Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, Samanyolu Haber kanalında yayınlanan” ÖÄŸle Arası” programına katılarak, baÅŸta Toplu SözleÅŸme GörüÅŸmeleri olmak üzere birçok konuda deÄŸerlendirmelerde bulundu
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı İsmail Koncuk, Samanyolu Haber kanalında yayınlanan” ÖÄŸle Arası” programına katılarak, baÅŸta Toplu SözleÅŸme GörüÅŸmeleri olmak üzere birçok konuda deÄŸerlendirmelerde bulundu.
Sözlerine ülkemizde son günlerde tırmanan terör olayları ve ÅŸehitlerimizi anarak baÅŸlayan Genel BaÅŸkan İsmail Koncuk, “Bunların vebali kime aittir, milletimiz bunu iyi sorgulamalıdır” dedi. Koncuk, “Hakkari’de iki ÅŸehidimiz daha var, ailelerine sabırlar diliyorum. Son 3-4 yılda kimler bunları azdırdı, kimler palazlandırdı, bunun vebali kime aittir, aziz milletimiz bunu iyi düÅŸünmelidir. Tekrar tüm ÅŸehitlerimize yüce Allah’tan rahmet, aileleri ve Türk milletine baÅŸ saÄŸlığı diliyorum” dedi.
KONCUK: BİZ ÅžÜKREDEN BİR MİLLETİZ AMA MASADA HAKKIMIZI İSTEDİK
GeçtiÄŸimiz gün noktalanan Toplu SözleÅŸme GörüÅŸmeleri ve atılan imzaları deÄŸerlendiren Genel BaÅŸkan İsmail Koncuk, “Zafer kazanmışçasına imza atanların, istedikleri ve alabildiklerine bakılırsa nasıl bir fiyasko olduÄŸu açıktır” dedi. Koncuk, Bu toplu sözleÅŸme görüÅŸmelerinde beklenti oldukça yüksekti. 2014 ve 2015 yılından kalma ciddi kayıplarımız vardı, haklarımızı alamadık. Kamu iÅŸçilerine yapılan zam ve farklar bizlere verilmemiÅŸti. Bu toplu sözleÅŸme de “2014 ve 2015 alacaklarımızı verirler” dedik ama yetkili konfederasyon, 2014-2015 yılları için imzaladığı defolu sözleÅŸmenin sorumlusu oldukları için bunu dile dahi getiremediler. Bizler eylemler yaparken bunlar o imza attıkları defolu sözleÅŸmenin eksiklerini gidermek adına en ufak bir adım atmadılar ve sadece seyrettiler.
Bizler ÅŸükretmeyi bilen bir milletiz. Bizler hamd ederiz, böyle bir milletiz. Çünkü dini deÄŸerlerimiz de bunu emrediyor. Bizim peygamberimiz, “Bir lokma bir hırka” anlayışı ile yaÅŸamış bir insandır ama sıkıntı ÅŸurada, birileri malı götürürken, kaynakları kendi evlatları için sınırsızca kullanırken, iÅŸçinin, memurun, çiftçinin, esnafın çocuklarının bu ülkede kıymeti harbiyesinin kalmadığını görüyoruz. Elbette biz ÅŸükredelim ama hakkımızı da isteyelim. Çalışma Bakanı sayın Faruk Çelik’e masada ben yeni bir zam politikasına yönelik teklifte bulundum ve “Bu zam anlayışı deÄŸiÅŸsin” dedim. “Oransal bir zam tespit edelim ama üzerine refah payı uygulaması ve Türkiye ekonomisinin büyüme oranlarını da ekleyelim” dedim. “Mademki ülke ekonomisi büyüyor, tüm milletimizin fertleri ve kamu çalışanları ile kamu emeklileri de bundan yararlansın” dedim. Maalesef sayın bakan Faruk Çelik buna yönelik bir adım atmadı. Bu toplu sözleÅŸme masasında sayın Faruk Çelik’in tavırlarını kendisine yakıştıramadığımı ifade etmiÅŸtim, son oturumda da ne yazık ki böyle oldu. Biz o masanın üyesiyiz. Bir metin getirdiler bu bizim önümüzde yok. Bizi imza töreni yapmak için davet etmiÅŸ ama bu metni deÄŸerlendirmemize dahi izin vermedi, daha doÄŸrusu bizim eleÅŸtirilerimizi dinlemeye cesaret dahi edemedi.
Ben sayın Faruk Çelik’i demokrat bir kiÅŸiliÄŸe sahip bir insan olarak bilirdim ama son toplantılarda Memur-Sen güdümüne girmiÅŸ bir Çalışma Bakanı vardı karşımızda. DiÄŸer konfederasyonları ötekileÅŸtiren, Memur-Sen’i ise öncelikli hale getirmeye çalışan bir Bakan vardı masada. Ben buradan sayın Bakan’ın Bakanlık finalini kötü yaptığını, itibarını bizim nazarımızda zedelediÄŸini , kendi eliyle yaptığı binayı kendi eliyle yıktığını belirtmek isterim.
Bu toplu sözleÅŸme masasının son gününde Memur-Sen, alkışlar arasında bir yerleri fethetmiÅŸçesine bu anlaÅŸmayı imzaladı. 2016 yılı için yapılan yüzde 6+5’lik yani toplam yüzde 11 oranındaki zam kamu iÅŸçilerine verilen zammın da altındadır , çünkü onlara 500 TL iyileÅŸtirme yapıldı ama bu zam memurlara verilmedi. Madem kamu iÅŸçileriyle aynı oranda zam yapıyorsunuz, biz beklerdik ki 500 TL’de iyileÅŸtirme yapılsın. Ayrıca iÅŸçilerde 2150 TL’nin altında maaÅŸ alanlara 100 TL, 75 TL ve 50 TL iyileÅŸtirmeler yapılmıştır ama bize böyle bir zamda yapılmadı. Madem kamu iÅŸçileri ile aynı oranda zam yapıyorsun, eÅŸit tutmaya çalışıyorsun, o zaman 2500 TL’nin altında maaÅŸ alan memurlara iyileÅŸtirme yapıp bu farkı ödeyebilirlerdi. Bizler açık görüÅŸmelerde ekonomik ve sosyal taleplerimizi ifade ettik ama o’nun dışında masa bizden kaçırıldı.
Memur-Sen, en düÅŸük dereceli memur için 2016’da yüzde 33,2 zam istemiÅŸ. Allah’tan kork, zafer kazanmış komutan gibi imza atıyorsun alkışlar arasında ama yüzün kızarmıyor, yüzde 11 alıyorsun istediÄŸin zammın 3’te 1’i bile deÄŸil.
Memur-Sen en düÅŸük dereceli devlet memuru için 2017 yılında ise, yüzde 23,8 oranında zam talep etmiÅŸ ve yüzde 7’ye imza atmış. Bu 3’ün biri bile deÄŸil. Yani toplamda iki yıllığına yüzde 57,1 oranında zam istemiÅŸ yüzde 18’e imza atmış. Bari çıkıp, “Biz ancak bu kadar alabildik” deseler anlayacağım. Şımarık bir AKP iktidar anlayışı var bunu biliyoruz, 72 bin ataması yapılmayan öÄŸretmen vardı bugün sayı 417 bine çıkmış, sayın CumhurbaÅŸkanı Kırıkkale mitinginde, “47 bin öÄŸretmen atanacak” dedi ÅŸimdi sayı 37 bine düÅŸtü. 437 bin İİBF mezununa bu yıl için 390 civarında kadro ayrılıyor, bu nasıl iÅŸ?
Allah muhafaza ülkemizde bir kriz olsa memur ve emekliyi bu iktidar kurtarmaz. Memur-Sen ortayı bir türlü bulamadı. 2013’te seyyanen zam talep ettiler bu dönemde oransal oldu, bunu övüyorlar. Aslında en doÄŸrusu hem oransal hem de taban aylığa yapılan zamdır. Aslında bu yılda taban aylığa zam istediler ama alamadılar. Åžimdi çıkıp deyin ki, “Biz ancak bu kadarını alabildik” ama çıkıp ta bu memuru, emekliyi kandırmayın. Emeklilik baÄŸlanma oranlarının artırılmasını teklif ettik ama bir adım atılmadı. Emekliye 100 TL veriyorlar, 100 TL nedir Allah aÅŸkına? Ek gösterge rakamları yerinde saymaya devam ediyor ama bunu hala bu toplu sözleÅŸmeye tarihi baÅŸarı diyorlar.” dedi.
KONCUK: 4-C’LİLERİ PERİŞAN ETTİLER
4-C’liler için çalışma yapılacak ifadesinin “MuÄŸlak” olduÄŸunu belirten Genel BaÅŸkan İsmail Koncuk, ek ödeme konusunda “4-C’lilere verilen bir hak deÄŸil, aksine 4-C’lilerden alınan bir hak söz konusudur” dedi. Koncuk, “Toplu sözleÅŸme kararları köÅŸeli kararlardır. Bu masada yuvarlak kararlar alınmaz. 4-C ile ilgili çalışma yapacaklarmış, ne zaman? Yıllardır bu insanlar bekliyorlar kadro için. “ 4-C’lilerle ilgili çalışma yapacaklarmış. Ne olduÄŸu da belli deÄŸil. Sayın Bakan önce “4-C’lileri sözleÅŸmeli yapacağız” dedi, ardından “Kadrolu yapabiliriz” dedi. Daha neye karar verdiklerini dahi bilmeyen bir toplu sözleÅŸme. Ne zaman yapacaksınız? Tekel eylemlerinden beri hükümet 4-C’lilere adeta bir husumet besledi, düÅŸmanı gibi gördü, bu problemi çözmedi ve yine iÅŸi akışına bıraktılar. Bu çözüm deÄŸildir, kimse kimseyi aldatmasın. 4-B’lilere kadro nerede? TÜİK çalışanı 4-C’lilere kadro nerede? Vekil ebeler, vekil imamlar nerede? 4-C’lilere 150 TL ek ödeme verileceÄŸi karara baÄŸlandı” diyerek sanki müjde veriyorlar. Oysa ÅŸu anda kamu kurumlarında en düÅŸük ek ödeme rakamı hizmetliler için 560 TL’dir. Zaten 4-C’liler mahkemeye baÅŸvurduklarında kurumlarındaki emsalleri kadar ek ödeme alıyorlardı. Bu da aylık 450-500 TL’den az deÄŸildi. Yani 4-C’lilere verilen bir hak deÄŸil, aksine 4-C’lilerden alınan bir hak söz konusudur. Åžayet “4-C’liler çalıştığı kurumda emsali çalışan ne alıyorsa o kadar ek ödeme alır denseydi” tamamdı.4-C’liler periÅŸan edilmiÅŸtir. Çalışma yapılacak ifadesi muÄŸlak bir ifadedir. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak bu alandaki mücadelemizi sürdürmeye devam edeceÄŸiz.” dedi.
KONCUK: OKUL BASKINLARI TÜRKİYE’YE YAKIÅžMAYAN BİR GÖRÜNTÜDÜR
Genel BaÅŸkan İsmail Koncuk, il dışı, il içi tayinler, okullara düzenlenen baskınlar ve Okul Müdürlerinin göreve iadeleri ile ilgili yargı kararına iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde de bulundu. Koncuk, “Milli EÄŸitim Bakanı sayın Nabi Avcı’ya buradan sesleniyorum. ÖÄŸretmenler ikinci il dışı ve il içi tayin istiyorlar. Okulların açılma vakti ertelendi, halen zaman var, bu konuda çalışma yapılmalı. Bir diÄŸer konu ise, Stajyer öÄŸretmenlerin yazılı sınavları ile ilgili. Bu sınavların çok ağır olduÄŸu duyumlarını alıyoruz, bu sınavlar kaldırılmalı ve performans deÄŸerlendirmesine göre stajyerlikleri kaldırılmalıdır. Milli EÄŸitim Bakanlığı’nın duyarlı bürokratlarının bu sese kulak verme ihtimalleri var ama umudumuz kaybolursa onlarda bilirler ki, tepkimizi ortaya koyarız.
Okul basılması Türkiye’ye yakışmıyor. Kabak tadı verdi bu iÅŸ. Hangi grubun okulu olursa olsun bu okullar devletin ve milletin okuludur. Kamuoyu nazarında bazı okulların itibarsız hale getirilmeye çalışılması ancak diktatörlükle yönetilen ülkelerde olur. Polis ordusuyla okullara gidiliyor, PKK’nın kandil kampını mı basmaya gidiyorsunuz? GeliÅŸmiÅŸ ülkeler nezdinde hukuk ayıplı ülke konumuna düÅŸüyoruz. AB ile iliÅŸkilerimiz neredeyse dondu. İnsan haklarına saygı, yargı bağımsızlığı olmadığı sürece, tek adam yönetimindeymiÅŸçesine görüntü verildikçe geliÅŸmiÅŸ ülkeler nezdinde itibarımız olmaz. Denetimler elbette yapılır ama bunları polis eÅŸliÄŸinde, baskın yaparcasına yapmak ve kamuoyuna böyle takdim etmek, anayasasında hukuk devleti yazan bir ülkeye yakışmaz.
Danıştay’ın verdiÄŸi bir karar var, Milli EÄŸitim Bakanlığı tarafından 30 gün geçmesine raÄŸmen uygulanmamıştır. Biz suç duyurusunda bulunduk. Yargı karar verdi, “Müdürlere hakkını teslim edin” diyor ama Milli EÄŸitim bakanlığı ve bürokratlar kararı uygulamak için harekete geçmiyor. Topu Valiliklere attılar, bir gün gelir bunların hesabı hukuk önünde sorulur. Vali ve Milli EÄŸitim müdürlerine sesleniyorum, “Hukukun içinde kalın, siz kimsenin tetikçisi deÄŸilsiniz. Hukuk devleti ilkesine saygınız var ise kararı uygulayın” Huzur isteniyorsa hukuka saygılı olunmalı, milleti ayrıştırarak bu huzuru saÄŸlayamazsınız.” dedi.
GENEL BAÅžKANIN AÇIKLAMALARI İÇİN TIKLAYINIZ.