Türkiye Kamu-Sen’in 24 Haziran 2019 tarihinde yapılan Yüksek İstişare Toplantısı’nda yaklaşan toplu sözleşme süreci ve Türkiye Kamu-Sen’in yol haritasına ilişkin değerlendirmeler sonuçlanmıştır.
Buna göre, YÄ°K Toplantısında alınan kararlar aÅŸağıda kamuoyu bilgisine sunulmuÅŸtur.Â
 TÜRKİYE KAMU-SEN YÜKSEK İSTİŞARE KURULU TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ
(24 Haziran 2019)
Türkiye Kamu-Sen Yüksek Ä°stiÅŸare Kurulu, Konfederasyona baÄŸlı sendikalarımızın genel baÅŸkanları, Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ve il temsilcilerimizin katılımıyla 24 Haziran 2019 günü Ankara’da toplanmıştır. Ä°stiÅŸare toplantısında ülkemiz kamuoyunu yakından ilgilendiren konular ile kamu görevlileri ve emeklilerinin 2020-2021 yıllarına iliÅŸkin mali ve sosyal haklarının belirleneceÄŸi, 1 AÄŸustos 2019 tarihinde baÅŸlayacak olan 5. Dönem Toplu SözleÅŸme Görüşmeleri ele alınmıştır.Â
Bu çerçevede Konfederasyonumuzun görüşlerini içeren Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı sonuç bildirgesini kamuoyunun ve kamu görevlilerinin bilgilerine sunuyoruz.
1. Ä°lkemiz, önce ülkemiz düsturu ile yola çıkan; çalışan, üreten, yol gösteren, hak eden ve hak ettiÄŸini mutlaka alan bir sendikacılık anlayışını benimseyen; kurulduÄŸu günden beri ortaya koyduÄŸu duruÅŸu, eylemleri ve söylemleriyle devletle çatışmadan, milletin deÄŸerleriyle ters düşmeden ama sarı sendikacılık yapmadan da hak mücadelesi verilebileceÄŸini tüm dünyaya ispat eden Türkiye Kamu-Sen ve baÄŸlı sendikalarımız 27 yaşına girmiÅŸtir. Türkiye Kamu-Sen, sahip olduÄŸu ilkeleri, tavizsiz bir biçimde koruduÄŸu çizgisi, kararlı mücadelesi ve sendikal harekete sunduÄŸu katkıyla bugüne kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da Türk memur sendikacılığının öncüsü olmayı sürdürecektir. Türkiye Kamu-Sen Yüksek Ä°stiÅŸare Kurulu olarak kuruluÅŸundan bugüne kadar, camiamız içinde yer almış, üye olmuÅŸ, destek vermiÅŸ; iÅŸyeri temsilcilerinden ÅŸube baÅŸkanlarına, ilçe ve il temsilcilerinden genel merkez yöneticileri ve genel baÅŸkanlarına kadar herkese teÅŸekkür ediyor, kuruluÅŸumuzda belirlediÄŸimiz ilkelerimizden ve hedefimizden sapmadan ilkeli, kararlı ve cesur sendikacılık anlayışımızı sürdüreceÄŸimizin bilinmesini istiyoruz.Â
2. Büyük mücadeleler vererek ve tarifsiz bedeller ödeyerek yaÅŸadığımız bu topraklarda bugün yeni bir saldırı dalgası ile daha karşı karşıya olduÄŸumuzu görmekteyiz. Yurdumuz, içeriden ve dışarıdan kuÅŸatılmak istenmektedir. Müttefik bildiÄŸimiz devletler can düşmanlarımızla kirli ittifaklar içine girmiÅŸtir. Gerek Akdeniz’de gerekse ülkemizin güneydoÄŸusunda yaÅŸanan geliÅŸmeler, her an sıcak bir çatışmanın yaÅŸanma ihtimalini güçlendirmektedir. Sınırlarımız dışından gelen terör tehdidini bertaraf etmek üzere gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarının ardından kahraman ordumuz, geçtiÄŸimiz günlerde de Kuzey Irak’taki terörist unsurlara yönelik Pençe Harekatı’nı baÅŸlatmış bulunmaktadır. Türkiye Kamu-Sen Yüksek Ä°stiÅŸare Kurulu olarak Türk milletinin sahip olduÄŸu adalet, sevgi ve hoÅŸgörü ile bölgesinde birlik ve beraberliÄŸi yeniden tesis ederek bu topraklardaki hâkimiyetini ilelebet sürdüreceÄŸine olan sarsılmaz inancımızı yineliyor, askerimize, polisimize, vatandaşımıza kurÅŸun sıkan, onları katleden terör örgütlerini ve bunlara destek olan iç ve dış tüm güçleri lanetliyoruz. Bu vesile ile bu toprakları bizlere vatan yapan ÅŸehitlerimiz, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaÅŸlarına Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler diliyoruz.Â
3. 3 milyon dolayında kamu görevlisi, 2 milyon emekli ve aileleri ile toplam yaklaşık 20 milyon vatandaşımızın önümüzdeki iki yıllık süreçte geleceÄŸinin belirleneceÄŸi 5. Dönem Toplu SözleÅŸme Görüşmeleri, 1 AÄŸustos 2019 tarihinde baÅŸlayacaktır. Türkiye Kamu-Sen, 415 bin üyesinden aldığı güçle, sorumluluÄŸunun bilinci içinde, kamu görevlilerinin geçmiÅŸ dönem kayıpları, enflasyondan kaynaklı zararlar, ekonomik geliÅŸmeler ve aylık zorunlu harcama tutarlarındaki deÄŸiÅŸimi de dikkate alarak belirlediÄŸi gerçekçi taleplerle, 4688 sayılı Kanunun verdiÄŸi yetkiye dayanarak toplu sözleÅŸme görüşmelerindeki yerini alacak ve kamu görevlilerinin ve emeklilerin haklarını sonuna kadar, kararlılıkla savunacaktır.   Â
4. Türkiye Kamu-Sen Yüksek Ä°stiÅŸare Kurulu olarak bu yıl gerçekleÅŸtirilecek toplu sözleÅŸme görüşmelerinde önceki yıllarda gördüğümüz; kapalı kapılar ardında gizli pazarlıklarla sürecin yürütülmesi, kazanılmış hakların geriye götürülmesi, bağıtlanmış toplu sözleÅŸme hükümlerinin kamu görevlileri aleyhine olacak ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirilmesi, toplu pazarlıkların zamanından önce bitirilerek kamu görevlileri ve emeklilerin sorunlarının tartışılmasının engellenmesi gibi olumsuzlukların yaÅŸanmamasını umut ediyor, yetkili sendika ve konfederasyonlar ile Kamu Ä°ÅŸveren Heyeti’ni toplu sözleÅŸme görüşmelerinin ciddiyetine ve önemine yakışır ÅŸekilde davranmaya davet ediyoruz.Â
5. 23 AÄŸustos 2015 tarihinde imzalanan kamu görevlilerinin 2016-2017 yıllarına iliÅŸkin haklarının düzenlendiÄŸi toplu sözleÅŸme hükümlerinden hâlâ uygulanmayan maddelerin uygulamasında sorunlar bulunan maddelerin tartışılmadan Kamu Ä°ÅŸveren Heyeti tarafından kabul edilip, uygulamada yaÅŸanan aksaklıkların giderilerek hayata geçirilmesi öncelikli talebimizdir.Â
6. 24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleÅŸtirilen seçimler öncesinde CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan öğretmen, polis, hemÅŸire ve imamların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceÄŸini ifade etmiÅŸtir. Ancak aradan geçen bir yıllık süreye raÄŸmen verilen sözlerin tutulmadığını üzülerek görmekteyiz. Türkiye Kamu-Sen Yüksek Ä°stiÅŸare Kurulu, ek gösterge sorununun yalnızca belli unvanlarla sınırlı olmadığı, bütün kamu görevlilerinin ek göstergelerinin yeniden düzenlenmesi gerektiÄŸi konusunda ısrarlı ve kararlıdır. Bu çerçevede bu yılki toplu sözleÅŸme görüşmelerinde öncelikli taleplerimizden bir tanesi de verilen sözlere paralel olarak öğretmen, din görevlisi, hemÅŸire ve polisler yanında müdürler, müdür yardımcıları, ÅŸefler, merkez taÅŸra ayrımına tabi tutulanlarla, kurum içi yükselme sınavıyla gelen uzmanlar, idareci konumundaki kamu görevlileri, denetmenler, avukatlar, ek gösterge uygulamasından hiç faydalanamayan mübaÅŸir, teknisyen yardımcısı, ÅŸoför gibi Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil olan personel gibi bütün kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarının yeniden ve adaletli bir ÅŸekilde düzenlenmesi olacaktır.Â
7. Kamu görevlilerinin emekli maaşı ve emekli ikramiyesi hesaplamasında en önemli unsurların başında kamu görevlilerinin hizmet sınıfı ve derecelerine göre belirlenen ek gösterge rakamlarına endeksli olarak belirlenen özel hizmet tazminatı yansıtma oranı gelmektedir. Mevcut mevzuatımıza göre ek göstergesi 3600’ün altında olan kamu görevlilerinin emekliliklerinde hak kazanacakları özel hizmeti tutarı son derece düşük tanımlandığı için bütün kamu görevlilerimiz 3600 ek gösterge talep etmektedir. Ek gösterge uygulamasından kaynaklı bu adaletsizliÄŸin giderilmesi ve ek göstergesi 3600’ün altında olan kamu görevlilerinin emekli maaÅŸlarına yansıtılacak tazminat oranlarının makul ölçülere çekilmesi, kamu görevlilerinin 3600 ek gösterge rakamı talep etmesinin de önüne geçecektir.Â
8. Kamu görevlilerinin çalışırken elde ettiÄŸi ücret ile emekli olduÄŸu zaman alacağı maaÅŸ arasındaki uçurumu kapatmak, özellikle emekli kamu görevlilerini yoksulluk sınırında yaÅŸamaktan kurtarmak amacıyla, memur maaşını oluÅŸturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, sosyal denge sözleÅŸmesi gibi tüm ödemelerin emekli keseneÄŸine dâhil edilerek, yaÅŸanan maÄŸduriyetlerin giderilmesi, bu yolla her çalışanın eline geçen ücret ile orantılı emekli maaşı almasının saÄŸlanması gerekmektedir.Â
9. Kamu görevlilerinin atanmalarında, görevde yükselmelerinde, tayin ve terfilerinde tarafsızlık ve liyakat ilkelerinden vazgeçilmemesi; hak eden memurun hak ettiği göreve gelmesi; kamu kurum ve kuruluşlarında, çalışma barışının, birlik, dayanışma ve verimlilik artışının sağlanması için en temel gerekliliktir. 15 Temmuz hain darbe girişimi başta olmak üzere yaşanan acı tecrübelere karşın kamuda liyakatin sağlanması adına herhangi bir adım atılmadığı gibi, bundan önce yapılan yanlışların artarak devam ettiği, birçok kurumda memur alımlarında KPSS şartının esnetildiği ve mülakatla memur alımı gerçekleştirildiği görülmektedir. Kamu görevlilerinin yandaş, yandaş olmayan, bizden, bizden olmayan gibi ifadelerle ayrıştırılmasının, kadrolaşmanın, adam kayırmanın, haksızlığın, hukuksuzluğun son bulmasının; kamuda bir takım siyasi çevrelere yakın olmanın, çalışanın eğitim düzeyi, performansı ve kişiliğinin önüne geçmesinin önlenmesinin; kamu kurum ve kuruluşlarının idarelerinin tarafsızlığının sağlanmasının; adil bir sınav ve atama sistemi ile çağdaş bir yönetim anlayışının oluşturulmasından geçtiği bilinmeli, özellikle yönetici atamalarında yazılı sınava dayalı adil, şeffaf ve tarafsız bir sistem oluşturulmalı, kamuya personel alımlarında mutlak surette yazılı sınava itibar edilmeli, taraflı değerlendirmelere açık sözlü sınav uygulamasından bir an önce vazgeçilmelidir.
10. Ãœlkemiz tarafından onaylanmış bulunan BM Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklara Ä°liÅŸkin SözleÅŸmenin 8. maddesi, ILO’nun 87 Sayılı SözleÅŸmesinin kamu çalışanlarına uygulanmasını düzenleyen 151 Sayılı SözleÅŸmesi, 98 sayılı ILO SözleÅŸmesi, BM Ä°nsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23. ve Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi’nin 11. maddeleri Anayasamızın 90. maddesi hükmü çerçevesinde ele alındığında kamu çalışanlarının adil bir temsil ile gerçek anlamda toplu sözleÅŸme ve grev haklarını kullanmalarını ve siyasete katılmalarını saÄŸlayacak düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir.Â
11. Kamuda iş güvencesini zayıflatan, her türlü baskı ve istismara açık bir yapı arz eden 4/B’li, 4/C’den 4/B’ye geçen sözleşmeli, geçici, vekil, idari hizmet sözleşmeli gibi adlar altında güvencesiz istihdam modelinin kaldırılarak isteyen personelin memur kadrolarına geçirilmesi sağlanmalı, kamu kuruluşlarında memur işi yapan işçiler de aynı çerçevede kadroya geçirilerek kamu istihdam yapısı güvenceli bir şekilde düzenlenmelidir. Sözleşmeli personel arasından 4+2 yıl zorunlu hizmete tabi olanların bu sürelerinin 3+1 yıla düşürülmesi bir kazanım olsa da sorunu kökten çözecek bir uygulama olmamıştır. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, hak ve sorumluluklarda eşitlik, aile birliğinin sağlanması ve adaletin bir gereği olarak istisnasız tüm güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi hususunda kararlı ve ısrarcıdır.
12. Kamuda liyakat ilkesinin bir gereği olarak Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil personel bir defaya mahsus olmak üzere Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmeli, bu yolla kamu görevlilerimiz arasında oluşan adaletsizlikler giderilmeli, herkesin eğitim seviyesinin gerektirdiği kadro derecesine yükselmesi sağlanmalıdır.
13. 2002-2018 yılları arasındaki ekonomik büyüme, enflasyon rakamları ve refah payı hesaba katıldığında kamu görevlilerin ve emeklilerin maaÅŸlarının olması gerekenden yarı yarıya daha düşük kaldığı, kamu görevlilerinin ve emeklilerin gelirlerinin ülkedeki ekonomik geliÅŸmelere paralel olarak artmadığı, gelir dağılımının memurlar aleyhine bozulduÄŸu görülmektedir. Bu geliÅŸmeler göz önünde bulundurulduÄŸunda kamu görevlileri ve emeklilerin yaÅŸadığı hak kayıplarının karşılanması, kendisi ve ailesinin insanca yaÅŸamasına yetecek düzeyde bir gelire kavuÅŸması amacıyla maaÅŸlara hem oransal hem seyyanen artış yapılmalı, her yıl yapılacak artışlara ilave %3 oranında ekonomik büyüme ve refah payı verilmelidir.   Â
14. Çalışanlarımız üzerindeki vergi yükü sürekli artmaktadır. Gelir vergisi oranlarını belirleyen kazanç dilimlerinin yıllar içinde neredeyse hiç artmaması nedeniyle çalışanlar, daha yılın ilk aylarında bir üst kazanç dilimine geçmekte ve ödedikleri gelir vergisi oranı %15’ten %20’ye çıkmaktadır. Ä°lk dilim gelir vergisi üst sınırının düşük tutulması, bütün ücretlilerin yılın ilk aylarında bir üst vergi dilimine geçmesine ve 5 puan daha fazla vergi ödemesine neden olmaktadır. Bu durum gelir dağılımında adaletin de saÄŸlanamamasına neden olmakta; toplam gelir vergisi tahsilâtının %53’ü GSMH’nin %6’sını alan çalışanlardan saÄŸlanırken GSMH’nin %95’ini alan zengin kesimden yapılan vergi tahsilâtı, toplam tahsilâtın yalnızca %47’sinde kalmaktadır. Bu nedenle vergi dilimleri nedeniyle kamu görevlileri üzerinde oluÅŸan vergi yükünün hafifletilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. Â
15. CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet sistemine geçilmesinin ardından geçtiÄŸimiz yıl çıkarılan 703 sayılı CumhurbaÅŸkanlığı Kararnamesi ile kamu kurum ve kuruluÅŸları yeniden yapılandırılmış, bakanlık yapılanmalarında da köklü deÄŸiÅŸikliklere gidilmiÅŸtir. Buna göre bazı bakanlık ve kurumların teÅŸkilat ve görevleri hakkındaki kanunlar yürürlükten kaldırılmış, bazı bakanlıklar da birleÅŸtirilmek suretiyle 6 yeni bakanlık oluÅŸturulmuÅŸ ve toplam bakanlık sayısı 16’ya düşürülmüştür. Ayrıca bazı kurumlar da kapatılmış ya da yapıları deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir. Böylesine köklü deÄŸiÅŸiklikler gerçekleÅŸtirilirken konunun muhatabı olan kamu görevlileri temsilcilerinin görüşüne baÅŸ vurulmamış olması büyük bir eksikliktir. Kamu görevlilerine iliÅŸkin alınacak bu tür kritik kararlarda sosyal diyalog mekanizmasının korunması, karşılıklı görüş alışveriÅŸinde bulunmayı ifade eden meÅŸveret kavramının iÅŸletilmesi, sendikalar baÅŸta olmak üzere sosyal taraflarla irtibat halinde bu dönüşüm sürecinin sancısız bir ÅŸekilde atlatılması, ülkemizin içinde bulunduÄŸu siyasi ve ekonomik ÅŸartlarda bir zorunluluktur.Â
Bu denli büyük ve önemli bir dönüşümün daha etkin ve kaliteli bir kamu hizmeti saÄŸlaması, kamu kaynaklarının daha verimli kullanılması ve vatandaÅŸ memnuniyetinin artırılması için daha mutlu bir kamu çalışanına ihtiyaç vardır. Bu yapılandırma çerçevesinde görev tanımı yapılmamış olan kamu görevlilerinin görev tanımları bir an önce yapılmalı, çalışanlarımızın görevleri dışında iÅŸlerde çalıştırılmalarının önüne geçilmeli, atamaları bir kurala baÄŸlanmalıdır. Bayramlarda ve hafta sonlarında tatil yapamayan kamu çalışanlarının da çalışma ÅŸartları yeniden gözden geçirilmelidir.  Â
16. Türkiye Kamu-Sen Yüksek Ä°stiÅŸare Kurulu kamu görevlilerimizin özel hizmet tazminatı, ek ödeme, ek ders, döner sermaye, harcırah, tazminat, bayram ikramiyesi, sosyal yardım, sosyal yardımların emeklilikte de ödenmesi, aile bütünlüğünün korunması, kadın istihdamının geliÅŸtirilmesi, kreÅŸ ve gündüz bakımevleri açılması, zorunlu rotasyon, sicil ve disiplin uygulamaları, görevde yükselme, atama ve yer deÄŸiÅŸtirme, yardımcı hizmetliler, hizmet kollarına iliÅŸkin hususlar gibi personelin ekonomik durumunu, verimliliÄŸini ve etkinliÄŸini doÄŸrudan etkileyen konulardaki sorunların çözümü için Kamu Ä°ÅŸveren Heyetinden samimi giriÅŸimler beklemektedir. Â
17. Ãœlkemizin ekonomik imkânlarının, siyasi ve politik geliÅŸmelerin ve memurumuzun içinde bulunduÄŸu durumun farkında olan Konfederasyonumuz, bu bilinç içinde toplu sözleÅŸme görüşmelerine iliÅŸkin hazırlıklarını yapmakta, taleplerini belirlemektedir. Toplumun belirli kesimlerine kaynak aktarırken, vergi, prim ve ceza afları ile kamu alacaklarından vaz geçerken hiçbir çekince görmeyen yetkililerin, kamu çalışanlarının da ekonomik sorunlarını çözecek düzeyde bir artış yapma zorunluluÄŸu bulunmaktadır. Türkiye Kamu-Sen Yüksek Ä°stiÅŸare Kurulu olarak kamu çalışanları adına, daha adil bir gelir dağılımı saÄŸlanması ve ekonomik geliÅŸmelerin kamu görevlileri ve emekliler üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin giderilmesi için gerekli artışın yapılmasını, kamu görevlilerinin milli gelirden hak ettiÄŸi payı almasını istiyoruz. Â
18. Siyasi iktidarı, ekonomik gerçekler, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri doÄŸrultusunda karar almaya davet ediyoruz. Bu davetimizin yetkililer nezdinde karşılık bulmaması, 2019 yılı toplu sözleÅŸme sürecinin de geçmiÅŸ yıllarda olduÄŸu gibi tek taraflı bir dayatmaya ve kapalı kapılar ardında yapılan gizli pazarlıklara dönüşmesi durumunda, yetkili sendikalar baÅŸta olmak üzere bu duruma çanak tutan herkesin kamu görevlileri ve kamuoyu vicdanında mahkûm olacağı bilinmelidir.Â
19. Aileleriyle birlikte 20 milyonu bulan geniÅŸ bir kesimin gelecek iki yılını ÅŸekillendirecek bu toplu sözleÅŸme görüşmelerinde, ortaya çıkacak her türlü hak kaybının, yaÅŸanacak her türlü maÄŸduriyetin vebali, 4688 sayılı Kanun uyarınca toplu sözleÅŸme görüşmelerini yürütme, toplu sözleÅŸme imzalama veya Kamu Görevlileri Hakem Heyeti’ne gitme hakkını elinde bulunduran sendika ve konfederasyonun omuzlarında olacaktır.Â
20. Bu süreç boyunca Konfederasyonumuz 415 bin üyesinin verdiÄŸi yetki ve 4688 sayılı Kanunun ilgili maddelerine istinaden kamu görevlilerinin haklarının ve menfaatlerinin korunup geliÅŸtirilmesi için toplu sözleÅŸme masasındaki yerini alacak, süreç içinde kamu görevlileri aleyhine geliÅŸecek her karara müdahil olacak; kamu görevlilerimiz ve emeklilerimiz için atılacak her türlü olumlu adım, nezdimizde anında karşılık bulup desteklenecektir. Â
Kamuoyuna duyurulur.