Genel BaÅŸkanımız Ä°smail Koncuk, basın yayın organlarında imzalanan Toplu SözleÅŸme ve ayrıntılarını deÄŸerlendirmeye devam ediyor
Genel BaÅŸkanımız Ä°smail Koncuk, basın yayın organlarında imzalanan Toplu SözleÅŸme ve ayrıntılarını deÄŸerlendirmeye devam ediyor.
Kanal B TV’de yayınlanan “GÜNCEL” programına konuk olan Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk sözlerine ÅŸehitlerimizi anarak baÅŸladı. Koncuk, “Åžehitlerimize yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Her gün bir veya birden fazla ÅŸehidimizin olduÄŸu ÅŸu günlerde parayı konuÅŸmak bana göre doÄŸru bir yaklaşım deÄŸil ama yaÅŸamak için, hayatımızı devam ettirmek için bu da elbette gerekli. Bu konularda doÄŸrudan milletimizi ilgilendiriyor. Ben milletimize baÅŸ saÄŸlığı diliyorum, terörün üstesinden geleceÄŸimize yürekten inanıyorum. 4 yıl önceden bu günleri görmek gerekirdi. Devlet yönetmek sorumluluk ister. Terörle mücadeleyi bırakıp müzakereyi seçtiler ve 4 yılda daha da güçlenen bir terör canavarı ile bugün karşı karşıyayız.
Bu milleti pisliÄŸin, bataklığın içine çekenlerin bunun bedelini ödemesi lazım. Bu millet bunun bedelini ödetmelidir. BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu “Terörü demoklesin kılıcı gibi kullananların kılıcını kırarız” diyor, inÅŸallah kırarsınız ama siz 4 yılda kılıcı iyice parlattınız. Bizler çabuk unutan milletiz, unutmamalıyız. Dün Yarbayımızın kardeÅŸinin ÅŸehadetinin ardından feryadını izledik. Bu sorgulamayı herkes yapmalı. Sanal alemde bu feryada saygı duymadan yarbayımızı acımasızca eleÅŸtirenleri kınıyorum. “Abinin feryadını bile tahammülsüzlükle karşılayanlar var ise bunların terörle mücadele etme hissi de yoktur.” dedi.
KONCUK: Ä°KÄ° YIL Ä°ÇÄ°N YÜZDE 57 ZAM Ä°STEYÄ°P, YÜZDE 18’E Ä°MZA ATMAK MI TARÄ°HÄ° BAÅžARIDIR?
Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk, tüm kamu çalışanlarının, “Memur-Sen ne istedi, neye imza attı?” sorusunun cevabını aramasını istedi. Koncuk, “Toplu sözleÅŸme görüÅŸmeleri gergin baÅŸladı. Biz memurlarımızın, emeklilerimizin hakları için birlikte mücadele etmek gerektiÄŸi çizgisini ortaya koymuÅŸ bir konfederasyonuz. Ancak, yetkili konfederasyonun acemi Genel BaÅŸkanı bizim masada olmamızı hazmedemedi.. Daha masa kurulmadan basın toplantıları ile bunu duyurdu ve neredeyse hakarete varan sözler sarf etti. Bu gerginlik bizden kaynaklı deÄŸil, bizim amacımız ekonomik ve sosyal anlamda sıkıntılar yaÅŸayan memurlarımızın ve emeklilerimizin hakları için mücadele etmektir. O nedenle de masadaydık.
Memur-Sen’in in tekliflerine bakınca bir zafer mi, yoksa bir hezimet mi buna vatandaÅŸlarımız karar versin. Memur-Sen ne istedi, neye imza attı. Memur-Sen masaya oturmadan önce seyyanen 150 TL brüt zam istedi, 2016 yılı Ocak ve Temmuz ayları için yüzde 8+8 zam istedi. Yan ödeme puanlarının yüzde 50 oranında artırılmasını istedi. 2015 büyümesinin yüzde 50’sinin 2015 büyüme hedefi yüzde 4, dolayısıyla bu yüzde 2 yapar, 2016 yılında gerçekleÅŸen büyüme oranlarının tamamını istedi. Bu da yüzde 5, hükümetin hedefi. Kıdem aylığı, gösterge rakamının 20’den 100 e çıkarılması da Memur-Sen’in talepleri arasında. Bu oransal olarak en düÅŸük devlet memuru maaÅŸ için bu talep 2016 yılı için yüzde 33,2 yani Memur-Sen’in bu taleplerini alta alta koyduÄŸunuz da 2016 yılı için yüzde 33,2 en düÅŸük devlet memuru için zam istedi. 2016 yılı için en düÅŸük devlet memuru maaşına yüzde 33.2 isteyen bir konfederasyon yüzde 11’lik bir zammı bu masada tarihi baÅŸarı olarak ilan ediyor. Yani yüzde 33.2’nin 3’te biri oranında bir zam alabilmiÅŸler ve buna tarihi baÅŸarı diyorlar. Bu kabul edilemez. Bu rakamlar 2017 yılı için ise en düÅŸük devlet memuru maaşı için yüzde 23.8, ortalama memur maaşı için ise yüzde 22.9 zam talebi anlamına geliyor. ama diyorlar ki, “Biz tarihi baÅŸarı elde ettik” sayın Ali Yalçın, 2017 yılında da 3+4’ü tarihi baÅŸarı olarak sunuyor. Yüzde 23.8 en düÅŸük devlet memuru maaşına zam istemiÅŸler 2017 yılı için. 2017 için aldıkları yüzde 7’yi baÅŸarı olarak takdim ediyorlar, bu nasıl kabul edilebilir?
Alkışlar ve sloganlar arasında yüzde 6+5 ve yüzde 3+4 lük bir zamma imza atıyorlar, 2 yıl için yüzde 57 isteyip bunun yüzde 18’ine imza atıyorlar. Yani istediklerinin dörtte birine imza atıyorlar ve buna zafer diyorlar. Bunun zafer olmadığını memurlarımız 1 Ocak 2016 ve 2017’de anlayacaklardır.
Erken seçim öncesi hükümetin en sıkışık olduÄŸu dönemi yaşıyoruz. Teröre raÄŸmen seçim isteyen bir AKP var. Neden? Çünkü AKP, iki puan daha artırıp tek başına iktidara gelir miyim umudu içinde seçim ruleti oynuyor. Ekonominin facia olduÄŸu, ÅŸehit verdiÄŸimiz ÅŸu günlerde güvensizlik ortamını hiç düÅŸünmeyen bir AKP var.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’ye göre kriz ortamı yok ama sayın Bakan nasıl bir ekonomi Bakanıdır ki, memur maaşı 250 TL azalmış, öÄŸretmen maaşı 270 TL azalmış, benim param her geçen gün eriyor, alım gücüm düÅŸüyor ama sayın bakana göre kriz ortamı yok. Cebimdeki paranın azalması o vatandaşın krizidir. Son 9 ayda dolardaki yükselme yüzde 24’ün üzerinde ve bu durum memur maaşında eksi 13 azalma yarattı. Altın karşısında maaÅŸlarda eksi 9,3 azalma meydana gelmiÅŸtir. Bu nasıl bir zaferdir? Bir sendikanın bunu zafer olarak ilan etmesi gariptir. Erken seçim öncesi hükümetin elini rahatlama görevimiz yok bizim. Bizim varlık sebebimiz üyelerimizin ekonomik ve sosyal problemlerini çözmektir.
Talebinizin dörtte birini almak zafer deÄŸildir. Ek göstergeler konusunda bir geliÅŸme saÄŸlanamamıştır. Bakan Faruk Çelik masada sık sık, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundan söz ederek eskidiÄŸini söyler. Bende kendisine, “657 eskidiyse ek gösterge rakamları da eskidi, gelin deÄŸiÅŸtirelim” derim ama bu konuda hala bir adım atılmadı. Ek gösterge rakamları, emekliliÄŸe doÄŸrudan yansıyan rakamlardır. Emeklilik baÄŸlama oranlarında bir düzenleme yapılmadı. Ek göstergesi 3600’ün altında olanlar en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 70’i tutarında özel hizmet tazminatı alırken, ek göstergesi 3600’ün üzerinde olanlara ise, yüzde 130 oranında özel hizmet tazminatı alıyorlardı. Burada büyük bir adaletsizlik söz konusuydu. Ek ödemesi 3600’ün altında olan bir memur emeklisine, 560 TL özel hizmet tazminatı ödenirken, ek ödemesi 3600’ün üzerinde olan bir memura 1040 TL özel hizmet tazminatı ödeniyordu. Bu da çok büyük bir adaletsizlik doÄŸuruyordu. Bizim talebimiz yüzde 70 ile, yüzde 130 arasındaki farkında kapatılması yönündeydi ama alınan karar bütün memur emeklilerinin özel hizmet tazminat oranlarına 15 puanlık artış getirdiÄŸi için adaletsizlik devam edecek. Yalnızca emekli maaÅŸları artmış olacak. Bu çok önemli bir konudur, tüm teÅŸkilatlar için hatta emniyet çalışanları içinde yaptık bu çalışmayı ve kalem kalem yaptık. Bakanlığa sunduk ama ek gösterge rakamları ile ilgili bir kazanım elde edememiÅŸler.” dedi.
KONCUK: YAPILACAK OLAN ÇALIÅžMALARIN TAKÄ°PÇÄ°SÄ°YÄ°Z
Vergi dilimleri, fiili hizmet zammı, nöbet ücreti, fazla çalışma ücretleri, 4-C’liler gibi bir çok baÅŸlığın masada çözülmediÄŸinin altını çizen Genel BaÅŸkan Koncuk, “Toplu sözleÅŸme masası yuvarlak deÄŸil köÅŸeli kararların alındığı masadır” dedi. Koncuk, “Vergi dilimleri konusu, önümüzdeki günlerde birçok sözleÅŸmeli çalışan ve daha sonra memurlar vergi dilimine girecek. Üç beÅŸ ay sonra memurdan, kaşıkla verip kepçeyle alacaklar. Birden bire maaÅŸlarda yüzde 5’lik azalma olacak. Vergi matrahı yükselsin dedik, taban aylığı toplama dahil edilmesin diye teklif verdik. Akılcı bir teklifti bu, “Taban aylık matrahın dışında tutulsun” dedik ama kabul görmedi.
Yuvarlık ÅŸeyler var metinde, fiili hizmet zammı yani yıpranma dediÄŸimiz ÅŸey. Bazı alanlarda bir yıl çalıştığınız zaman yıpranmadan sayılır ve 12 ay çalışırsınız ama 15 ay çalışmış gibi hesaplanır. ÖrneÄŸin, posta çalışanları, ÖÄŸretmenler, saÄŸlık çalışanları arazideki kit çalışanları gibi bazı mesleklerde yıpranma payı olmalı. Bilim kurulu oluÅŸacakmış sonra fiili hizmet zammı düzenlenecekmiÅŸ! Bu çalışmalar yıllardır yapılıyor. Bunu bu metine koyacaksın. Ziraatçisi, ebesi, hemÅŸiresi yıpranmıyor mu? Kimseyi kandırmasınlar, böyle toplu sözleÅŸme maddeleri olmaz.
“Fazla çalışmalar konusunu çözeceÄŸiz” diyorlar, nasıl çözeceksiniz? 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda “Fazla çalışmalar izne çevrilir” diyor, Mesela Milli EÄŸitim Bakanlığı’nda hizmetliye, memura fazla çalışma karşılığı izin verilmediÄŸi gibi parasal karşılığı da ödenmiyor. Siz kanunun bu maddesinin deÄŸiÅŸtirilmesi için bir mutabakata vardınız mı? Bu nasıl bir baÅŸarıdır?” dedi.
4-C’liler için çalışma yapılacakmış. Daha bunlar bile belli deÄŸil, karar verilmemiÅŸ. 4-C’lilere 150 TL ek ödeme kararı almışlar. 4-C’liler ek ödeme düzenlemesi yapılmadığı için dava açıp kazanıyorlardı ve kendi kurumundaki emsali çalışan kadar ek ödeme alıyorlardı. Bu KÄ°T’lerde, 500 TL civarındaydı. Åžimdi 150 TL’lik bir düzenleme yapıldı. Ä°dare diyecek ki, “Sen mahkeme kararını kazandın ben 600 TL ödüyordum ama artık bir düzenleme yapıldı, ben senin 450 TL’ni keseceÄŸim” diyecek. Siz bu insanları zarara soktunuz. Ek ödeme alacağı raptuzapt altına alınmalı, 4-C’liler çalıştığı kurumdaki emsali gibi ek ödeme alır kararı alınmalıydı bu masada. Bir sendika kendi eliyle bunu nasıl kabul eder? Ortada bir karar var, sen neden bunu alamıyorsun? Ben üyesi olsam bu sendikanın ayaÄŸa kalkarım. Kadro zaten meydanda yok. 13 yıldır iktidarda olan AKP için hasım olan 4-C’lilere bugüne kadar bakamayan siyasi iktidar yapar mı bu çalışmayı?
Bizler bu kararın uygulanması için muhataplarımızın yüzüne her zaman vuracağız, 4-C’lilerle ilgili çalışma ne oldu diye? 4-C’liler kadroya geçene kadar çabalayacağız. Vekil ebeler, vekil imamlar, sözleÅŸmeliler, belediyelerde çalışan sözleÅŸmeliler ne oldu bunların kadroları? Ben yetkili konfederasyonun baÅŸkanı olsam bu imzayı atarken yüzüm kızarır. AnlaÅŸma yapmaz, Hakem kuruluna götürür en azından vicdani sorumluluk duymadan yaÅŸardım. Bu tarihi zafer olur mu? Sendikal kıskançlığı asla yapmam, alınan bazı kararları destekliyorum ama bu zafer olamaz.
ÖÄŸretmenlere nöbet ücreti meselesine gelince,6 saat dediler 2 saatle masadan kalktılar. Bakan 2 saat nöbet ücreti diyemiyor, 98 TL brütü ücret diyor. Bu da 74 ia 82 TL arasında bir rakam eder. Atılan taÅŸ ürkütülen kurbaÄŸaya deÄŸdi mi? Bütün eÄŸitim sendikaları, üyeleri nöbet eylemine katıldılar, soruÅŸturma geçirdiler, cezalar aldılar. Cezayı verenler kimdi biliyor musunuz? Bu sendika baÅŸkanının okul müdürü olan üyeleri, Ä°lçe Milli EÄŸitim Müdürleri, Åžube Müdürleri yani kendi adamları. Nöbet ücreti için eylem yapan diÄŸer sendikaların üyelerine soruÅŸturma açtılar, ceza verdiler, burunlarından fitil fitil getirdiler. Bu sendika hariç bizler bütün sıkıntıları göze aldık, emeklerimizi heba ettiler. Böyle mi halledecektiniz nöbet ücretini?
SaÄŸlık çalışanlarına, diÄŸer nöbet tutan memurlara nöbet ücreti nerede? SaÄŸlık çalışanlarının komik nöbet ücretleri ile nöbet tutturulması zorunluluÄŸu sizi hiç ilgilendirmiyor mu? Nasıl bir sendikacılık bu?
Elbette alınan güzel kararlar vardır, biz bu toplu sözleÅŸmeyi tamamen reddetmiyoruz ama bu bir zafer midir? Hayır deÄŸildir. Bu bir hezimet midir? Evet bir hezimet sayılabilir. Neden, erken seçim öncesinde çok daha fazla zam alınabilir, bir çok problem daha çözülebilirdi.
Biz Türkiye Kamu-Sen olarak ÅŸehitlerimize olan saygımızın gereÄŸi eylem yapmayacağız. Türkiye Kamu-Sen vatansever, milliyetperver insanların oluÅŸturduÄŸu bir konfederasyondur. Bizim üyelerimiz böyle bir ortamda bunu kabul etmez. Palavrayla sendikacılık olmaz. Hükümetin elini güçlendirmek için imza atıyorsunuz, atmayın. Hükümet, Yüzde 6+5 ve yüzde 3+4 vermiÅŸ, Memur-Sen 2016 yılı için yüzde 33.2 istemiÅŸ, 6+5’e imza atmış, 2017 yılı için 23.8 istemiÅŸ yüzde 7’ye imza atmış. Bunu atmayın, hakem kuruluna git, hiç olmazsa belki bazı kararlar çıkardı en azından vicdanına hitap edeceÄŸin kuruldaki akademisyen üyeleri ikna edebilirdin.
Disiplin ve sicil affı yok, elli defa söyledim para pula gerek yok bunu yapmak için. Disiplin affı 2006 yılında çıkarıldı ama 2006’dan sonra çıkarılmadı, toplu sözleÅŸmede bir türlü yazılamıyor. Bunu toplu sözleÅŸme maddesi yapamayan sendika neyi çözer?
Cuma izni meselesine gelince, yine “Çalışma yapılacaktı” diye yuvarlak bir karar. Ben 35 yıllık öÄŸretmenim, ben namazımı kıldım kimsede bana kılamazsın demedi. Tüm bürokratların AKP’li olduÄŸu bir dönemde Cuma namazı için izin verilmiyorsa ve bu dönemde bu yaÅŸanıyorsa bu AKP’nin ayıbıdır. Bu tamamen tribünlere oynama maddesidir. Herkes gidip vakit namazını da cumasını da rahatlıkla kılıyor.
Milli EÄŸitim Bakanı sayın Nabi Avcı’ya buradan sesleniyorum. ÖÄŸretmenler ikinci il dışı ve il içi tayin istiyorlar. Okulların açılma vakti ertelendi, halen zaman var, bu konuda çalışma yapılmalı. Bu taleplere kulak tıkayamazsınız, sesimizi duymazsanız, Bakanlığın kapısına dayanırız. Bir diÄŸer konu ise, Stajyer öÄŸretmenlerin yazılı sınavları ile ilgili. Bu sınav konuları çok ağır. Bu sınavlar kaldırılmalı ve sadece performans deÄŸerlendirmesine göre stajyerlikleri kaldırılmalıdır. Geçenlerde sosyal medyadan bir paylaşımda bulundum ve “Gelin bu sınava girip 50 alın ben bıyıklarımı keserim” dedim ama kimsenin sesi çıkmadı.
AKP iktidarından önce 2002 yılında 72 bin ataması yapılmayan öÄŸretmen vardı bugün sayı 417 bine çıkmış, sayın CumhurbaÅŸkanı Kırıkkale mitinginde, “47 bin öÄŸretmen atanacak” dedi ÅŸimdi sayı 37 bine düÅŸtü. 10 bin eksik ne demek? Bu kesinlikle karşılanmalıdır. 437 bin Ä°Ä°BF mezununa bu yıl için 390 civarında kadro ayrılıyor, bu nasıl iÅŸ?” dedi.
GENEL BAÅžKANIN AÇIKLAMALARI Ä°ÇÄ°N TIKLAYINIZ.