14 Ağustos 2025 tarihinde Ankara ve tüm illerimizde yapılacak basın açıklaması metnidir
Değerli basın mensupları,
4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve
aileleriyle birlikte 25 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren 8. Dönem
Toplu Sözleşme Görüşmelerinde gelinen noktada Kamu İşveren tarafı teklifini
sundu.
Baştan söyleyelim: 2026 yılı için %10+6; 2027
için ise %4+4 zam içeren ve memur ve emeklinin hiçbir beklentisini karşılamayan
bu teklifi reddediyoruz.
Memur ve emeklilerimizin içinde bulunduğu
ekonomik şartlar hepimizin malumu.
Akaryakıta gelen zamlar, vergilerdeki ve
cezalardaki artışlar can yakıyor.
Marketlerde, çarşıda, pazarda fiyatlar almış
başını gidiyor.
Zorunlu tüketim malları açıklanan enflasyonun
bile üzerinde zamlanıyor.
Son yıllarda kiralar, memur maaşlarının bile
üzerine çıktı.
Hayat pahalılığı ve kiraların yüksekliği
nedeniyle büyükşehirlerde ve kıyı bölgelerinde kimse çalışmak istemiyor.
Kamuda aynı işi yapan, benzer eğitim düzeyinde ama farklı mevzuata tabi
çalışanlar arasında büyük bir uçurum oluşmuştur.
Getirilen teklif, bu adaletsizlikleri giderecek
önlemler içermiyor.
Soruyoruz:
Bu mudur adalet?
Bu mudur çalışma barışı?
Tekraren söylüyorum:
Biz adalet istiyoruz!
Biz hakkaniyet istiyoruz!
Biz, orman yangınlarında hayatını ortaya koyan
ormancımız,
Altyapıyı ve düzeni sağlayan yerel hizmet
çalışanımız,
Yollarımızı, köprülerimizi inşa eden imar, ulaşım
çalışanlarımız,
Barajlarımızı işleten, evlerimize, işyerlerimize
enerji sağlayan kamu çalışanlarımız,
Manevi dünyamızı inşa eden diyanet
çalışanlarımız,
Kültürel zenginliklerimizi ortaya koyan kültür
sanat çalışanlarımız,
Kamu hizmetlerini düzenleyen büro çalışanlarımız,
İletişimimizi sağlayan hizmet kolu
çalışanlarımız,
Sağlığımız için gecesini gündüzüne katan sağlık
çalışanlarımız,
Geleceğimizi inşa eden eğitim çalışanlarımız
gelecek kaygısı taşımadan, güvenle ve mutlulukla hizmet üretsin istiyoruz.
Biz, Türk ve Türkiye Yüzyılı misyonuna uygun bir
kamu düzeni talep ediyoruz.
Bütün bu amaçlar doğrultusunda Türkiye Kamu-Sen
olarak 2026 için kümülatif %88,6; 2027 için ise %45,2 oranında zam talebiyle
toplu sözleşme masasına geldik.
Bugün gelinen noktada ülkemiz nüfusunun yaklaşık 3’te
1’inin 2026 ve 2027 yıllarındaki ekonomik geleceğinin belirleneceği toplu
sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyetinin 2026 için öngördüğü %10+6; 2027
yılı için %4+4 zam teklifinin kabul edilebilir bir tarafı yoktur.
Biz, el yordamıyla getirilen teklifler
istemiyoruz.
Bizim bütün tekliflerimizin bir alt yapısı, bir
gerekçesi var.
Kamu İşveren tek gerekçesi, enflasyon hedefi.
Kaldı ki, bu yıl enflasyon hedefinin bile altında
zam yapıldı.
Yani keyfe keder bir teklifle geliniyor.
Milyonlarca vatandaşımızın geleceği, enflasyon
hedefine indirgenemeyecek kadar önemlidir.
Bu teklifin piyasa gerçekleriyle uzaktan yakından
bağdaşır tarafı yoktur; dolayısıyla biz de bu teklifi asla kabul etmiyoruz.
Bu teklif bizleri masadan uzaklaştırıyor,
alanlara itiyor.
Yıllardır hedef enflasyona göre verilen zamlar,
memur maaşlarını eritti, alım gücümüzü bitirdi.
Hayali hedefler üzerinden maaş belirlemek,
milyonlarca memuru ve emekliyi göz göre göre yoksulluğa mahkûm etmektir.
Aile Yılı diyoruz, aileye dönük bir öneri yok.
Reel artış diyoruz, refah payına ilişkin bir adım
yok.
Geçmiş kayıplarımızın telafisini istiyoruz,
teklif yok.
3600 ek gösterge sözünü hatırlatıyoruz, çözüm
yok.
Vergide adalet istiyoruz, yük hafiflemiyor.
Emekli maaşlarını düzenleyin diyoruz, karşılık
yok.
Bayram ikramiyesi istiyoruz, duyan yok.
Yardımcı hizmetlilerin sorunu çözülsün diyoruz,
gören yok.
Bu nedenle Kamu İşvereni, teklifini gözden
geçirmek ve gerçekçi bir artış önerisi sunmak zorundadır.
Kamu İşveren tarafına açık çağrımızdır:
Gerçekleşen enflasyonu, büyüme oranlarını, refah
payını, harcama kalemlerindeki artışları ve geçmiş dönem kayıplarını telafi
edecek yeni ve gerçekçi bir teklif getirin.
Bunun yanı sıra, kira yardımı, eş ve çocuk
parası, ısınma ve ulaşım yardımı, yemek ücreti gibi sosyal haklara dair de
somut adımlar atılmalıdır.
Aile yılının gereği olarak aileyi destekleyici
tedbirler alınmalıdır.
Devletimizin 21. Yüzyıla ilişkin hedefine uygun
bir kamu çalışanı için şimdiden kollar sıvanmalıdır.
Biz Türkiye Kamu-Sen olarak, pazarlık yapmaya
zaman kalacak şekilde bir an önce yeni ve kabul edilebilir bir teklifin gelmesi
için buradan açık çağrıda bulunuyoruz.
Bütün bu unsurların yanında hizmet kollarına
ilişkin olarak diğer hususların da sorunları kalıcı bir çözüme kavuşturacak
biçimde ele alınması zorunludur.
Biz, adaletli bir maaş artışı talep ediyoruz.
Biz, hakkaniyetli bir teklif istiyoruz.
Hakkımız
olmayanı değil alın terimizin karşılığını istiyoruz.
Bu
masadan sonuç alma konusunda da ısrarcıyız.
Maaşlar, hayali tahminlere göre değil, marketteki, pazardaki gerçek fiyatlara
göre belirlenmelidir.
Bize
masa başı rakam değil, milletin yaşadığı hayatın karşılığı olan rakam gerekiyor.
Biz
buradayız, sonuna kadar kazanımlarımızı yükseltmek için mücadele edeceğiz!
Yetkilileri gerçeğe çağırıyor; insaflı olmaya
davet ediyoruz.
Bu mağduriyete bir son verin diyor, yapılan bu
teklifi reddediyoruz.
Başkanlar Kurulumuzun aldığı kararlar
doğrultusunda eylemlilik sürecini başlatmış bulunuyoruz.
Türkiye Kamu-Sen olarak bugün başlattığımız
eylemlerimizi, yükselterek devam ettireceğiz.
Çalışan ve emeklilerimiz için olumlu bir sonuç
alma adına bugün tüm illerimizde eylemdeyiz.
Yarın, sorunlara dikkat çekmek için sosyal
medyada gündem çalışması yapacağız.
Pazartesi günü ise ülke genelinde 1 günlük iş
bırakma eylemi yapacağız.
Bu çerçevede Ankara’da Hazine ve Maliye
Bakanlığı, illerimizde ise teşkilatlarımız kurumlar önünde olacak.
Daha adil bir çalışma hayatı, daha yaşanabilir
bir ücret ve müreffeh bir kamu çalışanı için, işçi, memur, emekli, işsiz
ayırmaksızın bütün vatandaşlarımızı eylemlerimize destek vermeye davet
ediyorum.
Mücadelemiz, başta kamu çalışanları olmak üzere
tüm Türk milletinin daha güzel bir Türkiye’de, hak ettiği şartlarda, refah
içinde yaşaması içindir.
25 milyon vatandaşımız, yüzlerini güldürecek,
adil ve hakkaniyetli bir yeni teklif beklemektedir.
Gelin bu masayı adaletin tecelli ettiği, refahın adil paylaşıldığı bir
yer yapalım diyor, hepinize saygılar sunuyorum.