“Yetersiz teklifi kabul etmiyoruz” diyerek başlattığımız eylemlerimizin birincisini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde gerçekleştirdik.
Sekizinci dönem toplu sözleşme
görüşmeleri kapsamında Kamu İşveren Heyeti’nin geçtiğimiz günlerde 2026-2027
yıllarına ilişkin sunduğu ilk teklifin kabul edilemeyeceğini söyleyerek kamu
görevlerinin hak ettiği mali, özlük ve sosyal hakları için başkent Ankara ve
tüm illerimizde basın açıklaması yaptık.
Başkent Ankara’daki basın
açıklamamıza başta konfederasyon Genel Başkanımız Önder Kahveci olmak üzere
sendikalarımızın genel başkanları, genel merkez yöneticilerimiz, şube
başkanlarımız, üyelerimiz ve yüzlerce kamu görevlisi katıldı.
Atılan sloganlar ve
ellerdeki dövizlerle Kamu İşveren Heyetine, kamu görevlerinin hak ettiği yaşam
standartlarına ulaşması noktasında yeni bir teklif verilmesi çağrısında bulunduk.
KAHVECİ:
BİZ, EL YORDAMIYLA GETİRİLEN TEKLİFLER İSTEMİYORUZ
“Başkent Ankara ve tüm
illerimizdeki katılımcılarımızı selamlıyorum” diyerek sözlerine başlayan
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanımız Önder Kahveci; Kamu İşveren Heyetinin 2026
için öngördüğü %10+6; 2027 yılı için %4+4 zam teklifinin kabul edilebilir bir
tarafı yoktur” dedi.
Genel Başkan Kahveci; “4
milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte 25 milyon
vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde
gelinen noktada Kamu İşveren tarafı teklifini sundu.
Baştan söyleyelim: 2026
yılı için %10+6; 2027 için ise %4+4 zam içeren ve memur ve emeklinin hiçbir
beklentisini karşılamayan bu teklifi reddediyoruz. Memur ve emeklilerimizin içinde bulunduğu
ekonomik şartlar hepimizin malumu. Akaryakıta gelen zamlar, vergilerdeki ve
cezalardaki artışlar can yakıyor. Marketlerde,
çarşıda, pazarda fiyatlar almış başını gidiyor.
Zorunlu tüketim malları
açıklanan enflasyonun bile üzerinde zamlanıyor. Son yıllarda kiralar, memur
maaşlarının bile üzerine çıktı.
Hayat pahalılığı ve
kiraların yüksekliği nedeniyle büyükşehirlerde ve kıyı bölgelerinde kimse
çalışmak istemiyor. Kamuda aynı işi yapan, benzer eğitim düzeyinde ama farklı
mevzuata tabi çalışanlar arasında büyük bir uçurum oluşmuştur. Getirilen
teklif, bu adaletsizlikleri giderecek önlemler içermiyor.
Soruyoruz: Bu mudur adalet?
Bu mudur çalışma barışı? Tekraren söylüyorum: Biz adalet istiyoruz! Biz
hakkaniyet istiyoruz!
Biz, orman yangınlarında
hayatını ortaya koyan ormancımız,
Altyapıyı ve düzeni
sağlayan yerel hizmet çalışanımız,
Yollarımızı,
köprülerimizi inşa eden imar, ulaşım çalışanlarımız,
Barajlarımızı işleten,
evlerimize, işyerlerimize enerji sağlayan kamu çalışanlarımız,
Manevi dünyamızı inşa
eden diyanet çalışanlarımız,
Kültürel
zenginliklerimizi ortaya koyan kültür sanat çalışanlarımız,
Kamu hizmetlerini
düzenleyen büro çalışanlarımız,
İletişimimizi sağlayan
hizmet kolu çalışanlarımız,
Sağlığımız için gecesini
gündüzüne katan sağlık çalışanlarımız,
Geleceğimizi inşa eden
eğitim çalışanlarımız gelecek kaygısı taşımadan, güvenle ve mutlulukla hizmet
üretsin istiyoruz.
Biz, Türk ve Türkiye
Yüzyılı misyonuna uygun bir kamu düzeni talep ediyoruz. Bütün bu amaçlar doğrultusunda Türkiye
Kamu-Sen olarak 2026 için kümülatif %88,6; 2027 için ise %45,2 oranında zam
talebiyle toplu sözleşme masasına geldik.
Bugün gelinen noktada
ülkemiz nüfusunun yaklaşık 3’te 1’inin 2026 ve 2027 yıllarındaki ekonomik
geleceğinin belirleneceği toplu sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyetinin
2026 için öngördüğü %10+6; 2027 yılı için %4+4 zam teklifinin kabul edilebilir bir
tarafı yoktur.
Biz, el yordamıyla
getirilen teklifler istemiyoruz.
Bizim bütün
tekliflerimizin bir alt yapısı, bir gerekçesi var.
Kamu İşveren tek
gerekçesi, enflasyon hedefi.
Kaldı ki, bu yıl
enflasyon hedefinin bile altında zam yapıldı.
Yani keyfe keder bir
teklifle geliniyor.
Milyonlarca
vatandaşımızın geleceği, enflasyon hedefine indirgenemeyecek kadar önemlidir”
KAHVECİ:
BU MAĞDURİYETE SON VERİN DİYOR, YAPILAN BU TEKLİFİ REDDEDİYORUZ
“Bu teklifin piyasa
gerçekleriyle uzaktan yakından bağdaşır tarafı yoktur; dolayısıyla biz de bu teklifi
asla kabul etmiyoruz. Bu teklif bizleri
masadan uzaklaştırıyor, alanlara itiyor. Yıllardır hedef enflasyona göre
verilen zamlar, memur maaşlarını eritti, alım gücümüzü bitirdi. Hayali hedefler
üzerinden maaş belirlemek, milyonlarca memuru ve emekliyi göz göre göre
yoksulluğa mahkûm etmektir.
Aile Yılı diyoruz, aileye
dönük bir öneri yok.
Reel artış diyoruz, refah
payına ilişkin bir adım yok.
Geçmiş kayıplarımızın
telafisini istiyoruz, teklif yok.
3600 ek gösterge sözünü
hatırlatıyoruz, çözüm yok.
Vergide adalet istiyoruz,
yük hafiflemiyor.
Emekli maaşlarını
düzenleyin diyoruz, karşılık yok.
Bayram ikramiyesi
istiyoruz, duyan yok.
Yardımcı hizmetlilerin
sorunu çözülsün diyoruz, gören yok.
Bu nedenle Kamu İşvereni,
teklifini gözden geçirmek ve gerçekçi bir artış önerisi sunmak zorundadır.
Kamu İşveren tarafına
açık çağrımızdır:
Gerçekleşen enflasyonu,
büyüme oranlarını, refah payını, harcama kalemlerindeki artışları ve geçmiş
dönem kayıplarını telafi edecek yeni ve gerçekçi bir teklif getirin. Bunun yanı
sıra, kira yardımı, eş ve çocuk parası, ısınma ve ulaşım yardımı, yemek ücreti
gibi sosyal haklara dair de somut adımlar atılmalıdır. Aile yılının gereği
olarak aileyi destekleyici tedbirler alınmalıdır.
Devletimizin 21. Yüzyıla
ilişkin hedefine uygun bir kamu çalışanı için şimdiden kollar sıvanmalıdır. Biz
Türkiye Kamu-Sen olarak, pazarlık yapmaya zaman kalacak şekilde bir an önce
yeni ve kabul edilebilir bir teklifin gelmesi için buradan açık çağrıda
bulunuyoruz. Bütün bu unsurların yanında hizmet kollarına ilişkin olarak diğer
hususların da sorunları kalıcı bir çözüme kavuşturacak biçimde ele alınması
zorunludur.
Biz, adaletli bir maaş
artışı talep ediyoruz.
Biz, hakkaniyetli bir
teklif istiyoruz.
Hakkımız olmayanı değil
alın terimizin karşılığını istiyoruz.
Bu masadan sonuç alma
konusunda da ısrarcıyız.
Maaşlar, hayali
tahminlere göre değil, marketteki, pazardaki gerçek fiyatlara göre
belirlenmelidir. Bize masa başı rakam değil, milletin yaşadığı hayatın karşılığı
olan rakam gerekiyor. Biz buradayız, sonuna kadar kazanımlarımızı yükseltmek
için mücadele edeceğiz! Yetkilileri gerçeğe çağırıyor; insaflı olmaya davet
ediyoruz.
Bu mağduriyete bir son
verin diyor, yapılan bu teklifi reddediyoruz.”
KAHVECİ:
BAŞKANLAR KURULUMUZUN ALDIĞI KARARLA BERABER, PAZARTESİ GÜNÜ ÜLKE GENELİNDE BİR
GÜNLÜK İŞ BIRAKACAĞIZ
“Başkanlar Kurulumuzun
aldığı kararlar doğrultusunda eylemlilik sürecini başlatmış bulunuyoruz. Türkiye
Kamu-Sen olarak bugün başlattığımız eylemlerimizi, yükselterek devam
ettireceğiz. Çalışan ve emeklilerimiz için olumlu bir sonuç alma adına bugün
tüm illerimizde eylemdeyiz. Yarın, sorunlara dikkat çekmek için sosyal medyada
gündem çalışması yapacağız.
Pazartesi günü ise ülke
genelinde 1 günlük iş bırakma eylemi yapacağız.
Bu çerçevede Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı, illerimizde ise
teşkilatlarımız kurumlar önünde olacak. Daha adil bir çalışma hayatı, daha
yaşanabilir bir ücret ve müreffeh bir kamu çalışanı için, işçi, memur, emekli,
işsiz ayırmaksızın bütün vatandaşlarımızı eylemlerimize destek vermeye davet
ediyorum.
Mücadelemiz, başta kamu
çalışanları olmak üzere tüm Türk milletinin daha güzel bir Türkiye’de, hak
ettiği şartlarda, refah içinde yaşaması içindir. 25 milyon vatandaşımız,
yüzlerini güldürecek, adil ve hakkaniyetli bir yeni teklif beklemektedir. Gelin
bu masayı adaletin tecelli ettiği, refahın adil paylaşıldığı bir yer yapalım
diyor, hepinize saygılar sunuyorum” diyerek sözlerini noktaladı.