel ilkeler doÄŸrultusunda titizlikle ve usulüne uygun ÅŸekilde yürütülmesi, kiÅŸilere kendini savunabilme hakkının tanınması gereklidir” diyen Genel BaÅŸkan Koncuk, “Kamu görevinden çıkarılma iÅŸlemine karşı yargı yoluna baÅŸvurmak isteyen kiÅŸiler bakımından 01.09.2016 tarihi itibarıyla dava açma süresi baÅŸlamıştır. Dava açmak isteyen konfederasyonumuza baÄŸlı sendika üyelerimize, sendika ÅŸubelerimiz tarafından hukuki destek verilecektir” dedi.
Genel Başkan İsmail Koncuk yaptığı değerlendirmede;
“01.09.2016 tarih ve 29818 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 672 sayılı OlaÄŸanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline Ä°liÅŸkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname ile ekli listelerde ismi yer alan çalışanların baÅŸka hiçbir iÅŸleme gerek kalmaksızın kamu görevinden çıkarılmasına karar verilmiÅŸtir.
15 Temmuz 2016 tarihinde Devletimize ve milletimize karşı gerçekleÅŸtirilen alçakça saldırının sorumlularının mutlaka cezalandırılması gerektiÄŸi, konfederasyonumuzca açıkça ifade edilmiÅŸ ve bu durum kamuoyu ile de paylaşılmıştır.
Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesinin 6. Maddesi, Anayasanın 36. Maddesi ve Anayasanın 129. Maddeleri adil yargılanma hakkını, hak arama hürriyetini ve kamu görevlilerinin savunma hakkını açıkça düzenlemiÅŸtir. KuÅŸkusuz bu düzenlemelerin kaynağı evrensel nitelikteki hukukun temel ilkelerine dayanmakta, savunma hakkının kutsal olduÄŸunu da ortaya koymaktadır.
GerçeÄŸin ortaya çıkması, adaletin hakkaniyetle tesisi bakımından kiÅŸiye kendini savunma imkanının verilmesi asıldır, buna baÄŸlı olarak, etkin bir savunmanın yapılabilmesi, saÄŸlıklı bir muhakeme ile en adil bir sonuca ulaşılabilmesi içinde isnadın varlığı ve isnadın açıkça ilgiliye bildirilmiÅŸ olması da mutlak gereklilik arz etmektedir. Uluslararası sözleÅŸmeler ve Anayasa hükümleri gereÄŸince, olaÄŸanüstü hal dönemlerinde de olsa, OHAL gerekçe olarak gösterilerek gerçekleÅŸtirilen iÅŸlemlerin, devletimizin taraf olduÄŸu uluslararası sözleÅŸme hükümleri ile T.C. Anayasasında yer alan hükümler doÄŸrultusunda gerçekleÅŸtirilmesi gerekmektedir.
Gerçek suçluların mutlaka cezalandırılması gerektiÄŸi açıktır. Fakat gerçeÄŸin ortaya çıkabilmesi ve suçsuz olan insanların ayrılabilmesi için mutlaka soruÅŸturma sürecinin, yukarıda belirtilen temel ilkeler doÄŸrultusunda titizlikle ve usulüne uygun ÅŸekilde yürütülmesi, kiÅŸilere kendini savunabilme hakkının tanınması gereklidir. Suçsuz insanların da suçlularla aynı kefeye konulması halinde bu durumdan kamu vicdanı son derece rahatsız olacak, Devlete ve adalete olan güven duygusu sarsılacaktır. Türkiye Kamu-Sen olarak sürecinin objektif ve adil bir biçimde yürütülmesi, kurunun yanında yaşında yanmaması gerektiÄŸini defalarca dile getirmiÅŸ bulunmaktayız.
Ancak gelinen süreçte; daha önce fetö/pdy soruÅŸturması kapsamında görevden uzaklaÅŸtırılmış olan kamu görevlilerine hangi gerekçe ile fetö/pdy terör örgütü ile irtibatlandırıldıkları bildirilmemiÅŸ, ilgililere savunma hakkı dahi tanınmamış nihayetinde 672 sayılı OHAL KHK’sı ile binlerce kamu görevlisinin iÅŸine son verilmiÅŸtir.
672 sayılı KHK gereÄŸince, baÅŸka hiçbir iÅŸleme gerek kalmaksızın kamu görevinden çıkarılan kiÅŸilere ayrıca tebligat yapılmayacaktır. Bu nedenle; kamu görevinden çıkarılma iÅŸlemine karşı yargı yoluna baÅŸvurmak isteyen kiÅŸiler bakımından 01.09.2016 tarihi itibarıyla dava açma süresi baÅŸlamıştır. Dava açmak isteyen konfederasyonumuza baÄŸlı sendika üyelerimize, sendika ÅŸubelerimiz tarafından hukuki destek verilecektir. Ayrıca; 673 sayılı KHK’nin 10. Maddesi ile 667 sayılı KHK’nın 3. Maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümlede meslekten çıkarma kararlarına karşı itiraz yoluna baÅŸvurulabileceÄŸi belirtilmiÅŸ ise de; 667 sayılı KHK’nın 3. Maddesi sadece yargı mensuplarını ilgilendirmektedir. Kamuoyunda, bahsi geçen madde hükmüyle tüm görevden alınma iÅŸlemlerine karşı itiraz yolunun getirildiÄŸine dair yanlış bir algı oluÅŸmakta olup, ileride bir hak kaybının söz konusu olmaması için bu hususa dikkat edilmesi gereklidir” dedi.