Türkiye Kamu-Sen Başkanlar Kurulu, Konfederasyona bağlı sendikalarımızın genel başkanları, Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, şube başkanları ve il temsilcilerimizin katılımıyla 1-3 Kasım 2019 tarihlerinde Antalya’da toplanmıştır.
Eğitim ve değerlendirme toplantısında ülkemiz kamuoyunu yakından ilgilendiren konular ile kamu görevlileri ve emeklilerinin mali ve özlük haklarına ilişkin olarak önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz eylem ve etkinlikler ele alınmış, yeni stratejiler belirlenmiştir.
Bu çerçevede Konfederasyonumuzun görüşlerini içeren Türkiye Kamu-Sen Başkanlar Kurulu Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı sonuç bildirgesini kamuoyunun ve kamu görevlilerinin bilgilerine sunuyoruz.
1. Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu olarak Konfederasyonumuzun kuruluÅŸunda belirlediÄŸi ilkeleri, tavizsiz bir biçimde koruduÄŸu çizgisi, kararlı mücadelesi ve sendikal harekete sunduÄŸu katkıyla bugüne kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da Türk memur sendikacılığının öncüsü olmak için her türlü çabayı göstereceÄŸimizi, kararlı ve cesur sendikacılık çizgisi içinde Türk milletinin deÄŸerleriyle ters düşmeyecek ÅŸekilde kamu görevlilerinin hak mücadelesini yükselteceÄŸimizi kararlılıkla vurgularız.   Â
2. Dünya büyük bir dönüşüm sürecinden geçerken, bu dönüşümün emperyalistlerin coÄŸrafyamız üzerinde kurduÄŸu yeni bir paylaşım planı çerçevesinde gerçekleÅŸeceÄŸini ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliÄŸinde, kahraman ecdadımızın muhteÅŸem mücadelesiyle, gazilerimizin emekleri, ÅŸehitlerimizin canları pahasına hür ve bağımsız olarak yaÅŸama hakkı elde ettiÄŸimiz bu topraklarda, bugün yeni bir saldırı dalgası ile daha karşı karşıya olduÄŸumuzu görmekteyiz. Gerek Akdeniz’de gerekse ülkemizin güneydoÄŸusunda yaÅŸanan geliÅŸmeler, yurdumuzun dört koldan kuÅŸatma altına alınmaya çalışıldığını ortaya koymaktadır. Sınırlarımız dışından gelen terör tehdidini bertaraf etmek üzere gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarının ardından kahraman ordumuz, ülkemiz ve milletimiz üzerinden kanlı hesaplar yapan ÅŸer güçlerin oyunlarını boÅŸa çıkarmak ve devletimizin geleceÄŸini güvence altına alarak ülkemizin güney sınırlarında bir terör koridoru kurulmasına mani olmak, oluÅŸturulacak güvenli bölge ile bu coÄŸrafyadan zorla göç ettirilmiÅŸ yerel halkın yeniden yurtlarına dönmesini saÄŸlamak üzere Fırat’ın DoÄŸusunda yerleÅŸmiÅŸ bulunan terörist unsurlara yönelik olarak uluslararası anlaÅŸmalardan doÄŸan nefsi müdafaa hakkını kullanmak üzere Barış Pınarı Harekatı’nı baÅŸlatmıştır. Bu harekâtın baÅŸarısız olması için iç ve dış bütün ÅŸer odakları, Türkiye’ye karşı aynı safta toplanmış ancak kahraman askerimizin ve devletimizin kararlı duruÅŸu karşısında geri adım atmak zorunda kalmışlardır. Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu olarak, Türk milletinin sahip olduÄŸu adalet, sevgi ve hoÅŸgörü ile bölgesinde birlik ve beraberliÄŸi yeniden tesis ederek bu topraklardaki hâkimiyetini ilelebet sürdüreceÄŸine olan sarsılmaz inancımızı yineliyor, bundan önce olduÄŸu gibi bundan sonra da kahraman ordumuzun ve devletimizin yanında olacağımızı bir kere daha ve kararlılıkla vurguluyoruz. Â
3. 3 milyon dolayında kamu görevlisi, 2 milyon emekli ve aileleri ile toplam yaklaşık 20 milyon vatandaşımızın 2020 ve 2021 yıllarına iliÅŸkin olarak mali ve özlük haklarının belirlendiÄŸi 5. Dönem Toplu SözleÅŸme Görüşmeleri, mutabakatsızlıkla sonuçlanmış, ardından baÅŸvurulan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu ise hükümetin maaÅŸ artış teklifini aynen kabul ederek, etkisiz ve yetkisiz bir Kurul olduÄŸunu adeta tescil etmiÅŸtir. Bu sonuçla birlikte 5. Dönem Toplu SözleÅŸme Görüşmelerinde kamu görevlileri ve emekliler lehine hiçbir yeni kazanım elde edilememiÅŸ, milyonlarca çalışan ve emeklinin umut ve beklentileri iki yıl sonraya ertelenmiÅŸtir. Özellikle 21 gün süren pazarlıklar esnasında gerçekleÅŸtirilen 5 oturumda, sözde yetkili konfederasyon ve sendikaların bütün uyarılarımıza ve çabalarımıza raÄŸmen hiçbir talebini müzakereye açmamış olması, bu toplu sözleÅŸme sürecinin de bundan öncekilerde olduÄŸu gibi verimsiz geçmesine neden olmuÅŸtur. Bu durum, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu SözleÅŸme Kanununun eksikliÄŸi kadar sözde yetkili konfederasyonun basiretsizliÄŸini de bir kere daha gözler önüne sermiÅŸtir.Â
4. YaÅŸanan toplu sözleÅŸme süreci, 4688 sayılı Kanunun revize edilerek toplu sözleÅŸme görüşmelerinin katılımcı bir yapıya kavuÅŸturulmasının, toplu sözleÅŸme imzalama ya da uzlaÅŸtırma mekanizmalarına baÅŸvuru haklarının masada bulunan konfederasyonların temsilcilerinin çoÄŸunluk kararına baÄŸlanmasının, genel toplu sözleÅŸme görüşmeleri ile hizmet kollarına iliÅŸkin toplu sözleÅŸme görüşmelerinin ayrılmasının, Hakem Kurulu’nun yapısının tarafların eÅŸit temsiline dayalı olarak yeniden düzenlenmesinin, kamu görevlilerinin grev ve siyasete katılma haklarının tanınmasının zorunlu hale geldiÄŸini bir kere daha ortaya koymuÅŸtur. Ülkemiz tarafından onaylanmış bulunan BM Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklara İliÅŸkin SözleÅŸmenin 8. maddesi, ILO’nun 87 Sayılı SözleÅŸmesinin kamu çalışanlarına uygulanmasını düzenleyen 151 Sayılı SözleÅŸmesi, 98 sayılı ILO SözleÅŸmesi, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23. ve Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesi’nin 11. maddeleri Anayasamızın 90. maddesi hükmü çerçevesinde ele alındığında kamu çalışanlarının adil bir temsil ile gerçek anlamda toplu sözleÅŸme ve grev haklarını kullanmalarını ve siyasete katılmalarını saÄŸlayacak düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir. Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu, Türkiye Kamu-Sen’in bu konuda derhal çalışmalara baÅŸlayarak evrensel sendikacılığa uygun, uluslararası sözleÅŸmelerde tanınan hakları içeren, adil, demokratik ve çaÄŸdaÅŸ bir kanun teklifi hazırlanması kararı almıştır. Â
5. Toplu sözleÅŸme sürecinin sonuçsuz kalması, kamu görevlileri ve emeklilerinin sorunlarının da çözümsüz kalmasına neden olmuÅŸtur. Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu aÅŸağıda sıralanmış olan taleplerinde ısrarcı ve sorunların çözümü noktasında inisiyatif almakta kararlıdır: Â
- Bugün kamu görevlilerinin en büyük sorunlarının başında, ülkedeki vergi sisteminin adaletsizliÄŸi gelmektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizliÄŸin kaynağı da vergi sistemindeki bu adaletsizliktir. Ücretli kesimden alınan gelir vergisi oranlarının kısa sürede %20 ve %27’lik dilimlere yükselmesi nedeniyle kamu görevlilerinin maaÅŸları yıl içinde düşmekte, alınan maaÅŸ zamları artan vergi yüküne gitmektedir. Her ne kadar görüşülmekte olan tasarı ile yüksek gelirli kesimin gelir vergisi oranları artırılacak olsa da gerek vergi istisnaları gerekse sonradan getirilen vergi afları nedeniyle yüksek gelirli kesimin ödeyeceÄŸi vergi miktarının artmayacağı, vergi yükünü yine çalışan kesimin taşıyacağı aÅŸikardır. Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu, gelir vergisine iliÅŸkin mevzuatta çalışanlar lehine bir düzenleme yapılmasını, %15 ve %20’lik vergi dilimlerinin matrahlarının en az iki katı seviyesine çıkarılmasını talep etmektedir.  Â
- 24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleÅŸtirilen seçimler öncesinde Sayın CumhurbaÅŸkanı öğretmen, polis, hemÅŸire ve imamların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceÄŸini ifade etmiÅŸtir. Ancak aradan geçen süreye raÄŸmen verilen sözlerin tutulmadığını üzülerek görmekteyiz. Bu çerçevede en doÄŸru yol; Sayın CumhurbaÅŸkanı tarafından verilen söze paralel olarak öğretmen, din görevlisi, hemÅŸire ve polisler yanında müdürler, müdür yardımcıları, ÅŸefler, merkez taÅŸra ayrımına tabi tutulanlarla, kurum içi yükselme sınavıyla gelen uzmanlar, idareci konumundaki kamu görevlileri, denetmenler, avukatlar, ek gösterge uygulamasından hiç faydalanamayan mübaÅŸir, teknisyen yardımcısı, ÅŸoför gibi Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil olan personel gibi bütün kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarının yeniden ve adaletli bir ÅŸekilde düzenlenmesi olacaktır. Bu konuda hazırlanmasına katkıda bulunduÄŸumuz ve uzun süreden beri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda beklemekte olan kanun teklifinin bir an önce gündeme alınmasını talep etmekteyiz.Â
- Kamu görevlilerinin çalışırken elde ettiÄŸi ücret ile emekli olduÄŸu zaman alacağı maaÅŸ arasındaki uçurumu kapatmak, özellikle emekli kamu görevlilerini yoksulluk sınırında yaÅŸamaktan kurtarmak amacıyla, memur maaşını oluÅŸturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, sosyal denge sözleÅŸmesi gibi tüm ödemelerin emekli keseneÄŸine dâhil edilerek, yaÅŸanan maÄŸduriyetlerin giderilmesi, bu yolla her çalışanın eline geçen ücret ile orantılı emekli maaşı almasının saÄŸlanması gerekmektedir.Â
- Kamu görevlilerinin atanmalarında, görevde yükselmelerinde, tayin ve terfilerinde tarafsızlık ve liyakat ilkelerinden vazgeçilmemesi; hak eden memurun hak ettiği göreve gelmesi; kamu kurum ve kuruluşlarında, çalışma barışının, birlik, dayanışma ve verimlilik artışının sağlanması için en temel gerekliliktir. Kamu görevlilerinin ayrıştırılmasının, kadrolaşmanın, adam kayırmanın, haksızlığın, hukuksuzluğun son bulmasının, kamu kurum ve kuruluşlarının idarelerinin tarafsızlığının sağlanmasının adil bir sınav ve atama sistemi ile çağdaş bir yönetim anlayışının oluşturulmasından geçtiği bilinmelidir. Bu kapsamda özellikle yönetici atamalarında yazılı sınava dayalı adil, şeffaf ve tarafsız bir sistem oluşturulmalı, kamuya personel alımlarında mutlak surette yazılı sınava itibar edilmeli, taraflı değerlendirmelere açık sözlü sınav uygulamasından bir an önce vazgeçilmelidir.
- Kamuda iş güvencesini zayıflatan, her türlü baskı ve istismara açık bir yapı arz eden 4/B’li, 4/C’den 4/B’ye geçen sözleşmeli, geçici, vekil, idari hizmet sözleşmeli gibi adlar altında güvencesiz istihdam modelinin kaldırılarak isteyen personelin memur kadrolarına geçirilmesi sağlanmalı, kamu kuruluşlarında memur işi yapan işçiler de aynı çerçevede kadroya geçirilerek kamu istihdam yapısı güvenceli bir şekilde düzenlenmelidir. Sözleşmeli personel arasından 4+2 yıl zorunlu hizmete tabi olanların bu sürelerinin 3+1 yıla düşürülmesi bir kazanım olsa da sorunu kökten çözecek bir uygulama olmamıştır. Türkiye Kamu-Sen Başkanlar Kurulu, hak ve sorumluluklarda eşitlik, aile birliğinin sağlanması ve adaletin bir gereği olarak istisnasız tüm güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi hususunda kararlı ve ısrarcıdır.
- Kamuda liyakat ilkesinin bir gereği olarak Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil personel bir defaya mahsus olmak üzere Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmeli, bu yolla kamu görevlilerimiz arasında oluşan adaletsizlikler giderilmeli, herkesin eğitim seviyesinin gerektirdiği kadro derecesine yükselmesi sağlanmalıdır.
- GeçmiÅŸ yıllarda yaÅŸanan geliÅŸmelerle birlikte deÄŸerlendirildiÄŸinde toplu sözleÅŸme görüşmeleri sonucunda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun 2020 yılı için verdiÄŸi %4+4, 2021 yılı için %3+3 maaÅŸ zammı kararı, yetersiz ve mesnetsizdir. Bu artış 2020 yılının ilk yarısı için en düşük dereceli memur maaşına 120 TL, ortalama memur maaşına ise 160 TL dolayında bir artış anlamına gelmektedir. Her ne kadar yetkili mercilerce yıllık enflasyonun %8,5’e düştüğü ifade edilse de son bir yıl içinde doÄŸalgaz %53,8, tütün ve çay %50, meyve %25, sebze %13, ortalama gıda harcamaları %17, ulaşım %14,5, kira %12 zamlanmışken son yapılan zamla birlikte elektrik fiyatlarındaki yıllık artış da %43’lere ulaÅŸmıştır. Vatandaşın zorunlu harcamaları %15’ler dolayında zamlanmışken yeniden deÄŸerleme oranları %22,58 artırılıp vergi, resim ve harçlara bu oranda zam yapılırken memur ve emeklilere yıllık ortalama %8,2 maaÅŸ artışı yapılması adalet ve hakkaniyetle baÄŸdaÅŸmayan bir durumdur. Bu bakımdan TBMM gündemine taşınmış olan 2020 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı’nda memur maaÅŸlarına yapılması planlanan artışların revize edilmesi yerinde bir karar olacaktır.  Â
6. Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu, yukarıda sıraladığımız taleplerimizle birlikte kamu görevlilerimizin bayram ikramiyesi, sosyal yardımların emeklilikte de ödenmesi, aile bütünlüğünün korunması, kadın istihdamının geliÅŸtirilmesi, kreÅŸ ve gündüz bakımevleri açılması, zorunlu rotasyon, sicil ve disiplin uygulamaları, görevde yükselme, atama ve yer deÄŸiÅŸtirme, gibi personelin ekonomik durumunu, verimliliÄŸini ve etkinliÄŸini doÄŸrudan etkileyen konulardaki sorunların iki yıl daha sürüncemede bırakılmasının önüne geçilmesi için bir memur paketi hazırlanması konusunda ısrarcıdır. Hazırlanacak memur paketinin TBMM’de kanunlaÅŸarak sayıları 20 milyona ulaÅŸan vatandaşımızın beklentilerinin bir an önce karşılanması saÄŸlanmalıdır.  Â
7. Türkiye Kamu-Sen BaÅŸkanlar Kurulu olarak kamu çalışanları adına, daha adil bir gelir dağılımı saÄŸlanması ve ekonomik geliÅŸmelerin kamu görevlileri ve emekliler üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin giderilmesi için gerekli artışın yapılmasını, kamu görevlilerinin milli gelirden hak ettiÄŸi payı almasını istiyoruz. Â
8. Konfederasyonumuz 415 bin üyesinden aldığı güçle önümüzdeki dönemde kamu görevlilerinin haklarının ve menfaatlerinin korunup geliÅŸtirilmesi için her türlü çabayı gösterecek, raporlar, çalışmalar, kanun teklifleri ve eylemlerle sendikal taleplerimizi sürekli gündemde tutacak, kamu görevlilerimiz ve emeklilerimiz için atılacak her türlü olumlu adım, nezdimizde anında karşılık bulup desteklenecektir. Â
Kamuoyuna duyurulur.