PaylaÅŸ twittle
12
12.01.2009 Türkiye Kamu-Sen BaÅŸbakanlık MüsteÅŸarı Efkan Ala ile makamında görüÅŸtü.
TÜRKÄ°YE KAMU-SEN MASADAKÄ° KAZANIMLARIN TAKÄ°BÄ°NDETürkiye Kamu-Sen kamu çalışanlarının haklarını korumak için üst düzey görüÅŸmelerine ara vermeden devam ediyor. BaÅŸbakanlık MüsteÅŸarı Efkan Ala ile görüÅŸen Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Bircan Akyıldız, toplu görüÅŸmelerde mutabakat altına alınan maddeler, ek ödeme konusunda yaÅŸanan aksaklıklar, enflasyon zammı, YPK kararı ve ekonomik krizde memurlara yönelik alınacak önlemler konusunda bir rapor sundu, Konfederasyon'un görüÅŸlerini dile getirdi. GörüÅŸmeye Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, Türk Tarım Orman-Sen Genel baÅŸkanı Ahmet Demirci, Türk Ä°mar-Sen Genel BaÅŸkanı Necati Alsancak, Türk Haber-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Karadavut ve Türk Diyanet Vakıf Sen Genel BaÅŸkanı Hazım Zeki Sergi de katıldı.
BaÅŸbakanlık MüsteÅŸarı Efkan Ala Türkiye Kamu-Sen'in görüÅŸlerini dinlerken, ek ödemeler konusunda konfederasyonumuz tarafından hazırlanacak teknik bir çalışmanın, kendilerine bir rapor halinde sunulması durumunda dikkate alınacağını belirtti.. MüsteÅŸar Efkan AIa raporda istenilen düzenlemelerin yapılması için gayret sarfedeceÄŸini de söyledi
BaÅŸbakanlık MüsteÅŸarı Efkan Ala'ya sunulan rapor;
TC BAÅžBAKANLIK MÜSTEÅžARLIÄžI
Ankara, 08.01.2009
1- Kamu Ä°ÅŸveren Kurulu ile yetkili kamu görevlileri sendikaları ve bunların baÄŸlı olduÄŸu konfederasyonları arasında yürütülen 7.dönem toplu görüÅŸmeleri 15-30 AÄŸustos 2008 tarihleri arasında gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Toplu görüÅŸmeler sonucunda, kamu görevlilerine 2009 yılında uygulanacak maaÅŸ artışlarıyla mali, sosyal ve özlük hakları konularında mutabakata varılmıştır.
Mutabakat metni hükümlerine uygun olarak, kamu görevlilerine 2009 yılı için uygulanacak zam ve tazminatlar, 2009 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nda deÄŸerlendirilmiÅŸtir.
Ancak; mutabakat metnine ekli listelerde yer alan diÄŸer konular, aradan dört ay geçmesine raÄŸmen hayata geçirilmemiÅŸtir. Kamu çalışanları arasında uzun yıllardır ortaya çıkmış ücret farklılığı ve ücret adaletsizliÄŸinin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak denge tazminatı uygulamasında yapılan son deÄŸiÅŸiklikler, kendi içinde kurum ve unvan anlamında bir çok adaletsizliÄŸi de beraberinde getirmiÅŸtir. Bu konuların "eÅŸit iÅŸe eÅŸit ücret" çerçevesinde mutabakata uygun olarak, yetkili sendikalarla müzakere edilmesi ve en kısa zamanda hayata geçirilmesi kamu çalışanları açısından hayati bir önem arz etmektedir.
Toplu görüÅŸmelerin esaslarını da belirleyen 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 34. maddesinde, "mutabakat metni, uygun idarî, icraî ve yasal düzenlemelerin yapılabilmesi için Bakanlar Kuruluna sunulur. Bakanlar Kurulu üç ay içinde mutabakat metni ile ilgili uygun idarî ve icraî düzenlemeleri gerçekleÅŸtirir ve kanun tasarılarını Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar." denmektedir.
Mutabakat metninin imzalanmasının üzerinden 4 aydan fazla süre geçmiÅŸ olmasına raÄŸmen, üzerinde anlaÅŸmaya varılan bir çok konunun hala Meclise sunulmamış olması bizleri endiÅŸeye sevk etmektedir.
Ayrıca mutabakat metni hükümleri konusunda yapılan taslak çalışmalarda, özelleÅŸtirme kapsamındaki kurum ve kuruluÅŸlarda çalışan kamu görevlilerinin sorunlarını gidermek amacıyla konfederasyonumuzca gündeme getirilen, mutabakat metninin 22 ve 23. maddelerinde yer alan "4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi gereÄŸince AraÅŸtırmacı olarak nakledilecek personelin, görevde yükselme mahiyetinde olmamak kaydıyla atama teklifi yapılacak kamu kurum ve kuruluÅŸlarınca talep edilmesi halinde bu talep çerçevesinde atama yapılabilmesinin mümkün hale getirilmesi için kanuni düzenleme yapılması" ve "4046 sayılı Kanunun 22. maddesine göre yapılan na-erde sendika ve ÅŸube yönetim kurulu üyelerinin ve atama yapılması istenilen kurumun yazılı talebi halinde, nitelikleri, atama yapılacak kurumlardaki boÅŸ kadro durumu dikkate alınarak aynı hizmet kolunda diÄŸer kamu kurum ve kuruluÅŸlarında bir kuruma atanmalarının saÄŸlanması" konularında henüz hiçbir çalışma yapılmadığı görülmektedir. Bunlara ek olarak, mutabakat saÄŸlanan Devlet Personel BaÅŸkanlığı bünyesinde "Kamu Görevlileri Sendikaları Daire BaÅŸkanlığı" kurulması konusunda herhangi bir geliÅŸme de olmamıştır.
Bu nedenle hükümetin bir an önce gerekli çalışmaları tamamlayarak, mutabakat metni hükümlerinin tamamını uygulamaya koymasını beklemekteyiz.
2- 29 AÄŸustos 2008 tarihli mutabakat metni hükümlerine göre, 2009 yılı içinde gerçekleÅŸen enflasyonun kamu görevlilerine saÄŸlanan yüzdelik artışları geçmesi durumunda 6 aylık dönemlerde ortaya çıkacak enflasyon farkının memur maaÅŸlarına yansıtılacağı hükmü bulunmaktadır. Ancak 31.12.2008 tarih ve 27097 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüÄŸe giren 2009 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda bu konuda Bakanlar Kurulu'na yetki veren bir madde bulunmamaktadır.
Bu durumdan anlaşılan, 2009 yılında enflasyon farkı oluÅŸması durumunda, kamu görevlilerine enflasyon farkı verilmesi için Bakanlar Kurulu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden yetki almamıştır. Buna göre ya 2009 yılında kamu görevlilerine enflasyon farkı ödenmesi düÅŸünülmemektedir ya da bu konu gözardı edilmiÅŸtir. Konunun açıklığa kavuÅŸturularak, icraatların mutabakat metnine uygun ÅŸekilde gerçekleÅŸtirilmesi en büyük temennimizdir.
3- Yine 31.12.2008 tarih ve 27097 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüÄŸe giren 2009 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 21. maddesinin üçüncü fıkrasında, 2008 yılının ikinci altı aylık döneminde TÜFE rakamının %4'ün üstünde gerçekleÅŸmesi durumunda, kamu görevlilerine enflasyon farkı ödeneceÄŸi hükme baÄŸlanmıştır. Kamu görevlilerine 2008 yılı için enflasyon farkı ödenmesi konusunda neden %4 oranının baz alındığı tarafımızca anlaşılamamaktadır. Çünkü kamu görevlilerine 2008 yılının ikinci yarısında %2 maaÅŸ artışı yapılmıştır. Dolayısı ile enflasyon farkı kriterinin de %2 olarak alınması gerekmektedir. Buna göre kamu görevlilerinin ücretlerine 2009 yılının ocak ayından itibaren %1,8 oranında enflasyon farkı yansıtılması konusunun tarafınızca deÄŸerlendirilmesini arz etmekteyiz.
4- BilindiÄŸi gibi 16 AÄŸustos 2008 tarihli ve 26969 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüÄŸe giren Bakanlar Kurulu Kararında bölge müdürü, bölge müdür yardımcısı, il müdürü, il müdür yardımcısı, daire baÅŸkanı, daire baÅŸkan yardımcısı, baÅŸkan ve müdür kadrolarında görev yapan personel için ek ödeme miktarları belirlenmiÅŸti. Ancak teknik hizmetler sınıfına dahil kadrolarda görev yapan personelin ek ödeme oranları, idari kadrolarda görev yapanlardan daha yüksek belirlenince büyük bir adaletsizlik ortaya çıkmıştı. Bu adaletsizlik kısaca beÅŸ ayrı uygulamada görülmüÅŸtü:
- a) Kurumlarda müdür, müdür yardımcısı gibi idareci konumda bulunan personelin ek ödeme oranları, astları durumundaki baÅŸ mühendis, mühendis, ÅŸehir plancısı gibi görevleri ifa edenlerden daha düÅŸük belirlendiÄŸi için idarecilerin maaÅŸları, yetkice daha alt kademelerde bulunan teknik hizmetler sınıfına dahil personelden daha düÅŸük belirlenmiÅŸti.
- b) Daha önce teknik hizmetler sınıfına dahil kadro ve pozisyonda çalışırken, idari bir göreve gelen personelin maaÅŸları, önceki maaÅŸlarına göre daha düÅŸük hale gelmiÅŸti.
- c) KÄ°T'lerde çalışan personel, daha önce denge tazminatı uygulamasından yararlanmaktayken bir çok çalışanımız denge tazminatının devamı niteliÄŸinde olan ek ödemeden hiç faydalanamamıştı.
- d) Ek ödeme ile ilgili olarak özellikle döner sermayesi olan ve ikramiye ödenen kurumlarda mahsuplaÅŸma sorunu ortaya çıkmıştı.
- e) Ek ödemeden faydalanması gerektiÄŸi halde faydalanamayan personeller bulunmaktaydı. (ÖrneÄŸin, SHÇEK'te görev yapan bazı saÄŸlık personeli, Milli EÄŸitim Bakanlığı'nda ek ders uygulaması nedeniyle ek ödemeden faydalanmayan personel gibi)
Konfederasyonumuzun çabaları; yukarıda zikredilen beÅŸ adaletsizliÄŸin de çözüme kavuÅŸturulması ve kamuda üst unvanlarda görev yapan personelin, astlarından daha az maaÅŸ almalarının önüne geçilmesine yönelikti.
Ancak yapılan yeni düzenlemeye raÄŸmen, ek ödeme ile ortaya çıkan sorunlar tam anlamıyla çözülemediÄŸi gibi yeni sorunlar da gündeme gelmiÅŸtir.
Özellikle kamuda Milli EÄŸitim Bakanlığı baÅŸta olmak üzere KÄ°T'lerde ve bir çok kurumda ek ödeme ile ilgili sorunlar devam etmektedir.
Teknik Hizmetler Sınıfına dahil teknisyen, tekniker gibi kadrolarda görev yapmakta iken, idari kadrolara atananlarla, Genel Ä°dare Hizmetleri sınıfından idari kadrolara atananların ek ödeme oran ve tutarları mahiyetinde çalışan teknik personelden daha düÅŸük olduÄŸu için benzer sorunlar devam edecektir.
Ayrıca bu kararla, Teknik Hizmetler Sınıfından idari kadrolara atananlarla Genel Ä°dare Hizmetleri Sınıfından gelen ve aynı kurumda aynı ünvanı taşıyan idareciler arasında büyük bir maaÅŸ farkı ortaya çıkmıştır.
Kısacası; bu karar yalnızca BaÅŸmühendis, Mühendis, Mimar, Bölge Plancısı, Åžehir Plancısı ve Veteriner Hekim iken, idari bir kadroya atananların ek ödeme sorunlarını çözmüÅŸtür.
Bu nedenle "ek ödeme"den kaynaklı sorunların bir an önce çözüme kavuÅŸturulması için vereceÄŸiniz destek, bizler için son derece önemlidir.
5- Bütün dünya, okyanus ötesinde ortaya çıkan ve önüne gelen tüm ülke ekonomilerini alt üst eden bir krizle sarsılmaktadır. Ä°çinde bulunduÄŸumuz durum, 1929 yılında yaÅŸanan en büyük ekonomik krizden daha vahimdir. Ne yazık ki, Türkiye de bu krizden nasibini almaktadır. Ülkemizin ekonomik krizden çıkması için her kesimin taşın altına elini sokması gerekmektedir.
Son 6 yıldır ülkemiz ekonomisinin kesintisiz büyümesinin temelinde yatan küresel büyüme, tersine dönmüÅŸtür. Bu durumda hem likidite ihtiyacının dışarıdan saÄŸlanması hem de ülkemizde üretilen ürünlerin uluslar arası piyasalarda alıcı bulması, geçtiÄŸimiz yıllardaki kadar kolay olmayacaktır. Dolayısı ile dış ticaret hacminde bir daralma yaÅŸanacak bu da ÅŸirketlere ve istihdama olumsuz olarak yansıyacaktır. Bu nedenle iç talebin canlı tutulması; daralan dış ticaretin telafisi, ÅŸirket faaliyetlerinin sekteye uÄŸramaması ve istihdamın azalmaması için hayati önem taşımaktadır.
Piyasaları üretim ve tüketim kesimi olarak deÄŸerlendirdiÄŸimizde, alınan tedbirlerin piyasaların yalnızca üretim tarafına yönelik olduÄŸu görülmektedir. Bu da sosyal tarafı yani tüketici kesimi ihmal eden önlemlerin eksik ve amaca hizmet etmekte yetersiz kaldığını ortaya koymaktadır. Üreticilerin, ürettiklerini satın alacak olan tüketici kesim yani memur, iÅŸçi ve emekliler desteklenmediÄŸi sürece yapılan tüm çabalar etkisiz kalacaktır. Tüketicilerin geliri artırılmadan, alım gücü yükseltilmeden piyasaların canlandırılması mümkün deÄŸildir.
Türkiye Kamu-Sen, bu noktada alınması gereken önlemleri;
- a) Ülkemizde üretilen ürünlerin tüketilmesi ve tüm iÅŸlemlerde Türk Lirası kullanılması için kampanya baÅŸlatılması,
- b) BaÅŸta memurlar olmak üzere, tüm çalışan ve emeklilere yapılacak kriz iyileÅŸtirmesi ile piyasalara nefes aldırılması,
- c) Çiftçiler ve KOBÄ°'ler için saÄŸlanan kolay kredi uygulamasının toplumun tüm kesimlerine yaygınlaÅŸtırılması,
- d) Benzin, elektrik, doğalgaz ve LPG fiyatlarında indirime gidilmesi,
- e) Faizlerin aÅŸağıya çekilerek piyasalara güven aşılanması,
- f) Ä°stihdam artışının saÄŸlanması için kamuda boÅŸ kadroların doldurularak, kamu görevlisi açığının kapatılması,
- g) Kamu görevlilerine ILO standartlarında sendikal haklar tanınarak, toplumsal uzlaÅŸma ve güven ortamının saÄŸlanması olarak sıralamıştır.
Bu doÄŸrultuda; krizin aşılması için kamu görevlilerine derhal kriz iyileÅŸtirmesi yapılmasını talep etmekteyiz.
Yukarıda zikredilen konuların hayata geçirilmesi için hassasiyet göstermenizi arz ederiz.
Saygılarımızla
Bircan AKYILDIZ
Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı
Not: Ek ödemeler konusunda hazırlanacak teknik rapor da ilerleyen zamanlarda sitemizde yayımlanacaktır.
Genel Haberler
