TÜRKİYE KAMU-SEN
TÜRKİYE KAMU-SEN
TÜRKİYE KAMU-SEN
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu
  • Anasayfa
  • Kurumsal
    • Türkiye Kamu-Sen
    • Yönetim Kurulumuz
    • İl Temsilcilerimiz
  • Haberler
    • Kamu-Sen
    • Ar-Ge
    • Kazanımlarımız
    • Genel Haberler
    • Sendikalardan
    • KVKK
  • Mevzuat
    • Kanunlar
    • Sendikal Mevzuat
    • Uluslararası Sözleşmeler
    • Yönetmelikler
    • Tüzük
  • Arşiv
  • Sendikalarımız
    • Türk Eğitim Sen
    • Türk Sağlık Sen
    • Türk Büro Sen
    • Türk Haber-Sen
    • Türk Yerel Hizmet Sen
    • Türk Kültür Sanat Sen
    • Türk İmar Sen
    • Türk. Tarım Orman Sen
    • Türk Ulaşım Sen
    • Türk Enerji Sen
    • Türk Diyanet-Vakıf Sen
  • Kamu-Sen TV
  • KVKK
  • İletişim
İlkeli, Kararlı ve Cesur Sendikacılığın Tek Adresi
ÇANAKKALE, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ KURAN RUHUN BEŞİĞİDİR
  1. Genel Haberler 17-03-2019 3022 TKS Genel Merkez
ÇANAKKALE, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ KURAN RUHUN BEŞİĞİDİR
Paylaş twittle
Genel Başka Önder Kahveci, Çanakkale Zaferi'nin 104. yıldönümü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle andı. Kahveci açıklamasına şu şekilde devam etti;

"Dönemin en donanımlı ordularına karşı yokluk içinde, günlerce hiç uyumadan, aç, susuz, toz, toprak içinde, kan revan içinde; tanka, topa süngüyle, iman dolu göğsüyle direnen kahraman Türk milletinin, tarihe kanlarıyla “Çanakkale geçilmez” yazdığı büyük zaferin 104. yıldönümünü idrak ediyoruz. 

Çanakkale Savaşı, siyasi ve sosyal sonuçları itibarı ile tarihin yönünün değiştiği, kurgulanan asırlık planların bozulduğu, yenilmez denilen emperyalist orduların, Türk milleti karşısında diz çöktüğü kahramanlık destanıdır.   Çanakkale hak ile batılın, maddiyat ile maneviyatın gelmiş geçmiş en çetin hesaplaşmalarından birinin sahnelendiği er meydanıdır. Bu er meydanından, şahsi geleceğini değil milletinin ortak geleceğini düşünenler, zoru gördüğünde dönmek yerine ölmeyi göze alanlar, şairin dizelerinde dile getirdiği gibi “İleri atılıp sellercesine, alnından vurulup tam ercesine, bir gül bahçesine girercesine bu kara toprağa girenler” alınlarının akıyla çıkmış ve tarihin en nadide sayfalarındaki yerini almıştır.   

İşte o kahramanlar ki, gençliğinin baharında, pek çoğu daha oyun çağlarında şehadet şerbetini içip, kanlarıyla kıpkırmızı bir gelincik tarlası gibi süsleyip bezedikleri bu toprakları bizlere vatan olarak emanet bıraktılar. O kahramanlar ki, Seddülbahir’de, Conkbayırı’nda çalılar çizdi gül tenlerini, Namazgâh’da, Kocaçimen’de taşlar yardı ayaklarını, Anafartalar’da vuruldular da kahpe bir top mermisiyle savruldular, neden sonra gömüldüler…  Ne üstlerini örtecek bir yorgan buldular ne başlarını koyacak bir yumuşak yastıkları vardı ne de yaralarını sarmaya, kanlarını silmeye, acılarını dindirmeye gelecek birileri… 

Son iki asırdır sürekli gerileyen Osmanlı İmparatorluğu’nun kazandığı bu zafer; her ne kadar Devletin çöküşünü engelleyememiş olsa da bizlere, gösterdiği kahramanlık ve askeri dehası ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hediye etmiştir. Çanakkale Zaferi ile milletimizin bağrında yeniden alevlenen milli ruh, İstiklal mücadelesini harekete geçiren güce dönüşerek bugünkü devletimizin kurulmasını ve cennet vatanımızın kurtarılmasını sağlayan fikriyatın beşiği olmuştur. Çanakkale Zaferi ile Türk milleti, adeta küllerinden yeniden doğmuş, harap ve bitap düşmüş bir devletin mirası olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına kaynaklık edecek değerlerin dirilişi sağlanmıştır.   

Uğruna dökülen kanlar, verilen mücadele ve çekilen çileler düşünüldüğünde bu toprakların bizler için ne denli önemli olduğu bir kere daha ortaya çıkar.  Bu vatan, dünyanın en paha biçilmez, uğruna en çok bedel ödenen, en çok savaşılan kara parçasıdır. Güzel vatanımız gelinlik kızlarımızın, gençlerimizin hayallerinin, umutlarımızın beşiği; çocuklarımızın, geleceğimizin teminatı; hepimizin bu dünyadaki en değerli, en vazgeçilmez somut varlığıdır. Bu topraklar dışında gidecek yerimiz, konacak göçümüz, tutacak yurdumuz yoktur. 

Bugün ise emperyalist güçlerin yine bütün imkânları ile bölgemize akın ettiğini görmekte, yine büyük bir hesaplaşmanın eşiğine geldiğimizin idrakine varmaktayız. Coğrafyamızda kan ve gözyaşının hâkim olduğu, savaş ve işgallerin hüküm sürdüğü, yanı başımızdaki ülkelerde dayanılmaz ve kabul edilemez acıların yaşandığı bu günlerde, ülkemiz üzerine oynan kirli oyunlar da artık sıcak bir çatışmaya dönüşmüş durumdadır. Gelişmeler, ülkemizin her karış toprağını ve değerlerimizi yeniden Çanakkale ruhu içinde, Devletimizin kuruluş prensipleri çerçevesinde müdafaa etmeyi zorunlu kılmaktadır. Yanı başımızda olup bitenlere baktığımızda, teröristlere büyük denilen devletlerin hamiliğinde bir devlet kurdurulmaya çalışıldığını, topraklarımızın bir kısmının da kurulacak bu devlete verilmek istendiğini görüyoruz.  Tam da Çanakkale Zaferimizin yıldönümü öncesinde hem de savaşın sembol ülkelerinden Yeni Zelanda’da 49 kişinin ölümüyle sonuçlanan vahşi katliam ve hortlatılmak istenilen Türk ve İslam düşmanlığı, kıtalar ötesinden bizlere gönderilen asırlık bir mesaj mıdır? Bir asır önce, Çanakkale ile onulmaz bir yara alan, milli mücadele ile yerle bir olan kirli planın yeniden sahnelediğinin bilincindeyiz. Hak ile batılın, doğru ile yanlışın, iman ile küfrün 21. yüzyıldaki hesaplaşması da yine bu topraklarda gerçekleşecektir. 

Zaman, Türk milletini bir kere daha teste tabi tutmaktadır. Çanakkale’de destan yazan kahraman ecdadımız, her düştüğümüzde yeniden ayağa kalkmamızı sağlayan milletimizin yüreğindeki sarsılmaz iman, bizlere şimdiden zaferi müjdeliyor. İçinde bulunduğumuz durum ne olursa olsun, geçmişimizden aldığımız feyzle her türlü mücadeleyi vermeye hazırız, korkmuyoruz! Biliyoruz ki bu vatan, bir mezar taşı dahi olmayan, toprakla haşrolmuş şehitlerin son sözü, gazilerin gelecek nesillere bıraktığı emanetidir. Ülkemizi bölmeyi, milletimiz üzerinde operasyon yapmayı amaçlayan şer odakları; evlat acısını bağrına taş basarak dindiren analar, gözyaşlarını yüreğine gömen babalar, kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda Türk Bayrağı dalgalansın diye canlarını veren yiğitler oldukça, bu emellerine asla ulaşamayacaklardır.

Nöbet sırası bizlere gelmişse eğer, vatanımız için bizler de tıpkı bizden öncekiler gibi her türlü bedeli ödemeye hazırız.  Bundan 104 yıl önce dönmeyi düşünmeden istiklâl yoluna düşenler gibi bizler de aynı inanç ve kararlılıktayız. Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’nın kırılma noktası olan “Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” şeklindeki talimatıyla ölüme koşan kahraman ecdadımıza layık olacak, hak yolundan dönmeyeceğiz.  

Bu duygu ve düşünceler içinde Türk milletinin görkemli Çanakkale Zaferi’ni ve Şehitler Haftası’nı kutluyoruz. Başta biricik varlığımız Devletimizi, demokrasimizi ve cumhuriyetimizi bizlere hediye eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatanı, milleti, ülkesi ve namusu için canlarını vermekten çekinmeyen gelmiş geçmiş bütün gazi ve şehitlerimize minnetlerimizi ifade ediyor, emanetlerine sahip çıkacağımıza söz veriyoruz. " 


18martçanakkalezaferi önderkahveci
Geri
İleri
  • 1
  • 2

Önceki Haber / Sonraki Haber
Genel Başkandan
Misafihanelerimiz
Kamu-Sen TV
Kampanyalar

Genel Haberler

ACİL EK ZAM VE REFAH PAYI İSTİYORUZ ACİL EK ZAM VE REFAH PAYI İSTİYORUZ
03.06.2025
298
ARİFE GÜNÜ TAM GÜN TATİL OLMALIDIR ARİFE GÜNÜ TAM GÜN TATİL OLMALIDIR
02.06.2025
359
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI ÜZERİNE ARAŞTIRMACILARIN HAKLARI İÇİN HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI’NA BAŞVURDUK ANAYASA MAHKEMESİ KARARI ÜZERİNE ARAŞTIRMACILARIN HAKLARI İÇİN HAZİNE VE
30.05.2025
342
BAYRAM İKRAMİYESİ KAMU ÇALIŞANLARININ DA HAKKIDIR BAYRAM İKRAMİYESİ KAMU ÇALIŞANLARININ DA HAKKIDIR
29.05.2025
812
  • Kamu-Sen
  • Ar-Ge
  • Kazanımlarımız
  • Genel Haberler
  • Sendikalardan
  • KVKK

TÜRKİYE KAMU-SEN © 2025 Tüm Hakkı Saklıdır. Sitemizde bulunan içerikler kaynak belirtilmek suretiyle başka sitelerde yayınlanabilir.

Adres: Erzurum Mahallesi Talatpaşa Bulvarı No : 160 Kat:7 Çankaya-ANKARA
haber@kamusen.org.tr | Tel : +90 312 424 22 00