Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk Türkiye Kamu-Sen'in sendikacılık anlayışını kaleme aldı
Genel BaÅŸkan Ä°smail Koncuk Türkiye Kamu-Sen'in sendikacılık anlayışını kaleme aldı..Genel BaÅŸkan yazısında, Türkiye Kamu-Sen'in delikanlı sendikacılık anlayışının hız kesmeden devam edeceÄŸini belirtti.
"Sendikacılık duraÄŸanlığı asla kabul etmeyen bir alandır. Bir çok problemin yaÅŸandığı, memurların adeta hasım gibi görüldüÄŸü günümüzde, sendikal faaliyetler çok daha önemli hale gelmiÅŸtir.
Kamuoyunda memurlarımızla ilgili oluÅŸturulmak istenilen algı, hepimizin malumudur, siyasi iktidar ve bürokrasi, yönetim beceriksizliklerini memurların üzerine yıkmak için her türlü ifadeyi fütursuzca kullanmaktadır.
Memurlara yapılan zam oranları çarpıtılmakta, ülkemizdeki memur sayısının çok fazla olduÄŸu yalanı söylenmekte, (OECD ülkelerinde 15 vatandaÅŸa 1 memur düÅŸerken, ülkemizde 29 vatandaÅŸa 1 memur düÅŸtüÄŸü gerçeÄŸi ise hiç söylenmemektedir.), memurların az çalıştığı gibi, hiçbir objektif veriye dayanmayan bu yalanlara, neredeyse bir kısım memurlar dahi inanır hale gelmektedir.
Memurlarla ilgili oluÅŸturulan bu yalanlar, memurların geleceÄŸini tehlikeye atacak sonuçlar doÄŸuracak bir boyut kazanmıştır. Ä°ÅŸte, iÅŸ güvencemizin açıkça tehdit edilmesi, iÅŸçi memur ayrımın tamamen kaldırılacağı söylemi, bu yalanlara dayanılarak söylenebilmektedir.
Ä°ktidarın memurlarımıza bakış açısı çok nettir. Bu bakışın olumlu olduÄŸunu söyleyebilmek mümkün deÄŸildir. Hem öÄŸretmenler hem de diÄŸer tüm memurlarla ilgili oluÅŸturulan yanlış söylem ve oluÅŸturulan algı, memurları vatandaÅŸ nazarında da itibarsız hale getirmiÅŸtir. Son yıllarda, öÄŸretmen, saÄŸlık çalışanları ve memurlara yönelik saldırıların artmasındaki temel sebep, oluÅŸturulan bu yanlış algı ve sorumsuzca söylenen sözlerdir.
Memurlarımızla ilgili oluÅŸturulan bu algının mimarları bellidir. Tam burada, tüm memurlarımızın bu algıyı deÄŸiÅŸtirecek bir tavır içinde olması gerektiÄŸini söylemek de, yanlış olmayacaktır. Alınması gereken en önemli tedbir, sendikal tercihlerimizi neye göre belirlediÄŸimizi sorgulamak olmalıdır. Öncelikle, sendikacılık nedir? Nasıl olmalıdır? Sendikalar nasıl bir strateji ile sendikacılık yapmalıdır? Sorularını hem çalışanlar, hem de sendikalar kendisine sorup cevaplandırmalıdır. Bu sorgulamayı yapanlar olduÄŸu gibi, maalesef hiç yapmayanlar çok daha fazladır.
Ä°ÅŸte en önemli problem, Ä°Åž GÜVENCEMÄ°Z, MEMURLUK STATÜSÜNÜN TAMAMEN ORTADAN KALDIRILMASI Ä°ÇÄ°N ATILAN ADIMLAR. Böyle önemli bir konuda ki, tüm memurlar için hayati öneme sahiptir, hangi sendikalar bir söylem geliÅŸtirdi, hangi sendikalar eylem ve etkinliklere imza attı, tepki koydu. Memur yıllardır ilk defa, 2014 yılında enflasyon farkı alamadı, sadece 123 TL ile 2014 yılını geçirmek zorunda kaldı. Peki, EK ZAM talebi ile kaç sendika ciddi bir eylem gerçekleÅŸtirdi?
Maalesef, Türkiye Kamu Sen ve baÄŸlı sendikalar dışında bu konuda ciddi eylem ve etkinlikler yapan, yayınlar hazırlayan, memurları bilgilendiren bir baÅŸka sendika hatırlamıyorum. Türkiye Kamu Sen ve baÄŸlı sendikalarımız, 6 Aralık 2014 tarihinde, Ankara Abdi Ä°pekçi’de 15 bin kiÅŸi, bundan dört ay sonra Ankara Kolej Meydanında 50 bin kiÅŸinin katılımı ile yürüyüÅŸ ve miting gerçekleÅŸtirdi. Bu mitingler için harcanan, yaklaşık 3 milyon TL ile, çalışanlara kalem, bardak, flash bellek dağıtılabilirdi, ama Türkiye Kamu Sen kırtasiyecilik, züccaciyecilik yerine sendikacılık yapmayı tercih etti. Türkiye Kamu Sen, memurlarımıza yönelik, Cumhuriyet tarihimizin en önemli tehtidi olan Ä°Åž GÜVENCESÄ°Z MEMUR- Ä°ÅžÇÄ°, MEMUR AYRIMININ KALDIRILACAÄžI SÖYLEMÄ°NE kayıtsız kalmadı, ayaÄŸa kalktı, bu mitingler öncesinde de onlarca eylem ve etkinlikle, hem ek zam talebimizi hem de çalışma hayatına yönelik problemleri dile getirdi.
Türkiye Kamu Sen susmadı, Türkiye Kamu Sen korkmadı, Türkiye Kamu Sen sendikacılığı iktidarın eteklerine yapışmak olarak hiç görmedi. Türkiye Kamu Sen, korkunun egemen kılınmaya çalışıldığı bugün, sesini hiç kısmadı, kısmak isteyenlere hiç prim vermedi. Türkiye Kamu Sen, sendikacılığı kolaycılığa kaçarak, sarılaÅŸmak olarak anlayanlara inat, biz sarı sendika olmayacağız, bize güvenen insanları satmayacağız, yarı yolda bırakmayacağız diyerek, her zeminde sözünü söyledi, tepkisini ortaya koydu.
Sendikacılık yapmak, gerçekten sendikacılık yapmak isteyenler bakımından zor iÅŸtir. Makam koltuklarını, iktidarların urganına baÄŸlayarak, saÄŸlama almak isteyenlerin iÅŸi deÄŸildir. Sendikacılık bakanlarla, bürokratlarla çay-kahve içme, pasta yeme faaliyeti hiç deÄŸildir. Elbette, diyalog kapılarını kapamadan, ama yanlışları da sineye çekmeden yolumuza devam etmeliyiz.
Yıllardır bu anlayışla, sendikacılık yapmaya çalışıyoruz, bizi bitirmeye çalışanlar bitmediÄŸimizi gördüler. Bitmek bir yana, tam aksine, büyüyerek yolumuza devam etmemizin, en önemli sebebi, ÅŸuurlu insanların bu yola baÅŸ koymasıdır. Türkiye Kamu Sen’in mücadelesini anlamış olan bu kitleler olduÄŸu sürece, Türkiye Kamu Sen’in, delikanlı sendikacılık anlayışı hız kesmeden devam edecektir.
Kimseyi korkutmadan, kimseyi ezmeden, kimseye ulufe dağıtmadan da, bu ülkede sendikacılık yapılacağını herkese bundan sonra da göstereceÄŸiz. Nefsine kul olmuÅŸ insanların, gerçekte sendikacılık yapamayacağını, memurları pazarlayanların, çalışma hayatının problemlerinden hiç haberdar olmayanların eninde sonunda silineceÄŸini anlatmaya devam edeceÄŸiz.
Tercih ve takdir kamu çalışanlarınındır. Mücadelemizin motor gücü olan, iÅŸini, en iyi ÅŸekilde yapma iradesinden vazgeçmeyen teÅŸkilat yöneticilerimizi, bize inanan, güvenen tüm üyelerimizi saygıyla selamlıyorum. Allah hepimizin ferasetini artırsın"
Ä°SMAÄ°L KONCUK
GENEL BAÅžKAN