"Sözlük anlamıyla, bir kimsenin doÄŸup büyüdüÄŸü; bir milletin hâkim olarak üzerinde yaÅŸadığı, barındığı, gerekirse uÄŸrunda canını verebileceÄŸi, bir millet olarak topyekûn sahip olunan toprak parçasına vatan denir
"Sözlük anlamıyla, bir kimsenin doÄŸup büyüdüÄŸü; bir milletin hâkim olarak üzerinde yaÅŸadığı, barındığı, gerekirse uÄŸrunda canını verebileceÄŸi, bir millet olarak topyekûn sahip olunan toprak parçasına vatan denir. Bir kimse baÄŸlı bulunduÄŸu ülkenin vatandaşı, yurttaşıdır. Ülke ise ancak vatan toprağının altında yatan ÅŸehitlerin hâtıralarıyla kutsaldır. Hiçbir bedel ödenmeden elde edilmiÅŸ topraklar üzerinde yükselen ülkelerin tarihte yeri yoktur.
Binlerce yıllık köklü geçmiÅŸiyle, kanatsız kuÅŸ misali üzerinden geçtiÄŸi her karış topraÄŸa mertliÄŸi, mücadeleyi, insanlığı, güçlükler karşısında pes etmemeyi ve inandığı deÄŸerler uÄŸruna ölümüne mücadeleyi öÄŸreten, dost düÅŸman demeden karşılaÅŸtığı her toplumda derin izler bırakan Türk milleti, dünya üzerinde attığı her adımın, aldığı her nefesin bedelini ödeyerek, ayak bastığı toprakları vatan yapmayı baÅŸarmış ender milletlerdendir.
Milletlerin geçmiÅŸlerinde, onları tarih sahnesinde tutan ya da tarihten silinip yok olmasına neden olan dönüm noktaları vardır. Milletlerin olaÄŸanüstü dönemlerde gösterdiÄŸi refleksler, geleceklerini belirler. Hiç kuÅŸkusuz ki, Çanakkale Savaşı Türk milletinin yakın tarihindeki en önemli dönüm noktalarından bir tanesidir. Zamanın en modern ordularına karşı, ayaklarında postal, sırtlarında bir parka dahi olmadan, günlerce hiç uyumadan, aç, susuz, toz, toprak içinde, kan revan içinde; tanka, topa süngüyle, iman dolu göÄŸsüyle direnen, en keskin ayazlardan cehennemler yaratan kahraman Türk milletinin, tarihe kanlarıyla “Çanakkale geçilmez” yazdığı büyük zaferin 103. yıldönümünü idrak ediyoruz.
Çanakkale Savaşı, siyasi ve sosyal sonuçları itibarı ile tarihin akışının deÄŸiÅŸtiÄŸi, zamanın en teknolojik silahlarıyla donatılmış, yenilmez denilen emperyalist orduların, Türk milletinin inancı, azmi ve cesareti karşısında diz çöktüÄŸü bir kahramanlık destanıdır. Çanakkale hak ile batılın, maddiyat ile maneviyatın belki de gelmiÅŸ geçmiÅŸ en çetin hesaplaÅŸmasının sahnelendiÄŸi er meydanıdır. Bu er meydanından, ÅŸahsi geleceÄŸini deÄŸil milletinin ortak geleceÄŸini düÅŸünenler, zoru gördüÄŸünde dönmek yerine ölmeyi göze alanlar, ÅŸairin dizelerinde dile getirdiÄŸi gibi “İleri atılıp sellercesine, alnından vurulup tam ercesine, bir gül bahçesine girercesine bu kara topraÄŸa girenler” alınlarının akıyla çıkmış ve tarihin en nadide sayfalarındaki yerini almıştır.
Son iki asırdır sürekli gerileyen Osmanlı İmparatorluÄŸu’nun kazandığı bu zafer; her ne kadar Devletin çöküÅŸünü engelleyememiÅŸ olsa da bizlere gösterdiÄŸi kahramanlık ve askeri dehası ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hediye etmiÅŸ, Çanakkale Zaferi ile milletin gönlünde yeÅŸeren milli ruh, İstiklal mücadelesini harekete geçiren güce dönüÅŸerek bizlere bugünkü devletimizi ve cennet vatanımızı hediye eden fikriyatın beÅŸiÄŸi olmuÅŸtur.
Son dönemde yakın coÄŸrafyamızda yaÅŸananlara baktığımızda vatanı olmayanın huzurunun, geleceÄŸinin ve namusunun da olmadığını görüyor; vatanı iÅŸgal edilmiÅŸ, birlik ve bütünlüÄŸünü kaybetmiÅŸ, birbirine düÅŸmüÅŸ milletlerin bir enkaza dönüÅŸmesinden, denizlerin azgın dalgalarında yitip giden canlardan, köÅŸe baÅŸlarında satılığa çıkarılan hayatlardan insanlık adına utanç duyuyoruz.
Bu gerçekler bizlere vatan sevgisinin bir erdem deÄŸil bu coÄŸrafyada hayatta kalmak için bir mecburiyet olduÄŸunu ortaya koyuyor. CoÄŸrafyamızda kan ve gözyaşının hâkim olduÄŸu, savaÅŸ ve iÅŸgallerin hüküm sürdüÄŸü, yanı başımızdaki ülkelerde dayanılmaz ve kabul edilemez acıların yaÅŸandığı bu günlerde, ülkemiz üzerine oynan kirli oyunlar da artık sıcak bir çatışmaya dönüÅŸmüÅŸ durumdadır.
Åžanlı tarihimize altın harflerle yazılmış olan Çanakkale’ye, kahraman ecdadımıza, feraset ve cesaret timsali milletimizin yüreÄŸindeki sarsılmaz imana baktığımda; askeri, siyasi ve ekonomik olarak kuÅŸatıldığımız bu günleri de atlatacağımızı, milletimizin kurtuluÅŸ mücadelesinde ortaya koyduÄŸu milli birlik ruhunu, baÅŸarma azmini ve bağımsızlık ateÅŸini yeniden alevlendirerek Türk İslam davasını yeniden yükselteceÄŸimizi görüyorum.
Ülkemizi bölmeyi, milletimizi korku ve baskı ile sindirerek üzerinde operasyon yapmayı amaçlayan ÅŸer odakları bilsinler ki; evlat acısını baÄŸrına taÅŸ basarak dindiren analar, gözyaşını yüreÄŸine gömen babalar, kuÅŸ uçmaz kervan geçmez daÄŸlarda Türk Bayrağı dalgalansın diye canlarını veren yiÄŸitler, cebindeki son kuruÅŸunu askere gitmek için yol parası yapan kahramanlar oldukça, bu emellerine asla ulaÅŸamayacaklardır.
İçinde bulunduÄŸumuz zaman ülkemizin her karış toprağını ve deÄŸerlerimizi yeniden Çanakkale ruhu içinde, Devletimizin kuruluÅŸ prensipleri çerçevesinde müdafaa etmeyi zorunlu kılmaktadır. Görünen odur ki, hak ile batılın, doÄŸru ile yanlışın, iman ile maddenin 21. yüzyıldaki hesaplaÅŸması da bu topraklarda ve etki alanımızdaki coÄŸrafyada gerçekleÅŸecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ocak ayında baÅŸlattığı Zeytin Dalı Harekâtı da emperyalist, iÅŸgalci güçlere karşı içinde bulunduÄŸumuz yüzyılın meydan okuması; mazlumun zalime isyanı, iÅŸgalcilere baÅŸkaldırısıdır. Tarih, bir kez daha bu ulvi görevi Türk milletinin omuzlarına yüklemektedir. İçinde bulunduÄŸumuz durum ne olursa olsun, geçmiÅŸimizden aldığımız feyz ve yüreÄŸimizdeki imanla her türlü mücadeleyi vermeye hazırız. Korkmuyoruz, çekinmiyoruz, gelecek kaygısı taşımıyoruz. Biliyoruz ki bu vatan, bir mezar taşı dahi olmayan, toprakla haÅŸrolmuÅŸ ÅŸehitlerin son sözü, gazilerin gelecek nesillere bıraktığı emanetidir.
Bugün vatanımızı bölmek, Türk adını bu topraklardan kazımak isteyenlere Türkiye Kamu-Sen olarak bir kez daha hatırlatmak istiyoruz ki; ÅŸehit kanlarıyla sulanmış bu topraklar için bizler de her türlü bedeli ödemeye hazırız. Bundan 103 yıl önce dönmeyi düÅŸünmeden istiklâl yoluna düÅŸenler gibi bizler de aynı inanç ve kararlılıktayız. Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’nın kırılma noktası olan “Ben size savaÅŸmayı deÄŸil ölmeyi emrediyorum” ÅŸeklindeki talimatıyla ölüme koÅŸan kahraman ecdadımıza layık olacak, hak yolundan dönmeyeceÄŸiz.
Türk milletinin Çanakkale Zaferi’ni ve Åžehitler Haftası’nı kutluyoruz. BaÅŸta biricik varlığımız Devletimizi, demokrasimizi ve cumhuriyetimizi bizlere hediye eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatanı, milleti, ülkesi ve namusu için canlarını vermekten çekinmeyen gelmiÅŸ geçmiÅŸ bütün gazi ve ÅŸehitlerimize minnetlerimizi ifade ediyor, emanetlerine sahip çıkacağımıza dair Türkiye Kamu-Sen olarak söz veriyoruz."