Türkiye Kamu-Sen GeniÅŸletilmiÅŸ Åžube BaÅŸkanları Ä°stiÅŸare Toplantısı, Kızılcahamam'da baÅŸladı" />
Türkiye Kamu-Sen GeniÅŸletilmiÅŸ Åžube BaÅŸkanları Ä°stiÅŸare Toplantısı, Kızılcahamam'da baÅŸladı
Türkiye Kamu-Sen GeniÅŸletilmiÅŸ Åžube BaÅŸkanları Ä°stiÅŸare Toplantısı, Kızılcahamam'da baÅŸladı.Birinci gün, sendikalar kendi aralarında istiÅŸare toplantısı yaparak, strateji ve görüÅŸlerini belirlediler. Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Bircan Akyıldız, GeniÅŸletilmiÅŸ Åžube BaÅŸkanları Toplantısının açılış konuÅŸmasında konfederasyonumuzun yine en çok üyeye sahip olarak toplu görüÅŸme heyetinin başındaki yerini alacağını belirtti. "Toplu görüÅŸmelerde verilen sözler yerine getirilmediÄŸi, enflasyn farkının derhal ocak 2008'den itibaren yansıtılmadığı taktirde karşılarında bambaÅŸka bir Türkiye Kamu-Sen bulacaklardır" dedi. Bircan Akyıldız, ÅŸöyle devam etti:
Ülkemizin dört bir yanında vatandaÅŸlarımıza en iyi hizmeti sunmak için mücadele veren,
Vatan ve millet sevgisini yüreÄŸinde hisseden,
"Benim ilkem, önce ülkem" diyebilme ayrıcalığına ulaÅŸmış,
Her türlü tehdide karşı dimdik, onurluca durabilmeyi baÅŸarmış,
Siyasi rüzgarları arkasına alanların vaatlerine aldırmadan,
Ä°nandığı yolda dosdoÄŸru yürürken, bütün maddi çıkarları elinin tersiyle iten,
Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır diyebilen;
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere,
Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere,
Tükürün ehl-i salibin o hayasız yüzüne,
Tükürün onların asla güvenilmez sözüne!
Dizelerinde olduÄŸu gibi,
Alçakların, kahpelerin, döneklerin yüzüne tükürmeye yemin etmiÅŸ deÄŸerli arkadaÅŸlarım;
Hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle kucaklıyorum.
HoÅŸ geldiniz, ÅŸeref verdiniz.
Değerli arkadaşlarım,
Çok önemli, tarihi günler yaşıyoruz.
Ekonomik, siyasi ve toplumsal büyük bir dönüÅŸüm sürecinin içindeyiz.
Her dönüÅŸümün kendine has riskleri ve avantajları vardır.
Ne yazık ki, bugünlerde ülke olarak önümüzdeki riskler, avantajlarımızdan çok daha fazladır.
Ama bir gerçek var ki; ülkemizin karşı karşıya olduÄŸu en büyük risk, siyasetin, siyasi iradenin bizzat kendisidir.
Yıllardır yapılan uyarılara kulak tıkayan, kendisi gibi düÅŸünmeyen herkesi ötekileÅŸtiren bu anlayış, ülkemizi uçurumun kenarına getirmiÅŸtir.
Yapılan ekonomik uygulamalar, ekonomideki hastalığın teÅŸhisi ve tedavisi ÅŸeklinde deÄŸil, ekonomik sistemin halka karşı, IMF ve küresel sermayenin yanında bir yapıya dönüÅŸtürülmesi ÅŸeklinde olmuÅŸtur.
Son altı yılda alınan borçlar, seksen yılda alınan borç toplamını ikiye katlamış, üstüne ülkemizin bütün önemli ve kar eden kamu iktisadi teÅŸekkülleri yabancılara satılmıştır.
"Enflasyon düÅŸüyor" denmiÅŸ ama faizler yükseltilmiÅŸ; küresel sermaye dünyanın en yüksek reel faizine üÅŸüÅŸmüÅŸtür.
Bu da yetmezmiÅŸ gibi, topraklarımız, arazilerimiz, ormanlarımız, limanlarımız bir bir elimizden çıkmaktadır.
Devlet içinde bu politikalara uymayanlar dışlanmakta, görevlerinden uzaklaÅŸtırılmaktadır.
En alttan en üste kadar, bütün kademelerde büyük bir kadrolaÅŸma yaÅŸanmakta, esen siyasi rüzgarları arkasına alanlar, bu kadrolaÅŸmadan nasiplenmeye çalışmaktadır.
Altı yıldan beri ülkemiz batan geminin malları misali talan edilmektedir.
Bu gerçekleri en başından beri dile getiren, çarpık uygulamalara direnen ve "dur" diyen bir tek Türkiye Kamu-Sen vardır.
Bütün baskılara, sürgünlere, engellemelere raÄŸmen siz deÄŸerli sendika yöneticileri ve bizlere üye olan 380 bin inanmış yürek olduÄŸu sürece de direnmeye devam edecektir.
Bu yolda Türkiye Kamu-Sen, zapt edilemeyen son kale, çökertilemeyen son cephe, milletimizin çelik iradesinin son neferidir.
Bu nedenle bütün güçleriyle, bütün silahlarıyla üstümüze gelmektedirler.
Bu nedenle bizi çökertmeye çalışmaktadırlar.
Ama bilmiyorlar ki; Türkiye Kamu-Sen'li başını eÄŸmez.
Bitti dendiÄŸi yerde yeniden baÅŸlar.
Ä°ÅŸte bu yüzden en büyüktür.
Ä°ÅŸte bu yüzden yıkamazlar, geçemezler!
Türkiye Kamu-Sen üyelerini tehditle, sürgünle yıldırmaya da çalışsalar,
Terfi ile tayinle kandırmaya da çalışsalar baÅŸaramazlar.
Başaramıyorlar. Başaramayacaklar!
Çünkü Türkiye Kamu-Sen'in birlikteliÄŸi menfaate dayanmaz.
Çıkar iliÅŸkilerine baÄŸlı deÄŸildir.
Çünkü Türkiye Kamu-Sen'li, esen rüzgara göre yön deÄŸiÅŸtiren rüzgar gülü deÄŸildir.
Çünkü Türkiye Kamu-Sen'li kimseden sözünü esirgemez.
Ä°nandığı yolda tek başına yürür.
Çelik gibidir.
Kırılır belki ama asla eğilmez!
Değerli arkadaşlarım;
Tüm kamu çalışanlarını yakından ilgilendiren ve bu yıl yedincisi gerçekleÅŸtirilecek olan toplu sözleÅŸme süreci 15 AÄŸustos 2008 Cuma günü baÅŸlayacaktır.
Türkiye Kamu-Sen, yine en büyük konfederasyon olarak, toplu görüÅŸme heyetinin başında yerini alacaktır.
Türkiye'nin ekonomik gereklerinin ve memurumuzun içinde bulunduÄŸu durumun farkında olan Konfederasyonumuz, bu bilinç içinde toplu sözleÅŸme hazırlıklarını sürdürmektedir.
Öncelikli olarak belirtmek isterim ki; Türkiye Kamu-Sen, sergilediÄŸi sorumlu sendikacılık anlayışı gereÄŸi, yalnızca ücret sendikacılığı yapmamaktadır.
Kamu görevlileri olarak, ülkemizin içinde bulunduÄŸu, ülkemiz insanının ve vatanımızın geleceÄŸini yakından ilgilendiren geliÅŸmelere duyarsız kalmamız düÅŸünülemez.
Bu noktada özellikle ülkemiz içindeki gerginliÄŸin bir an önce son bulması gerektiÄŸi inancı ile herkesi aklıselim davranmaya davet ediyoruz.
Bu konuda üzerimize düÅŸen her türlü görevi, Türkiye Kamu-Sen olarak üstlenmeye hazır olduÄŸumuzu buradan bildiriyoruz.
DeÄŸerli arkadaÅŸlar,
2006 yılından beri ülkemiz ekonomisinde görülen geliÅŸmeler oldukça endiÅŸe vericidir.
Özellikle enerji ve gıda fiyatlarında yaÅŸanan yüksek enflasyon nedeniyle ülkemiz büyük bir ekonomik krizin eÅŸiÄŸine gelmiÅŸtir.
Son üç yıldır hedeflenen enflasyon rakamları aşılmakta, iÅŸsizlik artmakta, piyasalarda durgunluk yaÅŸanmaktadır.
Ortaya çıkan cari açık, özelleÅŸtirme gelirlerine, yüksek reel faizin çektiÄŸi sıcak paraya ve yüksek borçlanmaya dayalı olarak finanse edilmektedir.
Önümüzdeki dönemde daha da zorlaÅŸacak ekonomik ÅŸartlar altında, cari açığın finansmanının imkansız hale gelmesi ve ülkemizin büyük bir ekonomik krize girmesi ihtimali yüksektir.
Ülkemizi borçlandırırken, ülkemizin kaynaklarını alacaklılara yıllık %20 faizle veren yetkililer; konu memur maaÅŸlarına geldiÄŸinde yıllık enflasyon hedeflerine göre hareket etmektedir.
GerçekleÅŸen enflasyon rakamlarının, memur maaÅŸlarına yapılan artış oranlarını geçmesi nedeniyle, memur maaÅŸları reel anlamda deÄŸer kaybetmekte, memurlarımız ekonomideki olumsuzluktan en fazla etkilenen kesim olmaktadır.
Öyle ki, son bir yıllık dönemde limon %160, mercimek %106, ayçiçek yağı %88, pirinç %62, bal %56, kuru fasulye %53 ve ekmek %75 zamlanmış, mutfakta adeta yangın çıkmıştır.
Bu nedenle ortaya çıkan enflasyon farkının derhal, Ocak 2008'den itibaren maaÅŸlara yansıtılması zorunludur.
Bu konuda talebimiz nettir.
Toplu görüÅŸmelerde de olmazsa olmaz ÅŸartlarımızın başında memur maaÅŸlarına gerçekleÅŸen enflasyon ve refah payı ile orantılı bir artış yapılması konusu gelecektir.
Siyasi irade memurlarımızı ezmiş, reel olarak kayba uğratmıştır.
Zorunlu tüketim harcamalarındaki artışın memur maaÅŸlarını geçmesi ile yılın ilk beÅŸ aylık döneminde 344 bin memurun daha maaşı açlık sınırının altına düÅŸmüÅŸtür.
Yaptığımız araÅŸtırmaya göre 2007 yılının Aralık ayında 895 YTL olan açlık sınırının altında maaÅŸ alan 693 bin memur bulunmaktaydı.
2008 yılının ilk beÅŸ ayında açlık sınırı %9,2 artmış ve 977 YTL'ye ulaÅŸmıştır.
Açlık sınırındaki artış, memur maaÅŸlarının %5 ile %7 arasında erimesine neden olmuÅŸtur.
Maliye Bakanlığı'ndan sızan bazı haberler, memurlara verilecek olan enflasyon farkının en fazla %2 seviyesinde olacağı yolundadır.
Ama memurun enflasyon farkı %6 olmuştur.
Bu oranın altında bir fark verilmesi, hak gaspı olacaktır.
Bunun vebali de siyasi iradeye aittir.
2007 yılının Aralık ayında memurların %28,4'ü açlık sınırının altında maaÅŸ alırken, bu oran 2008 yılının Mayıs ayında %42,5'e çıkmıştır.
Buna raÄŸmen bizler, yetkililerden kabul edilemez bir ücret deÄŸil, insanca bir yaÅŸama yetecek kadar ücret istiyoruz.
Ama bu iktidar, milletimizin kaynaklarını belli çevrelere aktarma görevini üstlendiÄŸi için, gerçeklere gözlerini kapamaktadır.
Enflasyon hedefleri yap boz tahtasına dönmüÅŸken, küresel sermayenin talepleri doÄŸrultusunda faizler sürekli artarken, memurlarımıza enflasyon farkı verilmesi konusunun sürüncemede bırakılması, çalışanlarımızın açlığa mahkum edilmesi kabul edilemez.
Muhterem hazirun;
Son 6 yıldır memurumuzun da fedakarlığıyla, kesintisiz büyüyen bir ekonomiye ulaşılmış, yetkililerin iddialarına göre kiÅŸi başına düÅŸen milli gelir 9500 dolara yaklaÅŸmıştır.
Ancak memur ailesinde kiÅŸi başına düÅŸen milli gelir, 2150 dolarda kalmıştır.
Kamu görevlileri, 6 yıldır ekonomideki büyümeden hak ettiÄŸi payı alamamaktadır.
Yazılı ve görsel basının umut dağıtan yayınları, toplumsal gerçekleri örtbas etmeye yetmemektedir.
Son yıllarda adi suçlarda görülen artışın temelinde ekonomik sorunların yattığı gerçeÄŸinden yola çıkılarak, bir an önce yalnız memurların deÄŸil, emekliler, iÅŸsizler, dul ve yetimler gibi toplumun tüm kesimlerinin ekonomik durumları ve maaÅŸları yeniden düzenlenmelidir.
Bütün bu gerçekler ışığında, bu yıl yedinci defa oturacağımız toplu pazarlık masasında, hükümetin muhtemelen önümüze sunacağı "kaynak yok" mazeretinin konfederasyonumuz nezdinde kabul edilmeyeceÄŸini ÅŸimdiden bildiriyoruz.
Aldığı borçlar için yıllık %20 faiz ödeyen yetkililerin, kamu çalışanlarının ekonomik sorunlarını çözecek oranda bir artış yapma zorunluluÄŸu bulunmaktadır.
Türkiye Kamu-Sen olarak bizler, yaÅŸamakta olduÄŸumuz ekonomik büyümeden ve artan milli gelirden bir çalışan olarak hak ettiÄŸimiz payı istiyoruz.
Aynı zamanda ülkemizin imza altına aldığı sözleÅŸmeler gereÄŸi, memurlara toplu sözleÅŸme ve grev hakkının tanınması için yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması da bir zorunluluk haline gelmiÅŸtir.
Sayın BaÅŸbakan 2004 yılı toplu görüÅŸmelerinde memurlara toplu sözleÅŸme ve grev hakkını düzenleyen yasanın çıkarılacağı sözünü vermiÅŸtir.
Üzerinden dört yıl geçmesine raÄŸmen, bu söz unutulmuÅŸtur.
Yetkilileri verdiÄŸi sözün arkasında durmaya davet ediyoruz.
DeÄŸerli arkadaÅŸlar;
Bundan önce yapılan altı toplu görüÅŸmede, siyasi irade toplu görüÅŸmeleri provake etmiÅŸtir.
Hükümetin toplu görüÅŸmelerin ciddiyetine gölge düÅŸürme çabaları nedeniyle, arzu edilen sonuç saÄŸlanamamış, kamu görevlilerinin sorunları tam anlamıyla çözülememiÅŸtir.
Mutabakatsızlık üzerine baÅŸvurduÄŸumuz UzlaÅŸtırma Kurulu da hükümetin katı ve tek taraflı tutumu nedeniyle etkinliÄŸini yitirmektedir.
Yapılan 6 toplu görüÅŸmenin 5'inde UzlaÅŸtırma Kurulu'nun görüÅŸüne baÅŸvurduk.
Ancak kamu iÅŸveren tarafı ve hükümet, kurulun hiçbir kararını uygulamadı.
Türkiye Kamu-Sen, yapılan haksızlıklara asla izin vermeyecektir.
Yaptıkları her yanlışta bizleri karşılarında bulacaklar.
Asla yılmayacağız. Asla bıkmayacağız.
Memurun hakkını yiyenlere, bunun hesabını sormak boynumuzun borcu olsun.
Kıymetli arkadaşlar;
GeçtiÄŸimiz yıl, toplu pazarlıklar esnasında, Devlet Bakanları Mehmet Ali Åžahin ve Murat BaÅŸesgioÄŸlu'nun birlikte önerdiÄŸi ve taban aylığına 30 YTL ek zam getiren önerisi, UzlaÅŸtırma Kurulu sürecinde yok sayılmıştır.
Kamu Ä°ÅŸveren Kurulu'nun UzlaÅŸtırma Kurulu'na sunduÄŸu resmi yazıda, üzerinde anlaÅŸmaya varıldığı belirtilen "sendika ödeneÄŸi"nin "toplu görüÅŸme primi" olarak yeniden adlandırılması ve 10 YTL'ye çıkarılması konusu ise üzerinden 1 yıl geçmesine raÄŸmen hala hayata geçirilmemiÅŸtir.
Bu örneklerden de anlaşıldığı gibi yetkililer, toplu pazarlık masasının etkisini azaltabilmek amacıyla her türlü siyasi manevrayı yapmaktadır.
4688 sayılı Kanunun 28. maddesi, kamu görevlilerinin her türlü sosyal ve özlük haklarının toplu görüÅŸme sonucunda kararlaÅŸtırılması gerektiÄŸini belirtmektedir.
Ancak hükümet, toplu görüÅŸme süreci dışında uygulamalar yaparak, kamudaki dengeyi ve düzeni bozmakta, kamu görevlileri ile ilgili düzenlemeleri toplu görüÅŸme süreci dışına taşıyarak toplu görüÅŸme masasını sulandırmak istemektedir.
Bu nedenle kamudaki ücret adaletsizliÄŸi en üst düzeye çıkmıştır.
Bugüne kadar hiçbir hükümet, kamudaki sisteme bu denli müdahale etmemiÅŸ, dengeyi bu denli bozmamıştır.
Bunların sayesinde kamuda ücretler, içinden çıkılamaz bir hal almıştır.
Ä°ktidar, kamuda taÅŸeronlaÅŸmanın önünü açmakta, yemek, temizlik, güvenlik gibi hizmetleri özelleÅŸtirmektedir.
Devletin içinde özel sektör iÅŸçisi, 4-a, 4-b, 4-c statüsünde, geçici, kısmi süreli gibi bir çok ÅŸekilde çalışan bulunmaktadır.
Bu durum da iÅŸleri iyice karmaşık hale getirmekte, sorunları büyütmektedir.
Geldikleri günden beri sorun üreten siyasi irade, çözüm yolunu da belediyeler eliyle makarna dağıtmakta bulmuÅŸtur.
Belediyeler kendi çalışanlarına maaÅŸ veremezken, çalışanlarını açlığa mahkum ederken, koltuklarını koruyabilmek uÄŸruna bu kaynakları yakın çevresine dağıtmaktadırlar.
Bugüne kadar konfederasyonumuzun bütün iyi niyetli çabalarına karşı yetkililerin sergilediÄŸi kayıtsız tutum, süreci gergin ve kısır bir ortama doÄŸru sürüklemiÅŸtir.
Üyelerimize yapılan baskılar ve yıldırma giriÅŸimleri de bardağı taşıran son damla olmuÅŸtur.
Kamu görevlileri arasında yandaÅŸ memur oluÅŸturularak, kamu hizmetlerinin bu yandaÅŸ kadro ile gördürülmesi amacıyla kurulan sarı sendika etkili olamayınca, sendikacılığı da bizzat siyasi irade yapmaya baÅŸlamıştır.
Ülkemizin her köÅŸesinde üyelerimiz, tehditle korkutulmaya çalışılmakta, terfi ve tayin vaatleriyle akılları çelinmek istenmektedir.
Kendilerine yakın gördükleri sendikayı güçlendirerek, özelleÅŸtirmeleri daha kolay yapmak, personel reformu aldatmacasıyla kamuda iÅŸ güvencesini yok etmek, kamu hizmetlerini taÅŸeronlaÅŸtırmak istemektedirler.
Ancak onurlu Türk memurunun tek adresi olan Türkiye Kamu-Sen'e duyulan güven ve gösterilen ilgi, siyasilerin bütün çabalarının boÅŸa çıkmasını saÄŸlamıştır.
Türkiye Kamu-Sen, bu yıl da üye sayısını artırmış, sizlerin sayesinde yine en büyük konfederasyon olmayı baÅŸarmıştır.
DeÄŸerli arkadaÅŸlar;
Bir atımlık kurşunları kalmıştı onu da bu yıl kullandılar.
Bundan daha fazlasını yapamayacaklar.
Siz çok deÄŸerli ÅŸube baÅŸkanlarımızın gayretleriyle, siyasi irade artık sendikacılıkta da duvara toslamıştır.
Türk memurunun baskılardan yılmayacağını, Türkiye Kamu-Sen ruhuna sahip olanların kuru gürültüye pabuç bırakmayacağını artık anlamaları gerekmektedir.
DeÄŸerli arkadaÅŸlar,
Türkiye Kamu-Sen olarak bizler de bundan böyle sizlerden gelecek destekle ve burada alacağımız kararlar sonucuna göre, savunma yapmaktan vazgeçeceÄŸiz.
Yetkililer gerginlikleri giderici, gerçekçi, uzlaÅŸmacı ve iyi niyetli yaklaşımımıza aynı saÄŸduyu ile karşılık vermediÄŸi taktirde, politikalarımızı gözden geçireceÄŸiz.
Toplumsal gerginliklerin sebebi, ekonomik yükün ve gelirin paylaşımında adaletin saÄŸlanamamasıdır.
Siyasi iktidarın en önemli görevi ise bu adaleti saÄŸlamaktır.
Kamu görevlilerinin umutlarını boÅŸa çıkaran, örgütlenme özgürlüÄŸünün önünü tıkayan ve örgütlenme bilincine darbe vuran giriÅŸimler içindeki yetkililer, toplu görüÅŸme stratejilerini deÄŸiÅŸtirmediÄŸi,
GeçmiÅŸ dönemde imza altına alınan konuları hayata geçirmediÄŸi,
Geçen yıl kabul ettiÄŸi toplu görüÅŸme priminin 10 YTL'ye çıkarılması konusunda bir çalışma yapmadığı ve
Derhal Ocak 2008'den baÅŸlamak suretiyle kamu görevlilerine enflasyon farkı ödemeyi kabul etmediÄŸi taktirde,
Türkiye Kamu-Sen hiç kimsenin ummadığı bir ÅŸekilde karşılarına çıkacaktır.
ÇözümsüzlüÄŸün ve gerginliÄŸin müsebbibi asla konfederasyonumuz deÄŸildir.
Bu durumun sebebi sözünde durmayan, imzasına sahip çıkmayan, kamu görevlilerinin sorunlarını görmezden gelen yetkililerdir.
Bu nedenle siyasi iktidarı son kez, ülkenin gerçekleri, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri doÄŸrultusunda adil olmaya davet ediyoruz.
Değerli arkadaşlarım,
Ülkemizin içinde bulunduÄŸu kritik durum ortadadır.
Siyasi irade, ülkemizde bir kaos ortamı yaratmıştır.
Dünyada çok önemli geliÅŸmeler olurken, ekonomide çok önemli geliÅŸmeler yaÅŸanırken, haritalar yeniden ÅŸe-enirken bizler anlamsız tartışmaların içine çekilerek etkisizleÅŸtiriliyoruz.
Enflasyon yeniden çift haneli rakamlara yükselmiÅŸken, memur, iÅŸçi, emekli, asgari ücretli, dul ve yetim açlıkla pençeleÅŸirken, iÅŸsizlik, yoksulluk ve suçlarda patlama yaÅŸanırken, bizler yapay gündemlerin peÅŸinde koÅŸturuluyoruz.
ÖzelleÅŸtirmeler, yandaÅŸlara dağıtılan ihaleler, vatandaÅŸlara hakaret eden siyasiler, yolsuzluklar, vurgunlar, yaÄŸmalanan hazine arazileri almış başını giderken, bizler bir siyasi partinin kapatma davasına takılıyoruz.
Vatandaşlarımızı enflasyona ezdiren siz değil misiniz?
Memuru, emekliyi, dulu, yetimi açlığa mahkum eden siz deÄŸil misiniz?
Kamuyu hallaç pamuÄŸu gibi dağıtan siz deÄŸil misiniz?
ÇeÅŸitli istihdam ÅŸe-eriyle, 4-a, 4-b, 4-c, hatta neredeyse "yumuÅŸak g" ile memurun hakkını gasp etmeye, iÅŸ güvencesini yok etmeye çalışan siz deÄŸil misiniz?
Sosyal güvenliÄŸimizi kaosa sürükleyecek uygulamalara imza atan siz deÄŸil misiniz?
Milletimizi bizden ve bizden olmayan diye birbirine düÅŸüren siz deÄŸil misiniz?
YolsuzluÄŸu, vurgunu, talanı, adam kayırmayı, kadrolaÅŸmayı suç olmaktan, ayıp olmaktan çıkarıp, açıkça yapanları destekleyen siz deÄŸil misiniz?
Söz verip de tutmayan, imzasına sahip çıkmayan, "Brüksel bizim Kabe'mizdir" diyen siz deÄŸil misiniz?
ABD ile gizli anlaÅŸmalar yapan siz deÄŸil misiniz?
Bu ülkeyi maÄŸdur eden siz deÄŸil misiniz?
Siz kimi kandırıyorsunuz?
Arkadaşlarım,
Her çıkışın bir iniÅŸi, her yolun bir sonu vardır.
Mevki, makam ve gücünü, hakka dayanmadan, adaletten uzaklaÅŸarak, taraf tutarak, ötekileÅŸtirerek, zulmederek kullananların da o mevkilerden inecekleri, millete hesap verecekleri bir gün mutlaka olacaktır.
Bizlere düÅŸen biraz daha sabır göstermektir.
Bizler birlik ve beraberlik içinde olduÄŸumuz sürece, bizi yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Bizim bir görevimiz, bir idealimiz var.
Türkiye Kamu-Sen'i diÄŸer oluÅŸumlardan ayıran en önemli özellik, sahip olduÄŸu felsefe ve yüklendiÄŸi tarihi misyondur.
Bu görev, her ne ÅŸart altında olursa olsun haksızlığa karşı durmak, memurumuzun hakkını, devletimizin kaynaklarını kimseye yedirmemektir.
Bizler bu düsturla yola çıktık.
Bizi bu yolumuzdan döndürmek isteyenler olacaktır.
Ä°çimizde gücünü ve inancını kaybeden zayıflar da çıkabilir.
Ama bizim dönenlerle, döneklerle iÅŸimiz olmaz.
Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz.
Bu yolda çile çekeceÄŸiz, acılara göÄŸüs gereceÄŸiz.
Ama birliğimizden, birbirimize olan sevgimizden, vatanımıza ve devletimize bağlılığımızdan asla taviz vermeyeceğiz.
Biz biriz, biz iriyiz, biz diriyiz.
Gün gelecek, devran dönecek, çok ÅŸeyler deÄŸiÅŸecektir.
Ama Türkiye Kamu-Sen'in onurlu ve dik duruÅŸu asla deÄŸiÅŸmeyecektir.
Çok yakın bir zamanda milletimiz, gerçekleri görecek ve bugün iktidara sahip olanları geldikleri gibi gönderecektir.
Ä°ÅŸte o zaman, gücü ele geçirince zalimleÅŸenlerden hesap sormak boynumuzun borcu olsun!
Ama bugün bizlere düÅŸen, verdiÄŸimiz sözden dönmemektir.
Bizlere düÅŸen sabredip, Türkiye Kamu-Sen felsefesinde, Türkiye Kamu-Sen çatısı altında kenetlenmektir.
Bizlere düÅŸen, haksızlıklar karşısında asla pes etmemek, asla susmamaktır.
Çünkü tüm ülkemizin Türkiye Kamu-Sen'in sesine, sıcak nefesine ihtiyacı var.
Kerkük'te, Kafkaslar'da, Bosna'da, DoÄŸu Türkistan'da bu sesi bekleyenler, bu sesi dinleyenler var.
Ve aksakallıların bizim üzerimizde hakları var. Onun için kenetleneceÄŸiz. Onun için bir olacağız, onlar için susmayacağız.
Canım saÄŸ oldukça rahmetli babam
Susarsam, hakkını helal etmesin
Ak sütün emziren ihtiyar anam
Susarsam hakkını helal etmesin.
Esir iken Kırım, Kerkük, Türkistan,
Bana zindan olur MaraÅŸ, Elbistan
Ä°bni Sina, Dedem Korkut , Alparslan
Susarsam hakkını helal etmesin
UyutulmuÅŸ köy, nahiye, ilçe, il
YüreÄŸimi yetmiÅŸ yerden yara bil;
Mehmet Akif, Osman Batur, Åžeyh Åžamil
Susarsam hakkını helal etmesin.
Mühim deÄŸil güceneni, küseni
Allah sevmez haksızlığa susanı
Yozgat'ın Yerköy'lü Yetim Hasan'ı
Susarsam hakkını helal etmesin.
Buradan çıkıp memleketimizin dört bir yanında dağıldığınızda, sizlerden de haksızlığa karşı duruÅŸun sembolü olan Türkiye Kamu-Sen'in sesini oralarda yankılandırmanızı istiyoruz.
Sizlerden, asla pes etmemenizi, asla susmamanızı istiyoruz.
Susacak mısınız? ............
Davamıza, devletimize, vatanımıza sahip çıkmanızı istiyoruz.
Sahip çıkacak mısınız?........
"Sahipsiz vatanın batması haktır; Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır."
Hepinize saygılar sunuyorum.
Allah yar ve yardımcınız olsun!