"HAKLARIMIZ Ä°ÇÄ°N MÜCADELE EDECEĞİZ"
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Bircan Akyıldız 3-4-5 Mart tarihlerinde yapılan Åžube baÅŸkanları Ä°stiÅŸare toplantısının sonuç bildirgesini açıklayarak, önümüzdeki günlerde hükümetin kamu çalışanlarına verdiÄŸi sözleri yerine getirmemesinin eylemlerle protesto edileceÄŸini söyledi" />
"HAKLARIMIZ Ä°ÇÄ°N MÜCADELE EDECEĞİZ"
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Bircan Akyıldız 3-4-5 Mart tarihlerinde yapılan Åžube baÅŸkanları Ä°stiÅŸare toplantısının sonuç bildirgesini açıklayarak, önümüzdeki günlerde hükümetin kamu çalışanlarına verdiÄŸi sözleri yerine getirmemesinin eylemlerle protesto edileceÄŸini söyledi
"HAKLARIMIZ Ä°ÇÄ°N MÜCADELE EDECEĞİZ"
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Bircan Akyıldız 3-4-5 Mart tarihlerinde yapılan Åžube baÅŸkanları Ä°stiÅŸare toplantısının sonuç bildirgesini açıklayarak, önümüzdeki günlerde hükümetin kamu çalışanlarına verdiÄŸi sözleri yerine getirmemesinin eylemlerle protesto edileceÄŸini söyledi.
Akyıldız düzenlediÄŸi basın toplantısında 3-4-5 Mart 2006 tarihlerinde Ankara'da gerçekleÅŸtirilen Åžube BaÅŸkanları Ä°stiÅŸare toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı ve kamu çalışanlarını ilgilendiren çeÅŸitli konularda deÄŸerlendirmelerde bulundu. Akyıldız ÅŸunları söyledi:
"Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu'na baÄŸlı sendikaların genel baÅŸkanları, genel merkez yöneticileri, il temsilcileri ve ÅŸube baÅŸkanlarının katılımıyla 3-4-5 Mart 2006 tarihlerinde Ankara'da gerçekleÅŸtirilen Türkiye Kamu-Sen GeniÅŸletilmiÅŸ Åžube BaÅŸkanları Ä°stiÅŸare toplantısında aÅŸağıdaki hususların kamuoyuna açıklanmasına karar verilmiÅŸtir.
1-Mevcut hükümet gerek 2004 yılı toplu görüÅŸme tutanağında yazılı olarak, gerek 2005 yılı mutabakatında sözlü olarak, kamu çalışanlarına grev, toplu sözleÅŸme, siyaset yapma ve yönetime katılma haklarını içeren sendikal hakkın verilmesi sözünü vermesine raÄŸmen, aradan geçen süre içinde bu hakkın verilmesi için gereken adımları atmamıştır. BirleÅŸmiÅŸ Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara Ä°liÅŸkin SözleÅŸmenin 8. maddesi, ILO'nun 87 Sayılı sözleÅŸmesinin kamu çalışanlarına uygulanmasını düzenleyen 151 Sayılı sözleÅŸmesi, ILO'nun 98 Sayılı SözleÅŸmesi, Avrupa Sosyal Åžartı'nın 5. ve 6. maddeleri, BM Ä°nsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 23. maddesi, Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi'nin 11. maddesi ve ülkemiz tarafından onaylanmış sözleÅŸmelerin Anayasamızın "Usulüne göre yürürlüÄŸe konulmuÅŸ Milletlerarası antlaÅŸmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa mahkemesi'ne baÅŸvurulamaz" diyen 90. maddesi gereÄŸi kamu çalışanlarına grevli, toplu sözleÅŸmeli, yönetime ve siyasete katılmayı içeren sendikal hakları acilen verilmelidir. Türk memuru bu haklara layıktır. Türkiye Kamu-Sen bundan sonraki süreçte, hükümetin verdiÄŸi sözünü yerine getirmemesini, yapacağı eylemlerle protesto edecek ve sonunda hakkını mutlaka alacaktır.
2-4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu çerçevesinde yapılan toplu görüÅŸmelerde, kamu çalışanları sendikaları ile Kamu Ä°ÅŸveren Kurulu arasında ilk kez 2005 yılında bir mutabakata varılmıştır. Ancak hükümet mutabakatın gereklerini yasanın emrettiÄŸi biçimde 3 ay içinde gerçekleÅŸtirmemiÅŸ, mutabakatın yasalaÅŸması sürecini 6 ayı aÅŸacak biçimde uzatmıştır. Hükümetin kanunun açık emrine raÄŸmen düzenlemelerini geciktirmiÅŸ olmasını, Türkiye Kamu-Sen il temsilcilikleri ve ÅŸubeleri illerinde AKP il baÅŸkanlıklarına siyah çelenk koyarak; Türkiye Kamu-Sen genel merkezi ve Ankara ÅŸubeleri de TBMM önünde eylem yaparak protesto etme kararları almışlardır. Alınan karar 7 Mart 2006 gününden itibaren uygulanmaya baÅŸlanmıştır.
3-Türkiye Kamu-Sen anayasada devletin asli ve sürekli iÅŸlerini yürüten görevliler olarak tanımlanan kamu çalışanlarını kapsamlı biçimde ilgilendiren ve özlük haklarında önemli kayıplara yol açacağı, kamu personeli tanımını, anayasada tarif edildiÄŸi temelden uzaklaÅŸtıracağı açık olan ve sözleÅŸmeli personel uygulamasını dayatan Kamu Personeli Kanun Tasarısı ile emekli maaÅŸlarını ve aylık baÄŸlama oranlarını düÅŸüren, sosyal güvenlik prim ödemelerini arttıran, sosyal güvenlik sisteminden faydalanmayı güçleÅŸtiren, adeta emekliliÄŸi imkansız hale getiren ve sosyal devlet anlayışını yok etmeyi amaçlayan Emeklilik ve Genel SaÄŸlık Sigortası kanun tasarılarının karşısındadır. Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi ve il teÅŸkilatları söz konusu kanun tasarılarının yasalaÅŸmaması için eylem kararı almışlardır.
4- Son dönemde kamu görevlilerinin sendikal faaliyetlerinin engellenmesi, sendika deÄŸiÅŸtirmeleri için amirler aracılığıyla baskıya maruz kalmaları, sendika temsilcilerinin neden gösterilmeden görev yerlerinin deÄŸiÅŸtirilmesi veya soruÅŸturmaya uÄŸramaları uygulamaları artmıştır. Türkiye Kamu-Sen sendikal hareketlerin engellenmesi amacını taşıyan her tür uygulamayı ILO aracılığıyla uluslar arası platforma duyurma ve basın, yayın aracılığıyla da Türk kamuoyuyla paylaÅŸma kararı almıştır.
5- Son üç yılda kamu kurum ve kuruluÅŸlarında vekaleten yürütülen görevlerin sayısı giderek artmıştır. AKP iktidarı gerek mevzuat boÅŸluklarından yararlanarak, gerekse kanun ve yönetmelikleri hiçe sayarak çalışma barışını bozan ve önemli bir bölümü de yargıya intikal etmiÅŸ olan usulsüz atamalara derhal son vermelidir. Bu tür atamaların meÅŸruiyeti sorunu, amirin emri altında çalışan kamu çalışanı arkadaÅŸlarımızı tedirgin etmektedir.
6-Memur maaÅŸlarının bankalarına yatırılması karşılığında söz konusu kamu kurum ve kuruluÅŸlarına promosyon adı altında yapılan ödemelerin tespit edilerek, bu tutarların adil biçimde kamu çalışanlarına dağıtılması saÄŸlanmalıdır.
7-Ülkemizin uluslar arası alanda stratejik önemini arttıran, hem oluÅŸturduÄŸu katma deÄŸerle hem de saÄŸladığı istihdamla ülke ekonomisini ayakta tutan büyük ve önemli kuruluÅŸların son dönemde küresel sermayenin temsilcisi olan bazı iç ve dış kaynaklı sermaye sahiplerine kapalı kapılar ardında pazarlandığını, limanlarımızın tersanelerimizin bir bir elden çıkarıldığını kaygıyla takip etmekteyiz. Mevcut yatırımların elden çıkarılarak, ülke sanayisinin ve ekonomisinin güçlendiÄŸini ifade eden hükümetin açıklamaları karşısında, bu tür özelleÅŸtirmelere karşı konulmalıdır.
8- "Vatandaşına borçlu devlet olmaz" ÅŸeklinde yaptığı açıklamayla zorunlu tasarruf nemalarını geri ödemesiyle övünen siyasi iradeden, aynı uygulamayı 1986-1999 yılları arasında çalışanlardan kesilen Konut Edindirme Yardımı Fonu hesaplarında da bekliyor, uzun zamandır "Faiziyle beraber" ödeneceÄŸi çeÅŸitli kabine üyelerince belirtilen bu geri ödemelerin bir an önce yapılmasını, kamuoyunda artık yılan hikayesine döndüÄŸü belirtilen bu duruma son verilmesini istiyoruz.
9- SaÄŸlıkta dönüÅŸüm ve aile hekimliÄŸi uygulamaları adı altında saÄŸlık alanında özelleÅŸtirmelerin hız kazanacağı, saÄŸlık hizmetlerinden yararlanma imkanlarının azalacağı bir döneme girdiÄŸimizi üzülerek görmekteyiz. Hükümeti özellikle saÄŸlık alanında sosyal devlet ilkesini göz ardı eden ve reform adı altında dikkatleri baÅŸka noktalara çekerek saÄŸlığımızı tehlikeye altına alacak olan uygulamalara karşı uyarıyor, bu tür uygulamalara karşı protesto eylemleri kararı almış bulunuyoruz.
10-Kamu Yönetimi Temel Kanunu içinde çok sayıda hizmetin yerel yönetimlere devrini öngören, ancak tasarının yasalaÅŸmamasından dolayı düzenlemeleri parçalar halinde hayata geçirmek isteyen siyasi irade son olarak Türk kültürünün, tarihinin ve geleneÄŸinin izlerini günümüze taşıyan kütüphanelere ve müzelere gözünü dikmiÅŸtir. Bu amaçla kütüphanelerin ve müzelerin yerel yönetimlere devri, buradan da serbest piyasaya açılmak istenmesi, ÅŸu an binlerce parça tarihi eseri yurt dışında sergilenen ülkemizin deÄŸerli varlıklarını tehlikeye atacaktır.
11- Ä°ktidara geldiÄŸi günden bu yana sosyal diyalog ve sivil toplumla uzlaşı gibi kavramları ısrarla vurgulayan ancak sivil diyalog anlayışı sektör temsilcilerinin sorunlarını dinlemekten öteye gitmeyen siyasi irade, kamu çalışanlarını ve onların temsilcilerini kendine muhatap alma noktasında geride kalmıştır. TeÅŸkilatımız AKP hükümetinin memura bakışının düÅŸmanca olduÄŸunu düÅŸünmektedir.
12-Türkiye Kamu-Sen önemli bir sivil toplum kuruluÅŸu olmanın bilinciyle sorumluluÄŸunu sadece kamu çalışanlarının mali, sosyal ve sendikal haklarıyla sınırlı görmemektedir. TeÅŸkilatımız gerek son dönemde artan hain terör olayları, gerek dinimizi hedef alan hakaret içerikli yayın ve açıklamalar karşısında Türk halkının sesini kamuoyuna duyurma görevini sürdürecektir.
13-AKP iktidarı 3 Kasım 2002 seçimi öncesinde Türk milletine ekonomik, sosyal ve siyasal alanda önemli atılımları içeren, köklü deÄŸiÅŸiklikleri yapacağı taahhüdünde bulunmuÅŸ, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması, ekonomik refahın artacağı ve dar gelirli vatandaşın rahatlayacağı gibi çeÅŸitli sözler vermiÅŸtir. Aradan geçen 3 yıllık süreye raÄŸmen baÅŸta memur kesimi olmak üzere söz verilen dar gelirli ve ücretli kesimin sorunlarının devam ettiÄŸi görülmektedir. Verilen sözlerin yerine getirilmemesine raÄŸmen kamuoyu gözünde pembe tablo çizilmek istenmesi ise daha vahimdir. Türkiye Kamu-Sen; seçim beyannameleri ve Acil Eylem Planı çerçevesinde Türk milletine verilen sözlerin yerine getirilmesi için hükümete çeÅŸitli biçimlerde hatırlatacaktır.
14-AKP'nin sözünü verdiÄŸi ancak yerine getirmediÄŸi konulardan bir tanesi de memur sicil affıdır. 2004 yılı tutanağının konusu olan ve Meclis Genel Kurul gündemine kadar gelen bu düzenlemenin ısrarla ertelenmek istenmesini anlamak mümkün deÄŸildir. Siyasi irade bu konuda da üzerine düÅŸeni yerine getirmemektedir. 20 bini aÅŸkın memurun beklediÄŸi memur sicil affı konusunda Türkiye Kamu-Sen üzerine düÅŸeni yapmaya hazırdır.
Değerli Basın mensupları,
2005 yılında yapılan toplu görüÅŸmelerde tüm iyi niyetimizle ve karşımızda bulunan siyasi iradenin samimiyetine inanarak mutabakata vardık. Mutabakat metni içinde yer alan en önemli konulardan biri kamuda çalışanlar arasında oluÅŸan ücret dengesizliklerini bir nebze olsun gidereceÄŸini düÅŸündüÄŸümüz denge tazminatı konusudur. Ne yazık ki; mutabakatın üstünden 6 ay geçmiÅŸ olmasına raÄŸmen henüz hayata geçirilmemiÅŸtir. Kamuoyuna sunulan tasarı ise tam anlamıyla mutabakatın sulandırıldığı ve kamuda yeni adaletsizlikler ortaya çıkaracak bir metin olarak önümüzde durmaktadır. Buradan bir kez daha tekrar etmek istiyoruz: Bu tasarı mutabakatın sulandırılmış halidir ve tasarı ile getirilen bazı iyileÅŸmeler kamudaki adaletsizliÄŸi daha da artıracaktır. Ek iyileÅŸtirme öngörülen tüm kamu çalışanı arkadaÅŸlarımıza bu artışlar, analarının ak sütü gibi helaldir, ancak ayrımcılığa tabi tutularak ek zam alamayan kamu çalışanlarına da iyileÅŸtirmelerin mutlaka yaygınlaÅŸtırılması gerekmektedir. Bu konuda sorumluluk Meclis'teki sayısal çoÄŸunluÄŸu ile siyasi iradeye düÅŸmektedir. Tasarının oluÅŸturacağı dengesizlikler henüz iÅŸin başındayken giderilmelidir.
Değerli basın mensupları,
Kamu çalışanlarını doÄŸrudan ilgilendiren en önemli gündem maddelerinden biri de Kamu Personel Rejiminde yapılması planlanan deÄŸiÅŸikliklerdir. Hükümet burada da memur kavramını ortadan kaldırmayı ve kamuda ağırlıklı olarak, daha düÅŸük ücretli, iÅŸ kanununa tabi bir yıl süreli idari sözleÅŸmeli personel çalıştırmayı hedeflemektedir. Bu plan, kapalı kapılar ardında ve konunun muhatabı olan memurlara danışılmadan yapılmıştır. Nitekim konuya iliÅŸkin BaÅŸbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Åžahin'in geçtiÄŸimiz gün yaptığı açıklama hükümetin adeta bu konuda çark ettiÄŸini ortaya koymuÅŸtur. Konuya iliÅŸkin yargı kararlarının ardından Sayın Bakan'ın "Tasarının sözleÅŸmeli personel istihdamıyla ilgili kısmını rafa kaldırdık" açıklaması karşısında sözümüz bellidir: "Sayın Bakan; bu tasarıyı rafa deÄŸil, çöpe kaldırın!"
Değerli basın mensupları,
Son günlerde kamu çalışanlarını ilgilendiren açıklamalar en yetkili ağızlardan ard arda gelmektedir. Sayın BaÅŸbakan'ın geçtiÄŸimiz günlerde "Memura siyaset yasağı kaldırılacak" ÅŸeklindeki açıklamalarını da yine sizlerin yayınları aracılığıyla öÄŸrenmiÅŸ bulunuyoruz. Ancak Sayın BaÅŸbakan'ın ifadeleri, kamu çalışanlarının demokratik haklarının eksik bir düzenlemeye tabi tutulacağı anlamına gelmektedir. Kamu çalışanlarının demokratik hakları, grevli toplu sözleÅŸmeli, yönetime ve siyasete katılma hakları mutlaka bütünleÅŸtirilerek verilmelidir. Bu konuda resmi ağızlardan verilen sözler bulunmaktadır ve kamu çalışanları bu sözleri unutturmamakta kararlıdır.
Buradan kamu çalışanlarına seslenerek ÅŸunları söylemek istiyorum:
Demokratik haklar siyasi iradeye ne kadar baskı yapılırsa yapılsın kendiliÄŸinden elde edilmez. Demokratik haklar ciddi, kararlı ve güçlü bir mücadelenin sonucunda elde edilir. Bu nedenle bütün kamu çalışanlarını sendikal mücadelenin güçlendirilmesi için öncelikle sendikalı olmaya davet ediyorum. Bu çetin mücadele sendikaların güç kazanmasıyla daha kolay hedefine ulaÅŸacaktır. Haklarımızın korunması ve geliÅŸtirilmesi için, grev ve toplu sözleÅŸme hakkımızı almak için, siyasete ve yönetime katılma haklarımıza kavuÅŸmak için, sendikalarımızı güçlendirmek ve sendikal mücadeleyi hedefine ulaÅŸtırmak için tüm kamu çalışanlarını Türkiye Kamu-Sen çatısı altında bütünleÅŸmeye çağırıyorum."