Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, bazı basın yayın organlarında Toplu Sözleşme İkramiyesine ilişkin çıkan kasıtlı haberlere yönelik değerlendirmelerde bulundu.

“Memur düşmanı bir kesimin gerçekleri bildiğinin farkındayız” diyen Genel Başkan Önder Kahveci, “Amaç zaman zaman bu ikramiyeyi gündeme taşıyarak, memur sendikacılığını baltalamaktır” dedi.

Genel Başkan Önder Kahveci değerlendirmesinde şu satırlara yer verdi;

“İlk defa 2006 yılında “Toplu Görüşme Primi” adıyla uygulanmaya başlayan, daha sonra “Toplu Sözleşme İkramiyesi” olarak adlandırılan ve sendikalı olan kamu görevlilerine 3’er aylık dilimler halinde ödenen bir ikramiye niteliği taşıyan ödemenin ne olduğunu aradan geçen 12 yıla rağmen hala kavrayamamış bir kitle bulunuyor.

Bu kesim, içinde bulunduğumuz ekonomik durumu fırsat bilerek sözüm ona devlete akıl veriyor ve memurlara ödenmekte olan bu ikramiyenin kaldırılarak harcamalarda tasarrufa gidilebileceğini ifade ediyor. Her krizde olduğu gibi bu ekonomik olumsuzlukta da hemen ellerini dar ve sabit gelirli kesimin cebine atmaya hazır bu kesim, bir taraftan da sendika üyesi memurların analarının ak sütü gibi helal olan bu ikramiyeleri sanki üyelik aidatı tazminatıymış gibi yansıtarak kötü niyetlerini perdelemeye çalışıyor. Kendilerine sendikacı ya da memur taraftarı kisvesi vermiş bu kişilerin, devlette tasarruf edilebilecek yüzlerce gereksiz masraf kalemi varken, doğrudan memurların cebine giren aylık 30 TL’ye göz dikmeleri ayrı bir tartışma konusudur. Korkarız ki bunlar yakın bir zamanda işi “memurlara maaş verilmesin” demeye kadar götürecektir. Bu durum amacın üzüm yemek değil bağcı dövmek olduğunu çok açık bir şekilde gözler önüne sermektedir.

Konuyu başka bir tartışmaya çekmeden “Toplu Sözleşme İkramiyesi” üzerinden oluşturulmaya çalışılan algıya dönmek istiyorum. Yıllardır yaptığımız açıklamalara rağmen, aylık 5 TL ile başlayan bir sendikal kazanım olan ve bugün 3 ayda bir, memur maaş katsayısının 750 gösterge rakamı ile çarpımı sonucu bulunacak tutara (88,455 TL) yükselen bu ikramiyenin niteliği, sürekli kasıtlı olarak çarpıtılmaktadır. Tekraren ifade ediyoruz ki bu ödeme, sendikalı kamu görevlilerinin üyelik aidatlarının devlet tarafından karşılanması değil sendikalı sendikasız ayrımı olmayan kamu görevlileri sendikacılığında, sendikalara üye olarak risk almış, elini taşın altına koymuş kamu görevlilerine yönelik bir “İKRAMİYE”dir ve memur sendikalarının yalnızca üyeleri adına elde ettiği tek kazanımdır.

Hal böyle iken bir kesim, sürekli olarak bu ikramiyeyi gündeme getirmekte ve sanki devlet, sendika üyesi memurların aidatını ödüyormuş gibi algı oluşturmaya çalışmaktadır. Öncelikle bu ikramiye üyenin aidatıyla aynı miktarda değildir ve 3 ayda bir sendikalara değil DOĞRUDAN ÜYENİN KENDİSİNE ÖDENMEKTEDİR. Yani üye 20 TL de aidat ödese, 50 TL de aidat ödese aylık yaklaşık 30 TL almaktadır. Kaldı ki, işçi sendikacılığında da miktarı farklı olan benzer bir sendika ikramiyesi bulunmaktadır. Eğer sendika üyelerine sağlanan bu ayrıcalık aidat ödemesi olarak kabul edilecekse işçi sendikalarındaki ikramiyenin de aidat olarak kabul edilmesi gerekir.

Bu durumu görmezden gelen, kamu işçilerine yapılan ödemeyi ikramiye, kamu görevlilerine yapılanı aidat karşılığı olarak göstermeye çalışan bu art niyetli, memur düşmanı kesimin de gerçekleri bildiğinin farkındayız. Amaç zaman zaman bu ikramiyeyi gündeme taşıyarak, memur sendikacılığını baltalamak, üyelerimiz adına elde etiğimiz ve bugün için memurlara 3 ayda bir yaklaşık 90 TL getirisi olan bir kazanımı iç etmektir. Her şeye rağmen yıllardır verdiğimiz mücadele şimdilik üyelerimize 90 TL, gelecekte ise çok daha yüksek rakamlara çıkacak önemli bir kazanım sağlamıştır. Bizim mücadelemiz, “Toplu Sözleşme İkramiyesi”nin daha da yükseltilerek sendika üyesi olan, tek başına hiçbir kazanım elde edemeyeceğini gören ve örgütlenerek birlikte mücadele etme yolunu seçen kamu görevlilerine daha fazla getiri elde etmektir.

Bu bakımdan yetkililerin ve kamu görevlilerinin, sendikacılık ve emek düşmanı bu kimselerin bu tür yalan yanlış bilgilendirmeleri karşısında dikkatli olmalarını ve sendikal bir kazanım olarak maaş bordrolarında gördükleri yaklaşık 90 TL’lik bu ikramiyeye sahip çıkmalarını istirham ediyoruz”