"Kadınlar günü kutlanırken, kadınlarımızın yaÅŸadığı tüm sorunların çözülmesini ve toplumda hak ettiÄŸi, layık olduÄŸu yere gelmesini temenni ediyoruz
"Kadınlar günü kutlanırken, kadınlarımızın yaÅŸadığı tüm sorunların çözülmesini ve toplumda hak ettiÄŸi, layık olduÄŸu yere gelmesini temenni ediyoruz. Ne yazık ki bugün dünya, kadına karşı oluÅŸan bir duyarsızlaÅŸma ve etkisizleÅŸtirme illeti ile yüz yüzedir. Ülkemizde de dışlanmışlık, eÄŸitimsizlik ve istismarlarla karşı karşıya olan Türk kadını, her türlü çileye göÄŸüs germekte, ömrünü gelecek kaygısı içinde geçirmektedir.
Türk toplumunda okuryazar olmayan her 100 kiÅŸiden 84’ünü kadınlar oluÅŸturuyor. Zorunlu eÄŸitim 12 yıla çıkarıldığı halde ülkemizde kadınların ortalama eÄŸitim süresi 5 yılda kalıyor. Türkiye’de her 100 kadından 58’i ilkokul mezunu. Kadın nüfusun sadece %16’lık bir kesimi lise eÄŸitimi almış. Ülkemizde kadının iÅŸgücüne katılma oranı 1998’de %35 civarındayken, bugün %29,5’e düÅŸmüÅŸ. Erken yaÅŸ evliliÄŸi yapmış olan kadınların çoÄŸunluÄŸu tarım sektöründe ücretsiz aile iÅŸçisi olarak çalışmakta. Seçme ve seçilme hakkını 1934’te elde eden Türk kadını parlamentoda ancak %14 oranında temsil edilmekte. Kız çocuklarının erken yaÅŸlarda evlenmeleri ve özellikle akraba evliliÄŸi yapmaları, ülkemizde bebek ve anne ölümlerinin sayısını artırıcı bir etken. Ä°statistiklere göre her üç kadından biri eÅŸinden ÅŸiddet görmekte ve bunların %50’si yakınlarından bu gerçeÄŸi saklamakta.
Bilinmelidir ki bir toplumu ayakta tutan aile; aileyi ayakta tutan ise kadındır. Dolayısıyla kadın, bireylerin aileden alacakları eÄŸitimle geleneksel aile yapımızın korunması, milli birliÄŸimizin teminatı olan akrabalık, arkadaÅŸlık ve komÅŸuluk baÄŸlarımızın kuvvetlenmesi, mutluluk ve refahımızın artması için sosyal yapı içerisinde kilit bir rol üstlenmektedir. Toplumda kadının hak ettiÄŸi yere gelmesi, ancak kadını bir meta olarak görmekten kurtulup gerçek anlamda birey olduÄŸunu kabul ettiÄŸimizde mümkün olacaktır.
Bugün kadınlarımızın toplumsal hayata katılmalarının, iÅŸ hayatına atılmalarının, erkeklerle aynı haklara sahip olmalarının önünde hukuki hiçbir engel bulunmamaktadır. Bugün kadınlarımızın önündeki en büyük engel, zaman içinde toplumsal kodlarımıza iÅŸlenmiÅŸ olan yanlış algılar nedeniyle geri plana itilmeleridir. Kadınlarımız, KurtuluÅŸ Savaşı’nda erkeklerle omuz omuza çarpışmıştır. Bu millet Nene Hatunları, Kara Fatmaları, Sabiha Gökçenleri, Halide Edipleri yetiÅŸtirmiÅŸ bir millettir. Ama ne yazıktır ki bugün defalarca devletten koruma istemesine raÄŸmen sokak ortasında kocası tarafından öldürülen Emine Çimen, eÅŸinden gördüÄŸü iÅŸkence sonucu hayatını kaybeden Melek Karaaslan, aÄŸabeyi tarafından hayatına son verilen Hatice Fırat, AyÅŸe PaÅŸalı gibi ÅŸiddete uÄŸramış kadınlarımızla gündeme gelmekteyiz. Bugün, inancı çerçevesinde giyindiÄŸi, baÅŸörtüsü taktığı için bir takım çevrelerce çalışma hakları kısıtlanan, bir takım çevrelerce de bu durumdan dolayı istismar edilen kadınlarımızla gündeme gelmekteyiz. Bu nedenle böylesine akıl dışı bir uygulamanın pençesinde çalışma hayatında kendilerine yer edinme gayretindeki kadınlarımızın maÄŸduriyeti giderilmeli, yönetmeliklerde gerekli deÄŸiÅŸiklikler yapılarak kıyafeti ve baÅŸörtüsü nedeniyle kadının çalışma hayatına dâhil olmasını engelleyen her türlü unsur bir an önce yok edilerek istismar, sona erdirilmelidir.
Bugün millet olarak bir travma yaÅŸamaktayız. Bu travma, kadının toplumdaki asıl iÅŸlevini kaybetmeye baÅŸlaması, kadının bir ana; aileyi ve milleti ayakta tutan, birleÅŸtiren unsur olduÄŸunun unutulması ve kendisini ifade etme hakkının tanınmaması nedeniyle ortaya çıkmıştır. Gittikçe olumsuzlaÅŸan ekonomik ÅŸartlar altında çalışan, evlat yetiÅŸtiren, yok edilmek istenilen milli ve kültürel deÄŸerlerimize sahip çıkan, çocuklarına helalden ve doÄŸrudan baÅŸka bir ÅŸey öÄŸretmeyen, Türk milletinin temel direÄŸi anneler; bu vatan için çalışan, üreten kadınlarımız; kanlarıyla bayrakları bayrak yapan, mezar taÅŸlarıyla bu vatana Türk mührünü vuran ÅŸehitlerimizin anneleri; bugün, saygı görmeyi, temsil edilmeyi, omuzlarda taşınmayı kuÅŸkusuz dünyadaki her kadından daha çok hak ediyorlar.
Türkiye Kamu-Sen ailesi olarak, yaÅŸanan acıların son bulması, kadınlarımızın toplum içinde hak ettikleri deÄŸeri ve temsil kabiliyetini elde etmeleri ve önlerine konulan bütün engelleri aÅŸmaları temennisi ile tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz."
Ä°smail KONCUK
Genel BaÅŸkan