Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, konfederasyonlara baÄŸlı sendikaların açıklanan üye sayılarına iliÅŸkin bir mesaj yayınladı
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, konfederasyonlara baÄŸlı sendikaların açıklanan üye sayılarına iliÅŸkin bir mesaj yayınladı.
“Gücümüzün kaynağı olan bütün üyelerimize en kalbi duygularımla teÅŸekkürlerimi sunuyorum. Bütün emektarlarımız ÅŸundan emin olsun ki, sendikacılığın tarihini yazanlar, bugün muhatap olduÄŸumuz tüm olumsuzluk ve engellemelere raÄŸmen adam gibi sendikacılığın mimarı olan sizlerden övgüyle söz edecekler” diyen Genel BaÅŸkan Koncuk, “Bu takdiri, fazlasıyla hak ediyorsunuz. Böylesi bir ailenin mensubu olmak fani hayatımın en büyük gurur kaynağı ve böylesi bir mücadelenin kazandırdığı onur ve ÅŸeref çocuklarıma bırakacağım en büyük mirasımdır. Ä°yi ki, varsınız” dedi.
Genel Başkan İsmail Koncuk, mesajında,
“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu SözleÅŸme Kanunu GereÄŸince Kamu Görevlileri Sendikaları Ä°le Konfederasyonların Üye Sayılarına Ä°liÅŸkin 2017 Temmuz Ä°statistikleri Hakkında TebliÄŸ bugün itibariyle Resmi Gazete’de yayınlandı.
Resmi sonuçlara göre Türkiye Kamu Sen’in üye sayısı 395.250 olarak ilan edildi.
Türkiye Kamu Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, Konfederasyon üyesi sendikalara ve üyelerine yönelik bir teÅŸekkür mesajı yayınladı.
Mesajında Türkiye Kamu-Sen’in, tüm sendikalarıyla birlikte ortaya koyduÄŸu kararlı mücadele ve ahlaki duruÅŸu ile sendikacılığın yüz akı olduÄŸunu belirten Koncuk ÅŸunları dile getirdi:
“Öncelikle belirtmeliyim ki, Türkiye kamu-Sen’e omuz veren 395.250 koca yürekli kamu çalışanı, her türlü takdiri fazlasıyla hak etmektedir. Sendikacılığın iÄŸdiÅŸ edilmeye çalışıldığı, sözde sendikal rekabet adına kamu çalışanlarının gayri ahlaki usul ve yöntemlere dayatma ve yönlendirmelerle baskı altına alındığı, kamu yönetimini tahakkümü altına almış olan siyasi ve bürokratik egemen güç tarafından Devlet memurlarını ayrıştıran uygulamaların sıradanlaÅŸtırıldığı bir ortamda adam gibi sendikacılığa hayat veren bu 395.250 onurlu kamu çalışanına teÅŸekkür etmek inanın ahlaki bir yükümlülüktür.
Herkes ÅŸunu bilsin ki, Türkiye Kamu-Sen’e baÄŸlı sendikalara üye olan yiÄŸit yol arkadaÅŸlarımız, sadece bugün ortaya konulan gerçek hak mücadelesine omuz vermekle kalmamakta, aynı zamanda Türk memur sendikacılığının geleceÄŸini de inÅŸa etmektedirler. EÄŸer ki, Türkiye Kamu-Sen’in ÅŸerefli mücadelesiyle hayat verdiÄŸi sendikal duruÅŸ olmasaydı; siyasi iktidarın yan kuruluÅŸu gibi pozisyon alanların, kamu çalışanlarının hak ve kazanımlarını geçici makam ve çıkarlara feda edenlerin, Devlet memurlarının talep ve beklentilerini Hükümetin politikaları paralelinde pazarlayanların sergiledikleri düÅŸkünlükler, bugün sahip olduklarımızı kaybetmemize neden olmasının yanı sıra Türk memur sendikacılığının alnında sarı bir leke olarak da tarihte yerini alacaktı.
Bu itibarla yürekten inanıyorum ki, gelecekte kamu hayatına emek verecek nesillerimiz, bugün sergilenen adam gibi sendikacılığın gerçek mimarları olan her bir üyemizi minnet ve ÅŸükranla yad edecektir.
Devletimizin gücünü ahlaksızca istismar eden sözde kamu yöneticilerinin dayatmalarına eyvallah etmeyen, sendika görünümlü paralel yapıların ahlaksız teklif ve tehditlerine kulak asmayan ve ilkeli, kararlı ve ihlaslı hak arama mücadelesinin yanında saf tutan bütün üyelerimize hem teÅŸkilatım hem de tüm kamu çalışanları adına minnetlerimi sunuyorum.
Türkiye Kamu-Sen olarak, her zaman doÄŸruları yapmaya, doÄŸrudan yana taraf olmaya azami özen gösterdik. “Sen doÄŸru dur eÄŸri belasını bulur” gerçeÄŸinden hareketle, inandığımız doÄŸrulardan hiçbir zaman, hiçbir ÅŸey karşılığında ve hiç kimseye karşı taviz vermedik. Çalışan, üreten, yol gösteren ve hak ettiÄŸini alan bir sendikal anlayışla ülkemizde memur sendikacılığının kutup yıldızı olduk. Her zaman uzlaÅŸma ve diyalog kapılarını açık tuttuk. Türkiye Kamu-Sen’e güç veren üyelerimizin ve kamu çalışanlarının hakları için gerektiÄŸinde asla mücadeleden kaçmadık. Hukuki, meÅŸru ve demokratik her zemin, Türkiye Kamu-Sen’in mücadele alanı oldu. Kamu çalışanlarını ilgilendiren her durum ve geliÅŸmede tek kriterimiz, çalışanların hak ve kazanımları oldu. Savunduklarımızı ve taleplerimizi, hiçbir çıkar ve beklentinin pazarlık malzemesi olarak görmedik. Ä°ÅŸte bu sendikal duruÅŸumuzla da sadece üyelerimizin deÄŸil bütün toplumun ve hatta sevmeyenlerimizin dahi itimat ve teveccühüne mazhar olduk.
Türkiye Kamu-Sen, ortaya koyduÄŸu sendikal mücadele ile adam gibi sendikacılığın adresi olmasının yanı sıra büyük Türk milletinin his ve düÅŸüncelerine her zaman samimiyetle tercüman olması vasfıyla da milli bir sivil toplum kuruluÅŸu olarak tebarüz etmiÅŸtir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası ve Türk Milleti’nin yararı sözkonusu olduÄŸunda, sağımıza solumuza “Kim var?” diye bakmadan “Biz varız” diye gözümüz kapalı göÄŸsümüzü siper ettik. Türkiye Kamu-Sen’in milli duruÅŸunu, siyasal ve sosyal koÅŸulların rüzgarları deÄŸil, töremiz ve inancımızdan beslenerek hücrelerimizin her zerresine kök salmış olan ilkeler tayin etmektedir. Dün ne dediysek bugün de aynı iddianın ardındayız, DoÄŸu’da ne söylediysek Batı’da da noktası virgülüne kadar aynı kelamın sahibiyiz. Ne “Açılım” adına bölücü ihanete sempati kazandırmanın AKÄ°L’liÄŸinde boÄŸulduk, ne sendikal ve bürokratik çıkarlar uÄŸruna FETÖ ile hemhal olduk. Daha küçücük bir sabi iken “Varlığım Türk varlığına armaÄŸan olsun” diyerek verdiÄŸimiz söze her zaman sadık kaldık. “Bizim ilkemiz, önce ülkemiz” diyerek çıktığımız yolda siyasi saik ve talimatlar doÄŸrultusunda deÄŸil, uÄŸruna canımızı dahi feda edeceÄŸimiz inandıklarımız gereÄŸince Devletimiz ve milletimizin yanında saf tuttuk.
Türkiye Kamu-Sen’in bu tarihi ve milli yolculuÄŸuna omuz veren, sendikamızı Türk memur sendikacılığın yolbaÅŸçısı kılan sendikalarımızın Genel BaÅŸkanları, Genel Merkez Yöneticileri , Åžube BaÅŸkan ve yöneticilerine, iÅŸyeri temsilcilerine ve gücümüzün kaynağı olan bütün üyelerimize en kalbi duygularımla teÅŸekkürlerimi sunuyorum. Bütün emektarlarımız ÅŸundan emin olsun ki, sendikacılığın tarihini yazanlar, bugün muhatap olduÄŸumuz tüm olumsuzluk ve engellemelere raÄŸmen adam gibi sendikacılığın mimarı olan sizlerden övgüyle söz edecekler. Bu takdiri, fazlasıyla hak ediyorsunuz. Böylesi bir ailenin mensubu olmak fani hayatımın en büyük gurur kaynağı ve böylesi bir mücadelenin kazandırdığı onur ve ÅŸeref çocuklarıma bırakacağım en büyük mirasımdır. Ä°yi ki, varsınız.
Daha yaÅŸanabilir bir Türkiye ve daha huzurlu bir çalışma hayatı temennisiyle saygılarımı sunuyorum.” dedi.