Son günlerde Türkiye'de kamu çalışanlarına karşı adeta bir yargısız infaz kampanya baÅŸlatılmıştır
Son günlerde Türkiye'de kamu çalışanlarına karşı adeta bir yargısız infaz kampanya baÅŸlatılmıştır. Özellikle 59. hükümetin söylemleri, kamuda çalışanların verimsiz, fazla ve gereksiz olduÄŸu yönünde yalan-yanlış ve taraflı açıklamalardır. Hükümet, iktidara geldiÄŸi günden beri, sürekli memurları kötü niyetli olmakla, çalışmamakla, bürokratik oligarÅŸi yaratmakla itham etmekte, iÅŸsizleri ve asgari ücretle çalışanları memurlara karşı kışkırtmaktadır.
BaÅŸbakan'ın 18 Åžubat 2005 Cumartesi günü Gaziantep'de yaptığı memurları hedef alan konuÅŸma ise, bardağı taşıran son damla olmuÅŸtur. Her seferinde BaÅŸbakan kimseye iÅŸ beÄŸendiremediklerini, makam beÄŸendiremediklerini ifade ederek; "illa memuriyet olacak. Gitsene özel sektöre kardeÅŸim. Neden gitmiyor? Yan gelip yatacak da onun için. Åžunu bilmemiz lazım, dünyanın hiçbir yerinde kayd-ı hayat ÅŸartıyla kimseyi iÅŸte çalıştırmazlar. Böyle bir ÅŸey yok. ÇalıştırabildiÄŸi kadar çalıştırır, tazminatını ödeyip iÅŸten çıkarır ve iÅŸi bitirir" demiÅŸtir. Bu cümlelerle BaÅŸbakan gönlünde yatan Türkiye'yi açıklamıştır. Görülüyor ki, hükümet canı istediÄŸinde iÅŸine son verebileceÄŸi, siyasi emellerine alet edebileceÄŸi köleler istemektedir. Bu arada kamuda memur olmak isteyenlere de ateÅŸ püskürmekte ve özel sektörde çalışmak istememelerinin sebebini "yan gelip yatma" isteÄŸine baÄŸlamaktadır. EÄŸer bu doÄŸruysa BaÅŸbakanın kendi bürokratları da yan gelip yatmaktadır. Öyleyse BaÅŸbakan önce kendi çevresindeki bürokratları daha verimli hale getirmelidir. Toplum kesimlerini birbirine düÅŸürerek ulaşılmak istenen amaç açıktır: Hükümet, istihdam yaratmada, ücret adaletsizliÄŸinde, kayıt dışı istihdam konusunda yaÅŸadığı baÅŸarısızlığı, memurlara fatura etmeye çalışmaktadır.
Sayın BaÅŸbakan, bu talihsiz beyanları ile 2,5 milyon memur ile 10 milyon memur ailesini yan gelip yatan, devletten hak etmedikleri ücreti alan insanlar olarak göstererek, haramzade ilan etmektedir. Bu anlayış ve tavrı ÅŸerefli Türk memurları olarak ÅŸiddetle reddediyoruz.
Türk memuru Edirne'den Kars'a kadar, bu memleketin her köÅŸesinde Türk halkına hizmet vermektedir. Oysa BaÅŸbakan sanki özel sektörde eleman açığı varmış da iÅŸsizlerimiz bu iÅŸlere itibar etmiyormuÅŸ gibi bir hava yaratmaktadır. Ne yazık ki BaÅŸbakan'ın ülke gerçeklerinden haberi yoktur. 2,5 milyon kayıtlı olmak üzere toplam 15 milyon iÅŸsizle ülkemiz toplumsal bir patlama yaÅŸamaktadır. Hırsızlık, gasp, tecavüz gibi suçlar büyük bir artış göstermiÅŸ, kapkaç nedeniyle vatandaÅŸlarımız yolda yürüyemez hale gelmiÅŸtir. Hükümete soruyoruz; acaba bunların sorumlusu da kamu çalışanları mıdır yoksa kendi basiretsizlikleri midir?
Ülkemizde 12 milyondan fazla çalışanın herhangi bir sosyal güvencesi yoktur. Hal böyle iken halkımızın neden memur olmak istediÄŸini anlamamak, ülke gerçeklerine gözünü kapatmaktır. Belki iktidar sahipleri bilmiyor ama dünyanın her yerinde memurun iÅŸ güvencesi vardır. Bu, hükümetin Türk memuruna lütfu deÄŸil, kanunlarla saÄŸlanmış bir haktır.
Ancak ülkeyi tüccar-devlet zihniyetiyle yönetmek isteyenler, ülkemizdeki iÅŸsizliÄŸi, kayıt dışı ekonomiyi yok etmek yerine, memur güvencesini yok edebilmek için toplum kesimlerini birbirine düÅŸürmeye çalışmaktadır. Amaçları, kamu personel rejimini ve kamu yönetimini deÄŸiÅŸtirerek, ülkenin idari ve personel yapısını küresel sermayenin arzusuna göre ÅŸe-endirmektir. Memuru tasfiye ederek, onu toplum nazarında küçük düÅŸürerek, moral deÄŸerlerini yok ederek bir iktidarın baÅŸarıya ulaÅŸması mümkün deÄŸildir. BaÅŸbakan bu tavrı ile bindiÄŸi dalı kesmektedir.
Bize göre Türkiye'de kamu kesimindeki en önemli sorun verimlilik sorunudur. Bu sorunun, kamudaki iÅŸ güvencesi dolayısıyla kiÅŸilerin verimsiz çalışmalarıyla meydana geldiÄŸi söylenip tüm suç kamu çalışanlarına yıkılmaya çalışılmaktadır. Kamuda verimlilik ile ilgili problemlerin olduÄŸu açıktır. Ancak; en düÅŸük sermayeli ÅŸirketlerin bile insan kaynaklarını geliÅŸtirmek için ayırdıkları eÄŸitim ödenekleri ÅŸirketler için önemli meblaÄŸlar oluÅŸtururken, kamuda çalışanların eÄŸitimleri için herhangi bir ÅŸey yapılmamakta ve bu çalışanlardan mucizeler beklenmektedir. Devlet kamu kuruluÅŸlarını kurup,eski teknolojileriyle baÅŸ baÅŸa bırakmakta, çalışanlarının da verimliliÄŸini maksimum kılmalarını beklemektedir.
Memurumuz yıllardan beri yetersizlikler içinde, bütün olumsuzluklara raÄŸmen iyi niyetle hizmet vermeye çalışmaktadır. Hiçbir iktidar döneminde devlet memurları bu hükümet dönemindeki sürgün ve kıyımları yaÅŸamamıştır. MüsteÅŸar'dan ÅŸef'e kadar bütün devlet kadroları tasfiye edilmiÅŸtir. AKP il baÅŸkanları, devleti yönetmektedir. T.C. devleti adeta parti devleti haline getirilmiÅŸtir.
Sayın BaÅŸbakan ve bazı bakanların, memurları günah keçisi ilan etmeleriyle birlikte Ülke genelinde vatandaÅŸlarımız, çalışanlara karşı daha saygısız ve ön yargılı davranmaya baÅŸlamışlardır. Bu anlayışın devam etmesi halinde Devlet adına hizmet verenlerle hizmet alanlar arasında olumsuzluklar ve gerginlikler daha da artacaktır. Her türlü olumsuzluÄŸa raÄŸmen halkına güler yüzlü hizmet verme çabasında olan çalışanlara yapılan bu haksız ve hukuksuz tavırdan vazgeçilmelidir. Unutulmamalıdır ki, memursuz devlet hizmeti verilemez. Memurları aÅŸağılayarak, onları yok sayarak hiçbir yere varılamaz.
Memurumuz, yurdumuzun pek çok bölgesinde araç gereç eksikliÄŸi, yakacak sorunu, ücret adaletsizlikleri içinde yoklukla mücadele etmektedir. Askerimizden sonra en çok memurlarımız bu ülke için hayatını feda etmiÅŸtir. Memursuz Türkiye özlemiyle yanıp tutuÅŸanlar, her iÅŸin özel sektörce ve sözleÅŸmeli personeller tarafından gördürüldüÄŸü, iÅŸ güvencesinin ortadan kaldırıldığı, federal bir ülke hayalini kuran zihniyete hizmet etmektedir. Bu ham hayallerini süsleyenler, hedeflerine ulaÅŸmak için ise, önce memur kavramını yok etmeye çalışmaktadırlar.
Ancak; Türkiye Kamu-Sen, baÅŸkalarının beceriksizliklerinin ve hatalarının kamu çalışanlarına mal edilmesine asla müsaade etmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığının teminatı olan Türk memuru, yıllardan beri bugüne kadar olduÄŸu gibi, bundan sonra da her türlü zorluÄŸa, kışkırtmaya ve yıpratmaya raÄŸmen, vatanı ve milleti için hizmet vermeye devam edecek, hükümetin kendisine duyduÄŸu nefretin hesabını soracağı günleri sabırla bekleyecektir.