Konfederasyonumuza baÄŸlı Türk Ulaşım-Sen tarafından TCDD tarihi Ankara Garı önünde, milletimizin birliÄŸini ve bütünlüÄŸünü bozmayı hedefleyen terör örgütünün son günlerde artan saldırılarını protesto etmek ve ÅŸehitlerimizi anmak amacıyla basın açıklaması yapıldı
Konfederasyonumuza baÄŸlı Türk Ulaşım-Sen tarafından TCDD tarihi Ankara Garı önünde, milletimizin birliÄŸini ve bütünlüÄŸünü bozmayı hedefleyen terör örgütünün son günlerde artan saldırılarını protesto etmek ve ÅŸehitlerimizi anmak amacıyla basın açıklaması yapıldı.
Konfederasyonumuza baÄŸlı sendikalarımızın Genel BaÅŸkanları, Genel Merkez Yöneticileri, ÅŸube baÅŸkanlarımız, üyelerimiz ve çok sayıda vatandaşımızın katılarak destek verdiÄŸi eylemde tüm ÅŸehitlerimiz için saygı duruÅŸu ve devamında Ä°stiklal Marşı okundu.
Okunan Ä°stiklal Marşı’nın ardından basın açıklaması yapan Türk Ulaşım-Sen Genel BaÅŸkanı Åžerafeddin Deniz, yaÅŸanan terör olaylarının ülkeyi iç savaÅŸa götürecek ÅŸartları oluÅŸturma sürecine dönüÅŸtüÄŸünü belirterek, toplumun oynanan oyunu çok iyi görmesi gerektiÄŸini söyledi.
Türk Ulaşım-Sen Genel BaÅŸkanı Åžerafeddin Deniz yaptığı açıklamada, “30 yılı aÅŸkın bir süredir, yaptığı insanlık dışı katliamlarla Türk Milletinin birliÄŸini ve bütünlüÄŸünü bozmayı vazgeçilmez hedefi haline getirmiÅŸ olan terör örgütü, son günlerde hayvani bir dürtü ile yeniden saldırılarını yoÄŸunlaÅŸtırmıştır.
Terör örgütü, dün IÄŸdır’da 14 polisimizi, 3 gün önce de, defalarca saldırdığı DaÄŸlıca Tabur Komutanlığına bir kez daha saldırmış ve 16 askerimizi ÅŸehit etmiÅŸtir. Bu ve benzeri alçakça saldırılarını pervasızca ve son derece kolay bir ÅŸekilde, daÄŸlarda ve ÅŸehir merkezlerinde yapabilmelerinin hangi süreçler neticesinde olgunlaÅŸtığı, hepimizin malumudur.
Terör örgütü, eylem yapabilme kapasitesini kaybettiÄŸi, hızla küçülmeye baÅŸladığı bir dönemde, hayata geçirilen ve adına çözüm süreci denilen süreci, tam bir derlenme, toparlanma, büyüme, taban bulma, silah ve mühimmat depolama, kısaca, ülkeyi bir iç savaÅŸa götürecek ÅŸartları oluÅŸturma sürecine dönüÅŸtürmüÅŸtür.
Türkiye Kamu-Sen’in ve Türkiye’deki bir çok sivil toplum kuruluÅŸunun ısrarla ‘‘ÇÖZÜLME SÜRECÄ° ’’ olarak nitelendirdiÄŸi bu süreçte, siyasi iktidar ülkeyi, elindeki silahı bırakmayan, Türkiye’yi bölme hayallerinden asla vazgeçmeyen terör örgütünün adeta insafına terk etmiÅŸtir.
Analar aÄŸlamıyor edebiyatı ile sürdürülen bu süreçte, DoÄŸu ve GüneydoÄŸu bölgelerinin bütün köyleri ve ÅŸehir merkezleri terör örgütüne bırakılmış, sokaklar, caddeler, ve nihayetinde ÅŸehirler terör örgütüne adeta peÅŸkeÅŸ çekilmiÅŸtir. Örgüt bu süreçte ÅŸehir yapılanmasını tamamlamış, sözüm ona devletçiklerinin alt yapısını oluÅŸturmuÅŸtur. Asker kışlaya, polis karakollarına hapsedilmiÅŸ, askeri garnizonun içindeki ay yıldızlı bayrağın gönderden indirilmesine ses çıkarılmamıştır. Süreç zarar görmesin diye devletin varlığı, itibarı ve gücü adeta bölgede yerle bir edilmiÅŸtir.
Yine bu süreçte, Kamu Kurumlarının binalarına asılı olan tabelalardaki T.C. yazısı silinmiÅŸ, daÄŸlara kazınmış olan ay yıldızlar bir bir sökülmüÅŸtür. Terör örgütüne örgüt, başına da sayın denilmeye baÅŸlanmıştır.
Ä°çinde sivil toplum örgütlerinin kimi baÅŸkanlarının da olduÄŸu sözüm ona ‘‘akil adamlar ’’ heyeti oluÅŸturulmuÅŸ, terör örgütünün ve başının ne kadar sevimli olduÄŸu Türk Milletine anlatılmaya çalışılmıştır. Bu sürece ihanet süreci diyenlere, bir sendikanın genel baÅŸkanı (ÅŸimdilerde milletvekili) ‘‘bu süreci hayvanlar bile anladı ancak hala anlamayan insanlar var ’’ demek sureti ile güya, ne kadar doÄŸru bir iÅŸ yaptıklarını kamuoyuna anlatmaya çalışmıştır.
Habur törenlerinden sonra, Oslo görüÅŸmeleri, terörist başının ayağına gönderilen devlet görevlileri, Diyarbakır’da okunan mesajlar, Dolmabahçe mutabakatı ve nihayetinde terör örgütü mensuplarının Kürt kökenli vatandaÅŸlarımızın temsilcisi sıfatına kavuÅŸturulması gibi, Türkiye Cumhuriyeti devleti ile Türk Milletini alaya alan, yok sayan ve anlatmakla bitmeyecek yüzlerce uygulama ve eylem, bu ihanet sürecinde sahnelenmiÅŸtir.
Alanların terör örgütüne bırakıldığı, devletin gücünün, varlığının ve ÅŸefkatinin yerle bir edildiÄŸi bu sürecin bir yerinde, terör örgütünün çirkin yüzünü göstereceÄŸi tarafımızca bilinmekteydi. 7 Haziran seçimleri ve Suruç’taki patlamadan sonra tılsım bozulmuÅŸ, ortaklık bitmiÅŸ ve terör maalesef yeniden hortlamıştır.
Ä°ÅŸgal edilen ÅŸehirler, kazılan hendekler, günün ortasında ÅŸehir merkezlerinde uzun namlulu silahlar ile terör estiren teröristler ve yüreÄŸimizi yakan ÅŸehitler, ÅŸehit cenazeleri, gerilen insanlar, gerilen Türkiye..
Çapulcu sürüleri ÅŸehirleri yaÄŸmalamakta, demiryollarını bombalamakta, doktorları öldürmekte, gümrük görevlilerini kaçırmaktadır.
30 Temmuz 2015 tarihinden bugüne kadar, yük ve yolcu trenlerimize 6 ayrı bombalı ve mayınlı saldırı düzenlenmiÅŸtir. Bu saldırılar sonucunda, Kars’ta yol personeli meslektaşımız Necdet Ä°NANÇ ÅŸehit edilmiÅŸ, 10’dan fazla demiryolcu ve vatandaşımız ise yaralanmıştır.
Demiryolcular olarak, tıpkı KurtuluÅŸ Savaşı’nda 7 düvele karşı, Anadolu’nun vatanlaÅŸtırılmasın da üzerimize düÅŸeni eksiksiz ve canımız pahasına yerine getirdiÄŸimiz gibi, bugünde o günkü emellerine ulaÅŸamayan dış güçlerin, yerli iÅŸbirlikçileri vasıtası ile yapmaya çalıştıklarının karşısında canımız pahasına durup, bu ülkeyi böldürtmeyeceÄŸimizi herkesin bilmesini istiyoruz.
Artık bıçak kemiÄŸe dayanmıştır. Devletin ve devleti yönetenlerin hata yapmak “KANDIRILDIK” demek gibi bir lüksleri yoktur. Bugünden sonra yapılabilecek en küçük hatanın faturası ağır olacaktır. Zor bir coÄŸrafyada bağımsızlığını ve bütünlüÄŸünü muhafaza etmek zorunda olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yöneticilerinin, terör örgütünün beyanlarına ve hislerine dayalı olarak davranamayacaklarını artık görmeleri gerekmektedir.
Birlikte olmak, birlikte düÅŸünmek, geleceÄŸimizi birlikte planlamak, geleceÄŸimize birlikte sahip çıkmak ve birbirimizi sevmek zorundayız. Sevgiye, barışa, hoÅŸgörüye, kardeÅŸliÄŸe en fazla ihtiyaç duyduÄŸumuz günlerdeyiz.
Terör örgütünün tahriklerine kapılıp kardeÅŸliÄŸimize halel getirmemek, 77 milyon olarak uyanmak, uyanık olmak, çevrilen fırıldaklara kanmamak, tek yumruk olmak, kimi basın ve medya kuruluÅŸlarının bin bir gece masallarına dalıp uyumamak zorunda olduÄŸumuzu artık görmeliyiz.
Artık, bir ve bütün olduÄŸumuzu herkese göstermeliyiz.
Artık, bu oyunu bozmalıyız.
Artık, yeter demeliyiz.
Sevgi tomurcuklarının yeÅŸerdiÄŸi, kardeÅŸlik türkülerinin söylendiÄŸi, doÄŸu ile batının, kuzey ile güneyin kucaklaÅŸtığı, Çanakkale, Dumlupınar ve Sarıkamış ruhunun yeniden ÅŸahlandığı, tek vatan, tek millet ve tek bayrak ÅŸiarının 77 milyon insanımızın yüreÄŸinde yer bulduÄŸu, LÄ°DER ÜLKE TÜRKÄ°YE ülküsüne hızla ilerleyen bir Türkiye dileÄŸiyle, bütün ÅŸehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve büyük Türk Milletine baÅŸ saÄŸlığı ve sabırlar diliyorum.
SAHÄ°PSÄ°Z VATANIN BATMASI HAKTIR…
SEN SAHÄ°P ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR…
ÅžEHÄ°TLER ÖLMEZ, VATAN BÖLÜNMEZ” diyerek sözlerini noktaladı.